Alman Felsefesi
-
German Philosophy) Modern Batı felsefesinin üç temel geleneğinden biri olarak Almanya' da son dört yüzyıldan beri icra edilmiş olan felsefe.
Genel Özellikler:
Alman felsefesi, Batı felsefe gelenekleri içinde, ana diline en geç kavuşmuş olan felsefedir. Bundan dolayı, Almanca düşünen ve yazan filozofların önemli bir bölümü, Almanca'nın farklı yönlerine ve felsefi kaynaklarına dikkat çekerek, onun bir felsefe dili haline gelebilmesi için büyük bir gayret sarf etmiştir. Önce Leibniz Almanca sözcüklerin somut duyumsal kapasiteleriyle metafor olanaklarını vurgularken, sonra Hegel gündelik dildeki soyut ve dolayısıyla felsefi sözcüklere dikkat çekmiş, soyut bir felsefe dilinin gelişimine önemli katkı
apmıştır. Bu çabanın doruk noktası, felsefe terimlerinin etimolojik kullanımına büyük bir özen göstererek, Almanca'nın güçlü bir felsefe dili olarak gelişimine eşsiz katkı temin etmiş olan Heidegger' dir.Alman felsefesi, gerek Fransız, gerekse İngiliz düşüncesinden çok farklı biçimde teolojiyle çoğu zaman yakından ilişkili olmuştur. Teolojinin bu açık etkisi hermeneutiğin kurucu babalarından olan Scheleirmacher'de, Hegel, Fichte, Schlegel ve Schelling'de açıklıkla görülebilir. Yine, Kant'ın piyetizmi, Scheler'in Augustinusçu Katolisizmi, filozofların dindarlıkları ve dini konulara yönelik ilgilerinin düşüncelerine etkisini gözler önüne seren örnekler olarak verilebilir.