Osmanlı ucube bir devlet miydi?
-
Osmanlı birçok tarihçi tarafından ucube bir devlet olarak görülüyor. (Askeri olarak başarılı ama diğer bütün alanlarda ağır rezil)
Öyle bir devlet düşünün ki; matbaayı yasaklasın, ressamlığı sanatı ve heykeltraşlığı yasaklasın, yaptığı bütün yapılarda kendisi gibi ucube olsun(Bkz, Topkapı)Birde Osmanlı elinde her türlü imkan bulunan bir devletti. Düzgün yönetilseydi(Sermaye birikimine izin verilseydi) sanayi devrimi İngiltere'de değil bu topraklarda ortaya çıkabilirdi.
Topkapı sarayı ile Fransa'nın muhteşem Versay Sarayını karşılaştırmayı bir deneyin. Osmanlı ucubeliğini görürsünüz.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Versay_Sarayı -
Fransa'ya elçi olarak giden Osmanlılar acaba bu muhteşem saraylar, heykeller ve katedraller hakkında neler düşündüler?
-
İstanbul Rumları olmasa Osmanlı devleti çadır devleti olmaktan kurtulamayacaktı.
Şehir kültürü olmayan bir devlettir. Ne altyapı nede üstyapı üzerine yatırım yapmamış sadece Romadan gördüğü su kemerlerine birkaç tanesini eklemiştir.
İstanbul Cağaloğlu dedikleri bölge Roma döneminin şehir merkezi olması nedeniyle aynen bırakılmıştır.
Osmanlı yeniden şehir kuramamıştır. Sadece Roma döneminin şehirlerini devralarak oraları harabe olana kadar kullanmıştır. Yenileme bile yapmamıştır.
Çeşmeler , saraylar hanlar köşkler yaptı diyebilirsiniz. Evet doğrudur ama bu çok dar bölgeler için sınırlı kalmış ve Roma döneminin mimarisini kopya ederek oluşturulmuştur.
Koskaca öve öve bitiremedikleri mimar Sinan bile evine su hattı döşediği için saraydaki bağnaz tarafından cezalandırılmıştır. Gerekçesi ise çok üzücü, sen evine su hattı çekersen herkes ister bu yüzden senin evine su alma hakkın yok.. işte Osmanlı ucubesinin halka bakış açısı buraya kadar.. halk ile saray eşit olmamalı..
Osmanlı’da sermaye birikimi vardı ancak bilgi birikimi yoktu. Tıpkı günümüz Türkiyesi gibi. Milyar dolarlık zenginlerimiz olmasına rağmen o kadar parayla tekno yatırım yapamayıp kahve , market , fırın zincirleri açarak halkın gelir kazanma sahalarını ipotek ediyorlar.
Osmanlı’da devrim niteliğinde bir çok buluş yapılmış ancak bilgi birikiminin çok az olması nediyle buluşlar değerlendirilememiştir. Hatta buluş yapan süper zekalı insanlar bizzat saray ve soytarıları sayesinde katledilmiştir.
Bunlara en yakın örnek matbaanın getirilmesidir.
Daha öncesinde ilk buharlı türbin modelini çizen takiyüddin Raşitin kandilli rasathanesinde bombalanarak öldürülmeye çalışılması çok üzücüdür. Onun kitapları aynı dönemde İngiltere’ye kaçırılmış ve sanayi devriminin başlamasına sebep olmuştur.
Daha başka örnek hazerfan Çelebi’nin ilk uçuş denemesi nedeniyle padişah ve soytarıları tarafından ayağına taş bağlanarak saray burnundan denize atılma cezası affedilmiş sürgüne gönderilmesi kararlaştırılmış ve adamın sürgünde bilimle uğraşması yasaklanmıştır.
Ama dinci osmanlıcı teröristler bilim insanlarının Osmanlı tarafından nasıl katledildiği gerçeğini gizleyerek aslında herşeyi Osmanlı buldu ama Avrupa çaldı iftirasını atıyorlar.
Daha bunun gibi onlarca örnek var.
-
Osmanlının son zamanları bile iğrenç, klasik dönem ise daha tiksindirici ve iğrenç.
Son zamanlarda biraz gayret göstermişler ama klasik dönem Osmanlısı insanın kanını donduracak derecede ucube bir toplum.
Ellerinin altında her bir kaynak var ama tarım bile yapamamışlar ki, bütün Dünya'da nüfusun arttığı bir zamanda nüfus artışı yaşanmamış.
Para desen geçmiyor, takas yöntemi ile ticaret yapıyorlar. Ülkede üretilen az biraz mallar ise İtalyan tüccarlara çok az bir miktara satılıyor, yani sömürge haline getirilmiş.
Matbaa yani kitap okumak yasak, dini kitaplar dışında bütün kitaplar halka yasaklanmış,
Toplum "ölüler toplumu" haline getirilmiş. "Ahirete hazırlık" dışında bir kaygıları kalmamış.
Muhteşem yüzyıl da göründüğünün aksine iğrenç giysiler giyiyorlar. Bütün kılık kıyafetler ucubelikten ibaret.İşte Osmanlı tam olarak buydu. Sözde cihan padişahları bile bir gecekondu da kalıyordu.
18.yüzyılda Osmanlı, Avrupa dan tahminen 2 bin yıl daha geri idi. Evet şaka yapmıyorum, bir camiyi bile 50-70 yılda inşa edebiliyorlardı. Firavun ikinci Ramses bunları görse "bu ne ucubelik" derdi herhalde.Keşke tarihçilerimiz muhteşemsiz Süleyman'ın askeri başarıları (?) yerine matbaanın 300 yıl geç gelmesinden bahsetseler.