AKP'ye kimler ne için oy veriyor?
-
Seçimi muhalefetin kaybedeceği bazı aydın kesimi tarafından bilinen bir gerçek olmasına karşın, bir çokları tarafından şaşkınlıkla karşılandı.
Oysa sonucu tespit etmek için ülkenin 21 yılda getirildiği noktaya gerçekçi anlamda bakmak yeterliydi, bunun için kahin olmaya gerek yoktu.
Muhalefetin kazanacakmış gibi baharlar getirmesi, kalpler dağıtması trajikomik bir duruştan başka birşey değildi.
Zira sıradan vatandaşların dahi bildiği bu sonucu muhalif siyasilerin ve özellikle adayların bilmemesi mümkün olamazdı.
Ne var ki, siyasetin yalan üzerine kurulu olduğu ve halkın da siyasi yalanlara aşina olması nedeniyle yalanlar önemsiz hale geldi ve getirildi.
"bir doğru 30 yalan, halkı eder talan" benzeri sözlerle siyasetin ana damarını anlatan Hitler'in propaganda bakanı Joseph Goebbels'in tezleri günümüzde en çok bu ülkede geçerli olduğunu halen bilmeyen var mı, sonuca göre bir hayli varlar.
(Bu arada ne ilginçtir ki, bir numaralı Yahudi düşmanı olan Joseph Goebbels'i yetiştiren hoca bir Yahudi idi.)Şİmdi gelelim "Akp'ye kimler ne için oy veriyor?" sorumuza.
AKP'nin en önemli kurum olan ordu da dahil ülkedeki bütün etkin ve yetkin kaleleri 21 yılda kendine göre sistematik hale getirdiği hepimizce malum.
Bu AKP'ye seçimi kazandıran ana neden değil ama en önemli nedenlerden sadece biri.
Zira AKP devletin kurum ve kuruluşlarını ele geçirmiş olmasa dahi bu ülke halkı AKP zihniyetinden başkasını hiçbir tarihte seçmemiştir.
Çünkü şimdi özetleyeceğimiz gibi bu ülke halkının çogunluğu her zaman için "iradei teslim" bir yapıya sahiptir.
İradei teslim nedir derseniz, iradesini güçlü olandan yana kullanmak, ülke değerleri karşısında bananeciliği oynamak ve kişisel çıkara bakmaktır.
Bizim halkımızın çogunluğu tam da böyle bir yapıya sahiptir, baz aldıkları temel duruş iradei teslimdir.
(Bir Kayserili iş adamına doğrudan "Neden siz kurnazsınız?" diye sormuştum, "Bizim kurnazlığımızın sırrı, kim güçlüyse ondan yana oluyoruz" demişti.)
Başka deyişle, tanklı-toplu düşman bu ülkeye girmediği müddetçe her yol mübahtır anlayışı hakim.
(Aslında bu anlayış son 30 yılda zirveye çıktı, işin bir de böyle bir yanı var. Şimdiki anlayışa göre tanklı-toplu düşmana karşı tepki gösterecekleri de şüpheli. Örneğin, askerimizin başına çuval geçirenler tanklı-topluydu, tepki göstermek yerine düşmanın çuvalcı komutanına bir de ödül verildi.)
Peki sadece güç mü, elbette hayır, halkın AKP zihniyetine oy vermelerinin birçok nedenleri var.
Bunları şöyle sıralayabiliriz.
1- AKP halkın yoksulluğundan, düşkünlüğünden yararlanıp 10 milyondan fazla kişiye temel ihtiyaç gibi çeşitli yardım yapıyor.
2- AKP en az 10 milyon kişiyi işsiz bırakmakla dolaylı-dolaysız veya psikolojik olarak tehdit ediyor.
3- AKP'nin yardımseverlerin çabalarını engellediğini, askeri iki gün sonra deprem bölgesine gönderdiğini, yardım çadırlarının Kızılay tarafından satıldığını ve AFAD'ın başkalarının kurtardığını kendileri kurtarmış gibi göstermelerini, 15 milyon depremzedelerin yarıdan fazlası hiçe sayarken kendilerine verilen bir çadıra iradesini teslim etmiştir ki, bu da en az 9 milyon civarındadır.
4- Ülkenin yüzde onbeşi toktur. Ülkede ne olursa olsun etkilenmezler. Bu kesimi her zaman için AKP zihniyetine sahip partiler desteklediğinden oylarını başka partilere vermezler.
5- Hiçbirşeyi önemsemeyip sadece din için oy verenler AKP gibi partilerden başkasına oy vermezler ki, bu da en az yüzde onbeş gibi bir oy potansiyeline sahip.
6- Ülkemizde yaşamayan ama bizler için karar veren yabancı ülkedeki mutlu Türkler, oralarda kazandıkları parayla burada krallar gibi yaşama şansı olduğu için elbette çogunluğu AKP'ye oy verir.
7- Kağnılarla, yırtık çoraplarla, kınalı kuzularla ve kanla kazanılan ülkeye bir tek kurşun atmadan sahibi konumuna getirilen 10 milyondan fazla Suriyeli ve diğer yabancılar elbette AKP'ye oy verir.Bu yedi madde nedeniyle AKP ve onun gibi olan partilerden başka hiç kimse bu ülkede seçim kazanamaz.
Hani olur da bir ara vermek, milletin gazını almak amacıyla belki kısa dönem için ABD-AB abileri tolerans tanıyabilir ki, bu abilerin her istediğini yaptığı müddetçe kısa dönem bile çok zor bir ihtimal.Sonuca gelecek olursak, bu ülkede demokrasi ve özgürlük artık olmaz.
İşçisi teslim olmuş, grev hakkını ciddi anlamda kullanmıyorlar. Toplu sözleşmelerde artık patronun dediği oluyor. Sendika ağaları artık patronun kuklası.
Ezilen kesim teslim olmuş, dinden medet bekliyorlar, devletten gelecek kırıntıları ilahi adalet sayıyorlar.
Ekonomi ne kadar kötü olursa olsun kader deyip şükür ediyorlar.
Bir avuç aydın kalmış, doktorlar onlar da ülkeyi terk ediyor, hatta açıkça kovalanıyorlar.
Hani adı seçim ama aslında bu gerçekler gösteriyor ki, seçimler bir formaliteden ibaret.