İsrail'de Yeni Durum
-
4 saatlik ateşkes kararını İsrail'in değil ABD nin açıklaması ilginç.
Çünkü bu bir asimetrik savaş ve kuralı filan yok. Bunu en tepede oturanlar bile anlamıyor veya anlamazdan geliyor. İsrail ateşkese uyar veya uymaz. Bu kestirilemez. Bugün uyar, yarın uymaz. Asimetrik savaşta kural olmadığını iyi anlamak gerekiyor.
-
İsrail hiç bir tepkiye aldırmadan kararlılıkla bildiğini yapıyor. Hastaneler boşaltılsın demişti boşaltmamakta direndiler ve hastaneler kuşatıldı. Yaralı ve hastaların tahliyesini bizzat İsrail ordusu gerçekleştirecek.
Batı kanadından bazı itiraz sesleri gelse de Netanyahu Hamas yok edilmeden Gazze'den çıkmayacaklarını ve bölgenin işgal edileceğini kesin dille söyleyip tüm itirazları elinin tersiyle itti.
-
Durum çok vahim bir açmaz. Çok kötü, çaresiz bir durum. Bir kere İsrail terör yapan ve rehin alan Hamas'ı indirmeye mecbur. Bunun alternatifi olamaz ve yok. İsrail buna mecbur. Fakat siviller de toplanma yerlerini terketmemekte, Hamas'a kalkan olmakta direniyorlar.
Hastaneler bitti artık, hastane denecek tarafları kalmadı fakat hala orada toplanmakta ısrar edenler var. Açıkça öldüreceklerse öldürsünler gitmeyiz de diyorlar. Tam arabesk bir durum ve çok kötü, ne desek boş.
Elon Musk X platformunda "nehirden denize özgür Filistin" sloganını yasakladığını açıkladı. Çünkü bu İsrail'in yok edilmesi isteğini ifade ediyor. Bir ırkın tanrıları tarafından lanetlendiğine inanan kişilerle bir ortak platform zaten olamaz. Bu inancı bırakacaklar da, yaz gelecek de yonca bitecek de...
-
Netanyahu´un siyasi akibeti Hamas teröristlerin elindeki rehinelerin kaçta kaçının canlı olarak kurtarılmasına bağlı. İsrail halkını ilk etapta rehinlerin durumu ilgilendiriyor gibi ve gün geçtikçe daha da öfkeleniyorlar. Tüm Gazze Şeridi Hamas teröristlerinden temizlense bile ki gidişat o yönde, İsrail halkı rehineleri unutmadı.
-
İsrail hastane ve okullardaki tünel girişlerine ulaşınca tünelleri çökertmesin diye Hamas can havliyle rehine bırakma kozunu ortaya sürdü. Netanyahu rehine ailelerinin feryatlarına kulak tıkayamaz.
Bu apaçık bir gerçektir. Hamas bütün tünel giriş çıkışlarını hastane ve okullara yapmıştır. Bunu sağır sultandan bile gizlemenin yolu yoktur. İsrail bu tünelleri kapatmak boğmak zorundadır. Ama içerde rehineleri nereye götürüyorlar tünel boyunca nerden bilsin. İsrail'in işi çok zor. Belki de rehine yakınlarının feryatlarına kulak tıkayıp rehineleri de öldürmek zorunda kalacak.
-
Bazı İsrail tankı vurma videoları yayınlanıyor ama bilemiyorum inandırıcı mıdır. Düzmece gibi geliyor. Ama illa vurulan İsrail tankı da hiç olmamıştır demek olası değil. Ancak Hamas sivillerin ardına saklanma dışında hiçbir varlık gösteremedi bu açık. İsrail'i yavaşlatan tek etken yoğun sivil yığınakları oldu. Bunlar cennette hurilere kavuşma hayali ile ölümü göze alan kişiler. Öleceksek de gitmeyiz diye direnen bir sürü kişi var. Beyin yıkama denen şey bu işte. Bu kişilerin beyni körelmiş, empozeler beyinlerini köleleştirmiş. Hayalleri gerçek sanıyorlar.
-
Hasan Sabbah uyutma ve kandırmacalarının modern çağda geçerliliğini sürdürmesi insanlığın inanılmaz gerçeklerinden. Birileri tüm bilimsel ve teknik gelişmelere tanıklar, bunları kullanıyorlar da, ama zihinleri hala dogma kölesi. Bu nasıl oluyor kimse çözemiyor.
Hasan Sabbah huriler gösterip can feda ettiriyordu, şimdi aynı yöntem hurileri hiç göstermeye bile gerek kalmadan inandırıcı oluyor hatta. Geriye gidiş bile var. Hasan Sabbah hiç olmazsa hurileri gösteriyordu. Bunlar hurileri hiç görmüyorlar da.
-
Şimdi son derece apaçık gerçek: Bu hastane ve okullarda giriş çıkışları olmak üzere aşağıda bir tünel ağı var. Bu tüneller boydan boya roketlerle silahlarla dolu. Apaçık, herkesin de son derece iyi bildiği, bilmeyen sağır sultanın bile olmadığı gerçek bu iken lafı oraya buraya çekmenin de bir anlamı yok.
Rehineler olmasa İsrail bu tünellere deniz suyunu basar, sonra da köpük basar tıkar. Ama rehineler var. Olay bu.
-
Bu tünelleri kapatıp çekilmek de çözüm değil. Tamam içerdekiler ölür ama yerlerine geçecek çok kişi var. Tünel girişleri köpük basılarak kapatılsa da tekrar açarlar. Gazze'nin işgali ve tam olarak ilhakından başka çözüm görünmüyor.
Bu ise çaplı bir sürgüne yol açacak, İsrail'e insanlık adına çok kötü puan yazacak. Ayrıca başarabilir mi de belirsiz. Teorik olarak bir insan kalabalığı bir milyonu aştı mı kaotik durum kabul edilir. Burada iki buçuk milyon insan var. Şu olur bu olur demenin yolu yok. Durum kaotik yani, bu belirsizlik demek.
-
Aslında oturduğumuz yerden laf üretmenin çok da bir anlamı yok. Sonuçta oturduğumuz eve bir bomba düşse, yakınlarımızın bazıları ölse ve hayatta kalanlarımız ölmemek için güneye gitmek zorunda olsak... Bunun ne kadar acı bir durum olduğunu anlamak için çok fazla hayal gücüne ihtiyaç yok.
Dünyada çok karmaşık olaylar oluyor. Olayların bir sürü tarihsel, siyasi ve karmaşık çıkar çatışmalarına dayanan nedenleri var. Bu olayları biz belki bir parça değiştirebiliriz belki de elimizden bir şey gelmez. Sonuçta bir toplumun tarihsel olanları da dahil hatalarının bedelini tüm toplum ödeyebilir.
Bazen bir şeyler yapmak gerektiğini düşünür, bazen akışa kapılırız. Bu dünya da böyle sürer gider. Bir şeylerin düzelmesi uzun yıllar alır. Durum bu... Ne yazık...
-
Şimdi Han Yunus'u da boşaltın dendi ve burası da bombalanmaya girişildi mi artık aşağısı sınır kapısı. Bu kartlar açıldı eller açık oynanıyor demektir.
Baştaki tahminlerin gerçek olması anlamına geliyor bu. Gazze'nin işgali ve Filistinlilerin boşaltılması. Mısır bu oldubittiye ne tepki verebilir?
Dünyada son yıllarda olmaz diye bakılan olaylar olmaya başladı. Şimdi tüm dünyanın gözü önünde iki buçuk milyon insanı göç baskısına maruz bırakmak olmayacak bir iş ama şu anki manzara bunun olacağı görünümünde.
-
Kim ne yapabilir, hiç kimse hiç bir şey. Kimse önleyecek değil veya önleyebilecek değil ama İsrail yine de iki buçuk milyon kişiyi Sina çölüne sürmez diye düşünüyorum. Peki makul bir miktarını bırakabilir mi? Beş yüz bin filan gibi... Bunları düşünmek istemiyorum. Bunlar olacak işler değil. Yine de olmayacağından da emin olmanın bir yolu yok. Bir milyon kişiyi bile Sina çölüne sürmek olacak iş değil. Bu büyük bir kalabalık eder ve ortam çöl... Bilemiyorum ama bu olamaz diye düşünmek istiyorum.
Orada o nüfus yoğunluğu oldukça da İsrail orayı kontrol altında tutamaz ve Hamas'ı yok edemez. Peki yönetimde olmayan gizli saklı faaliyet gösteren bir illegal örgüt olarak varlığına göz yumar Gazze'de askeri yönetim kurar mı? Başı ağrır. Yine de kalabalıkları çöle sürmek yerine buna razı olabilir. Sonuç olarak İsrail Gazze'den kolay kolay çıkmaz diye düşünüyorum. Ama askeri sıkıyönetim kurar, ama halkı sürer. Bir şekilde işgal eder, güç bulundurur. Bu güçlere saldırılırsa gerilim devam eder. Galiba olacak olan bu. Ben çöle bir iki milyon kişi sürülebileceğine inanmıyorum.
-
Tünellere deniz suyu basma, köpük basma gibi işlerle uğraşmak yerine normalde kullanımı yasak olan derin göçürme etkili bombalar kullanacak gibi. Bu yönde işaretler var. Bu bombalar sığınak göçüren bomba olarak biliniyor o yüzden de kullanımı yasak. Yani bombardımanda halk sığınaklara girince sığınakları da göçürme amaçlı bu bombalar.
Tünellerin tüm çıkışları belirlenip hepsi göçürülebilir mi bilmiyorum. İşler çok karışık ve tatsız.
-
Baştaki öngörümün doğru olduğu ortaya çıktı. İsrail tünellere deniz suyu basıyor!
Baştaki öngörülerim birer birer gerçekleşiyor, Gazze'de güvenli bölge diye bir şey kalmadı. Önce ikiye bölünmüş ve kuzeydekilerin güneye geçmeleri istenmişti. Şimdi güneyde olan Han Yunus da operasyon kapsamında ve geriye Refah bölgesi kalıyor, o da dar bir bölge.
Gazze yaşanamaz duruma geldi zaten. Elektrik yok su yok yakıt yok hastane yok. Kimsenin bol bol konuşmasına rağmen yapabileceği de yapacağı da bir şey yok. Şu duruma göre görünen, İsrail'in Gazze'yi yutup yok edeceği.
Rehinelerin de gözden çıkarılacağını öngörmüştüm. Kamuoyunu yatıştırmak için kadınlar ve çocuklar takas edildi fakat tünellere su basmak demek rehineleri gözden çıkarmak demek.
Bazı görüşlere göre Gazze bir tümör haline geldi ve Gazze diye bir şeyin olmaması Filistin sorununun çözümüne olumlu katkı yapar. İkiye bölünmüş bir tarafı Batı Şeria bir tarafı Gazze şeklinde Filistin toprakları çözümü zorlaştırıyor. Bekleyip görmekten başka yapacak yok.
-
Başından beri Gazze'nin boşaltılıp halkın Sina'ya sürülmesinin olmayacak iş olduğuna inancımı belirtiyordum. Ama bu inanç giderek zayıflıyor. Mısır bundan endişe ettiğini açıkça ifade etti. ABD bile bunu endişe verici buluyor. Ama İsrail göz göre göre yapıyor. Bunun görmezden gelecek yanı kalmadı. Gazze can çekişiyor. Durum giderek kötüleşiyor.
Netanyahu Hizbullah'ı tehdit etti bu işe karışmaya kalkışırsanız Güney Lübnan da Gazze gibi olur dedi. Bu ne demek Gazze içler acısı halde, sakın hata yapıp acınacak duruma siz de düşmeyin demek.
-
Gqzze'de durum öyle kötü ki kamu hizmeti veren göreviler tutuklanıyor. Doktorlar dahil. Üstelik şiddet kullanılarak, cezalandırılarak tutuklanıyorlar. Niye halka hizmet ediyorsunuz dercesine. Bunun anlamı bu halk burdan gidecek demek. Bunu görmemek artık imkansız. İsrail'in niyeti burayı boşaltıp işgal etmek. Filistinlilerle uğraşmayıp sürgün etmek. Yeniden inşa edip Yahudi yerleşimcileri getirecek gibi görünüyor. Bu çok radikal bir hareket olur ama yapacak gibi görünüyor.
Eski genelkurmay başkanı ve savunma bakanının Gazze'de operasyonda ölen oğlu için İsrail'de cenaze töreni düzenlendi ve intikam duyguları ateşlendi. 7 Ekimin faturası çok ağır çıkacak.
-
İsrail ordusu tünellere ulaştı ve tünelleri ele geçirmeye başladı. Tünellere deniz suyu basmanın iyi bir fikir olabileceği açıklamasından sonra bu yönde bir girişimin haberleri gelse de görüntüleri gelmedi. Bu tünellere girmek cesaret ister, tuzaklarla dolu labirentler oldukları kuşkusuz. Bakalım İsrail ordusu ne yapacak. Şimdi devlet başkanları ve sokaklarda gösteriler yapanlar dahil hepimiz sahanın dışında laf konuşuyoruz.
Savaşın gerçekleri ise sahada. Geçek şu ki bu tüneller her gün fırlatılan yığınla roketleri barındırıyor. Bu roketler İsrail kentlerine fırlatılıyor. Demir kubbe olmasa İsrail'i felç edecek kapasiteye sahip bir roket deposu var Gazze'de. Tamamen Demir Kubbe'ye güvenmek olanaksız, yok böyle bir şey. Bu roketlerin imha edilmesi İsrail için hayati önemde.
Bu tüneller ne yolla olursa olsun bertaraf edilmek zorunda. Savaşın ve sahanın gerçeği bu.
-
Meşhur bir "beka sorunu" lafı var ya... İşte Gazze İsrail için bir beka sorunu. Bu füzeleri İran mı temin etti Hamas'a yoksa Rusya mı yoksa Çin mi , yoksa hepsi mi. Bu gerçekten İsrail için de ABD için de bir beka sorunu.
Ukrayna'yı yutmak isteyen Rus emperyalizmi de, dünyaya yayılmak isteyen Çin emperyalizmi de, ideoloji ihraç etme heveslisi ve bu yolda önünde en büyük engeli İsrail gören ve onu yok etmek isteyen İran emperyalizmi de, bunlar dünyanın en ciddi sorunları. Bunlarla ABD ve tüm Batı için mücadele etmek yaşamsal bir beka sorunu.
Konu Ukrayna'nın işgali veya İsrail'in yok edilmeye çalışılması ile sınırlı değil. İnsanlık, demokrasi ve insanlığın tüm değerleri saldırı altında. Tek adam rejimleri, insanlık ve özgürlük düşmanı rejimler saldırı halinde. Bu karanlık güçler doğrudan insanlığın yaşam biçimine, özgürlüğüne saldırıyor.
İnsanlık var olma savaşı veriyor. Bunun hiç unutulmaması çok iyi olur. Eğer karanlık güçlere teslim olmaya karar verilmediyse tabii.
-
Refah da vurulmaya başlayınca Gazze'de güvenli yer diye bir şey kalmadı. Bu durum akla tüm Filistinliler Sina'ya sürülecek mi düşüncesini akla getirse de bu her durumda olanaksızdır diye düşünmek gerekiyor. Bunu yani herhalde yapamazlar.
Netanyahu savaşın uzun süreceğini ve Hamas bitirilmeden durmayacağını söylüyor. Gazze'nin tam anlamıyla ilhakı pek beklenemez ama uzun bir savaş olursa gerçekten, nereye gider de bilemeyiz. Savaş her zaman bir belirsizlik içerir çünkü kaotik bir olaydır.
Gazze'de yaşam koşullarının çok ağırlaşması zorunlu göçleri dayatabilir de. Bilemiyoruz. Şu an bilinen, Gazze'nin bombalanmayan güvenli bir yeri artık kalmadığı.
-
İran olsun, Hamas olsun; bunlar İsrail´in ABD´ye rağmen Gazze Şeridi´ni tamamen yerle bir edeceğini beklemiyorlardı. İsrail, Hamas´ı yok etmeye kararlı ancak bunu başarabilmek aylar sürebilir. Netanyahu´nun siyasi geleceği rehinelerin kurtarılmasına ve Hamas´ı ne kadar çökerteceğine bağlı.