Terörist İsrail
-
@ictenlik, içinde söyledi: Terörist İsrail
ve bu hikaye anlatıldığı gibi mi?
Bu cehennem meselesini çok şiddetli delilik ve psikopatlık geçiren birileri uydurmuş.
Tevrat'ı veya Kuran'ı ilk kez okuyanlar insan ürünü olduğundan şüpheye düşüyorlar. Çünkü normal bir insanın psikolojisi o kitapları yazmayı kaldıramaz. -
@Efruhte, içinde söyledi: Terörist İsrail
@ictenlik dünyada adalet olunmadigi için muhakkak ki bu adaletsizliklerin çözumlendigi bir mahkemenin olması insanoğlunun hakkıdır.
Eğer böyle bir mahkeme olmazsa yoksa bu insanoğluna zulümdür.Yazarken soruların cevaplarını bile bekleyemiyorum. Normalde öyle yapmam gerekir.
Normalde ben gençliğimde kendi bilgisel soruşturmamı sürdürürken sizin tüm dediğiniz suçlar için düşündüm de yani, tanrı olsam bu mümkün olsa bireye verdiği acı yaşattığı durum ve sorunun tam aynını yaşatır ,aynı deneyimi sanal vb bir gerçeklikte tıpkı gerçekmiş gibi gerçeğinden ayıramayacağı biçimde tekrar ettirirdim ve yaşattığıyla aynı şeyleri ve hisleri ve gerçekliği onun yaşamasını sağlardım. Bu tam bir ödeşme sağlardı. Tanrı olduğum için bunları yapmak benim için kolay olurdu.
Oranın adını cehennem koymazdım ,ilginç bir isim bulurdum ve yarattığım varlıklara da bunu bildirirdim. Birine kıymık bile batırsanız size de kıymık batırılacak haberiniz olsun derdim.
Suçlu ve mağduru yüzleştirirdim.
Bana adaletten sözet.
-
@Efruhte, içinde söyledi: Terörist İsrail
@ictenlik bu saydıklarınizin hiçbiri böyle bir mahkemeyi yapamaz
Peki tanrı olsun ve tam adil bir mahkeme kurulsun ,tanrının mahkemesi de olsun ve ceza da olsun, her suçun cezası da çekilsin ve her ruh, tüm herkes, suç ve hak mağdurları ve çekilen cezaya da tanık olsunlar, buna yani cezanın çekildiğine görerek tam ikna olsun ama cehennem de olmasın bu uygun mu?
Normalde soruların cevabını beklemem gerekir ama
Normalde başka şeyler ifade etmem gerekir ama
-
@Efruhte, içinde söyledi: Terörist İsrail
@ictenlik ama yasadigimiz dünyada insanoğlu kötülük yapıyor. En basiti masum çocukların yaşadığı korku, açlık ,üşüme,işkence, ölüm ... Bu kötülükleri yapanlar cezasız mi kalacak?
Bu suçlar cehennemde mi işlendi ödeşme ve adalet cehenemde_?
Yeryüzünde kime ne yaşattıysam aynını yaşamaya hazır ve açığım. Kimi incittiysem incitilmeye, kimin canını acıttıysam canımı acıtmasına ve insanın kendimin adaletinden kaçmayacağım
Öte dünya varsa orada ve adalet yoksa mı diyorsun?
-
Ukraynada bir suru cocuk babasiz kaldi, hatta cocuklar da olduruldu.
Konu cocuk mu? Musluman cocuk mu? Once onu kararlastiralim.Bayrak konusuna gelince, bu zamana kadar sokaklarda caddelerde acilmayan sadece tabutun ustune serilen bayrak, neyin ve kimin gaziyla sokaklarda Turk bayraklari ile acilmaya baslandi? Mehteran takimlarini izlerken bile bu bayrak kullanilmazken suan neden kullaniliyor? Neyi ne icin yapmayi amacliyorlar?
Tayyibin akrabasinin kurdugu vakif ne hakla hangi yasaya dayanarak miting yapabiliyor hem de yilin ilk gunu ve konu ne Turkiye ne ekonomi ne baska birsey iken, Filistin denen Osmanli'yi arkadan vuran ihanet eden vatan sirf musluman diye galatayi yuruyuse aciyor? Hak adalet ya hani neresinde.
Ukraynaya Rusyaya yuzlerce Bayraktar satilirken, neye istinaden ve ne sebeple biz Filistin'e bayraktar vermiyoruz? Ama ne hikmetse yuruyus yapiyoruz bagiriyoruz cagiriyoruz.
Bunlarin cevaplarini alabilir miyim?
-
Cevabım gecikti çünkü islerim vardı. Şimdi yazabilirim.
Kim ne yaptıysa aynı sekilde cezasını görür. Yani kim bu dünyada kime nasıl bir haksizlik zulüm yaptıysa ona göre cezasını görür.
Bu birinci kısım için
Peki ya ikinci kısım
Yani Allah'ın varligini inkar edip,üstelik alaya alıyor.
Üstelik onca nimet Onun varlığının deliliyken.
Ve bu da yetmiyor her kabileye peygamber gönderiyor ve son peygamberini bütün in,cin,insan hepsine peygamber olarak gönderiyor. Ve ögut almasını içeren kitabını da gönderiyor.Bütün bunlara rağmen alay edip inkar ediyor.
Ve son nefeste bu şekilde Allah'ın huzuruna varıyor.Siz olsaydınız bu durumda ne yapardınız?
-
@phi çocuk çocuktur. Çocugun dini olur mu ki.
çok pis oyunlar olduğunu düşünüyorum. Ama nedir ne değildir bilmiyorum -
@Efruhte, içinde söyledi: Terörist İsrail
@ictenlik dünyada adalet olunmadigi için
Araf'a inanıyoruz .Sizin anladığınız şekliyle diğerlerine () hayır.
Sandığınızdan daha karmaşık bir ödeşme ya da adalete inanıyoruz ki buna ihtiyaç olmayacak.
Benim biz kapsamıma sadece aynı düşünceyi paylaşanlar giriyor.
-
@Efruhte, içinde söyledi: Terörist İsrail
Cevabım gecikti çünkü islerim vardı. Şimdi yazabilirim.
Kim ne yaptıysa aynı sekilde cezasını görür. Yani kim bu dünyada kime nasıl bir haksizlik zulüm yaptıysa ona göre cezasını görür.
Bu birinci kısım içinBöyle bir tanrıyla kimsenin sorunu yok
Sizin dininiz bu olduğu iddiasında değildiOna göre başka, ona göre neye göre
Sonsuz cehennem nerede?Hem orada 20 soru var ,yüzleşmek istenirse ve benim için önemli değil
Benim özel olarak bir cevaba ihtiyacım yok@Efruhte, içinde söyledi: Terörist İsrail
Peki ya ikinci kısım
Yani Allah'ın varligini inkar edip, üstelik alaya alıyor.
Üstelik onca nimet Onun varlığının deliliyken.
Ve bu da yetmiyor her kabileye peygamber gönderiyor ve son peygamberini bütün in,cin,insan hepsine peygamber olarak gönderiyor. Ve ögut almasını içeren kitabını da gönderiyor.Bütün bunlara rağmen alay edip inkar ediyor.
Ve son nefeste bu şekilde Allah'ın huzuruna varıyor.Siz olsaydınız bu durumda ne yapardınız?
Güler geçerdim.
İnsandan insana karşı işlenmiş suçu varsa cezasını verdim ya ,kıymık batsa ödeştirdim ya ben bana karşı olanı kudretimle bağışlardım ki saymazdım meleklere söylerdim onu yazdırmazdık
ki o cümle de yanlış kendimi ispatlama çabam olmayacağı için adalet önemli
bana karşı bir adaletsizlik üretemez, beni incitemez.karıncadan kuş kanadına dünya hesabı
bana karşı ne suç cürüm işleyebilir, gücü yetmez-eremezBenim adaleti tesis etmekten başka amacım olamaz. İncinmeyeceğim için bir suç doğmadı.
Tüm incitilmişleri hesaplaştıracağım için bir adaletsizlik yok -
@Efruhte, içinde söyledi: Terörist İsrail
Peki ya ikinci kısım
Yani Allah'ın varligini inkar edip,üstelik alaya alıyor.
Üstelik onca nimet Onun varlığının deliliyken.
Ve bu da yetmiyor her kabileye peygamber gönderiyor ve son peygamberini bütün in,cin,insan hepsine peygamber olarak gönderiyor. Ve ögut almasını içeren kitabını da gönderiyor.Bütün bunlara rağmen alay edip inkar ediyor.
Ve son nefeste bu şekilde Allah'ın huzuruna varıyor.Siz olsaydınız bu durumda ne yapardınız?
Tanrı kendini insan beni tanrı kılığına soksun (bunu o bilsin ben anlamayayım ve bu halde) benimle alay etsin
Daha da fazlası ,neyse o tam denkleşme ;denge denk
dengedenk denkleşme
Tam denkleşme neyse o.
Tam adalet neyse o, adaletin tesisini ne sağlarsa o (bana göre adalet bozulmadı ama denk değiliz)
Eksiksiz kusursuz adalet
Hiç boşluk kalmayan adalet ve denkleşme -
@Efruhte, içinde söyledi: Terörist İsrail
Peki ya ikinci kısım
Yani Allah'ın varligini inkar edip,üstelik alaya alıyor.
Üstelik onca nimet Onun varlığının deliliyken.
Ve bu da yetmiyor her kabileye peygamber gönderiyor ve son peygamberini bütün in,cin,insan hepsine peygamber olarak gönderiyor. Ve ögut almasını içeren kitabını da gönderiyor.Bütün bunlara rağmen alay edip inkar ediyor.
Ve son nefeste bu şekilde Allah'ın huzuruna varıyor.Siz olsaydınız bu durumda ne yapardınız?
Ben öyle tanrı olmazdım hem, böyle tanrı mı olur?
Ben güçlerimi böyle kullanmam
Benim hayalgücüm geniş bu kadar dar değil
Bu konuyu senin iyiliğin için kapatmak istiyorum -
@ictenlik aslında bakarsanız yaradanin, kulunu ne kadar önemsendigini , değer verdiğini gösterir.
Konu başlığından çok fazla dağıldı konu. Yine en iyisi konu başlığına dönmek olur.
-
Komşusu (Suriye) işgalciler (ABD eliyle İsrail) tarafından parçalanmaya kalktığında, bırakın karşı durmayı, tarafsız oluşu bile becermeyip, işgalcilerle birlik olup, sözde Suriye kuzeyinde çıkarlarının peşine düşenler ve işgalciyle çıkar ortaklığı yapanlar, şimdi yöneticileri Şii olmadığı (ve kendi türünden müslüman ve Kudüs'ün emanet bekçisi olduğu) için Filistin ya da Gazze adında bir ülke/kent ve oradaki savaş mağduru insanları için üzülmeye ve timsah gözyaşı dökmeye başladılar .
Komşu Lübnan Gazzeliler için bir miktar çatışmayı göze alırken bunlar da uzaktan yeşil hilafet bayrağı adı verilen bir bayrak salladılar.
Şii Lübnan Hizbullah'ı şimdi Perslerin torunlarının sağladığı silahlarla komşuları Filistin'e yardım görünümünde yine komşuları İsrail'le köşe kapmaca oynuyor ve ortadoğunun en güçlü askeri varlığıyla çarpışmaktan çekinmiyor.Arap yarımadası güneyinde, İsrail ve Filistin'le sınır hukuku bile olmayan Yemenli Şii Husiler, Perslerin torunlarının desteğiyle, Kızıldeniz de İsrail'e ticaret yasağı uyguladı ve Amerikan askeri gemilerine hava savunma füzelerini tüketecek ve İngiliz gemilerini onları savunmak zorunda bırakacak kadar insansız hava aracı göndermiş olabilirler.
Persler savaşıyor, bunlar deniz üzerine kurulmuş köprülere tonlarca insan yığıp, beton yorup, bayrak sallıyor.
Daha bugün İngilizlerin, Perslerin torunlarına, Ruslara silah sağlamama çağrısı yönelttiğini görüyoruz.
İsrail (diğeri gibi) bütün savaşma gücünü arkasına saklandığı nükleer şiddet şantajından alıyor. İşin aslı savaşı sürdürürse ya da bu gerçek bir savaşa evrilseydi onları kullanmaksızın gerçekten de varoluşunu koruyamayacağı bir noktaya gelebilirdi o halde gerçekten de herkes barışı tartışmalıdır.
Tarihi Pers Acem korkusu/nefreti iliklerine işlemiş olanları, tarihin gerçekleriyle yüzleşmeye davet ediyoruz. Kazanamazsınız ve kimse de kazanamaz. Savaş sürerse sadece insanlık kaybedecek.
-
Elbette olaylara tamamen tersten baksaydık; İsrail'i yenme ,zayıflatma/güçsüzleştirme yıkma ya da savaş alanında küçük düşürme ve dolayısıyla Kudüs'ü geri kazanım misyonunu tamamen ve tamamen Perslere ve aracılarına yıkan Arap ve diğer müslümanlar ya da sünni islamcılar ,diğer taraftan Şii İran gücü ve onun silahlandırdığı şii islamı yıkma güçsüzleştirmenin peşinde düşmanlarıyla gizli-açık müttefik olarak çift taraflı oynuyor gibi görünürdü. Her ne kadar bir islam cumhuriyeti formunda olsa da İran'dan ve onun gücünden İsrail kadar korkuyor, çekiniyor ya da nefret ediyor olmalılar.
Bugün iyi bakarsak Gazze için savaşan ya da bunun için savaşmıyorsa da kendi savaşıyla İsrail'e karşı savaşan tek varlığın aslında İran ve silahlandırdığı Şii devletler ya da milisler olduğunu bulurduk. Tüm diğer Arap ve islam yapıların ise eylem üreten bu güce karşılık aslında sadece boş boş konuşan, laf dağıtan hiçler olduğunu görecektik. Savaşı uluslarası baskı durduramadığında eylem dışında etkisi bulunmayan tüm diğer şeyler aslında hiçbir şeydi.
Daha ileri gidecek bir ters bakışta da elbette; İsrail'in Gazzeliler'i yem olarak kullanarak ABD ve uluslarası bir koalisyon gücünü Lübnan, Yemen ve İran'a yöneltme/doğrultma çabası ve Arap ve diğer müslümanların Gazzelileri yem olarak kullanarak Şii islamı ve İsrail'i aynı an da zayıflatma/savaştırma ve Kudüs'te hak/çıkar arayışı olarak yorumlanabilirdi.
Yine de her incelemede görüyoruz ki; bu ileri gidecekse kurban Gazzelileri Perslerden başkası gerçekten elbette kollayamazdı.
Bugün İsrail'e karşı Yemen ve Lübnan yoluyla karşı güç kullanarak savaşı durdurmasını talep edebilen tek güç ya da yaptırım İran'dır.
İki yol var.
Kimse hiç bir şey yapmıyorsa ve uluslarası hukuk ve müzakereler, uluslurası talep ve baskı üretme yoluyla kan dökülmesini durduramıyorsanız ve son sonuçta aşama aşama son Gazze'lilerin sürülmesi, öldürülmesini, kolonize-asimile ya da pasifize edilişini izlemeyecekseniz o halde İsrail planına uyarak Gazelileri tahliye etmelisiniz, diğer durumda karşılık vermediğinizde ve savaşmadığınızda zaten buna göz yummuş olurdunuz.
Orada ne olduğuna yeniden bakın. Zaten durmuyorlar ve duracaklarsa zayıflamış bataryalarla olası Lübnan saldırıları ve zayıflamış bataryalarla ABD gemilerinin hasar alması gibi olasılıklar onları geri çekecekse çekerdi ve başka hiç bir şey.
-
Savaşın Basit Çözümlenmesi
İsrail Kudüs bölgesini elinde bulunduran 10 milyonluk nükleer güçtür.
Oraya atalarının ülkesi olduğunu söyleyerek ve mevcut yerleşimcilerin dilini konuşan ve dinine ait insanların belirli bir ülkesi bayrağı sınırı olmaması nedeniyle/gerekçesiyle Avrupa toplumu ve egemen güçlerinde bir miktar desteği ve onayıyla birlikte toprak satın alarak ve emrivaki bir devlet kurarak, konma yoluyla yerleşmiştir ve şimdi buraya yerleştim ve artık buna karşı çıkarsanız da elimdeki nükleer silahları gerekirse üzerinize doğrultmak ve kullanmaktan çekinmem diyen yapıdır.Şu an Gazze bölgesini hamas militanlarını gerçekçe göstererek topyekun işgale kalkmıştır. Oradaki son hamaslıyı, son silahlı insanı ve direnişçiyi istemektedir. Talebi bütün hamas'ın teslim edilmesi, tasfiyesi/lağvı ve Gazze'ni tam denetimi/kontrolü görünümünde oranın kolonizasyonudur ya da oradaki halkın sürülmesidir. Bu talep açıktadır ve dünya tarihindeki tüm asimilasyonlarda böyle gerçekleşti. Güç ben de ya da ben böyleyim, benim tarafımda hukuku böyle işletirim diyor ve uluslarası kamuyouna karşı açık.
İsrail'le fizik olarak neredeyse savaşamazsınız çünkü ülkesine toprağına gerçekten yıkıcı bir saldırı yönelttiğinizde karşılık alırdınız ve ileri giderseniz size nükleer bombalar sallardı. Hepimiz biliyoruz ki bu en umulmadık çare çünkü bu olursa diğerlerinin eli armut toplamıyor yani nükleer silahlara ve gerçek yıkıcı güce sahip olmasa da araç, ekipman insan ve ve bir miktar silah gücüne sahipler ve oradan gelen bombayı kimse yerse yesin elindeki araçların hepsini topyekun geri yöneltirdi. Yani İsrail nükleer bir saldırı almasa da dehşet bir yıkım ve kaos yaşar ve görürdü. Bu demektir ki İsrail'in nükleer bomba sallaması aslında bir el bombasının pimini çekme gibi kendini yıkmak olacak ve bu zaten son çare.
ve bu durum iki arap kentini ve ülkesini yıkmak ve feda karşılığında İsrail'i durdurma yoketme girişiminden sözetmiyorsak ve böyle bir görüntüyü arzulamıyorsak barışı ve oradaki insanların korunmasını tartışmalıyız.İsrail varlığı kendine düşman görülen ve Kudüs'te hak iddia eden diğer müslüman toplumlarca kuşatılmaktadır ve kendine göre burada varolmak zor, bir ateş çemberinde ve bu varoluşu sürdürme için her türlü aracı meşru çıkarı olarak görür. Nükleer gücü bile caydırma doktrini dışında saldırı savunma amaçlı kullanmaya açık tek ülkedir. Yani savaşı kim istemiyorsa İsrail'in iki devletli varlığını da orada bir miktar eski kargaşaya rağmen tanımalıdır.
Barış ancak ve ancak iki devletin barıştırılması ve iki özgür devletin varedilmesi ve Kudüs'ün kimsenin malı olmamasının uluslarası toplumun baskın gücü ve talebiyle sağlanması yoluyla üretilebilecektir. Bunun dışındaki şeyler hayal ve savaş üretmeciliğidir.
İki yol var.
Kimse hiç bir şey yapmıyorsa ve uluslarası hukuk ve müzakereler, baskı yoluyla kan dökülmesini durduramıyorsanız ve son sonuçta aşama aşama İsrail orayı etkisizleştirene dek son Gazzelilinin sürülmesi ya da öldürülmesini izlemeyecekseniz İsrail planına uyarak Gazelileri mülteci olarak tahliye etmelisiniz, diğer durumda askeri karşılık vermediğinizde ,güce dayalı yaptırım uygulamadığınızda ve hiç bir şey yapamadığınızda yani savaşmadığınızda zaten bu oluyor olurdu ve izliyor olurduk ve aslında görülene göz yummuş olurdunuz.
Diğer taraftan müttefik ABD ve AB ile birlikte İsrail'e karşı uluslarası toplumda uyumlu ve birlikte herhangi yaptırım ya da gözdağı sağlanamaz görülüyor o halde uluslarası toplum başka güçlü araçlar bulana dek; dolardan yuana dönüşü ve bricksin egemenliğini aralamasınız ve taraflar bununla tehdit edilebilirdi çünkü başka çözüm gözükmüyor. Her türden çatışma gerilimi tırmandıran savaşı geliştiren bir yola ya da tersinde Gazze'ni tamamen işgali sonucuna çıkar. Bu durumda zaten siz eğer İsrail'i bir gün uluslarası hukuk, baskı ve müzakere yoluyla denetleyebileceğinizi düşünüyorsanız Gazzeliler orada yokken de bir gün iki devleti kurabilirdiniz. Örneğin İsrai'lle iki devletli çözümü tanıyana kadar Gazzelileri bir geçici yurda ,konaklama bölgesine alırdınız ve uluslarası baskı sürerdi.
Uluslarası toplum Gazzelileri oradan mülteci sıfatıyla almadığı her gün kurban ediyor. -
Ne oluyor?
Herkes izliyor ,gözlüyor
Savaş sıçrarsa Lübnan'a sıçrar
Savaş sıçrarsa Yemen'e sıçrar
Sıçrarsa bunlar karşılık verir İsrail karşılığını alırSon olasılıkta savaş sıçrarsa İran'a ve İsrail'e sıçrar.
Bu olursa bazılarının orada görmek istemeyeceği İran ve bazılarının orada görmek istemeyeceği İsrail gibi yapılar hasar alırdı ,diğer yemler Lübnan ve Yemen olacaktı (büyük bir kaosa ,endişeye rağmen çoğu için bir taşla ki kuş gibi) ve ne o kuş mu geçiyor, Filistin Gazze kahrolsun İsrail
Bu olası gözükmüyor. Hayır olacak olan şu. Hiç bir yere sıçramadan Gazze aşama aşama kolonileştirilecek. Lübnan Hizbullah'ı sınırdan 3 km-5 km öteye kadar mermiler gönderecek Yemen ticaret gemileriyle savaşacak ama herkes nükleer bomba ateşi dışında oluş için İsrail'in fizik varlığına uzanmayacaktı. Strateji bunu söylüyor ve gün be gün Gazze işgal edilecek ve hiç bir şey yapamayacaksınız ve zaten yapmıyorsunuz.
Uluslarası toplumda Yemen, Lübnan ve İran'ın bir şeyler yaptığı ilüzyonu varsa evet onlar en azından biz elimizden geleni yaptık ve bir denedik diyebilirdi ancak hepsi bu kadar stratejik olarak savaşın sınırlama ve sınırlarını herkesin okuyabildiğini varsaymalıyız.
-
Kudüs Meselesi
Stratejik olarak Kudüs'ü almanın iki yolu var.
İsrail'in fizik varlığıyla savaşmak.
İsrail'i hukuki müzakereler yoluyla Kudüs'ü bölüşmeye ve Filistin varlığını tanımaya götürmek.Birinci yol için yeterli güce sahip olunsaydı bile armageddon ve nükleer kıyım ve İsrail karşılığın da saldıran yapıların da fedası dışında olanaksızdı o halde Kudüs'ün bu yolla barışçıl kazanımı olanaksız o halde geriye tek yol kalıyor. Uluslarası toplum kanalıyla müzakere, işbirliği içinde İsrail varlığını diğer yola götürme. Bunu nasıl yapabileceğinizi bulun, tarih derslerle doludur.
Savaşarak nükleer olarak yıkılmış bir Kudüs'ten fazlasını alamazdınız. Anlıyor musunuz?
Barışarak alabilirsiniz, güç barıştırır.
Yenmeye ya da savaşmaya bile gerek kalmayacağı kadar güçlü olduğunuz gün barış gelecekti ve elbette bu türden bir güç kazanma mevcut öğretide zor.Savaşla ( savaş, fetih, kazanım, güç düşünceleriyle değil) değil müzakerecilerle (barış düşünceleriyle ve bilgiyle) işbirliği yapmalıydınız.
İsrail'e diz çöktürebileceğiniz kadar güç ve bilgi kazandığınız gün ya da onun gibilere nasıl diz çöktürüleceğini öğrendiğiniz gün zaten Kudüs'e de ihtiyacınız olmazdı çünkü belirli bir toprağı, özel bir noktayı kutsamak gibi ilkel düşünce ve hedefleri bırakmış olacaktınız.
Bu yüzden yönetiliyorsunuz.Barış barış düşünceleriyle gelir-taşınır ve ilkel fetih, savaş, kaos, kan, yenme, mücadele düşünceleriyle değil.
Yenmeye artık ihtiyacın olmadığı gün yenersin ya da o zaman artık yenilmezsin. -
Yerle bir oldu diye bir tabir var. Gazze Şeridinin başına gelen bu. Neredeyse taş üstünde taş kalmadı, çünkü Hamas´ın saldırısından sonra İsrail tüm öfkesini haftalardan beri gösteriyor. Görünen o ki, hedefini yerine getirinceye kadar durmayacak. Hedefi belli ki tüm dünya biliyor ne olduğunu; Hamas isimli terör örgütü ve tüm mensuplarını etkisiz hale getirmek. Yani yok etmek ve gerekirse aylarca savaşacağını haftalar önce beyan etmişti zaten.
Diğer yandan İran´ın dolaylı destekleği Hizbullah, İsrail sınırını geçmeye çekiniyor ve uzaktan roket atmakla yetiniyor. Çünkü Hamas´ın başına gelen, kendilerinin başına da gelmesinden çekiniyorlar. Hizbullah, sınırı geçmeye kalksa, İsrail Lübnan´a kesin girer ve orada kara harekatı başlatır; tıptı Gazze Şeridinde yaptığı gibi. Lübnan bunu hiç istemez.
İran mı? Sesi bir hayli kısıldı. İsrail´e doğrudan saldıramaz, saldırsaydı çoktan saldırırdı. Yani sineye çekecek.
Bir de Yemen var. Orada senelerden beri süren bir iç savaş var ve Müslüman (Şii) Müslümanı (Sünni) öldürüyor orada. Dolaylı olarak Suudi Arabistan ve Iran orada birbirlerine karşı savaşıyor aslında. Yani Yemen ´de olanlar bir bakıma İslam dünyasının durumu denilebilir. Birbirlerini yemekten başka bir şeyi beceremiyorlar.
-
@Efruhte, içinde söyledi: Terörist İsrail
@ictenlik aslında nereden bakarsanız bakın sonuç bir yaraticinin varlığına çıkıyor.
Hayvanlar alemine bakıyorsunuz arı bal yapmasını nasıl ögrendi.
Ve bunun gibi o kadar çok ki.
İnsanlar alemine bakiyorsunuz sadece şu konuşma yeteneği ,diller bile bir yaratıcının varlığının delilleri.Hikaye 1
Babamın dedesi 7 köyde vaazlik yapan din bilgini ve alimdi ve babamın gençlik günlüklerini, el yazmalarını buldum. Orada arıların yön tayini, doğanın incelenmesi vb. yoluyla tanrının delillerinden sözediyordu. İşin aslı bütün ailem ,çevrem, komşularım, akrabalarım bu dine bağlı dindar müslümanlardır.
Dedem (annemin babası) Kuran okurdu ve hafız olmamı isterdi. Bana tek dedikleri ve öğütleri şuydu. Oku, oku oğlum, oku oğlum.
Ben okudum da okudum, okudum.
Beni ilkokul birinci sınıf sonrası Kuran kursuna gönderdiler. Daha gittiğim ilk hafta hocanın anlattıklarından o kadar etkilendim ki; bilezik takılmayacak, besmelesiz hiç bir işe başlanmayacak . Bunları gelip evde anlattım ,anneme bunları söylemiş olmalıyım ve beslemesiz hiç bir iş yapmıyordum, bunları gördüler. Annemi ve babamı kızdırdım. Bunları anlatan hoca köyden sürüldü.
(Annem ve babam hala müslüman)Yatılı imam hatip kazandığımda benim bu türden etkiye açık olmamdan, sofuluğa yatkın oluşumdan, beni kaybedeceklerinden, aşırı dindarlaşacağımdan, korkarak beni oraya gönderemediler.
(Annem ve babam hala müslüman)Hikaye 2
Türkiye'nin Epsitein'ı Adnan Hoca ve Harun Hahya lakaplı Adnan Oktar.
Elinde Türkiyede ki bütün politikacıların şantaj için seks kasetleri olduğu/olabileceği ve politikacılara pazarlamak için genç kızları ağına düşürüyor olabileceği konuşuldu.
İstanbul'a yerleştikten sonra İslami tebliğ faaliyetine başlayan Oktar, yıllar içerisinde genişleyen ve nüfuzunu artıran bir cemaat meydana getirdi ve fahri başkanlığını yürüttüğü Bilim Araştırma Vakfı (BAV) tarafından yapılan yayınlarla İslami camiada adını duyurdu. Bir dönem Millî Gazete ve Akit gazetesinde yazılar yayımlattı.
2004 yılında, İsrail'deki Tel Aviv Üniversitesi Stephen Roth Enstitüsü yetkilileri, Adnan Oktar'ın diğer dinlerin mensuplarına yönelik hoşgörüsünün arttığını düşündüklerini açıklamış, şu an "dinler arası diyaloğu artırmaya yönelik çalışmalar yaptığını" belirtmişlerdir.
Oktar'ın adıyla yayımlanmış ve antisemitizme karşı kesin görüşlerin belirtildiği güncel makaleler bulunmaktadır. Bu makaleler İsrail'in önde gelen gazete ve haber sitelerinden Jerusalem Post, ayrıca Times of Israel,Jewish Journal ve Jerusalem Online gibi pek çok Musevi medya kuruluşunda yayımlanmıştır. Aynı şekilde Oktar'ın cemaatinin, antisemitizmin Kuran ahlakına aykırı ve ırkçı bir yaklaşım olduğunu belirttiği makale, kitap ve web sitesi çalışmaları da bulunmaktadır.
Cemaatindeki takipçileri arasında Ahmet ismini de kullanmış olan Oktar, onlara biyolojik evrim, masonluk (daha sonra "ateist masonluk"), ateizm, materyalizm, satanizm, komünizm, faşizm ve Siyonizm (daha sonra "ateist Siyonizm") karşıtı görüşlerin savunulduğu kitaplar ve belgeseller hazırlatmış; bunları Harun Yahya ve Cavit Yalçın müstear adlarıyla yayımlatmıştır. Oktar müstear adlarla yayımlanan kitapları kendisinin yazdığını ileri sürmüşse de, gerçekte hiçbir kitap yazmamıştır. Eski takipçilerinden Emre Yaşar Ertüzün, Oktar'ın hiçbir konuda bilgisi olmadığını ve yayımlanan kitapların siyasi bölümlerinin Mustafa Akyol tarafından yazıldığını ileri sürmüştür.
VikipediKitaplarından bazıları
Balarısı Mucizesi
Kusursuz Petekler İnşa Eden Balarıları
Bitkilerdeki Yaratılış Mucizesi
Örümcekteki Mucize
Protein Mucizesi
Savunma Sistemi Mucizesi
Sivrisinek Mucizesi
Termit Mucizesi
Tohum Mucizesi
Doğadaki Mühendislik
Doğada Allah'ın Yaratması
Allah Akılla Bilinir
Dinimizi Öğrenelim
Vücudumuzdaki Mucizeler
İslam'ın Yükselişi
Kuran Mucizeleri
İmanı Çabuk Anlamak
Dinsizliğin Dini İle Mücadele
Dünya Hayatının Gerçeği
Devlete Bağlılığın Önemi
Çözüm Kuran Ahlakı
Evrenin Yaratılışı
Türkiye'nin Geleceğinde Osmanlı Vizyonu
İslam Terörü Lanetler
Milli Birliğin Önemi
Mültecilere Yardım
Komünizm Pusuda
Komünist Çin'in Zulüm Politikası ve Doğu Türkistan
Amerika'nın Göremediği PKK
Komünist Kürdistan Tehlikesi90 larda ve 2000 lerin başlarında onun kitapları her yerdeydi. İşyerleri, insanların eline ulaşmıştı, her yere dağılmıştı.
Bizler aynı toplumun/topluluğun üyeleriyiz ve kader bizi bir arada tutuyor. Doğal olarak yakın temasımız olan bazı insanların onu okuduğunu ya da benim konuştuğum bazı şeylere karşılık onun kitaplarını söyleyerek göndermeler yaptığını gördüm ve duydum. Aynı kişiler Fettullah adında birine de hoca ve efendi diyor ve radyo vaazlarını dinliyordu. Onlara bu kişilerin (Hoca ve yazar sanılanların) İngiliz Amerikan vb. ajanları olabileceğini söylememin üzerinden neredeyse 15-20 yıl geçmiş görünüyor. Benim yanılmadığımı görmelerinin -eğer gördülerse- üzerinden ne kadar geçtiğini ise bilmiyoruz.
Şimdi size şunu söylüyorum. Neden ben Muhammediniz ve diğer şeyler konusunda da yanılıyor olayım ki?
Şimdi siz benden/bizden çok ve iyi biliyor ve görüyorsunuz o halde; sizlerin yolu, yolları, izleri açık olsun.
Lütfen bana/bize din öğretmeye ve bildirmeye kalkmayın.
Tarihin tanıklığı boynumuza...
Dininiz diyor ki;" siz akletmeyecek misiniz?"
Bu kitapların yazarı siyasi ve askeri casusluk suçundan 8 bin yıl içerde
Dininiz diyor ki;" siz akletmeyecek misiniz?"
-
@kereste, içinde söyledi: Terörist İsrail
Birbirlerini yemekten başka bir şeyi beceremiyorlar.
Yemen birbirinizi yemen...
Şimdi bir ülkenin başkentini hem de Tomahawk füzeleri ile vurmak sıradan bir iş değildir. 7 Ekim bir delinin kuyuya taş atmasına döndü. Aynısının Lübnan'a olması kimi şaşırtır hiç kimseyi. Vurur geçer gider kimse de gık diyemez.
Bir kuyuya bir taş atarken kırk kere düşünmek lazım. Düşünmediği için atana deli diyorlar zaten.