Futbolda geri kalmamızın iki nedeni
-
Bu ülkeye bir zaman Jupp Derwall adında bir Alman teknik adam gelmişti.
İkinci dünya savaşında esir düşmüş, zindanlara atılmış ve kaçmayı başarmış biriydi.
Bu adamın futbol anlayışı bizlerin katkat üstündeydi.
Teknik adamlık yapmıyor, açıkça bu ülkeye futbol öğretiyordu.
Mustafa Denizli, Fatih Terim gibi başarılı teknik adamları o yetiştirmişti.
Bu ülkede azbuçuk başarı olmuşsa yine onun eseriydi.
Ne varki, birileri ön plana çıkmak gayesiyle onun adını hiç anmadılar.
Başarılı birşeyleri hep onun yetiştirdiklerine mal ettiler.
Oysa iyi sonuç alan takımlar, iyi futbolcular tamamen Jupp Derwal'in eseriydi.
Bunu hep arka plana ittiler, açıkça Jupp Derwal'i unutturmaya çalıştılar.
Öyle ki, Jupp Derwall unutuldukça futbolda tekrar eski günlerde olduğu gibi "Yenildik ama iyi oynadık" kafası hakim oldu.
Oysa Jupp Derwall sonuca gitmenin iyi oyunla değil, iyi teknik ve taktikle mümkün olacağını bizlere öğretmişti.
Yani rakip kaleye sürekli saldırmak, sürekli pozisyon bulmak, iyi çalımlar atmak, isabetli paslar vermek, kısacası show yapmanın seyircileri tatmin etmekten başka bir işe yaramayacağını, asıl futbolun teknik ve taktik olduğunu bizlere göstermişti.
Yüz yıldır Almanlara, ingilizlere ve Avrupa takımlarına bunun için yeniliyorduk, show yapmak ve " yenidik ama iyi oynadık" kafasına mahküm olduğumuz için.
Bu kafaya bizleri mahküm edenler sadece futbol ağaları değil, gazeteler ve futbol yorumcuları başı çekiyor.
Her maçtan sonra gazetelerin spor sayfaları ve TV yorumcularına bakın, hepsi ağız birliği etmişcesine aynı şeyleri nakarat ederler, "Yenildik ama iyi oynadık".
Bunlar halkı o kadar enayı yerine koyuyorlar ki, iyi oyunu halen showdan ibaret sayıyorlar. Elin adamının oynamadan, show yapmadan sırf taktik ve teknikle bize 3, 5 tane çekmesini yok sayıyorlar. Varsa yoksa kafalarındaki tek şey "yenildik ama iyi oynadık".
İşte bu kafanın yüz yıldır halen bu ülkede zirvede olması yüzünden halk da buna inanarak, sonucu unutup bir-iki güzel hareketle mutlu oluyor.Bir zaman İngiltere burada kendi ülkemizde bize 8 tane çekmiş, 8-0 yenilmiştik.
Futbolumuzun ne kadar geride olduğunu bilmeyen zavallı bizler, rövanş maçında İngilizleri darmaduman ederiz diye kendimizi avutmuştuk.
Rövanş maçında da 8-0 yenilmiş boynumuzun ölçüsünü almıştık.
Üçüncü maçta ise İngiltere biraz vijdanlı davramış 5-0 ile yetinmişti.
Dördüncü maçta 0-0 kaldık diye bir zil takıp oynamadığımız kalmıştı.
Bize üç maçta toplam 8-0, 8-0, 5-0 toplam 21 gol atan İngiltere'ye halen bir gol dahi atmışlığımız yok.Velhasılı kelam, ne zaman futbolun showdan ziyade teknik-taktik olduğunu öğrenir, "yenildik ama iyi oynadık kafasından" kurtulur ve Jupp Derwall'i hatırlarız, o zaman belki başarı gelir.
-
Futbol gibi iğrenç ve faydasız bir oyunda geri kalmak iyidir. Bu sözde oyunun, antik çağlardaki gladyatör dövüşlerinden farkı yok.
Boks gibi diğer gladyatör oyunları da yasaklanmalı. Şiddeti teşvik ediyorlar. -
Futbol, tenis, hokey, boks ve benzeri sporlar olmasa insanlar sokakta birbirini keser. Bu tip sporlar insanların deşarj olmasını, gevşemesini veya rahatlamasını saĝlıyor. İnsanlar musabakalara gidip orada topluca baĝırıp çaĝırıyor ve yeri geldi mi küfür bile ediyor. Bunları yasaklarsanız uzun vadede kan gövdeyi götürür.
-
@Sputnik sen Amerikan futbolu ile karıştırdın galiba. Amerikan futbolunda faül diye bir şey yoktur, şiddet üzerinedir. Global futbolda ise var.
Evrimsel açıdan bakarsak şempanze kuzenlerimizin ayakları elleri kadar beceri kazanırken bizim bacaklarımız koşma yönünde evrildi. İnsanların el becerileri çok iyidir ama ayak becerileri zayıflamıştır.
İşte futbol ayak becerisini öne çıkardığı için normalde becerisi olmayan ayakların ustaca kullanılabilmesi hayranlık uyandırıyor, futbol bu yüzden seviliyor.