Öylesine Konuşmalar 4. sayfa
-
Işığı görmek için, karanlığa ihtiyacın vardır.
İyiliği anlamak, kötülüğe uğramaktan geçer.
Her şey zıddı ile bilinir, anlam kazanır.
Cehennem olmasaydı, cennetin ne önemi vardı?
Kaybetmek olmasaydı, kazanmak ne anlam ifade ederdi? -
İyiliği ve kötülüğü içinde barındıran insanoğlu. Hangi yönü ağır basarsa o yöne meyilli. Herkes katil olma adayıdır sadece yaşadıkları buna sebebiyet vermemiştir.
Önemli olan insanın içinde barındırdığı erdemli olma, iyilik halini ortaya çıkarmaktır.
İnsan, yalnızken görür bütün yanlarını. -
" Ya dinini boz ya moralini boz."
Çok doğru ve yerinde tespit
-
Her şey ileriye gider oysa. Hiçbir şey geride kalmaz.
-
Hayal kurmakta keşif ister. Hayal kurmanın keşfe ihtiyacı vardır.
-
Hiç acıyı bilmeseydi çocuk, doğumundan ölümüne kadar. Ölüp tekrar diriltilip cennete girdiğinde, cennete tutunmanın önemini, değerini kavrayabilir miydi?
Unutmuş olsa da bir kez acıyı tatmış çocuk, tutunmanın bir insanı ne denli güçlü yaptığının farkındadır.
Tutunmak eylemi üzerine... -
Sonunda kendini bulamadığın her okumak eylemi, gözüne ve kalbine yüktür.
-
Ne zamanki insanlar birbirini anlar, kardeşlik o zaman başlar.
-
Ahmaklarında dinî ya da ideolojisi vardır. Dini ya da ideolojisi olması onları ahmaklıktan kurtarmaz.
-
-
İnsanoğlu çıplak doğar. Çıplak bakar çevresine. Kıyafetlerini giydirenler, fikirlerini de giydirir. Her giyilen kıyafetin anlamlarının olduğunu büyüdükçe öğrenir. Kıyafeti ne tarafa çekilirse o tarafa meyil eder. Bazen her çekilişinde sökülür, yırtılır. Yamalar kondutturur kıyafetine her biri farklı yamalar. Sonra bakar ki kıyafetini çekiştirenler yoktur etrafında. Ama kıyafetine kondurttuğu yamaları hiç bitmez. Sökülmesini, yırtılmasını beklemeden kondutturur özenle her biri farklı yamalarını. Ve sonra dönüp bakar aynasına her ne kadar yamaları farklı olsa da ipi hep aynı iptir. Sonra bir bebek gibi bu ne demeye başlar yeniden. Bu sefer koyduğu yamaları teker teker çıkarır. Bu ne? Bu ne? Diyerek. Bakar ki bilebildiği denizin içindeki bir damla bile değil. Ve koyduğu yamalar bir damlayı bilemeyecek kadar küçük. Ve sonra soyar bedenini ve gözlerini. Anlar ki çıplaklığından başka sahip olabildiği yoktur insanoğlunun...