@bilgisezgi dostum, kesin a sınıfı bir haberdir! Ya direk a, ya da ak. Yani a. k. iti şeklinde bir açıklık getirilebilir.
İşin aslına bakarsak eski reçineli ve kömür tozlu arıtmalarda atık sudan içilebilir su üretmek olanaksızdı. Bunlar sadece musluk suyunu yumuşatmak için kullanılabilir. Fakat nano teknoloji ile üretilen membran filtreler ile tam arıtma sağlanıyor. Öyle ki uzay istasyonunda güvenle kullanılıyor.
Aslında bir çok projem olduğu gibi bu konuda da bir projem var. Fakat bunları tek aklına getiren kişi olduğuma inanmıyorum. Bunları düşünen illa ki var ama uygulamaya koymak bambaşka bir şey. Neyse projem şu:
Deniz kıyılarına kurulacak güneş panelleri ile deniz suyunu elektroliz edip hidrojen ve oksijen üretmek. Sonra bu gazları bir gaz santraline gönderip elektrik enerjisi elde etmek ve çıkacak olan saf suyu böyle elde etmek. Santralde türbin kullanmak gerekmiyor, bu işi yapan yakıt hücreleri var.
Kurulum maliyeti yüksek. Alternatifi var: Bilgisayar kontrollü sürekli güneşe yönelen büyük aynalar kullanarak güneş ışığını odaklamak ve bir kazan üzerinde toplayıp kazandaki suyu buharlaştırmak. Buharı türbine verip böylece ara geçiş olmadan direk güneş enerjisini elektrik ve buhara çevirmek.
Bunun sakıncası kazanın kısa sürede tortu ile dolması ve arada bir temizlenmesinin gerekmesi. Bu tortu deniz suyu kullanılırsa çoğunlukla tuz veya diğer sularda diğer mineraller. Fakat kazan kullanılmadığı gece saatlerinde rahatlıkla temizlenir.
Aynalar güneye bakan bir yamaca sıralanırlarsa çok iyi sonuç alınır. Maliyet oldukça düşük. Tabii yüksek güç üretmek için kilometre karelere varan alana aynalar koymak gerekiyor. Aynaları basit bir bilgisayar sistemi kazana odaklar, bu karmaşık ve pahalı değil.