@phi bir yahudi hahama dinleri sorduğunuzda size bıyık altından güler. En azından biraz dürüst davranır.
Bir de benim hikayemi okuyun bakalım beğenecekmisiniz?
İlk sistematik din firavunlar tarafından kurulmuştur. Firavunlar geçmişin tanrı kırallarıdır. Kökenleri batık şehir atlamtise kadar uzanır.
Toplumları yönetmenin kolay bir yolu olan dini icad etmişlerdir. Uzun yıllar insanları köle gibi kullanıp sömürdükleri kayıtlarla bellidir.
Ancak içlerinden bir topluluk bunu farketmiş ve gizli gizli tanrı kralın yalanlarına karşı örgütlenmeye çalışsa da ömürleri çok uzun olmamıştır. Ardından kan bağı ile bu sisteme karşı oluşum devam etmiştir. İşte bu kanbağı ile örgütlenme yönetemi yahudilik olarak adlandırılır.
Tanrı krallar yani firavunlar bu muhalif akraba örgütlenmesinin toplumda diğer köleleri etkilememesi için her tarafa ispiyoncularını yerleştirmiştir. Her kapıyı dinleyip her hareketlerini gözetleyerek bunları tek tek fişledikten sonra soykırım kararı almıştır. Çünkü bu akraba muhalifler Firavun'un din tezgahını bozup ipliğini pazara çıkarmayı hedefliyorlar.
Soykırım yapsalar bile sonuna kadar gitmeleri mümkün olmamış çünkü onlarda bir okadar gizlenmişler.
Bunun üzerine baş edemeyeceğini anlayan firavunlar sinsi bir tuzak kurmuşlar. Tespit ettikleri yahudi ailelerin arasına ajan Musayı sokup onların güvenini almasını sağlamıştır. Daha sonra ajan Musa firavundan aldığı talimat gereği hepsini ülkeden uzaklaştırıp onları yıllarca oyalamıştır.
Bu süre içerisinde firavun tekrardan kendi halkını din ile ütmeye devam etmiştir.
Ancak Yahudiler bu din işinin sırrını bildikleri için Musaya da itaat etmemişler ve onun yalanlarına kanmamışlardır. Ara ara tanrıdan emir almaya gidiyorum tur dağına diyerek Firavuna rapor vermeye ve yeni talimatları almaya gitmiş olsada yahudiler bu kutsal on emir numarasına inanmamış.
Daha sonraları sayıları arttıkça yahudiliği kendilerine göre dizayn etmişler ve yerli müritlerini üretmişlerdir.
Yahudiliğin daha sonraları hristiyan ve müslüman olarak kollara ayrılması rekabeti artırmıştır. Yalanda sınır tanımayan dindarların aralarındaki çekişme devletlerin işine gelmiş ve firavun tekrar onları yönetmeye başlamıştır.
Burada firavun bir kişi ismi değildir. Olaylar yüzyıllar boyunca firavunlar üzerinden devam etmiştir.