Yahudilerin seyir defteri
-
@kereste bak yine kendinizle karıştırıyorsunuz
-
@Efruhte
Karıştırdığım falan yok. -
İnanan bilmez. Çünkü bilgi inanç konusu değildir. Bilgi adı üstünde bilgi konusudur. İslam'ı bilmenin şartı ona inanmamaktır.
Kuran örneğin. Bunun Allah diye bir tanrıdan Muhammed diye bir adama "indirildiğine" inanan onu bilemez, bu olanaksız. Çünkü bu bir inanç, bilgi değil. Kuran'ı doğru anlamanın şartı onun eskilerden derlendiğidir. Bu bilgi olmadan inançla ne bilmek ne anlamak olası değildir.
-
Bir örnek vereyim: Kuran'da "saat yaklaştı ay yarıldı" ifadesini gören bir İslam inanırı bir sürü olmadık saçma sapan inançlara kapılacaktır. Muhammed basbayağı Ay'ı ikiye yardı zannedecek bu kadar saçmanın artık dibi değil dipsiz kuyusuna düşecektir. Bunun bu ifadeyi doğru anlaması hayatta mümkün değil. Ne yanlış anlamalara sürükleneceğinin ise bir sınırı yok. Bunun böyle olduğunu hadis kitaplarındaki akıl dışı saçma rivayetlerden anlarız.
Bunun gökten filan inmediğini bilen için ise konu o kadar net ve açıktır ki, Ay yarılması bir deyimdir Arapçada. Çok şaşılacak çok acayip bir şey oldu anlamına gelir. Ay'ın yarıldığı filan yok! İşte apaçık net bir örnek. İnanarak Kuran son derece yanlış anlaşılır, doğru anlamak olanaksız hale gelir. Doğru anlamanın ilk şartı inanmamak.
-
Hadiste tefsirde Ay yarılmasını bir okuyun, yaaaa artık bir akıl yaaa, bir gramdan vaz geçtik bir miligram akıl yaaaa dedirtir. Saçmalığın hurafenin bini bir paraya gırla gider. Bu insanlar bu kadar mı zeka özürlü? Elbette değiller. Ama kusurları inanıyor olmaları. İnanınca artık sınır yok, inan da inan. Ne saçmalığa inanacağında bir sınır olmaz.
Açıkça görülüyor ki bir küçücük bilgi, kitaplar dolusu saçma hurafe inançtan üstündür.
-
Bilhassa Sorularla İslamiyet sitesi atıp tutmada bir hayli sabıkalıdır:
https://sorularlaislamiyet.com/kiyamet-yaklasti-ay-yarildi-ayeti-peygamberin-mucizelerindendir-denilir-ancak-ayin-yarilmasi-olayi -
Bir örnek daha: Kuran'da ahirette bacak açılacak ve secdeye çağrılacaklar yazıyor. Bakın tefsirlere hadislere, gerçekten ahirette Allah'ın bacağını açacağı iddia edilmiştir!!! Kimse de demiyor bu ahiret otoyol mu, bu Allah otostop mu yapıyor! Bu kadar da cehalet artık inanç yüzünden akıl tutulması sendromundan başka olmaz yani! İnsan bir durur bir düşünür yani artık! Allah bacak açacak olur mu hiç yahu!
Bu da deyim Arapçada. Gerçek ortaya çıkacak anlamına geliyor. Arap bacak açıldı dediyse bu gerçek ortaya çıktı demektir. Biraz yersiz ve tuhaf görünebilir ama Araplar işte. Deyimleri de böyle. Ama yani bu deyim yahu! Hayır Allah niye bacak açsın, olacak bir iş olsa da söylense!
Konu çok önemli. İnançla bilgi olmuyor. İnanç yoluyla bilgiye ulaşmak OLANAKSIZDIR!!!
-
@DemoKratos bilgi ile inanmak aynı orantida olduğu gibi ters orantı da da olabilir.
İnanmak daha çok maneviyatla alakalıdır. -
@DemoKratos işlerin ortaya çıkacağı zaten anlaşılıyor.
-
Muhtemelen yahudiler ve yahudilik eliyle ya da değil musevilik dışındaki diğer iki din de aynı ortadoğu mitinden bölünmüş ve türemiştir ve diğer iki dinin kurumsallaşmasında da yahudilik ve yahudi denenin parmağı olabilir ya da olmayabilir. Sonuçta bu üç din aynı mitten büyüyen üç ağaç dalı ya da anı tohumdan 3 ayrı ağaç gövdesi gibi.
Sanırım yahudiler araplar kadar samidir. Bunlar aynılar. Ayrışma bu mitin etrafında başlıyor. Hristiyanlık ve islam aynı bilgi kökünün alt sınıflara verileni/bölüneni ya da alt sınıflar için örgütleneni olabilir. Yani musevilik tepede olmak ya da kendini tepe ilan üzere sonra hristiyanlık soran islam geliştirilmiş olabilir. Yani mitin üçe bölünmesinin sebebi sınıf ilişkisi olabilir ve sınıflaşmada üst sınıfların rolü olabilir ya da olmayabilir. Yahudilik ve musevilik birleştiğinde bu bir soy bağlantısı oluyor.
Yani kabaca bu mitin etrafında bu şey doğdu ve merkezde musevilik/yahudilik olunca bu kraliyeti/hanedanı devredemeyen şey gibi oldu (merkezlendi) ve diğerleri çoğaldı. 3 dinin arasındaki şey taht/hanedan ya da sınıf kavgası gibi ve eğer varsa arap/müslüman yahudi/musevi vb çekişmesi de.
Olgu tarihsel bağlama alınmadan ya da tarihsel bağlam aydınlanmadan (aydınlatılmadan) bu şey çözülmeyecek ve bence bu er-geç olacak (tarihsel bağlamın deşifresi).
-
Musevilik yeşerirken veya daha sonra Hrıstiyanlık doğarken, İslam´ın esamesi okunmuyordu. Çünkü İslam denen bir şey yoktu o zamanlar ve haliyle o devirlerde hiçbir İslam´i kaynak yoktur. Olması da olanaksızsır.
Peki, ne var?
7./8. yüzyıldan itibaren Arapların güçlenmesi var ve Emeviler sayesinda İslam yeşermeye başlıyor. Yani İslam mevcut olan verilere sonradan sahipleniyor. Mesela Arap tanrısı Nuh tufanını ayrı ayrı bu dinlerin baş elemanlarının (nam-ı diğer elçi, peygamber , nebi falan filan) kulağına fısıldamamıştır. Bu tufanın temeli Sümerlere kadar gider. Bu efsane onlara aittir bir bakıma. Diğerleri tee İslam´a (İslam dahil) kadar onlardan kopyalamıştır. -
Ay'ın yarıldığını iddia etmek dünyanın düz olduğunu iddia etmek kadar cahilcedir. Ay yarıldı diye iddia edenlerin bilimden nasibi sıfırdır. Küçücük bir bilimden nasipleri olsa bunu iddia edemeyeceklerini bilirlerdi.
Çünkü Ay'ı ikiye yaracak bir kuvvet yoktur. Yok yani, olamaz, olamayınca olmaz. Ay'ı ufalayacak, darmadağın edecek bir kuvvet olur. Ama ikiye yaracak kuvvet olamaz. Böyle bir şey tümüyle olanaksız. Determinist ilke bize ancak olası işlerin nedensel çerçevede olabileceğini her gün kanıtlıyor. Bunun aksine tek bir indeterminist kanıt elde edilemedi.
Hatta Ay yarılmasının olamayacağını Kuran derleyicileri de biliyor, o yüzden açıkça iddia etmiyorlar. Anca işte "bir âyet gördüler miydi sihir derler" gibi akılları sıra uyanık imalarla saftirik olanlar inanacaksa da yarıldığına inansın gibi "istemem de... Sen yan cebime koy yine de" gibi yapmışlar.
Bunun kendilerini uyanık sanan adamlar tarafından derlendiği kadar apaçık bir konu yok. Bu o kadar açık ki, aptesler alıp besmeleler çekerek eline alıp okuyanlar göremez sadece bu gerçeği. Başka herkes okur okumaz görür.