İslam kaynakları...
-
Bilgi güçtür, diye çok yerinde bir özlü söz vardır. İslam hakkında ahkâm kesenler bazı verileri nedense hep hasıraltı etmeye uğraşırlar veya görmezden gelirler. Muhammed´i öve öve bitiremezler. Bu nedenle bunlarla karşılaşırsanız bilinmesi gereken bazı gerçekler var...
İslam ile ilgili bilgilerin temeli Muhammed´in ölümünden en azından 100-150 sene sonra yazılan kaynaklara dayanır. Yani İslam´ın şekillenmesi bir bakıma 9./10. yüzyılda başlar.
Bilmeyenler olabilir: Yine İslam kaynaklarına göre Muhammed, 8 Haziran 632 yılında Medine´de vefat etmiştir.
Biyoĝrafiler:
- Es-Siret'ün-Nebeviyye (Muhammedin hayatı) : Ibn-Hišām (ölüm tarihi: 834), Ibn-Isḥāq´ın yazılarından esinlenir. Ki bu yazıların tümü kayıp.
- Kitāb al-maġāzī (Muhammedin savaşları): Al-Wāqidī ( ölüm tarihi: 822)
- Ṭabaqāt: Ibn-Saʿd (ölüm tarihi: 845)
- Annales, Ta’rīh: Al-Ṭabarī (ölüm tarihi: 922)
İslam dünyasında genel kabul görmüş hadis yazarları:
- Al- Buḫārī, (ölüm tarihi: 870)
- Abū Muslim, (ölüm tarihi: 875)
- Abū Dawūd (al-Siǧistānī), (ölüm tarihi: 888)
- Al-Tirmiḏī, (ölüm tarihi: 892)
- Al-Nasā’i, (ölüm tarihi: 915)
- Ibn Māǧa, (ölüm tarihi: 886)
Hasılı bu veriler bize şunu söylüyor: İslam´ın ilk devri bir hayli karanlıktır, çünkü elimizdeki bilgiler olayların yaşandıĝı iddia edilen tarihlerden çok sonraları kayıt altına alınmıştır. Kayıt altına alanların hiçbiri Muhammed´i görmemiş ve onun zamanında yaşamamıştır. Haliyle bu yazıtlardaki bilgilerin doĝruluk payı bir hayli güvensizlik barındırıyor, çünkü bunları İslam´dan baĝımsız olarak teyit edecek kaynaklar yok denecek kadar az.
-
Ibn-Hišām´ın "Es-Siret'ün-Nebeviyye" (Muhammedin Hayatı) eserinden küçük bir kesit. Buyrun kendiniz okuyun ve karar verin:
Yemenlilerin ileri sürdüklerine göre Yemen'de bir mesele üze-
rinde anlaşamadıkları zaman aralarını bulmak için hakem yaptıkları
bir ateş varmış . Bu ateş zalimi yakar mazluma tesir etmezmiş .
Tubba'ın milleti putları ile ve dinlerine göre putlar ına sundukları
kurbanhkları ile, iki yahudi haham ise kendi mukaddes kitapları bo-
yunlarına asılı olduğu halde çıktılar. Ateşin çıkacağı yerin karşısında
oturdular. Ateş çıkıp onlara doğru gelince ondan korkup önünden çe-
kildiler. Orada hazır bulunan halk onları teşvik edederek ateşe dayan-
malarını emrettiler. Bunun üzerine Yemenliler tahammül ettiler, ateş
onları sardı getirdikleri putları ile sundukları kurbanlıkları ve bunları
götüren Himyerlileri yaktı. İki haham ise boyunlarında kitapları ile
alınları terliyerek zararsız ziyansız ateşten çıktılar. O zaman bütün
Himyerliler Tubba'ın yeni dinine girdiler.Yahudilik Yemen'e işte bu şekilde girmiştir.
İbn-i İshak der ki:
Birinin bana anlattığına göre iki yahudi hahamı ile Himyerliler,
ateşi çıktığı yere geri çevirmek hususunda iddiaya giriştiler ve hangisi
bu işi başarırsa onun dininin hak dini olduğu kabul edilecek dediler.
Bunun üzerine birkaç Himyerli, putları ile ateşe yaklaştı. Ateş onları
yakmak için fışkırdı. Himyerliler korkup çekildiler; ateşi yerine geri çe-
viremediler. O zaman iki yahudi haham Tevrat'tan ayetler okuyarak
ateşe yaklaştılar. Onlar okudukça ateş geri gitti. Böylece hahamlar
onu çıktığı yere geri çevirmiş oldular; bunun üzerine bütün Himyer-
liler yahudi dinine girdiler. Bu iki rivayetten hangisinin vuku' buldu-
ğunu ancak Tanrı bilir.Dipnot: Bu kitapta buna benzer akla ziyan çok hikaye mevcut.
-
Aynı kitaptan akla ziyan ilginç bir bölüm daha. Yaĝmur duasının temeli bakın nerede ve nasıl atılmış,
Sözüne güvendiğim bir kimse bana şunları anlattı :
Medine halkı kıtlık sıkıntısına düştüler. Bunu üzerine Tanrı
elçisinin (S.A.S.) katına gelip ona dert yandılar. Tanrı elçisi (S.A.S.)
mimbere çıkıp yağmur yağdırması için Tanrıya dua etti. Az sonra çok
yağmur yağdı. O kadar ki etraf halkı Tanrı elçisine (S.A.S.) gelip sel
baskınlarından şikayet ettiler. Bunun üzerine Tanrı elçisi (S.A.S.):
"Ey Tanrım yağmuru Medinenin etrafına yağdır, üzerimize yağdırma"
diye dua etti. O zaman bulutlar Medinenin üzerinden sıyrılıp şehrin
etrafında, şehrin üzeri bulutsuz olmak üzere çepe çevre bir daire şeklinde
toplandılar. Bunu gören Tanrı elçisi (S.A.S.) "Ebu Talib bugüne
kadar yaşayıp bu olayı görseydi sevinirdi" dedi. Sahabilerin bazıları
Tanrı elçisine "Ey Tanrı elçisi! Sen bu sözünle herhalde onun şu beyitine
telmihte bulunuyorsun" dediler: "Muhammed ak benizli olup onun
yüzü suyu hürmetine Tanrıdan yağmur dilenir. O öksüzlere bakar,
dulları korur." Tanrı elçisi (S.A.S.) onlara: "Evet öyledir" cevabını
verdi.Dipnot:
Bu örnekler İslam´ın kaynaklarının içeriklerinin gerçekliĝi(!) ve güvenirliĝi(!) hakkında bir hayli ipucu vermektedir. Boşuna "Dinler, eskilerin masallarından ibaret" demiyoruz. Bu masallara sadece çocuklar insansa bir şey demem, ancak yetişkin dindarlar bile böyle saçmalıklara inanabiliyor. -
Dini inançlara masal demek yanlış olur. Bence kabus demeliyiz.
İnandıkları sözde tanrının filmlerdeki kötü karakterlerden hiçbir farkı yok. Hatta çok daha beter olduğu söylenebilir.
Kindar, yalancı, intikamcı, sadist, zorba, işkenceci ve cehaleti öven bir karakter.Eğer kutsal kitaplar gerçekten de tanrı tarafından yazılmış olsaydı içerisinde ilerici tavsiyeler bulurduk. Kulluk kölelik filan da olmazdı. Ancak şuan elimizde bulunan kutsal kitaplar Hitler'in kavgam kitabından farksız.
Bütün bunları bir kenara bırakırsak, tanrı dedikleri varlık neden kendine kulluk etmemizi istesin?Bu soruya cevap olarak "her şeyimizi o verdi, bizi o yarattı, bu yüzden kulluğumuzu göstermemizi istiyor" diyorlar.
Bir çeşit zorbalığı onaylama durumu var yani. Tanrısal bir zorbalık.Bu arada, maymunları recm etme hadisi bana hep garip gelmiştir. Konu dışı olmasın diye bu hadisi de paylaşayım.
"Amr ibn Meymûn şöyle demiştir: Ben cahiliye devrinde zina etmiş olan bir maymunun üzerine birçok maymunların toplanmış olduklarını gördüm. Maymunlar o zina eden maymunu recmettiler. Ben de o maymunlar topluluğunun beraberinde zina eden maymuna taş attım.”
-
“İki halifeye biat edilirse, onlardan birini öldürün.” (Müslim, 61)
"Ey kadınlar, sizler cehennem odunusunuz." [3039-Buhârî-Müslim-Ebû Dâvud-Nesâî]
"Eşcinsellik yapanları öldürün." [1614-Tirmizî-Ebû Dâvud]
"Kur’an okudukları halde traş olanları öldürün." [4816-Buhâri-Müslim-Muvatta-Nesâî-Ebu Dâvud]
"10 yaşında namazı terkeden çocuklarınızı dövün."[2336-Ebû Dâvud-Tirmizî]
"Kadın avrettir, dışarı çıktı mı şeytan muttali olur." [3443-Tirmizî]Liste çok uzun. Bunlar İslam'ın temel kaynakları olan hadis kitaplarından.
-
@Sputnik, içinde söyledi: İslam kaynakları...
elimizde bulunan kutsal kitaplar Hitler'in kavgam kitabından farksız.
Hitler'in kendisine inanmayanları sonsuza kadar yakmak gibi bir tehditte bulunma lüksü olmadığı için aslında farkı düşünmek lazım.
-
Büyük konuşmayı sevmem ancak yurdum memleketindeki kendine "Müslümanım elhamdulilah" diyenlerin %90´ı kitabını Türkçe okumamıştır.
Artı; yukarıda iliştirdiğim İslam´a ait ilk yazılı kaynakların Muhammed´in ölümünden en az 100 sene sonra kaleme alındığını da bilmez. Bilenler de görmezden gelir.
Hal böyle iken Muhammed veya İslam hakkında ha bire güzelleme yapmaktan da çekinmezler.
-
Güncelleyelim...
-
İslam kaynaklarından...
"Güvercin şeytandır." (5331-Ebu Davud-İbnu Mace)
-
Güncelleyelim...
-
Kendine Müslüman´ım diyenlerin okuması ve bilmesi gerekenler burada. Okurlar mı, onu bilmem.