Demokrasi Halkın İsteğine Göre Yönetilmek mi?
-
Demokrasi var halk öyle istiyor saygı duyacaksın diye öğretildi bize bazı şeyler. O zaman uyuşturucu, alkol aşırı hız ve daha da önemlisi vergi kaçırmak niye yasak?
Halk vergi ödemek istemiyor ama zorla ödemen gerekiyor.
Halkın istekleri nereye kadar doğru kabul edilebilir. Yada isteklerin doğru olması için neler yapılıyor?
Şimdi bakın CHP ve sözde muhalif tipler ramazan oruç Filistin goygoyuna sarıldılar.
Bilmelisiniz ki herşeyin sonradan görmesi gerçeğinden daha beter olur.
Halk öyle istiyor diyerek onlar da dini zorbalığı teşvik edici işlere eğilecekler ve bunun adına da inanca saygı diyecekler. Ama arkada oy ve çıkar hesapları yatacak.
Madem ki halkın her isteği bu kadar önemli o zaman eğitim niye var? Hem de zorunlu!!
Halk iş istiyor ama yok(?)
Konu dine gelince bedava siyaset ve güzel para getirdiği için hemen saygı cambazlığına sarılıyorlar.
-
Demokrasi Halkın İsteğine Göre Yönetilmek mi?
Demokrasinin 19. yüzyılda çıkış nedenine bakarsanız halkın isteğiyle alakası olmadığını görürsünüz.
19 yüzyılın sonlarına doğru üretim araçlarının getirdiği sınıfsal toplum sürecine girilmişti. Bu süreçte işçi sınıfı oluşmakla kalmamış ülke bazında ciddi bir güç haline gelmişti. Sömürücüler tarihinde ilk defa varlıklarını tehdit eden bir güç ile karşılaşmışlardı. İşçiler hak talebinde bulunuyor ve sistemi değiştirmeye yönleniyordu. Varlıkları tehlike altına giren eğemenler çaresiz kalmış, halka bazı tavizler vermeye zorlanmıştı. Bunun üzerine sosyal demokrasiyi icat ettiler. Sosyal demokrasi bir uzlaşı sistemiydi. Grev. direniş, seçim gibi bazı haklar vererek hem varlıklarını sürdürmek hem işçi sınıfının sosyalizmi getirme potansiyelini durdurmak üzerine kurulmuştu. Savaşlar neticesinde doğu blokunda bunu başaramamışlar fakat geri kalan bölgelerde bu sistem tutmuştu.
Daha sonraları demokrasi ülkelerin yapısına göre değişim göstermeye başladı.
Sovyetler yıkılana kadar demokrasi nispeten iyi sayılırdı. Grevler, direnişler, zam talepleri, düşünce özgürlüğü gibi haklar kullanılabiliyordu. 1980'da Sovyetler yıkılmaya yüz tuttuğundan sonra dünyadaki demokrasiler baskıcı olmaya başladı. Çünkü önceki demokrasinin yumuşak durumu Sovyetlerden yayılabilecek sosyalizm korkusuyla yürütülüyordu.
1980 ile günümüz arasındaki demokrasi artık iktidarların ve patronların düdüğüyle yürütülmeye başlandı.
Özellikle ülkemizde demokratik haklarına sahip çıkmayan halkın tutumu iktidarları cesaretlendirerek bugünkü dinci, kleptokrasi diktatörlüğüne dönüştü.Dolayısıyla demokrasinin türünü belirleyen halkın duruşudur.
Bu yüzden demokrasi halkın duruşuna göre özgür veya esirdir. -
Elimizde olan bu. Demokrasi, ki elbette mukemmellik barındırmıyor ancak farklı konumda olanları bir pota altına alabilecek bir özelliği var. Halkın çoğunluğunu esas olan. Bu husus azınlıkların ezilmesi olarak algılanmamalı.
-
AKP ye giden yolun taşları "tüm İslam aleminin kandili mübarek olsun" sözleri ile döşenmiştir.
Bunu unutmayın. Şimdi de CHP aynı yola girmiştir.
-
Ülkeyi elitler veya bir kral yönetirse mutlaka büyük yolsuzluklar vb. olaylar yaşanır.
Demokratik sistemde yaşanmaz demiyorum ama en azından her vatandaş yargılanabilir olur.
Monarşi de kralı veya hanedanı zaten yargılayamazsın.Mesela Arapların petrolü bitse Suud hanedanı bütün dolar rezerviyle birlikte İngiltere'ye kaçabilir.
Daha önce Mısır kralı kaçmıştı.