Dinlerin sorgulanmama sebepleri nelerdir?
-
Dinlerin sorgulanmamasının çeşitli nedenleri olabilir:
Geleneksel ve kültürel kabul: Birçok toplumda, dinler uzun yıllardır var olan ve geleneksel olarak kabul edilen kurumlar olarak görülür. Bu nedenle, sorgulanmaları zor olabilir.
Otoriteye saygı ve itaat: Dinlerin temsilcileri ve liderleri, genellikle yüksek bir otoriteye sahip olarak algılanır. Bu durum, sorgulanmalarını zorlaştırabilir.
Korku ve baskı: Bazı dinlerde, dinden çıkanlar veya dini sorgulayanlara yönelik cezalar veya baskılar olabilir. Bu da insanların sorgulama yapmalarını engelleyebilir.
Eğitim ve bilgi eksikliği: Birçok insan, dinler hakkında yeterli bilgi ve eğitime sahip olmayabilir. Bu da sorgulamayı zorlaştırır.
Duygusal bağlılık: İnsanlar, çocukluktan beri içinde büyüdükleri dine duygusal olarak bağlı olabilir. Bu da sorgulamalarını güçleştirir.
Toplumsal baskı: Bazı toplumlarda, dini sorgulamak veya eleştirmek, sosyal dışlanma veya damgalanma riski taşıyabilir.
Siyasi ve ekonomik çıkarlar: Bazı durumlarda, dinler, siyasi veya ekonomik güç elde etmek için kullanılabilir. Bu da sorgulanmalarını engelleyebilir.
Dinlerin daha açık ve şeffaf bir şekilde sorgulanabilmesi için, eğitim, bilimsel yaklaşım, ifade özgürlüğü ve eleştirel düşünce gibi unsurların güçlendirilmesi önemlidir.
Claude 3 Haiku -
Evs bin Evs’ten rivâyet edildiğine göre;
“–Günlerinizin en fazîletlisi Cuma günüdür. Bu sebeple o gün bana çokça salât ü selâm getiriniz. Zira sizin salât ü selâmlarınız bana arz edilir.” buyurunca, ashâb-ı kirâm:“–Yâ Resûlâllah! Vefât ettiğin ve Sen’den hiçbir eser kalmadığı zaman salât ü selâmlarımız Sana nasıl arz edilir?” diye hayretle sordular.
Bunun üzerine Efendimiz, Cenâb-ı Hakk’ın peygamberlerine olan husûsî ikramını şöyle ifâde buyurdular:
“–Allah Teâlâ peygamberlerin bedenlerini çürütmeyi toprağa haram kıldı.” (Ebû Dâvûd, Salât, 201/1047, Vitir 26; Bkz. Nesâî, Cuma, 5)
Diğer bir rivâyette de şöyle buyurmuşlardır:
“‒Evet, vefâtımdan sonra da salât ü selâmlarınız bana ulaştırılır! Allah Teâlâ peygamberlerin vücutlarını yemeyi yeryüzüne haram kılmıştır. Allâh’ın Nebîsi hayattadır ve dâimâ rızıklandırılır.” (İbn-i Mâce, Cenâiz, 65)
2 mezar açtırmama izin verseler takkeyi düşürürdüm(hele ilkbaş kutsal mezarı açabilsek kim bilir ne yaygara kopardı değil mi?). Sözüm ona kutsal kişilerin, sahabelerin, evliyaların cesedleri cürümüyormuşmuş. E bu bilim-teknoloji devrinde diyanet 3,5 milyar dolar, kayıt dışı cemaatler, dini dernekler v.s. halkı bu kadar aleyhte karineye, delile rağmen soyabiliyorsa bıravo vallax...
Türkiye' de bırak evliya zannındaki kişileri, bir sürü sahabe mezarı var. Mumyalanmamışsa bir tane 1600 senelik çürümemiş ceset bulamazsınız. Hodri meydan!. Yer mi? Yemez. E , bu din/ci/ler bilime-teknolojiye düşman olmayacak da biz olacak değildik heralde. Nonteistler bir "tanrı" falan inkar ediyor değiller. Ama siz eminim dünya gerçeği karbon testini bile inkar edersiniz böyle bir durumda. Değil mi?
Not: Bazı sahtekarlar birilerinin cürümeyen cesetlerini gördüklerini iddia edip yalan algı ayyarlar. Ama böyle bir şey birileri gördü diyerek kanıtlanamaz. Hülasa sahtekarlığın lüzumu yoktur. Yemeyin bizi.
-
Tevrat ve Kuran da geçen hikayeler tamamen hayal ürünü. Hayal ürünü olduğu çok açık bir şekilde belli ama yine de inanmaya devam ediyorlar. Beyinleri onlara oyun oynuyor.
Bu yüzden dini inançların şizofreni hastalığı ile bağlantılı olduğundan eminim. Bunların uydurma olduğunu sekiz yaşındaki bir çocuk anlayabiliyor ama 50 yaşındaki adamlar anlayamıyor.
Sorgulanmamasının sebebi bence budur. Bence hastalık bu. Akıl hastalığı.
-
@Sputnik, içinde söyledi: Dinlerin sorgulanmama sebepleri nelerdir?
Bu yüzden dini inançların şizofreni hastalığı ile bağlantılı olduğundan eminim. Bunların uydurma olduğunu sekiz yaşındaki bir çocuk anlayabiliyor ama 50 yaşındaki adamlar anlayamıyor.
Sorgulanmamasının sebebi bence budur. Bence hastalık bu. Akıl hastalığı.
Dostum mecazen böyle bir benzetme yapabilirsin. Ama maddi boyutta bir akıl hastalığı teşhisi zor görünüuyor.
Evet olmayan şeyleri varmış gibi görmek, iddia etmek bir akıl hastalığıdır. Şizofrenidir.
Ama açıklanamayan bir şeyleri görünmez bir süpergüç yapıyor olmalı diye inanlara resmen tanı koyamayız. Bu olanaksız.Geçmişte bu algının, bana doğuştan dayatının kurbanı oldum.
Ben şizofrendim de iyileştim mi? Hayır. Bilmem anlatabildim mi? -
@house, içinde söyledi: Dinlerin sorgulanmama sebepleri nelerdir?
Dostum mecazen böyle bir benzetme yapabilirsin. Ama maddi boyutta bir akıl hastalığı teşhisi zor görünüuyor.
Evet olmayan şeyleri varmış gibi görmek, iddia etmek bir akıl hastalığıdır. Şizofrenidir.
Ama açıklanamayan bir şeyleri görünmez bir süpergüç yapıyor olmalı diye inanlara resmen tanı koyamayız. Bu olanaksız.Geçmişte bu algının, bana doğuştan dayatının kurbanı oldum.
Ben şizofrendim de iyileştim mi? Hayır. Bilmem anlatabildim mi?Bu konu üzerinde araştırmalar yapanlar mutlaka vardır. Bilim bunu aydınlatacaktır. Ben aşırı dinciliğin hastalık olduğunu düşünüyorum ama bunu sezgilerime ve yaşadıklarıma dayanarak söylüyorum. Elimde kanıtım yok.
-
Dinciliğin aşırısı maşırısı olmaz.
Sen bakma tatlı su dincilerine,
Dini kaynakların işine geleni alan işine gelmeyeni güvenilmez ilan edenlerin masalı o(aşırıclar). Ben yemem.
"tarikat, cemaat zır cahil(Y.Özdil)"miş. Tabi tabi canım ılımlı tatlı su laik dinciler ise çook medenşi ve aydınmış. Müslümansan kadın erkek eşitliğini savunamaz kuranla ters düşemezsin. Bunu savunanları zır cahil ilan edip, kendini aydın sanamazsın.O daha fazla dini kurallara riayet ediyor diye cahil (aşırıcı)olmaz. Aksine bu konuda yorum yapıp komik duruma düşen kender. Bu konuda cehalet abidesi olursun.
Deist isen, farklı farklı tanrılardan medet umuyorsan başka tabi.
-
@house, içinde söyledi:
Dinciliğin aşırısı maşırısı olmaz.
Neden olmuyormuş? Dinciliğin her türlüsü olur.
Her dindar pekala inancını farklı bir şekilde uygular ve yaşar. Zaten dünyada olanlar, bunun böyle olduğunu gösteriyor. En katı dinsel kuralları benimseyenler olduğu gibi suya sabuna dokumayan dindarlar da elbette var ki, bunlar çoğunluğu oluşturuyor. Kutsal kitaplara %100 harfiyen uyma zorunluğu yok, çünkü imtihan dünyasında yaşıyorlar. Ak ve kara koyun tahtalı köyde belli olacak.
Yani ben şimdi çıkıp "Dininizi yanlış biliyorsunuz/yaşıyorsunuz, çünkü kitapta farklı şeyle yazıyor," dememin hiçbir anlamı yok. Birisi Müslüman, Hrıstiyan veya Musevi olduğunu iddia ediyorsa, onu öyle kabul ederim. Radikalmış veya ılımlıymış, pek önemli değil aslında. İnsanlar inançlarından ötürü değil, bilakis eylemlerden sorumludur. -
Neden olmuyormuş? Dinciliğin her türlüsü olur.
Her dindar pekala inancını farklı bir şekilde uygular ve yaşar. Zaten dünyada olanlar, bunun böyle olduğunu gösteriyor. En katı dinsel kuralları benimseyenler olduğu gibi suya sabuna dokumayan dindarlar da elbette var ki, bunlar çoğunluğu oluşturuyor. Kutsal kitaplara %100 harfiyen uyma zorunluğu yok, çünkü imtihan dünyasında yaşıyorlar. Ak ve kara koyun tahtalı köyde belli olacak.
Yani ben şimdi çıkıp "Dininizi yanlış biliyorsunuz/yaşıyorsunuz, çünkü kitapta farklı şeyle yazıyor," dememin hiçbir anlamı yok. Birisi Müslüman, Hrıstiyan veya Musevi olduğunu iddia ediyorsa, onu öyle kabul ederim. Radikalmış veya ılımlıymış, pek önemli değil aslında. İnsanlar inançlarından ötürü değil, bilakis eylemlerden sorumludur.Diyorsun ki;
Ebubekir(cihadcı/şeriatçı) v.b. radikal /aşırı islamcı,
Türkish laikdinciler normal islamcı.Her dindar dincidir. Ama her dinci dindar değildir.
Bir şeyi bilmeden pazarlayanlar bu gerçekle yüzleşebilseler zaten boşa yatıp kalkmaz, boşa aç kalmazlar dı değil mi?Daha az/ daha çok ibadetten, takvadan bahsetmiyoruz, burada ki "aşırı/radikal" kelimesinde.
Sanırım burayı yanlış anadınız!. Birileri şeri hukuku/kılıçla yayma misyonunu es geçti diye diğerleri aşırıcı/radikal olmaz. Aksine diğerlerinin ne olduğu sorusu ortaya çıkar!.
Hülasa; Tavuğın altına kuş yumurtası koysan yumurta çatlasa annesini tavuk sanıp uç(a)mayacaktır.. Senin, benim o kişiyi ne olarak gördüğümüzün bir önemi yoktur. Ben beyaz zenciyim diye bir şey icad etsem, sen de beni zenci kabul etsen de ne düşündüğünün bir anlamı olmayacaktır.
-
@house , anlamak istemiyorsun veya ben düzgün anlatamadım. Ben her türlü dindar olur, diyorum. Ki öyle zaten. Hiçkimse kutsal kitapta yazanlara uymak zorunda değil. İnsanların inancından ziyade eylemi önemli diyorum. Hepsi bu.
Dindar diyor ki: "Ben dindarım. Kutsalım var, falan filan." Ben de diyorum ki, olabilir. İstediğin seye inan. Ben senin eylemine bakarım, diyorum. -
Doğrudur,
"Faiz nereden haram oluyormuş(helalmiş)" diyen kendini müslüman sanan yakinim var. Sorsan gerçek dindarlara da aşırıcı/ radikal diyecek işte.