Günümüzün kazanç modeli: Kandırmak ve inanıyor görünmek
-
Kandırmak ve inanıyor görünmek günümüzün kazanç modeli haline geldi.
Geçtiğimiz yüzyılda bunu genelde siyasiler ve bürokratlar yapardı.
Şimdi gazeteciler ve halkın kendisi de bu modele uymaya başladı.
Yalan at, tutmazsa bile inanıyor görünmek aynı kapıya çıkar oldu.
Kılıçdaroğlu'na en yakın duranlar "Kaybettin, istifa et" diyorlar.
Peki bunlar montajla, hileyle, devletin imkanlarıyla, baskıyla, tehditle 21 yıldır sistemini oturtan tayyip karşısında değil Kılıçdar allahın dahi kazanma şansı olmadığını bilmeyecek kadarlarmı. Elbette bal gibi de biliyorlar. Ama diplomasız adaylığın kanunsuzluğunu dahi dile getirmediler, yazmadılar, çizmediler.
Montaj kaseti dahi doğru-dürüst anlatmadılar. Hatta kasetin montaj olduğunu birkaç gazeteci söylemezse hiç ondan bahsetmeyeceklerdi.
Bu kadar hile-hurdaya rağmen yüzde 48 alınması elbette başarıdır ama bu oylar muhalefetin başarısından ziyade tayyibe tepki oylarıydı.
Orada sıradan bir adayda olsa bu yüzde 48'i alırdı.
Bu seçimlerde bir kez daha görüldü ki, siyasiler, bürokratlar, etkin ve yetkinler dışında gazeteciler ve halkın kendisi de yalanı ve inanıyor görünmeyi kazanç kapısı sayıyor.
Ne diyelim, bol yalan ve inanır görünme modeli yeni yüzyılın kazanç kapısı.
Kim daha çok yalan atarsa ve karşıdakiler inanıyor görünüyorsa o daha çok kazanıyor.
Şimdiki sistem budur, yalan at, tutması şart değil, inanıyor görün sistemden nemalan.
Şu geldiğimiz noktaya bakın, onurun, haysiyetin, şerefin değeri beş para bile etmiyor. -
Son sözümü ilk baştan söyleyeyim. KK bir an önce istifa etmeli.
İşin içine siyaset girdiĝi zaman, her türlü manipulasyon girişimlerin olması kaçınılmaz. Çünkü çok büyük çıkarlar sözkonusu olan. Bu nedenle seçime giren partiler ve siyasiler kazanmak uĝruna her türlü eylemi yaparlar. Her iki ittifakın kadrosuna kattıkları elemanlarına baktıĝınız zaman, ne demek istediĝim hemen anlaşılır. Bir tarafta AKP´de yer bulamayanlar ve diger tarafta aşırı uçlar. Buna ek olarak, iktidarda olan taraf devlet gücünü kullanmaktan da geri kalmaz. Bunlar bilinen ve beklenen hususlar.
Tarafsız medya pek kalmamış gibi, medya patronları güç kimde ise o yönde yayın yapıyorlar. Diĝer taraftan halkı seçiminden ötürü suçlamak çok yanlış bir tutum, çünkü birileri umduĝunu bulamadıysa, sebebi ne olursa olsun, demek ki halkın çoĝunluĝunun güvenini kazanamadı.
KK, RTE´yi diktatör olmakla suçluyor, ki hiç de haksız sayılmaz, ancak kendisi de koltuĝa yapışmış bir görüntü veriyor. Yaş bakımından da gençleri etkilemek için pek uygun deĝil. Genç kadrolara yer vermeli.
Son olarak...
Her seçimin bir kazananı bir de kaybedeni olur. Kaybeden taraf, hınk mınk demeden kaybetmenin sorumluluĝunu almalı. Bunu ilk yapan kişi KK olmalı elbette. İstifa etmeli, yoksa RTE karşıtı olan kitleyi tamamen kaybedecektir. -
@kereste, içinde söyledi: Günümüzün kazanç modeli: Kandırmak ve inanıyor görünmek
Bunu ilk yapan kişi KK olmalı elbette. İstifa etmeli, yoksa RTE karşıtı olan kitleyi tamamen kaybedecektir.
Anlayamadığın birşey var.
Kılıçdar istifa edince yalan, hile ve baskılara karşı kazanım olacak mı?
Yazımda da değindiğim gibi bu tür iktidarlara karşı islamın allahı da olsa kazanamaz.
Bu yüzden halkın kendisi üç-beş kuruşa milli değerleri sattığı müddetçe Kılıçdarın istifa etmesinin zerre anlamı yok.
Depremzedeler bir çadır için iradesini sattılar, oysa o çadırları zaten devlet vermek zorunda.
Yani halk günlük çıkara aldanıp genel ve gelecek çıkara bakmadığı müddetçe bu tür iktidarların karşısında kimse kazanamaz.
Halk dediğimiz allahtan önce tayyibi görüyor, allahı bırakıp da başkasına oy vermeyen bir güruh karşısında yapılan seçimler sadece formalitedir.