Skip to content
  • İnanmak mı, bilmek mi?

    Çözülmedi Soru & Cevap
    6
    1 Oy
    6 İleti
    35 Bakış
    K

    Müritlerin uçurttuğu şıhları da kaale alalım, çünkü öyle ya, bilim bunları uçurtamaz. 🙂

  • Dinler nasıl oluşuyor?

    Din & İnanç
    4
    0 Oy
    4 İleti
    18 Bakış
    K

    Şaka değil, mesih John Frum´u bekleyen yerliler:
    grafik.png

    Bu yerliler gibi diĝer dinlerin müritleri de bir şeylerin olmasını bekler durur. Bazıları kıyametin gelmesini beklerken, bazıları da bir elçinin/mesihin/mehdinin gelmesini bekler. Hepsinin ortak yanı bu.

    Bugün müslümanlıĝı veya diĝer dinleri allayıp pullamaya kalkanlar, nedense var olan gerçeklere kulaklarını tıkamayı seçiyorlar. Ha bire "Aman da benim dinim şahane, aman da benim tanrım çok yakışıklı!" minvalinde propaganda yapıyorlar. Yahu; yoktur John Frum´u bekleyenlerden bir farkınız. Hâlâ mı görmezsiniz, düşünmezsiniz? 🙂

  • Aĝaç, yaş iken eĝilir!

    Taşındı Din & İnanç
    27
    0 Oy
    27 İleti
    128 Bakış
    K

    Din içerikli atasözleri bir hayli fazlaymış.
    Dinle alakalı atasözleri

    Mesela şunlar:

    Güzele bakmak sevaptır. Acele işe şeytan karışır. Allah doĝruların yardımcısıdır.
  • 2 Oy
    27 İleti
    326 Bakış
    K

    4. Yaratıcıya olan bağlantı

    Bu şekilde yaratılan insanların etkili olabilmeleri için, yaratıcı tanrıya kadar giden sürekli bir bağın olmasına ihtiyaçları var bazı insanların. Bu bağ birçok dinlerde ve inançlarda gözlemlenen dinsel veya ruhsal ritüeller sayesinde kurulmaktadır.

    Günümüzde icra edilen ritüellerden bazıları şunlar:

    Kurban ritüeli Bireysel veya ibadethanelerde toplu halde yapılan ibadetler Kutsal yer veya mekanlara yapılan ziyaretler

    Bunun yanında Kuzey Cermenlerin kutsal ağacı olsun, Mikronezyadaki "Ataların ağacı" olsun, Sioux kızılderililerin güneş dansındaki Güneş Ağacı olsun veya Avusturalya yerlilerinin kutsal sırığı olan Kauwa-auwa olsun... Bunların üzerinden tanrı ile kutsal bağın kurulabildiğine inanılan ve bölgesel olarak çok farklı yerler var.

    Kosmik bağın kutsal bir sırıkta vücut bulmuş halini Melanezya´da, Endonezya´da, Kuzey ve Güney Amerika´da da görmek mümkün. Kuzey ve Orta Asya´da ise şamanların bir ağaç veyahut bir sırık sayesinde gökyüzüne tırmandıklarına inanılır.

  • 0 Oy
    9 İleti
    206 Bakış
    K

    Yorubalarda ritüeller ve gelenekler

    Şahsi ritüeller bu dinde önemli bir teşkil eder ve insanın hayatı boyunca geçirdiği kutsal değişiklikleri belirtmek için kullanılırlar. Dolayısıyla bir kadın hamile olduğunu farkettiği zaman ilk şahsi ritüel devreye girer. Anne adayı yerel bir kăhine (ruhlarla iletişime giren kişi) iki nedenden dolayı bunu haber verir. Birincisi kăhin ruhsal alemindeki bilgisini çocuğun kaderini belirlemek için kullanır. İkincisi ise Yorubalara göre kăhin, bir sonraki gelecek büyük liderin hangisi olacağını önceden bilebilir. Kăhin ile hamile kadın arınma amaçlı kısa bir ritüelden geçerler; bu ritüel, kadının rahmini beklenen doğum için güvenceye alır.

    Hayattaki ikinci büyük aşama doğumun kendisidir; bu eylem kadın tarafından kuytu bir kulübede tatbik edilir. Kadınlar tamamen izole edilirler, çünkü bu halkın inancına göre rahimdeki çocuk yıldızların etkisine, doğanın kokusuna ve annesinin ve cemiyetinin tecrübesine bağımlıdır. Çocuk doğumdan sonra bir Afrikalı din adamına verilir; din adamı bebeğe palm yağı sürer. Daha sonra tanrılara doğum vesilesi ile bir adak sunulur.

    Çocukluktan yetişkinliğe geçişte ergenlik ritüelleri devreye girer, bu genellikle sünnet eylemi ile beraber gerçekleşir. Nijerya civarında sünnet merasimi tek kişilik veya gruplar halinde icra edilir. Oğlan sünnetten evvel çıplak soyunur ve kabilenin önde gelenleri tarafından sünnet edilir ve bu merasim esnasında Egungun´un ata maskesi takılır. Genç oğlan sünnet esnasında korkusunu gizlemeye çalışır, çünkü korku zayıflık göstergesi olarak algılanır.

    Yorubaların hayatındaki bir sonraki önemli ritüel, hălen kabilenin yaşlıları tarafından ayarlanan, evliliktir. Evliliğin bereketli ve başarılı olması için iki ailede düğünden evvel tanrılara hediye vermek zorundalar. Bu hediye genellikle bir hayvan kurbanından ibarettir. Sonra başlık parası verilir. Bu meblağ gelinin babasına verilir ve kızının üretim kapasitesini telafi olarak görülür. Bu başlık parası bir hayvan olabilir ve çoğunlukla da bir keçi sürüsü olarak ödenir. Düğün günü gelinle damat mutlu bir evlilik ve çok çocuk umudu ile ritüellerden geçerler. Gelin ve arkadaşları evin etrafını dönerler ve dönerken ağıt yakarlar: "Kocama gitmek için evimi terk ediyorum; çocuklarım olsun diye benim için dua et." Sonra damat ilişkiye onay vermeleri umuduyla tanrıya ve atalarına bir kurban sunar.

    Herkesin hayattaki son safhası ölümdür ama Yorubalarda ölüm, nihayi son değildir. Onlar ölümü bir nevi atalarıyla buluşmaya giden bir seyahat olarak görürler. Bu inançtan dolayı ruh, atalarını ziyaret edebilmesi için nesnelerle donatılır. Naaş önce yıkanır ve iyi kıyafetlere sokulur, sonra kendi mülkünün yakınındaki bir mezara konulur. Defin merasiminden sonra maskeli Egungun dansözleri gelir ve mülkün her tarafında dans ederler ve ölünün evine girerler. Evin içinde onun sesini taklit ederler, dulu ve yetimleri kutsarlar. En son aşamada ölünün yolculuğu huzurlu geçmesi için tanrılara bir hayvan kurban edilir.