Kitap okumak erdemdir
-
Bu başlığı kitap okumadan sanal alemin yalan-yanlış bilgileriyle yetişen yoz bir gençlik gördüğüm için açtım.
Günümüz gençliğinin ne durumda olduğunu kendileri bilemez, onların ne durumda olduğunu ancak bizim gibi kültür dönemini yaşamış olanlar bilir.
Çünkü her iki dönemi yaşamış bizlerin kıyaslama şansı var.
İki dönem diyorum, çünkü 12 Eylül öncesiyle şimdiki dönem bazı istisnalar dışında birbirine asla benzemez.
Hangisi iyiydi konusuna girmeyeceğim, ancak bizlerin en önemli farkı, kavramların reel anlamını ve zıt kavramları kitap, gazete okuyarak, araştırarak ve aramızda tartışarak öğrenirdik.
Kavramların reel anlamı ve zıt anlamları neden önemli, çünkü her ikisini bilmeyen çifte üniversite de okusa her zaman cahil demektir.
Örneğin bir zıt kavram olan iyi ile kötü farkını ayıramazsınız.
Buna en büyük örnek, yiyecek ekmek dahi bulamazken ekonominin iyi olduğunun sanılması gibi.
Yaşanmış bu örnekten anlaşılacağı gibi kavramlar ve zıt kavramlar öğrenilmedikçe iyi ile kötünün farkı dahi anlaşılmaz.
Bunları anlamak için sanal alem tek başına yeterli değil, hatta çoğu durumda zararlı dahi olabiliyor.
Şöyle düşünün, diyelim ki, ağa-maraba ilişkisini öğrenmek istediniz, sanal alem size en fazla bir-iki makale veya yanlış yorumlar sunar, daha ötesi yok.
Oysa bizler bir konuyu öğrenmek için yüzlerce kitap okurduk. Her okuduğumuz kitapta başka sorular oluşur ve başka kitaplar gerekirdi. Böylece konunun sonuna kadar gitme şansımız olurdu.
Ayrıca her gün gazete okur ve insanlarla yüzyüze tartışırak konular hakkında daha geniş bilgi sahibi olurduk.
Bugün gencin birine patron-işçi ilişkisini anlat desem, ya banane der ya da hemen sanala sarılır.
Oysa bu durum insanlığın temelini oluşturan hep ileri gitme anlayışına aykırı bir durumdur.
Yani bananecilik, eksik bilgi gibi durumlar hem toplumu hem yaşadığı ülkeyi sürekli geriye götürür.
Bu nedenle kitap okunmalı, günlük gazeteler takip edilmeli, yüzyüze tartışılmalı, kütüphanelere gidilmeli, müzelere gidilmeli, bağımsız tiyatrolara gidilmeli, çeşitli etkinliklere katınılmalı, farklı çevrelerden arkadaş edinilmeli.
Sırf sanala takılmak, dağda hayvanlarla yaşayanlar kadar dahi sosyal olamaz.
Kendim aynı zamanda demans hastasıyım, bazı şeyleri hatırlıyorsam ortalama 2000 civarında okuduğum kitap sayesindedir.
O kadar dağıldığı, kaybolduğu halde halen evin dolapları, büfeleri, sandıkları kitapla dolu.
Hepsini cezaevine verecektim her kitabı özellikle antikapitalist ve Atatürk üzerine yazılmış kitapları almıyorlar, bu yüzden ben de vazgeçtim.
Kısaca bilgiler soruyla, yorumla veya bir-iki makaleyle öğrenilmez.
Kitap okumuyorsanız şu andan itibaren başlayın.
Gerçek dünyayı anlamak için en büyük yardımcınız olacaktır.
Ayrıca kitap okumayı zamanla çok seveceksiniz.
Ama benim gibi yapmayın, kitap okuyorum diye eşim hep kitaplarımı yakardı, ben de gizlice tuvalette okurdum. -
@bilgisezgi
Günümüzün gençliĝi kitapları ve kitap okumayı öcü gibi görüyor gibime geliyor. Çünkü her türlü bilgiye anında erişme imkanına sahipler.Bu nedenle bir kitabı aldıktan sonra ona zaman ayırıp düzgünce okuma zahmetine girmek istemiyorlar. Bilhassa son 20 seneden beri yeni bir Google Amca nesli yetişiyor.