İçeriğe atla
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Popüler
  • Dünya
  • Kategoriler
    • All Categories
    • Individual Categories
  • Gruplar
  • Kullanıcılar
Daralt
Marka Logo

efelsefe

  • Kurallar
    • Light
    • Cloudy
    • Dim
    • Dark
  1. Ana Sayfa
  2. Soru & Cevap
  3. Tembellik Nedir?

Tembellik Nedir?

Konu Zamanlandı Sabitlendi Kilitli Taşındı Çözülmedi Soru & Cevap
17 İleti 5 Yayımlayıcılar 614 Bakış
  • En eskiden en yeniye
  • En yeniden en eskiye
  • En çok oylanan
Cevap
  • Yeni başlık oluşturarak cevapla
Cevaplamak için giriş yapın
Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
  • nejdet evrenN nejdet evren

    Bundan yaklaşık 200 milyon yıl önce toplayıcılık ile varlığını sürdüren insanımsılar zamandan kopuktular; gece ve gündüzün farklı yaşam koşullarına göre davranışlarını şekillendiriyorlardı. Boş denilen bir zaman dilimleri yoktu onların. Doğal belirlemenin tüm dayatması içerisinde çırpınırken kendilerini yeniden üretebilmek için gereksindikleri tüketim nesnelerine ulaşmak için oldukça yoğun ve dinmek bilmeyen bir eylemlilik içerisindeydiler. Bu durum ana/atalarımızın ne kadar çalışkan olduklarını göstermeye yeter. İlkel sopa, taş-yontusu araçlar ile yaşamsal süreçlerine tüketim maddelerini kazandırmak için giriştikleri yontu çağında, toplayıcılık yapacakları alanların sayısal olarak azalması karşısında çelişkinin aşılması ile sentezledikleri çözümler ile üretim halkasında tüm bireyleri ile çalışmayı sürdürmüşlerdir. Neolitik döneme henüz ulaşamadıkları bu aşamada ilkel üretim araçlarının sağladığı kolaylık düzeyinde üretimin sınırlı olması nedeniyle tüm bireyleri ile üretime katılmak zorunda kalmış olmalarından dolayı hala tembellik ile tanışmış değillerdir. İnsan türünün tembelliği neolitik dönem öncesinde edindikleri bir yaşam biçimi olduğu söylenemez. Bu durum ayrıca onun/tembelliğin doğuştan gelen bir davranış biçimi olmadığını da kanıtlar. Peki ne zaman?

    zafiRaZ Çevrimdışı
    zafiRaZ Çevrimdışı
    zafiRa
    tarihinde yazdı Son düzenleyen:
    #7

    @nejdet-evren belki de paranın icat edilmesinden sonra sömürünün artması, eldekilere biçilen deger, ticaret ve haksız kazanc , kâr zarar dengesinin bozulması insanı tembellige sevk eden durum olmuştur. Zaten insanlardaki az emeğe çok para kazanma hırsından sonra tembelligin arttığını düşünüyorum.

    Benim doğrum, senin korkun olabilir korkularınla yüzleşmezsen var olamazsın..!

    1 Cevap Son cevap
    1
    • nejdet evrenN Çevrimdışı
      nejdet evrenN Çevrimdışı
      nejdet evren
      tarihinde yazdı Son düzenleyen:
      #8

      Neolitik dönem insanlaşmanın, uygarlaşmanın ilkel tohumlarının atıldığı bir dönemdir. Kendine has/özgü yapısı ile üretken ana-kadının taneli bitkileri elleriyle yetiştirdiği, tarımla birlikte yerleşik toplumsal yapıya geçildiği bir dönemdir. Bir yandan hayvanların evcilleştirilmesi ile avcılığın farklılaştığı bu yaşam diliminde metalurijinin boy vermeye başladığı, madenin işlenmesi ile ilkel tarımın karasından sabana koşulan zamanın modernitesini yaşadığı bir dönemdir. İnsanın, tür olarak insanın doğaya yabancılaşmaya başladığı bu zaman dilimi onun doğaya egemen olmaya başladığı zaman dilimini de işaret etmeye başlamıştır. Çanak, çömlek ve tuğlanın sayılar ile olan raksı gök-anaya duyulan ilgi ile birlikte korkuların, endişelerin ve ateşi denetim altına almakla başlayan süreçte hem soyutlama yapmanın hem de matematiğin gelişmesini birlikte sürüklemiştir. İnsan hala hem ev içi denilen alanda ve hem de ev dışı olarak günümüzde belirlenen alanda ayrım gözetmeksizin üretmektedir. Başka bir anlatımla, insan hala tembelliği bilmemekte ve düşünmemektedir. Öküz gücünün sabana koşulması ile üretimdeki artış gözle görülür elle tutulur hale geldiğinde insan denilen sosyal türün artık ürün denilen ile tanışması ve bunu değerlendirerek bayramlar, şölenler yapması artık an meselesidir.

      kadınlarını erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaya zorlayan toplumlar, kökten acizdir...

      1 Cevap Son cevap
      1
      • zafiRaZ zafiRa

        Yapman gereken şeyler vardır ve bir de onları sana yaptırmayacak bahanelerin.. işte bu bahaneleri bulup o işleri yapmadığında oluşan duruma tembellik denir 🙂

        TENTENT Çevrimdışı
        TENTENT Çevrimdışı
        TENTEN
        tarihinde yazdı Son düzenleyen:
        #9

        @zafira Bahanelerinde sebepleri vardır.
        Bir insan durduk yere bahaneler üretmez.
        Bahanelerin sebepleri ile tembelliğe yol açan sebepler ile aynıdır.

        1 Cevap Son cevap
        0
        • nejdet evrenN nejdet evren

          yan gelip yatmak değil herhalde...

          düşüntaşınD Çevrimdışı
          düşüntaşınD Çevrimdışı
          düşüntaşın
          tarihinde yazdı Son düzenleyen:
          #10

          @nejdet-evren, içinde söyledi: Tembellik Nedir?

          yan gelip yatmak değil herhalde...

          ümitsizliğin tezahürü

          1 Cevap Son cevap
          0
          • nejdet evrenN Çevrimdışı
            nejdet evrenN Çevrimdışı
            nejdet evren
            tarihinde yazdı Son düzenleyen:
            #11

            Şölenler, uygarlaşma tarihinin kadim geleneklerinden biri olmak yanı sıra insanın kendini yeniden üretebilmesi için kendine bir zaman ayırabilmesi gerekliliğine zemin hazırlayan toplumsal devinim biçimleri olmuştur. Yılın bir gününde bile olsa üretim yapmadan yaşayabilecek kadar üretim elde edilmiş olabilmesini gerektiren şölen olgusu insanın tüm yaşam biçimini etkilemiş, değiştirmiş ve doğal güçler karşısında kendine duyduğu güveni arttırmıştır. İnsanın kendini yeniden üretebilmesi için gerekli olan dinlenmenin tembellik ile hiçbir ortak yanı yoktur. Zıtlar her zaman birlikte olmazlar. Nasıl mı? Her üretim bir yönü ile tüketim olduğu gibi, her tüketim de bir yönü ile üretim sayılacaktır ve fakat öyle durumlar vardır ki tüketim için tüketim aynı anda bir araya geldiklerinde zıtların değil aynıların birlikteliği ortaya çıkar. Tembellik gibi.

            Tembellik/tüketim karşıtı olan çalışma/çalışkanlık/üretim içinde olmayı barındıracak ve onunla zıtlaşacaktır. Üretime katılma istencinin hem bir hak ve hem de bir özgürlük olduğu dikkate alındığında emek sömürüsünün bir yönü ile aşırı üretim/çalışma karşı yönüyle de tembellik ve tüketim olduğu açıktır. İnsanın kendisini yeniden üretebilmesi için gereksindiği dinlenme asla tembellik değildir. Bu yönü ile tembellik üretim karşılığındaki tüketimi ifade edecektir.

            kadınlarını erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaya zorlayan toplumlar, kökten acizdir...

            1 Cevap Son cevap
            0
            • nejdet evrenN Çevrimdışı
              nejdet evrenN Çevrimdışı
              nejdet evren
              tarihinde yazdı Son düzenleyen:
              #12

              Her hal ve şartta insanın “boş denilen zamanı” yoktur. Tembellik, üretici olmamanın, olamamanın mistik düzeylere varan ve kişinin kendini tüketmesi olarak karşımıza çıktığında farklı bir boyuta taşındığı görülecektir. Bu durum insanın doğasında var olan mıdır?
              Tembellik, bedenen ve fikren devinebilecek olanın bunu ötelemesidir. Artık ürünün elde edildiği zaman dilimine kadar insan türü tembelliği tanımamış ve bilmemiştir. Öküzün karasından-sabana koşulması ile kat-be-kat daha fazla olan hayvansal gücün üretime alet edilmesi ile birlikte kendini yeniden üretmek için gereksindiğinden fazlasını bulan/yaratan/üreten insan, neolitik olarak tanımlanan dönemin sonlarına doğru tembellik denilen olgu ile tanışmıştır. Bu durum, kol gücünün beyin gücünden ayrılması ile eş-zamana denk gelmektedir. Mitolojik kahramanlar, yarı-tanrı insanlar doğa karşısında güçsüz olan insanın korkularına rehberlik etmekle ondan ayrı bir güç olarak onun karşısına dikilmiştir. Çit çeken insanın buyurganlığı soyutlandıkça o, tembelliğini gizlemeyi başarmıştır. Tembelliğin bireysel değil, sosyal/tarihsel bir olgu olması onun bireysel görünen yanı ile çeliştiği gibi, bireysel algılanması ile anlaşılmasını/değerlendirilmesini de engellemektedir.

              kadınlarını erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaya zorlayan toplumlar, kökten acizdir...

              1 Cevap Son cevap
              0
              • nejdet evrenN Çevrimdışı
                nejdet evrenN Çevrimdışı
                nejdet evren
                tarihinde yazdı Son düzenleyen: nejdet evren
                #13

                Tembellik doğuştan gelen bir edimsizlik olmadığına göre insan türü bu edimsizliği sonradan edinmiştir. Artık-ürün, sosyal insanın hem kendisine ayıracağı özel bir zaman dilimi yaratırken hem de üretime katılmadan da var-olabileceğine dair düşünsel/eylemsel bir zemin hazırlamıştır. Şölen/şenlik ve bayramların toplumsal sevinçlerin, geleceğe dair güvencelerin paylaşıldığı ilk-el dokusu kendi çelişkisi ile aşıldığında sevinç ve paylaşım yerlerini varlık-yokluk ve tüketime bırakmıştır. Sevinçli ve paylaşımcı insan, efendi-köle ve üreten-tüketen olarak ayrışmıştır.

                Artık ürün ile tembellik arasında sıkı bir bağ vardır. Geçmiş zamanlara dair elde edilen arkeolojik kalıntılar, antropolojik veriler artık ürün olmadığı dönemlerde insan türünün canla-başla yaşamak için avcılık/toplayıcılık ya da başka ne tür olursa olsun üretim için çabaladıklarını göstermektedir. Ruh/duygu ve düşüncenin gelişimi de aynı olguya dayanmaktadır. El-dil-beyin-ayak-göz diyalektiği insanımsıların doğal güçleri denetim altına almayı başarmaları ile hem soyutlama yapma yetilerinin gelişimini hem de yaşamak için gereksinenden fazla üretim yapabilmelerini sağlamıştır. Aynı diyalektik süreç kendi çelişkisini yaratarak üretim yapmadan da yaşanabileceği düşüncesini ve buna bağlı olarak Nazım’ın dediği gibi sofradaki yeri öküzden sonra gelen kadının emeğine göz dikmek suretiyle köleleştirme sürecini doğurmuştur. Tarihin ilk kölesi kadınlardır ve tembellik kadın emeğinin sömürüsü ile başlamıştır. Tembelliğin doğuşu köleleştirme ile eş-zamanlıdır.

                kadınlarını erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaya zorlayan toplumlar, kökten acizdir...

                1 Cevap Son cevap
                0
                • TENTENT Çevrimdışı
                  TENTENT Çevrimdışı
                  TENTEN
                  tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                  #14
                  **Bu aralıklı hatırlamanın amacı, öğrencinin kelime dağarcığını uzun süreli belleğe taşımasına yardımcı olmaktır. Pimsleur'un 1967 hafıza programı şöyleydi: 5 saniye, 25 saniye, 2 dakika, 10 dakika, 1 saat, 5 saat, 1 gün, 5 gün, 25 gün, 4 ay, 2 yıl.
                  https://artofmemory.com/blog/the-pimsleur-language-method/
                  

                  pimsleurun yabancı dil öğrenme yönteminde tekrarlama aralıkları böyle.
                  Bu yöntemi öğrenci diğer derslere uygularsa başarısız olur.
                  Çünkü ders sayısı arttıkça dinlenme süreleri ortadan kalkıyor.

                  Aralıklı tekrarlamanın uzun süreli hafızaya etkisi var.
                  https://en.wikipedia.org/wiki/Spaced_repetition

                  Vucut geliştirme sporunda da çalıştırdığın kas grubuna 48 saat dinleme süresi gerekiyormuş.

                  Tembelliğin faydaları 🙂
                  alt metni

                  nejdet evrenN 1 Cevap Son cevap
                  0
                  • TENTENT TENTEN
                    **Bu aralıklı hatırlamanın amacı, öğrencinin kelime dağarcığını uzun süreli belleğe taşımasına yardımcı olmaktır. Pimsleur'un 1967 hafıza programı şöyleydi: 5 saniye, 25 saniye, 2 dakika, 10 dakika, 1 saat, 5 saat, 1 gün, 5 gün, 25 gün, 4 ay, 2 yıl.
                    https://artofmemory.com/blog/the-pimsleur-language-method/
                    

                    pimsleurun yabancı dil öğrenme yönteminde tekrarlama aralıkları böyle.
                    Bu yöntemi öğrenci diğer derslere uygularsa başarısız olur.
                    Çünkü ders sayısı arttıkça dinlenme süreleri ortadan kalkıyor.

                    Aralıklı tekrarlamanın uzun süreli hafızaya etkisi var.
                    https://en.wikipedia.org/wiki/Spaced_repetition

                    Vucut geliştirme sporunda da çalıştırdığın kas grubuna 48 saat dinleme süresi gerekiyormuş.

                    Tembelliğin faydaları 🙂
                    alt metni

                    nejdet evrenN Çevrimdışı
                    nejdet evrenN Çevrimdışı
                    nejdet evren
                    tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                    #15

                    @tenten organizmanın kendini yeniden üretmesi için gereksindiği enerji ve dinlenme süresini tembellik olarak yorumlamak mümkün mü?

                    kadınlarını erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaya zorlayan toplumlar, kökten acizdir...

                    TENTENT 1 Cevap Son cevap
                    0
                    • nejdet evrenN nejdet evren

                      @tenten organizmanın kendini yeniden üretmesi için gereksindiği enerji ve dinlenme süresini tembellik olarak yorumlamak mümkün mü?

                      TENTENT Çevrimdışı
                      TENTENT Çevrimdışı
                      TENTEN
                      tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                      #16

                      @nejdet-evren, içinde söyledi: Tembellik Nedir?

                      @tenten organizmanın kendini yeniden üretmesi için gereksindiği enerji ve dinlenme süresini tembellik olarak yorumlamak mümkün mü?

                      Mümkün.Aşırı olursa tembellik hastalık olur.

                      1 Cevap Son cevap
                      1
                      • StrumaS Çevrimdışı
                        StrumaS Çevrimdışı
                        Struma
                        tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                        #17

                        Tembellik ifadesini ne zaman görsem aklıma Russell gelir.

                        ‘’TEMBELLİK MEDENİYETİN DİREĞİDİR.’’

                        Abraham Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisine göndermede bulunan Russell, tespitinde oldukça haklıdır.

                        Bakış açısına göre değişen bir kavram olmakla ihtiyaçlar hiyerarşisinin temel basamakları geçtikten sonra kendini gerçekleştirme arzusunda olan insanın çıkış noktası tembelliktir.

                        (Yukarıda ifade etmeye çalıştığım görüş gündelik hayatta kullanılan tembellik gibi değil elbette.)

                        1 Cevap Son cevap
                        3

                        Cevap
                        • Yeni başlık oluşturarak cevapla
                        Cevaplamak için giriş yapın
                        • En eskiden en yeniye
                        • En yeniden en eskiye
                        • En çok oylanan


                        © 2021- efelsefe.com
                        İzinler Kurallar
                        • Giriş

                        • Hesabınız yok mu? Kayıt Ol

                        • Aramak için giriş yapın veya kaydolun
                        • İlk ileti
                          Son ileti
                        0
                        • Anasayfa
                        • Güncel
                        • Popüler
                        • Dünya
                        • Kategoriler
                          • All Categories
                          • Individual Categories
                        • Gruplar
                        • Kullanıcılar