İçeriğe atla
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Popüler
  • Dünya
  • Kategoriler
    • All Categories
    • Individual Categories
  • Gruplar
  • Kullanıcılar
Daralt
Marka Logo

efelsefe

  • Kurallar
    • Light
    • Cloudy
    • Dim
    • Dark
  1. Ana Sayfa
  2. Felsefe
  3. Filozoflar
  4. Baruch Spinoza

Baruch Spinoza

Konu Zamanlandı Sabitlendi Kilitli Taşındı Filozoflar
spinozadescartesfilozoflar
1 İleti 1 Yayımlayıcılar 119 Bakış
  • En eskiden en yeniye
  • En yeniden en eskiye
  • En çok oylanan
Cevap
  • Yeni başlık oluşturarak cevapla
Cevaplamak için giriş yapın
Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
  • phiP Çevrimdışı
    phiP Çevrimdışı
    phi
    tarihinde yazdı Son düzenleyen: phi
    #1

    Kıta rasyonalizminin ikinci büyük filozofu olan Baruch Spinoza’nın felsefesi, önemli ölçüde Descartes felsefesinden çıkar. Gerçekten de Spinoza, Descartes’ın bilim ve felsefenin görevinin sokaktaki insana göründüğü ve geleneksel bilgelik tarafından betimlendiği şekliyle dünyanın ötesine geçerek, gündelik hayatın diliyle betimlenebilir olmayan temel gerçekliği kavramak olduğu inancından etkilenmişti. Bununla birlikte onun, söz konusu ortak zemine rağmen, Kartezyen düşünceyi iki nokta ya da alanda aşmaya kalkıştığı söylenebilir. Spinoza, her şeyden önce Descartes’ın insan ruhunun doğal düzenin bütünüyle dışında olduğu inancının saçma olduğu kanaatindeydi; dahası, söz konusu inanç ya da bakış açısının insan varlıklarının dünyadaki yeri ve hayatlarını en iyi bir biçimde nasıl yaşayacakları konusunda bizlere nesnel ve sağlam bir kavrayış sağlamasının imkânsız olduğunu düşünüyordu. İkinci olarak Descartes’ın Hıristiyanlığın geleneksel Tanrısına beslediği inancın, onun bilim ile dini hiçbir zaman uzlaştıramayacağı, bilimsel sonuçlar ile dini hayatı hiçbir şekilde barıştıramayacağı anlamına geldiği kanaatindeydi. Batı düşüncesinin o zamandan beri Kartezyen fikirlerle şekillenen tarihi, pek çoklarına göre, en azından Spinoza’nın Descartes eleştirisinin haklılığına işaret eder.

    Descartes’ın modernizminden çok etkilenen Spinoza onun bilimin, varlığın ya da dünyanın gerçekliğini açığa çıkardığı inancını tamamen paylaşmaktaydı. İşte bu yüzden, bilimin dünyasını, düalist Descartes’ın dışta bıraktığı iki şeyi, insan varlıklarıyla bütün bir maneviyat alanını da kapsayacak şekilde alabildiğine genişletti. Descartes, mekaniğin yasalarının beşeri olmayan, bütün fiziki fenomenleri açıkladığını düşünüyordu. Ama Spinoza daha da ileri gitti ve doğayla Tanrıyı özdeşleştirirken, ister insani ister fiziki olsun, bütün bir varlık alanının var olan her şeyin davranışını yöneten birkaç yasa tarafından açıklanması gerektiğini öne sürdü. Fakat evren adı verilen kapalı sistemin dışına epeyce bir süreden beri atılmış olan Tanrıyı, sistemin içine çektiği için hemen her kesimin gazabına uğradı.

    Söz uçar, yazı kalır. ✌(◕‿-)✌

    1 Cevap Son cevap
    0

    Cevap
    • Yeni başlık oluşturarak cevapla
    Cevaplamak için giriş yapın
    • En eskiden en yeniye
    • En yeniden en eskiye
    • En çok oylanan


    © 2021- efelsefe.com
    İzinler Kurallar
    • Giriş

    • Hesabınız yok mu? Kayıt Ol

    • Aramak için giriş yapın veya kaydolun
    • İlk ileti
      Son ileti
    0
    • Anasayfa
    • Güncel
    • Popüler
    • Dünya
    • Kategoriler
      • All Categories
      • Individual Categories
    • Gruplar
    • Kullanıcılar