İslam'daki Sorunlar
-
Şimdi kategorize etmek nedir bilir misiniz? Kafasında hayali bir şablon deliği oluşturmaktır.
Kafasında kendi hayalince şekillendirdiği bir şablon deliği oluşturur. Hoşuna gitmeyen, hayal dünyasında beslediği vakvakları ürküten bir söylemle mi karşılaştı?
Hemen alır o söylemi hayalinde yarattığı o şablon deliğine sokar. Hiç uymaz, alakası yoktur, kafasındaki şablon deliği çok başka, söylem bambaşkadır. Hiç ama hiç alakası olmamasına rağmen hayalinde ya nasılsa, tam uyduğuna karar verir.
Sonra da şöyle buyurur Zerdüşt, pardon kişi: "Bu filan kategorideki adamların aynısı onların kopyası klonu bir kişidir."
Ha şimdi yani mevzu bitti, sınıflandırdın, kategorize ettin ve yaftalayıp teşhir ettin, infaz ettin!
Böyle fikir olmaz. Fikir insanının en temel özelliği, fikirlerinin yanlışlanabilir olmasından yola çıkmasıdır. Buradan yola çıkmayan fikir insanı değildir. Saplantılı bir sabit fikirlidir.
Buyrun ben yanlışlanmaya açığım. Kuran'da din allahın olana kadar savaşın yazmıyor, bırakın isteyen istediği tanrıya inansın tasası size mi düştü siz bana tapın yazıyor diye iddia edin. Hodri meydan. Kategorize etmekle olmuyor.
Ya da Kuran'da müşrikler pisliktir gördüğünüz yerde öldürün yazmıyor, müşrikler çok kıyak adamlardır gördüğünüz yerde vaaay aziz kardeşim diye sarılıp yanaklarından öpün yazıyor diye iddia edin.
-
Yaşar Nuri'nin İslam'da demokrasinin olduğuna getirdiği kanıta kargalar değil vakvaklar bile gülmez bile!
Ömrümde bu kadar saçma bir iddia duymadım desem yalan olmaz. Neymiş hocaya göre bu kanıt, Kuran'da "raina demeyin unzurna deyin" yazmasıymış!
Vay canına! Demokrasinin ana direği Kuran'da yazıyormuş haaa! Biz bunu hiç düşünememişiz, Yaşar Nuri süper zekası düşünebilmiş!
Bununla İslam'da demokrasi olduğunu kanıtlamak, yapraklar yeşil olduğu için dünyanın düz olduğunu kanıtlamak gibi ama olsun!
Yapraklar niye yeşil, çünkü dünya düz de ondan. İslam'da demokrasi nasıl var, Kuran'da raina değil unzurna deyin yazdığı için! Vaaay be! Ne süper zeka!
Yaşar Nuri aslında zeki insandı. Ona şüphem yok. Ama işte dogma, en süper zeka bile olsa tutar vasatın altına çeker böyle. Dogma pas gibidir, bir makinenin içine nüfuz etti mi çalışmasına izin vermez. İsterse süper V sekiz silindir bir canavar motor olsun. İçi paslandı mı işi biter.
-
İnsanları müşrik diye yaftalayıp sonra da kategorize edip sonra da toplu yargılama ile hepsini ebedi cehenneme mahkum etmek dagmanın en şiddetlisi, düşmanlaştırmanın en insanlık dışı olanı ve ayrımcılığın dibi değil, dibi bile olmayan kör kuyusudur.
Vahim olanı da bunun açıkça, net Kuran'da yazması. Kuran'da affetmeyeceği tek suçun şirk olduğu ve ebedi cehennemle cezalandıracağı yazıyor.
Biter yani, çöp. İnsanlara inanç özgürlüğü tanımayan bir tanrının yeri dosdoğru çöptür. Mevzu biter.
Bana bir tanrı getireceksiniz ki bana tapıp tapmamanız, kime taptığınız kime tapmadığınız benim için zerre kadar bile öneme sahip değil. Beni ilgilendiren, yarattıklarıma nasıl davrandığınız. Bir yaratığıma kötü davrananın ağzından burnundan anasından emdiği sütü getiririm. Sıkıysa deneyin desin. Haaa işte tanrının hası geldi diyeyim.
-
Ben bu konyu Ateist Forumda tartışmıştım. Bir daha da tarışmam.
Sen hangi ayete göre böyle sonuçlara vardın o zaman?
Bence de senin bakış açın yanlış. Söylediklerinin hiçbirini Kuran'a dayanarak kanıtlayamazsın. O zaman da kimse kanıt sunamamıştı. Sen dedin "Kurana bakarım" diye.
Asla basit bir ayeti alıp "Bak bu böyle" diyemedin. Sürekli uzattın, uzattın, uzattın, sonra arkadaşların geldi, sonra gene uzattın, sonra ben sıkılıp gittin.
Yani madem bilime inanıyorsun ve "Kurana bakarım" diyorsun o zaman kanıt sun.
YNÖ arapçayı da iyi bilen bir profesör. Her söylediğini Kuran'a veya herkes tarafından tanınan İslam bilginlerine dayandırarak kanıtlıyor. Bende bu yüzden okuyorum.
Ama yobaz kesimi senin gibi düşünür. Kusura bakmasınlar ama benim de onlara ayıracak vaktim yok. Sen kendin neye istersen ona inanırsın. Beni ilgilendirmez.
-
Şimdi yani Kuran'da en büyük günahın şirk olduğu ve affedilmeyeceği, müşriklerin ebedi cehennemde kalacağı mı yazmıyor nedir neyin inkarı bu?
Hayır nasıl inanıyoruz deyip de Kuran'da apaçık yazanı inkar ediyorsunuz anlamadım! O zaman Kuran'ı inkar eden ateist olur, ben Kuran'da ne yazıyorsa aynen hiç değiştirmeden söylüyorum.
"O öyle senin dediğin gibi değil" bir iddia değildir. Benim iddiam apaçık, karşıda bir iddia göremedim. Benim Arapçam iyidir, ne dediysem apaçık kanıtlarım yalnız söyleyeyim. İddia etmeye kalkışacak olana bunu yapmaya cesaret etmesini hiç tavsiye etmiyorum.
Ama böyle kaçak göçek de güreş olmaz. Apaçık diyeceksin, Kuran'da şirkin en büyük günah olduğu affedilmeyeceği yazmaz diye apaçık iddia edecek ve sonra da dünya kaç bucakmış göreceksin. Çok fena kanıtlarım biline. Gözün yaşına filan bakmam.
Yeter bu dogmatik karanlık yobazlığını çektiğimiz! Yeter artık! Yerin dibine girsin ters taraftan uzaya püskürüp yok olup gitsin artık şu yobaz gericilik, yeter! Şuna bir destek olup durmayın diyoruz, nato kafa nato mermer!
-
Yazar. Lukman 13, Nisa 48, 116
Arapçada Şirk "Ortaklık" demektir. "Ortak" anlamındaki "Şerik" sözcüğünden gelmektedir.
3 Çeşit Şirk vardır:
1- Allaha Ortak koşmak
2- Teslimiyette şirk (Allah dışındaki varlıklara itaat)
3- İbadette şirk (Allahtan başka varlıklara ibadet etmek)/ Şirk bütün zulümlerin anasıdır ve insanın ebediyen etkisinden kurtulamayacağı türden bir yanlışlıktır)
Yani mesela bir pir'i dervişi yüceltip Allah ile bir tutamazsın. Böyle bir kişiye (veya bir parti liderine) "öl de ölelim" diyemezsin. Allah olmayan bir varlığın önünde namaz kılamazsın.
Yani dediğin doğru. Ama Ateist bunlardan hangisini yapıyor?
- Hiçbirini.
Bu dediğini "müslüman" geçinen kişiler yapıyor.
-
@Leonardo benim derdim kendimi sonsuz işkence tehdidinden emniyete almakmış gibi yazmışsın. Ben ne allaha inanıyorum ne dine ne cehenneme. Benim derdim bu değil.
Bir inanç grubunu hedef alarak bu inanç her ne olursa olsun, bunları asla affetmeyeceğim ve ebedi işkence yapacağım diyen tanrı ben kabul etmiyorum.
Beni allah yakmaz ki diye düşünmemi sağlamaya çalışman hem çok saçma, hem komik. Benim öyle bir derdim olmadığını anlamış olmanı beklerdim.
Sen beni bencilce bir kendini kurtarma davasına sevketme gayretine girmişsin ve bu son derece yersiz. Ben zaten allaha inanmıyorum. Beni yakacak yakmayacak diye bir kaygım yok.
Ha tamam allah beni yakmazmış iyi o zaman dememi beklemene çok güldüm ve şaşırdım açıkçası. Bu kadar basit bir taktik gütmek çocukça.
-
Ben zaten din bilimci değilim. İslamı eleştirmek için önce islamı öğrenmen gerek bunun adresi de ben değilim. Benim dini bilgim kendime yetmiyor. Ben ancak çok yanlış bir şey söylersen (ki sen ve arkadaşların bunu sürekli yapıyorsunuz) onu düzeltirim.
- Evet şirk konusunda dediğin doğru. Ama sen kendini "müşrik" olarak tanımlamışsın. Tanıdığım kadarıyla da sen müşrik değilsin.
Müşrik olabilmek için kendini Allah ilan etmen ya da kendini Allah ilan etmiş birinin peşinden gitmen gerekiyor. ve evet, dini bağlamda bu büyük bir günahtır.
Bunu söyledim sadece: Olgu.
-
@zafiRa, içinde söyledi: İslam'daki Sorunlar
@phi islamda evliligin şartı müsluman olunmasıdır.
Müslüman bir erkeğin gayri müslüm bir bayanla(Musevi, Hrıstiyan) evlenmesi mümkündür. Tersi ise mümkün değil.
https://sorularlaislamiyet.com/gayri-muslim-kadinla-nikah-ve-sahitlik-konusunda-bilgi-verir-misiniz
-
@zafiRa, içinde söyledi: İslam'daki Sorunlar
@phi allah böyle emrediyor demedim simdi ingilizce bir metin dusun turkceye cevirince anlamda kaymalar bozulmalar olmuyor mu kuran da arapca bir metin en dogrusu oldugu gibi degerlendirmektir. Demek istedigim bu.
Şu meal işini, ben buna tercüme diyorum, küçümseyenleri anlamıyorum açıkçası. Hangi metini alırsanız alın, profesyonelce tercüme ettiğiniz zaman %2-3´ten fazla anlam kayması olmaz. Yani tercüme edilen metin %97´in üzerinde doğru anlaşılır. Bu durum her metin için geçerlidir.
Bu kadarının doğru tercüme edilmesi kăfi, çünkü tercüme edilemeyenleri ana dili Arapça olanlar bile ne anlama geldiğini bilmiyorlar. Bunların başında şu meşhur huruf-u-mukatta dedikleri kelimeler(Elif Lam Mim, Ya Sin vb.) gelir. Bu hususta İslam dünyasında her kafadan farklı bir şey çıkıyor.
-
Bakın web sitesinde ne diyor:
"Müslüman kadın ve erkek, müşriklerle evlenemez. Müşrik kadın, Allah'a başka şeyleri ortak koşan,örneğîn puta, yıldızlara, ateşe ya da hayvana tapan kadındır. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:"
"Müşrik" burada "puta / yıldıza / ateşe tapan" olarak basite indirgenmiş.
Ama günlük hayatta karşımıza çıkan müşrikler örneğin ateşi kutsal sayan insanlar değil ki.
Tarikat kuran, dini kullanarak insanları aldatan, dini işine geldiği gibi yorumlayarak kendi egosunu tanrı ile aynı seviyede gören, yalan bilgilerle halkı zehirleyen müşrikler var.
Dikkat edin nasıl da basite indirgemiş. Müşrik = Yıldızlara tapan.
Aşırı kolay değil mi sizce de?
-
Onun sorumlusu tercüman değil. Çünkü neticede metnin orijinali de var. İçine sinmediği yerde orijinaline başvurabilirsin.
Asıl sorun dini işine geldiği gibi yorumlayanlar. Dİn konusunda herkes buna vurgu yapıyor. Dini kullanan veya, dini o şekilde anlamak isteyenler var. BUnlara karşı da önlem almamız gerekiyor. Yani bir şeyi araştırmak ya da doğru bilgiye ulaşmaya çalışmak lazım.
Konu: "müşrik kadın ile evlenmeyin, onun yerine gerekirse bir köle ile evlenin" diyor bir yerlerde. Ama konunun irdelenmesi gerek.
"sorularla islam" sitesindeki yanıtlar 100% doğrudur diye bir şey de yok.
-
@Leonardo, içinde söyledi: İslam'daki Sorunlar
Bakın web sitesinde ne diyor:
"Müslüman kadın ve erkek, müşriklerle evlenemez. Müşrik kadın, Allah'a başka şeyleri ortak koşan,örneğîn puta, yıldızlara, ateşe ya da hayvana tapan kadındır. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:"
"Müşrik" burada "puta / yıldıza / ateşe tapan" olarak basite indirgenmiş.
Ama günlük hayatta karşımıza çıkan müşrikler örneğin ateşi kutsal sayan insanlar değil ki.
Tarikat kuran, dini kullanarak insanları aldatan, dini işine geldiği gibi yorumlayarak kendi egosunu tanrı ile aynı seviyede gören, yalan bilgilerle halkı zehirleyen müşrikler var.
Dikkat edin nasıl da basite indirgemiş. Müşrik = Yıldızlara tapan.
Aşırı kolay değil mi sizce de?
Ben İslam dünyasında baktığımda, ortalığı hep toz duman görüyorum. Her kafadan farklı bir ses çıkıyor. Asırlardan beri paramparçalar ve çeşitli mezheplere ayrılmışlar. Şii, Sünni´yi beğenmez. Sünni, Şii´yi beğenmez.
-
@Leonardo, içinde söyledi: İslam'daki Sorunlar
Onun sorumlusu tercüman değil. Çünkü neticede metnin orijinali de var. İçine sinmediği yerde orijinaline başvurabilirsin.
Asıl sorun dini işine geldiği gibi yorumlayanlar. Dİn konusunda herkes buna vurgu yapıyor. Dini kullanan veya, dini o şekilde anlamak isteyenler var. BUnlara karşı da önlem almamız gerekiyor. Yani bir şeyi araştırmak ya da doğru bilgiye ulaşmaya çalışmak lazım.
Konu: "müşrik kadın ile evlenmeyin, onun yerine gerekirse bir köle ile evlenin" diyor bir yerlerde. Ama konunun irdelenmesi gerek.
"sorularla islam" sitesindeki yanıtlar 100% doğrudur diye bir şey de yok.
Anlatamadım galiba. Düzgün tercüme edilmiş olanlar da var. Ancak tercüme edilemeyen kelimeleri, Arapça bilenler bile ne anlama geldiğini bilmiyorlar.
İstediğin kadar orijinaline bak. Orijinalinde "Elif Lam Mim" yazıyor. Hiçkimse(!) gerçek anlamını bilmiyor. -
İşte burada da nesil farkı gündeme geliyor. Ben küçükken okullarda mantıklı bir din ve ahlak dersi vardı. Şimdiki durum ne bilmiyorum. Ama vasatın altında da olsa belirli düzeyde bilgiler vardı.
Yine o zamanlar Yaşar Nuri hoca sık sık TV'Ye çıkardı. Onun bazı sözleri bazen aşırı medyatik gelse de gayet mantıklı ve bilgilendirici idi.
Olay şu: reform öncesi hıristiyanlıkta da bu var, hatta günümüzün katolik kilisesinde de bu var. Örneğin yeni papa eşcinsellerin dinden aforoz edilmesi uygulamasını kaldırıyor, Kilisenin içindeki pedofili olaylarının örtbas edilmesini durduruyor, daha modern bir din algısının önünü açıyor.
Rahmetli Yaşar Nuri hocanın iddiası da: "size öğretilen din yanlış, olayın özünü anlayabilmek için dinin özüne dönmelisiniz" diyor.
Ama dediğiniz gibi bunun en basit engeli dinin arapça olması. + burada konuştuğumuz gibi, zaman ayırıp bir din felsefesi çalışmasının yapılması şart. Zaten Kuran'daki emirlerden bir tanesi de "akşam saatlerinde Kuran'ı kerimi inceleyin" talimatıdır. Bunu mesela "akşam saatlerinde arapça sureleri anlamadan tekrarlayın" olarak anlayanlar var. Halbuki konu bu değil. Tam da sizin dediğiniz sebeple deniyor ki "Dini konuları irdeleyin, anlamaya çalışın, neyin kast edildiğini keşfetmeye çalışın".
Bu açıdan Arapça bilmenin faydası olabilir. Ama Yaşar Nuri Hocaya göre bu şart değil. Sağlam bir meal ve sağlam kiaplarla bu yapılabilir.
Ne yazık ki bu da göreceli. Benim sağlam kitaptan kast ettiğim olaya mantıklı, bilimsel bakabilen kişiler. BU da Kuran'da geçer. Bir yerde "kendinden öncekilerin yolundan gitmek zorunda değilsin" talimatı var. Yani açık açık "olaya bilimsel yaklaş, mantık açısından yaklaş, kendinden öncekileri o kadar kafana takma" deniyor.
Bu dediğim de ciddi çaba gerektiriyor. Yani TV'de falanca hocanın dediğini dinlemekle iş bitmiyor. Ama ruhsal çalışmaların hepsi öyle. İnsanlar sanıyor ki bu bir inanma / inanmama meselesi. Hiç değil. Bu bir yaşam boyu öğrenme sürecidir.
O yüzden benim "müşrik" tanımım mesela Yezidileri kapsamaz. Müşrik bence dini en iyi ben anladım diyip de mesela İŞİD'e filan katılan kişidir. Ya da bir siyasal islamcıdır. siyasal islamcının iddiası en başından itibaren Allaha ortaklıktır. Dini kullanarak iktidar elde etmek istiyor çünkü.
Yoksa bizim atalarımız müşrik mi mesela?
Alakası bile yok.
Ezberci / orta çağcı / düşünmekten uzak / tembel ve yozlaşmış bir zihniyet var. Yaşar Nuri de diyor ki "o zihniyetten silkelenip kurtulun, o zihniyetin İslamla hiçbir alakası yok". Bence öyle düşünüyorum.
-
@Leonardo
Bu tip şeylere ilgin var mı, bilmiyorum. Senelerden beri bu mălum kitabın ve en eski el yazması yazıtların bilimsel incelemesini, birbirlerine olan tarihsel bağlarını irdeleyen ve tercümesini yapan bir yer var. Hatta dünyada bir ilk denebilir, çünkü daha önce böyle bir şey yapılmadı. İlgin varsa ve Almanca, Fransızca veya İngilizce diline vakıf isen şuraya bir göz atmanı tavsiye ederim:
https://corpuscoranicum.de/de
https://corpuscoranicum.de/en
https://corpuscoranicum.de/fr -
@Leonardo, içinde söyledi: İslam'daki Sorunlar
sen kendini "müşrik" olarak tanımlamışsın
Hayır öyle bir şey söylemedim.
İslam'ı ise sadece bugün olanlar değil, tarihte de İslam alimi denilen her kim varsa hepsinden çok daha iyi bildiğimi her zaman iddia ederim. Hiç bir müslümanın İslam'ı benden iyi bilmesi söz konusu bile değildir. Balık su içinde suyu bilmez ya, onun hesabı.
İslam'ı bilmenin tek yolu vardır: Kuran'ı okumak. Ben de okudum ve biliyorum. İslam'ı bilmek için başka bir şey okumak gerekmez.
Kuran tercümelerinin Türkçe olanlarının tek bir tanesi doğru düzgün tercüme değildir. Hepsi süslemeli, boyalı, cilalıdır. Gerçek bir tek Türkçe tercüme yok. Hiç bir tane meal denen şeyden Kuran'da ne yazdığı tam olarak öğrenilemez. Bunu direk okuyacaksın.
Arapça bilmemek sorun değil. İnternet var, kaynak bol. Sözcüklerin tarihsel anlamlarına varıncaya kadar derinlemesine anlamlarını bulabilyorsun.
Türkçe Arapça ile çok içiçe girdiği için aslında anlamak hiç zor değil.
Öyle yaldızlı kapak takmakla aptessiz ele almamakla filan bir kitap kutsal olmuyor. İçerik önemli.
-
Ben kendimi müşrik olarak asla tanımlamam da, ateistlerin müşrik kabul edilmesi İslam/Kuran açısından zorunludur.
Çünkü Kuran'da defalarca "hükümün Allah'a ait olduğu" yazar. Başka sının hüküm vermesi şirk olarak tanıtılır.
Ateist ise allaha inanmadığına göre hükmü laik yargı verir diye inanır. Hüküm yetkisini allahtan alıp başkasına verdiği için de müşrik olmuş olur.
Üç değil, beş değil. Kuran defalarca buna yığma yapar. Allah'tan başka hüküm verici mi arıyorlar, hüküm Allah'ındır diye sayamayacağım kadar çok tekrarlar. Apaçıktır yani, kesindir.
Bazı yerlerde de Allah ve elçisi der. Ama yani bunu o kadar çok tekrarlar ki, hüküm yetkisini laik, dini kenara koyan yargıya vermek diye bir şey Kuran'a direk kafadan kesin aykırıdır.
-
Ne güzel düşünceler saldırgan üsluba mağlup olmuş.
Biraz daha sakin olsak daha iyi olur sanki. Fikir ve düşünce paylaşalım, yarıştırmayalım.
-
"İslam'ı ise sadece bugün olanlar değil, tarihte de İslam alimi denilen her kim varsa hepsinden çok daha iyi bildiğimi her zaman iddia ederim. Hiç bir müslümanın İslam'ı benden iyi bilmesi söz konusu bile değildir. Balık su içinde suyu bilmez ya, onun hesabı."
- Ben öyle düşünmüyorum. Bence islam konusunda hiç bilgin yok.
"İslam'ı bilmenin tek yolu vardır: Kuran'ı okumak. Ben de okudum ve biliyorum. İslam'ı bilmek için başka bir şey okumak gerekmez."
- Ben de okudum. Sen üstün zekalı filansın herhalde. 1 kere okudun anladın öyle mi? Aferin.
"Kuran tercümelerinin Türkçe olanlarının tek bir tanesi doğru düzgün tercüme değildir. Hepsi süslemeli, boyalı, cilalıdır. Gerçek bir tek Türkçe tercüme yok. Hiç bir tane meal denen şeyden Kuran'da ne yazdığı tam olarak öğrenilemez. Bunu direk okuyacaksın."
- Hiç alakası yok. Arapça bilmiyorsan zaten mealini okumaya mecbursun ki.
"Arapça bilmemek sorun değil. İnternet var, kaynak bol. Sözcüklerin tarihsel anlamlarına varıncaya kadar derinlemesine anlamlarını bulabilyorsun."
- İnternet olmasa da bir sürü kaynak var. Ama senin haberin yok. Mesela Yaşar Nuri okumamışsın ve bana islamı biliyorum" diyorsun. Bende ikna olmadığımı söylüyorum.
"Türkçe Arapça ile çok içiçe girdiği için aslında anlamak hiç zor değil."
- Hayır. Sen mesela "Müşrik" kelimesinin anlamını bilmiyorsun. Ben biliyorum.