Diyalektik hakkında kafama takılan sorular
-
Diyalektik bir ikna yöntemidir. Yani bir kişiyi veya kişileri alırsın karşına, fikirlerini anlatırsın ama onları fikirlerine ikna etmek diyalektik yetenek gerektirir. Bu yüzden eytişim deniyor.
Yani kendi kendine fikirlerini tekrarlamak dinleyicileri sıkar. İlgi dağılır, kimi kendi arasında konuşmaya başlar kimi telefonuna bakar. Direk kişilerin fikirlerini hedef alacak ve onları rahatsız edeceksin.
Aynı suda iki kez yıkanamama mükemmel örneklemedir. Bir başka Sokrates yöntemi vardır. Sokrates sorar dünya mı güneş etrafında dönüyor güneş mi dünya etrafında. Dinleyiciler saçmalama tabii ki güneş dönüyor, işte gözümüzün önünde derler.
Öyle mi der Sokrates, sen peki yiyeceğini pişirirken ateşi mi onun etrafında döndürüyorsun? Burada dinleyicinin dikkatini başka şeye vermesi olanaksız hale gelir. Örselenmiş, fikri hafife alınmış hatta alaya alınmıştır.
Dinleyiciler bu kişinin ithamlarına karşı dikkat kesileceklerdir. Deveye diken lazımmış. İnsana da diyalektik. Başka laf anlatamazsın.
-
@TENTEN, içinde söyledi: Diyalektik hakkında kafama takılan sorular
diyalektik
Diyalektik bir yontem bicimidir, kavrama ve anlama gidilebilecek bir yol. Bu sebeple karsina diyalektik materyalizm, diyalektik humanizm, diyalektik praksisin, diyalektik yontem, sunun diyalektigi bunun diyalektigi gibi cikabilir.
Aslinda diyalektik Platon’da “bilimlerin tacı” olan diyalektik, Aristoteles’te “olumsal” veya “muhtemel” olan uzerine soz soyleme sanatina indirgenir. Diyalektigin kendisinde bir deger yitimine ugradigi, ontolojik sayginligini giderek yitirmeye basladigi Aristoteles’e gore, bir kimsenin diyalektikle bir şeyin gercek doğasını gözler önüne sermesinin veya kanıtlamasının imkânsız olup, diyalektigin amacı hakikate erismek olmayıp tartismada zafer kazanmaktır. Nitekim, o, kanitlayici onculle diyalektik oncul arasındaki ayrımı “dogru”lugu temele alarak belirler: “Tasımın herhangi bir oncul”u “dogru”ysa o kanıtlayıcı; yalnızca “muhtemel” ise diyalektik onculdur. Diyalektik, onda su halde, muhtemel olan veya salt gorunen uzerine uygulanan bir çıkarsama tekniğini ifade eder. Diyalektik, bir anlamda her sey uzerine konusma sanatidir.
-
Gavur kaynaklarında şöyle izah edilmiş:
- Konuşma kabiliyeti. Tartışmalarda karşı tarafı her bakımdan ikna etmek.
- Çelişkili iddialarda bulunarak yola çıktığı konumu sorgulayan ve her iki konumu sentezleyerek daha yüksek bir bilgi düzeyi elde etmeyi amaçlayan felsefi yöntem.
-
Bu videoda yazdığı simgeleri göremiyorum.
Bilen biri varsa yazabilir mi? -
Celal Hoca "aşşırı radikal" onu söyleyebilirim.
Ben de insan türünün kafasına lafı dangadanak geçirmedikçe uyanmayacağını bilirim ama Celal Hoca artık radikalliğin dibine vuran bir adam.
"Nevi şahsına münhasır" derler ya, öyle. Lafı hiç yontmadan, tesviyeden hizardan geçirmeden odun gibi langadak koyuyor yani, o şekilde.
Bir tasası, bir endişesi, bir maddi sıkıntısı yok. İnsan içine topluma karışmadan fildişi kuleden konuşuyor. Muhtemelen salağın biri cihat ediyorum diye canına kastetse şu salaklar yığını ile yaşamaktan kurtulurum diye de düşünüyor.
-
Eytişim sözcüğü aslında "eğtişim" olacakmış ama fonetik düzeltme yapılıp eytişim denmiş gibi geliyor bana. Yanılıyor muyum bilmiyorum. Yani eğilim yönetimi anlamında.
Diyalektik sözcüğü artık tarihe malolmuş global bir sözcük. Bunu da artık Türkçeleştirmek gerekmez. Ama tabii kullanıma hazır bir sözcük hazırlanması ve bulundurulmasında sakınca yok.
Bazı böyle globalleşmiş sözcükler vardır. Örneğin petrol. Bu kaya anlamına gelen petro sözcüğü ile yağ anlamına gelen oil sözcüklerinin birleşimi. Kaya yağı demek oluyor. Ben de bunları birleştirir "kayağı" derim petrol yerine desen olmuyor. Ola da bilir ama olmadı mı olmaz.
Zaviye yerine açı, ihtimal yerine olasılık gibi üretimler mükemmel üretimlerdir. Her sözcük üretiminde bunlar kadar başarılı olunmuyor.
Bilgisayar kompüter yerine mükemmel tutan bir sözcük olmuştur. Mükemmel yani, çok başarılı bir sözcük üretimi.
Ulusal düttürü mü, çokoturaklıgötürgeç mi ha ha ha ne saçma gevşekliği ile geçiştirilemeyecek başarılar bunlar.
-
Hümanizme bağlı diyalektike bakarsan işin içinden çıkamazsın.
Bu yüzden bilimsel diyalektiki baz almalısın.
Çünkü dünyadaki bütün doğrular bilimsel diyalektik ile saptanmıştır.
Hatta bilimsel diyalektikin yanlışını bile yine bilimsel diyalektik çözmüştür.
Yani bilimsel diyalektik dışındakiler en fazla ona yardımcı olur daha öteye gitmez. -
Diyalektik felsefi bir kavram, bilim kimseyi ikna etmek zorunda değil.
-
Değişim sonsuza kadar sürebilir mi?
Evren termal dengeye gelince ne olacak?
Döngülü evren modellerine göre ölen evren enerjisi sonraki evrenin doğmasına yol açıyor.
Termodinamik yasalara göre ise sonsuz döngü imkansız.
Devridaim makinesi yapılamıyor mesela.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Termodinamik_kanunları -
@TENTEN
Bu soruların cevabını bulmak için önce kendi evrenimizin nasıl çalıştığını bulmamız/bilmemiz gerek. Kara Madde, Kara Enerji, Tekillik vs.
Hatta zamanın ne olduğu bile hâla muğlak. Kimisi yanılsama diyor, kimisi akıp gidiyor diyor, kimisi tek yönü var diyor, kimisi yönsüz diyor falan filan.Diğer yandan Termodinamik yasaları içinde yaşadığımız evrene özgü diye biliyorum. Bu yasalar mesela sonsuz evrenler modelinde çok farklı olamaz mı?