İçeriğe atla
  • Kategoriler
    • All Categories
    • Individual Categories
    • Tartışma
      • Serbest Kürsü
      • Sizin Köşeniz
      • Eğlence & Oyun
    • Felsefe
      • Felsefe Tarihi
      • Felsefe Okulu
      • Filozoflar
      • Felsefe Sözlüğü
    • Soru & Cevap
      • Din & İnanç
        • Astroloji
        • Mitoloji
        • Spiritüel Hayat
        • Anadolu
        • Orta Doğu
        • Hint
        • Uzak Doğu
        • Yeni
      • Genel Alanlar
        • Sosyoloji
        • Psikoloji
        • Tarih & Edebiyat
        • Bilim & Teknoloji
        • Kültür & Sanat
      • Duyuru & Destek
      • World
      • Güncel
      • Popüler
      • Kullanıcılar
      • Gruplar
      Daralt
      Marka Logo efelsefe
      Düşünce, eleştiri ve paylaşım platformu
      • Kurallar
        • Light
        • Cloudy
        • Dim
        • Dark
      1. Ana Sayfa
      2. Felsefe
      3. Kendimce

      Kendimce

      Konu Zamanlandı Sabitlendi Kilitli Taşındı Felsefe
      kendimce
      43 İleti 4 Yayımlayıcılar 1.4k Bakış 1 Watching
      • En eskiden en yeniye
      • En yeniden en eskiye
      • En çok oylanan
      Cevap
      • Yeni başlık oluşturarak cevapla
      Cevaplamak için giriş yapın
      Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
      • N Çevrimdışı
        N Çevrimdışı
        nejdet evren
        25 Nis 2022 15:48 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
        #10

        Dostluk anlamak, önemsemek ve beklemeyi gerektirir; bu üç olgunun aynı düzlemde olmadığı yerde dostluk sadece bir söylemden ibarettir...

        kadınlarını erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaya zorlayan toplumlar, kökten acizdir...

        1 Cevap Son cevap
        1
        • N nejdet evren
          8 Oca 2022 17:54
          1. Tutkularına egemen olamayan kişi, onun kurbanı olur!

          2. Tabu, bir korku duvarıdır; eşik değeri ise bir adımdır!...

          3. Tabuyu yaratanların gücü ona inananların sayısı ile orantılıdır!

          4. Yalın/çıplak olmakla böcek daha doğal, maskeli olmakla insan daha sosyaldir; ancak, bu her iki farklı olgu, yek-diğerine üstünlük anlamına gelmez.

          5. İnsan farklı olmak için farklı davranmaz; farklı olduğu için farklı davranır...

          6. Hayat, her gün yeniden doğar; doğmuyorsa yoktur!...

          7. Yalan, insan onurunu çalan sinsi bir hırsızdır!...

          8. Siyah bir renk ise, karanlık renksizdir...

          9. Bilgi, inancın kör-düğümünü çözemez ise; tüm düşüncelere kırağı düşecektir...

          10. Yankısı yalçın kayalardan dönen uçuruma savrulan bir çığlıktır sevda

          11. An-dır zaman;ya yaşanır, ya da yaşanmaz.

          12. Buzda adım alırken tereddüt etmek; düşmektir!..

          13. Kökünden kesilmiş ağacın dalları filizlenmez; sürgün hayat bulur dipten..

          14. Özgürlük fırtınası yüreğe çarpmadıkça; ruhlar köle kalacaktır

          15. Kültür bir yönüyle doğaya yabancılaşma ise eğer; doğaya geri dönemeyen, yabanıl kalacaktır!..

          16. Her şeyin değişken olması, hiç bir şeyin anlaşılmaz olduğu sonucunu doğurmaz!

          17. Ağaç yaş iken eğilirse, bodur kalır!

          18. Aynı noktaya geri dönüş, asla yoktur!

          19. Yalancının mumu yatsıya kadar yanarsa; artık sönmez!

          20- Gerçek yalnızlık deryası çıkışsızdır; yolu olmadığından bunu, hiç kimse gösteremez.

          21- insanın öğrenmeye hakkı vardır, eğitilmeye değil...

          22- kitleye mal olsa da yanlıştan bir doğru çıkmaz.

          23- bildiğimize inanmayız, inandığımızı bilmeyiz.

          24-Tarihin mahzeninde sonsuza dek saklı kalmayı başaran olgu, tabuta mühürlenmiş bir tabudur.

          S Çevrimdışı
          S Çevrimdışı
          Struma
          25 Nis 2022 21:18 tarihinde yazdı Son düzenleyen: Struma
          #11

          @nejdet-evren, içinde söyledi: KENDİMCE

          Tutkularına egemen olamayan kişi, onun kurbanı olur!

          Tüm maddeler çok güzel lakin bu madde kişisel anayasamızın birinci maddesi olmalıdır bence.

          S 1 Cevap Son cevap 25 Nis 2022 21:19
          1
          • S Struma
            25 Nis 2022 21:18

            @nejdet-evren, içinde söyledi: KENDİMCE

            Tutkularına egemen olamayan kişi, onun kurbanı olur!

            Tüm maddeler çok güzel lakin bu madde kişisel anayasamızın birinci maddesi olmalıdır bence.

            S Çevrimdışı
            S Çevrimdışı
            Struma
            25 Nis 2022 21:19 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
            #12

            @Struma, içinde söyledi: KENDİMCE

            @nejdet-evren, içinde söyledi: KENDİMCE

            Tutkularına egemen olamayan kişi, onun kurbanı olur!

            Tüm maddeler çok güzel lakin bu madde kişisel anayasamızın birinci maddesi olmalıdır bence.

            Yoksa haz kuklası olur gideriz. Zaten hazzı değerli kılan da dozunda yaşamak değil midir ?

            1 Cevap Son cevap
            1
            • N Çevrimdışı
              N Çevrimdışı
              nejdet evren
              29 May 2022 16:25 tarihinde yazdı Son düzenleyen: nejdet evren
              #13

              Aşk fırtınalar ortasındaki korunaksız bir limandır; gel-gitler ile sürekli sallanır durur, er ya da geç fırtınalara dayanamayıp yıkılır; ki, bu nedenle tüm aşklar geriye fırtına denizi bırakır; yaşamaya değer mi, hiç kuşkusuz lakin samandan alevdir, oysa ki gerçek aşk ulaşılamayan, ütopik olandır ve her daim ayakta kalır ancak yaşanmaz; öyle ise, bir gerçek var ya hüsran ya da düş sokağı…Seçebilirsen!...

              kadınlarını erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaya zorlayan toplumlar, kökten acizdir...

              1 Cevap Son cevap
              1
              • N Çevrimdışı
                N Çevrimdışı
                nejdet evren
                30 May 2022 17:03 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                #14

                Emekle kazıp harmanladığın toprak bir tohumda filizlendiğinde yüreğin göğsünden fırlayacak gibi olur; peşi sıra yeri-göğü kucaklaştıran sicim gibi yağan yağmur dökülür üstüne; sonrasında gün açar yüzünü, sıcak ve aydınlıktır, yeşeren filiz döner yüzüne güne; gül-gülistan büyümektedir lakin çıyan pusuda bekler, soğuk ve kimliksizdir, sabrına diyecek yok ve gün gelir akıtır tüm zehrini toprağa; gün artık geceye dönmüştür, zemheri bastırır, aç çakalların ulumaları sarsar geceyi, kara-deliğin çeperinden usulca sızar zaman ve çıkılmaz içinden; zaman ve mekan yok olmuştur.

                kadınlarını erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaya zorlayan toplumlar, kökten acizdir...

                D 1 Cevap Son cevap 31 May 2022 13:36
                0
                • N nejdet evren
                  30 May 2022 17:03

                  Emekle kazıp harmanladığın toprak bir tohumda filizlendiğinde yüreğin göğsünden fırlayacak gibi olur; peşi sıra yeri-göğü kucaklaştıran sicim gibi yağan yağmur dökülür üstüne; sonrasında gün açar yüzünü, sıcak ve aydınlıktır, yeşeren filiz döner yüzüne güne; gül-gülistan büyümektedir lakin çıyan pusuda bekler, soğuk ve kimliksizdir, sabrına diyecek yok ve gün gelir akıtır tüm zehrini toprağa; gün artık geceye dönmüştür, zemheri bastırır, aç çakalların ulumaları sarsar geceyi, kara-deliğin çeperinden usulca sızar zaman ve çıkılmaz içinden; zaman ve mekan yok olmuştur.

                  D Çevrimdışı
                  D Çevrimdışı
                  DemoKratos
                  31 May 2022 13:36 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                  #15

                  @nejdet-evren çiyanları suçlamayalım, zararlı böcekleri avladığı için yararlı böcek kategorisinde değerlendiriliyor.

                  N 1 Cevap Son cevap 1 Haz 2022 16:18
                  0
                  • D DemoKratos
                    31 May 2022 13:36

                    @nejdet-evren çiyanları suçlamayalım, zararlı böcekleri avladığı için yararlı böcek kategorisinde değerlendiriliyor.

                    N Çevrimdışı
                    N Çevrimdışı
                    nejdet evren
                    1 Haz 2022 16:18 tarihinde yazdı Son düzenleyen: nejdet evren 6 Oca 2022 16:19
                    #16

                    @DemoKratos, söz konusu olan insandır lakin çiyana haksızlık etmeyelim, zira insan dışında hiçbir canlı zararlı değildir.

                    kadınlarını erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaya zorlayan toplumlar, kökten acizdir...

                    1 Cevap Son cevap
                    1
                    • N Çevrimdışı
                      N Çevrimdışı
                      nejdet evren
                      11 Haz 2022 16:01 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                      #17

                      Kıyas realiteden uzak bir yöntemdir, zira hiç bir şey yek diğerine ne benzer ne de örtüşür....
                      .../.
                      Görmek için klavuz gerekmez; herşey orta yerde..
                      ../..
                      Nazım demişti ki #yaşamak tek ve hür/ve bir orman gibi kardeşcesine# ...ne özgürlüğü ne de kardeşliği bilemeyecek bir topluma seslenmiş olması, onun dehasını gösterir...
                      ../.
                      Arif'in dediği gibi #hasretinden prangalar ...# eskittiğimiz şey nerede?
                      .../.
                      Tüm haksızlıkları unutan, güncel yaşam kavgasına sığınan, öteki deyip kaçan, ne sen ne ben ne de o, vicdandan söz edecek olursak herşeyden sorumluyuz demektir....
                      ./.
                      Yolayrımı....

                      kadınlarını erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaya zorlayan toplumlar, kökten acizdir...

                      D 1 Cevap Son cevap 12 Haz 2022 08:02
                      0
                      • N nejdet evren
                        11 Haz 2022 16:01

                        Kıyas realiteden uzak bir yöntemdir, zira hiç bir şey yek diğerine ne benzer ne de örtüşür....
                        .../.
                        Görmek için klavuz gerekmez; herşey orta yerde..
                        ../..
                        Nazım demişti ki #yaşamak tek ve hür/ve bir orman gibi kardeşcesine# ...ne özgürlüğü ne de kardeşliği bilemeyecek bir topluma seslenmiş olması, onun dehasını gösterir...
                        ../.
                        Arif'in dediği gibi #hasretinden prangalar ...# eskittiğimiz şey nerede?
                        .../.
                        Tüm haksızlıkları unutan, güncel yaşam kavgasına sığınan, öteki deyip kaçan, ne sen ne ben ne de o, vicdandan söz edecek olursak herşeyden sorumluyuz demektir....
                        ./.
                        Yolayrımı....

                        D Çevrimdışı
                        D Çevrimdışı
                        DemoKratos
                        12 Haz 2022 08:02 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                        #18

                        @nejdet-evren, içinde söyledi: KENDİMCE

                        bir orman gibi kardeşcesine

                        Orman deyince koruluktan bahsedildiğini zanneden insanlar oluyor. Hepsi aynı anda sıralı dikilmiş hepsi aynı boyda ağaçlardan oluşan bir alana orman denmiyor, koruluk deniyor.

                        Kavramların ne oldukları bilinmeden, karıştırılarak kullanılıyor. O dediği korulukta olur, ormanda öyle bir şey yoktur. Ormanda orman yasaları geçer. Güçlü olan zayıfı yer.

                        N 1 Cevap Son cevap 12 Haz 2022 16:15
                        0
                        • D DemoKratos
                          12 Haz 2022 08:02

                          @nejdet-evren, içinde söyledi: KENDİMCE

                          bir orman gibi kardeşcesine

                          Orman deyince koruluktan bahsedildiğini zanneden insanlar oluyor. Hepsi aynı anda sıralı dikilmiş hepsi aynı boyda ağaçlardan oluşan bir alana orman denmiyor, koruluk deniyor.

                          Kavramların ne oldukları bilinmeden, karıştırılarak kullanılıyor. O dediği korulukta olur, ormanda öyle bir şey yoktur. Ormanda orman yasaları geçer. Güçlü olan zayıfı yer.

                          N Çevrimdışı
                          N Çevrimdışı
                          nejdet evren
                          12 Haz 2022 16:15 tarihinde yazdı Son düzenleyen: nejdet evren 6 Ara 2022 17:47
                          #19

                          @DemoKratos , Ormanda yasa olmaz; orman kanunları bir deyim olup insanların güç dengesizliklerindeki vicdansızlıkları anlatılmak istenmiştir. Canlı türlerinin güdüsel olarak varlık mücadeleleri güçlünün zayıfı yemesi olarak da değerlendirilemez; seçme yetisini hazi olan için bu deyim kullanılabilir ancak; ormanın çeşitliliği ve zenginliği ile sömürgeci bir kavgayı değil paylaşımıcı bir birlikteliği ortaya koyar...Ayrıca şiirdeki mübalağa ve benzetmeler bu şekilde mi okunmalı?

                          kadınlarını erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaya zorlayan toplumlar, kökten acizdir...

                          D 1 Cevap Son cevap 13 Haz 2022 10:11
                          0
                          • N nejdet evren
                            12 Haz 2022 16:15

                            @DemoKratos , Ormanda yasa olmaz; orman kanunları bir deyim olup insanların güç dengesizliklerindeki vicdansızlıkları anlatılmak istenmiştir. Canlı türlerinin güdüsel olarak varlık mücadeleleri güçlünün zayıfı yemesi olarak da değerlendirilemez; seçme yetisini hazi olan için bu deyim kullanılabilir ancak; ormanın çeşitliliği ve zenginliği ile sömürgeci bir kavgayı değil paylaşımıcı bir birlikteliği ortaya koyar...Ayrıca şiirdeki mübalağa ve benzetmeler bu şekilde mi okunmalı?

                            D Çevrimdışı
                            D Çevrimdışı
                            DemoKratos
                            13 Haz 2022 10:11 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                            #20

                            @nejdet-evren Orman yasası terimi bir deyim değil, gerçektir. Ormanda eşitlik filan yoktur.

                            N 1 Cevap Son cevap 13 Haz 2022 17:21
                            0
                            • D DemoKratos
                              13 Haz 2022 10:11

                              @nejdet-evren Orman yasası terimi bir deyim değil, gerçektir. Ormanda eşitlik filan yoktur.

                              N Çevrimdışı
                              N Çevrimdışı
                              nejdet evren
                              13 Haz 2022 17:21 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                              #21

                              @DemoKratos
                              Ormanın yasası olmaz, sosyal dokusu olmadığından eşitlik anlamsız bir kavram olarak kalır. Her ne kadar sosyal bir takım canlı türlerine ev sahipliği yapsa da onların henüz evrimsel süreçlerinde eşitliği kavramsallaştırımadıkları, statülerine göre çoğunlukla iç güdülerine göre yaşadıkları dikkate alındığında eşitlik kavramının onlar açısından da bir önemi olmadığı açıktır.

                              kadınlarını erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaya zorlayan toplumlar, kökten acizdir...

                              1 Cevap Son cevap
                              0
                              • D Çevrimdışı
                                D Çevrimdışı
                                DemoKratos
                                14 Haz 2022 06:07 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                #22

                                Yasaların olmadığı hiç bir yer yoktur. Doğa yasaları vardır. Yasa deyince ihlaline yol bulunamayan, işleyişi zorunlu olaylardan bahsediyoruz.

                                Hayata ütopik bakmamak, realist bakmak gereğinden bahsediyorum. Orman öyle aşıklar el ele kol kola lay lay lom sıralı düzgün dikilmiş eşit ağaçlar olan bir koruluk değil. Ne amaçla neden bahsettiğimizin çok iyi bilincinde olmamız gerekir. Yoksa ütopik hülyalara dalarız.

                                Ormanın kent koruluğu olduğunu sanan insanlar olursak gerçeklerden koparız. Lysenko da Mendel genetiğini reddedip kendi hayali ütopyalarına dalmış ve üstelik Stalin'i de hayallerine ikna etmişti. İş genetiği araştıran bilimcileri Sibirya'ya sürgün etmeye kadar vardı.

                                1 Cevap Son cevap
                                0
                                • N Çevrimdışı
                                  N Çevrimdışı
                                  nejdet evren
                                  16 Haz 2022 19:02 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                  #23

                                  Hiçbir yasa ihlal edilemez değildir; yasalar normatif düzenlemelerdir ve lakin kütle çekim yasası gibi fizik yasaları dile o şekilde geldiğinden yasa olarak adlandırılmışlardır; aslında onlar bir yasa değildir.

                                  ../.
                                  Ütopyalar gökten zembille düşmiyorlar, ne tümden ütopyalara evet ne de tümden ret demek doğru olmaz; tüm ütopyalar maddi gerçeklikten demlenirler ve fakat bir çoğu gerçekleşemez. Zizek!in "imkansızı istemek" olarak kastettiği şey birazda buna dairdir. Ütopyaların etkisi yewrine göre realite kadar güçlü olabilir.

                                  ../.
                                  Temellerini Fransız İhtilali'nden alan üçlemelerden biri olan "kardeşlik" şeklindeki ütopya, Nazım'ın şiir sanatında kullandığı ormanda resmedilmiş ve fakat hala realitede karşılık bulmamıştır; buna rağmen söylemdeki etki hala canlılığını ilk gün gibi korumtadır; zaten sanatın hedefi de bu değil midir?

                                  kadınlarını erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaya zorlayan toplumlar, kökten acizdir...

                                  D 1 Cevap Son cevap 16 Haz 2022 20:27
                                  1
                                  • N nejdet evren
                                    16 Haz 2022 19:02

                                    Hiçbir yasa ihlal edilemez değildir; yasalar normatif düzenlemelerdir ve lakin kütle çekim yasası gibi fizik yasaları dile o şekilde geldiğinden yasa olarak adlandırılmışlardır; aslında onlar bir yasa değildir.

                                    ../.
                                    Ütopyalar gökten zembille düşmiyorlar, ne tümden ütopyalara evet ne de tümden ret demek doğru olmaz; tüm ütopyalar maddi gerçeklikten demlenirler ve fakat bir çoğu gerçekleşemez. Zizek!in "imkansızı istemek" olarak kastettiği şey birazda buna dairdir. Ütopyaların etkisi yewrine göre realite kadar güçlü olabilir.

                                    ../.
                                    Temellerini Fransız İhtilali'nden alan üçlemelerden biri olan "kardeşlik" şeklindeki ütopya, Nazım'ın şiir sanatında kullandığı ormanda resmedilmiş ve fakat hala realitede karşılık bulmamıştır; buna rağmen söylemdeki etki hala canlılığını ilk gün gibi korumtadır; zaten sanatın hedefi de bu değil midir?

                                    D Çevrimdışı
                                    D Çevrimdışı
                                    DemoKratos
                                    16 Haz 2022 20:27 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                    #24

                                    @nejdet-evren,

                                    Yasanın ihlaline yol yok derken yasal yol yok demek istedim elbette. Yani yasa yaptırımlarla eski deyimle "mücehhez"dir. Tabii tankın zırhı bile delinebiliyor o ayrı.

                                    Doğa yasalarına gelince kesinlikleri nedeniyle yasa diyoruz. Yani hukuk yasaları ile doğa yasaları arasında bir paralellik yok.

                                    Ütopyalar ateşleyici olmaz mı, elbette. Ona hiç bir itirazım olması söz konusu değil. Ama gerçeklerin ütopyalardaki gibi en azından şimdilik olmadığını bilmekte yarar var. Gelecekte ne olur kestiremeyebiliriz o da ayrı bir konu.

                                    Sanatın ideolojiye hizmet etmesi konusunda ne diyeyim pek de bir şey demek istemem, çünkü bilim bile yeri gelir ideolojiye hizmet edebiliyor.

                                    1 Cevap Son cevap
                                    0
                                    • N Çevrimdışı
                                      N Çevrimdışı
                                      nejdet evren
                                      17 Haz 2022 09:40 tarihinde yazdı Son düzenleyen: nejdet evren
                                      #25

                                      Bir zamanlar sanat sanat için mi, toplum için mi şeklinde tartışmalar oluyordu; lise düzeyinde vs. Edward W. Said Kültür ve Emperyalizm adlı inceleme kitabında enine boyuna sanatın, edebiyatın özellikle emperyalist yayılmacılık ile ne denli bağlantılı olduğunu aytınılarıyla ve örnek vererek açıklamaktadır. İnsana dair her edim, yazım her neyse politiktir.

                                      kadınlarını erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaya zorlayan toplumlar, kökten acizdir...

                                      D 1 Cevap Son cevap 18 Haz 2022 07:09
                                      1
                                      • N nejdet evren
                                        17 Haz 2022 09:40

                                        Bir zamanlar sanat sanat için mi, toplum için mi şeklinde tartışmalar oluyordu; lise düzeyinde vs. Edward W. Said Kültür ve Emperyalizm adlı inceleme kitabında enine boyuna sanatın, edebiyatın özellikle emperyalist yayılmacılık ile ne denli bağlantılı olduğunu aytınılarıyla ve örnek vererek açıklamaktadır. İnsana dair her edim, yazım her neyse politiktir.

                                        D Çevrimdışı
                                        D Çevrimdışı
                                        DemoKratos
                                        18 Haz 2022 07:09 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                        #26

                                        @nejdet-evren aynen öyle. Bu tartışmalı bir konu. Hem de yaygın, sanatın her kolunu kapsayan bir konu.

                                        Sinemada sürekli dünyanın kurtarılması, teröristlerden, hatta uzaylılardan... Tesadüf elbette değil.

                                        Marilyn Monroe Kore'ye boşuna gitmedi. Türk subayının koluna girip boşuna sohbet etmedi. Türk tugayı amansız ve çok çetin Kunuri kuşatmasından çıkınca Kore savaşının gidişatı değişti çünkü.

                                        Tuğgeneral Yazıcı'ya takılan Amerikan madalyası ile Monroe'nun Üsteğmen Özata'nın koluna girip sohbet etmesi aynı şey. Sanatçılar politikanın içindedirler.

                                        1 Cevap Son cevap
                                        0
                                        • N Çevrimdışı
                                          N Çevrimdışı
                                          nejdet evren
                                          29 Haz 2022 18:27 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                          #27

                                          İnsan ayakları üzerinde durmaya başladığı günden buyana varlığını sorgulamıştır; kim olduğunu, ne olduğunu ve de ne olması gerektiğini...Ereksel/amaçsal bir takım sebepler bulmuş ve bunların gölgesinde yaşamaya katlanmıştır; hem kanmış hem de kandırmıştır....İnsan sonludur ve yeni bir yaşam formu olmayacak, buna rağmen gün gün değildir ve günü gün etmek değildir, yaşamın özünde yekdiğeri için varolmak olduğuna dair bilinç onun ancak yekdiğeri ile varolabileceğine dair bir kavrayıştır; o ve öteki olmadan ben hiçbirşeydir....

                                          kadınlarını erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaya zorlayan toplumlar, kökten acizdir...

                                          1 Cevap Son cevap
                                          0
                                          • D Çevrimdışı
                                            D Çevrimdışı
                                            DemoKratos
                                            30 Haz 2022 08:10 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                            #28

                                            Ama şimdi çok da etkili. Bir film vardı, yani ama sırf propaganda, öldürüyoruz ama içimiz çok acıyor gözyaşlarına boğuluyoruz tarzı bir şey. Adını unuttum çok da iyi biliyordum halbuki. Gökteki göz gibi bir şeydi. Konu anlaşılacağı gibi akıllı füze sistemleri.

                                            Propaganda filmi olduğunu bildiğim halde filmi mükemmel buldum. Yapımcılar İngilizler. ABD de değil. Bir terörist üssünün füze ile vurulması.

                                            O kadar gerçekçi çekilmiş ki belgesel izler gibi. Yani mükemmel, başka bir şey diyemiyorum. Filmin sonunda terörist üssü havaya karışıyor ve izi bile kalmıyor içindeki teröristlerle birlikte ve operasyon sorumluları gözyaşı döküyorlar üzülüyorlar.

                                            Burası yalan tabii. Gözyaşı filan dökmezler. Abartmışlar, üzülme yapmak zorundaydık filan diye birbirlerini teselli ediyorlar. Ama etkili mi, müthiş etkili. Propaganda olduğunu bildiğin halde!

                                            Fakat akıllı silahların geldiği nokta gerçekten şaşırtıcı. Geçenlerde Mossad İran'da nükleer programın baş yürütücüsünü akıllı silahla öldürdü. Nasıl yaptı, bir pikabın arkasına makineli tüfek yerleştirdi. Bu pikap adama nasıl yaklaştı bilmiyorum. Otonom sürüş olabilir mi, o kadarını İran'da yapamazlar. Geçeceği yere park etmiş olsalar İranlılar bu kadar salak mı!?

                                            Fakat sonuçta pikaptaki kamera ile gözlemleyen bilgisayara yüklü yapay zeka hedefi tanıdı ve ateş açtı. Tüm kurşunlar hedefini buldu, adam oracıkta ölürken yanında oturan eşine tek kurşun bile gelmedi.

                                            Akıllı silahlarda gelinen nokta şaşırtıcı. Daha da gelişecek. Geleceğin savaşları, bu.

                                            1 Cevap Son cevap
                                            0
                                            • N Çevrimdışı
                                              N Çevrimdışı
                                              nejdet evren
                                              30 Haz 2022 19:26 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                              #29

                                              İnsan neden yaşamak ister? Bunun makul bir sebebi var mıdır? Böyle bir sebep varsa bunu kişi kendisi mi belirler yoksa dayatılmış bir nedene mi dayanır? Yaşama isteğinin/yöneliminin varoluşsal bir nedenle sınırlandırılması mantıklı ve yeterli bir olgu olmasa gerek; zira, insan geldiği aşama itibariyle güdülerinin esiri olmaktan çıkmayı başarmıştır; güdüler asla denetlenemez değildirler. Öyle olunca, yaşama dair arzunu/istencin nedensiz olması da mümkün görülmektedir. İnsanın yaşama dair eğiliminin hem kendince bir nedeni olabileceği gibi nedensiz de olabileceği açıktır. Lakin, her iki durumda da bir neden/sizlik var demektir. Utanmadan, sıkılmadan, yalana sığınmadan, kendine karşı dürüstçe yaşama arzusunun ölüm korkusundan kaynaklandığı söylenebilir. İnsan, bir amaca yönelttiği ölüm biçimini de tercih edebilir, bir amaca vakfedilmiş yaşamlar gibi…Ruhunu bedeninden üstün tutup onu/ruhunu atomlardan ayrıştırarak ölümsüzleştirirken yaşama dair dayanılmaz tutkusunun ölümle yok olacak varlığının inkarı temelinde kabul eder ve kendini değil ruhunu serbest bırakır; oysa ki, o ruh denilen şey bedenin ta kendisidir, nakşedilmeyen etaminin kasnakta gergin hali ne ise, nakşedilmeyen kişilikten yoksun ruhun da ondan farkı yoktur. İnsan bir kimliktir ve o kimlik yok olduğunda yaşam son bulmuş demektir; hem de diri, diri…Lakin o kimlik tüm yaratılarıyla, eylemlilikleri ile yeni kimliklerin ilgisine mazhar olabilir; bunun için yapılan yürüyüşün cesurca olması gerekir!

                                              kadınlarını erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaya zorlayan toplumlar, kökten acizdir...

                                              1 Cevap Son cevap
                                              0

                                              Cevap
                                              • Yeni başlık oluşturarak cevapla
                                              Cevaplamak için giriş yapın
                                              • En eskiden en yeniye
                                              • En yeniden en eskiye
                                              • En çok oylanan


                                              © 2021-2025 efelsefe.com
                                              Gunaydin Ziyaretçi
                                              İzinler Kurallar
                                              • Giriş

                                              • Hesabınız yok mu? Kayıt Ol

                                              • Aramak için giriş yapın veya kaydolun
                                              • İlk ileti
                                                Son ileti
                                              0
                                              • Kategoriler
                                                • All Categories
                                                • Individual Categories
                                              • World
                                              • Güncel
                                              • Popüler
                                              • Kullanıcılar
                                              • Gruplar