İçeriğe atla
  • Kategoriler
    • All Categories
    • Individual Categories
  • World
  • Güncel
  • Popüler
  • Kullanıcılar
  • Gruplar
Daralt
Marka Logo

efelsefe

  • Kurallar
    • Light
    • Cloudy
    • Dim
    • Dark
  1. Ana Sayfa
  2. Tartışma
  3. Müslümanların Tanrıları

Müslümanların Tanrıları

Konu Zamanlandı Sabitlendi Kilitli Taşındı Tartışma
müslümalarıntanrıları
3 İleti 3 Yayımlayıcılar 77 Bakış 1 Watching
  • En eskiden en yeniye
  • En yeniden en eskiye
  • En çok oylanan
Cevap
  • Yeni başlık oluşturarak cevapla
Cevaplamak için giriş yapın
Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
  • B Çevrimdışı
    B Çevrimdışı
    bilgisezgi
    tarihinde yazdı Son düzenleyen:
    #1

    İslamın tek tanrılı din olarak gösterilmesi artık kanıksanmış olduğu için Müslümanların çok tanrılı yaşam gerçeği doğal olarak algılanamıyor.
    Başka deyişle, Müslümanlar çok tanrılı bir yaşam biçimi içinde oldukları halde algılar sadece İslamın tek tanrısını görüyor.
    Müslümanlar bir yanda İslamın tanrısını zihinlerinde yaşatırken diğer yanda yaşamlarını ele geçiren birden çok tanrıya ibadet ediyorlar.
    Şeyhler, şıhlar, hacılar, hocalar, reisler, prensler ve lider olarak gördükleri herkesin emirlerini tanrı buyruğu sayıyorlar.
    Öyle ki, İslamın tanrısının emirlerini salt ibadetle yerine getirirken, din tacirlerinin emirleri için öldürüyor ve ölüyorlar.
    Buna göre Müslümanların bir zihinlerinde yaşattıkları hayali tanrı var bir de yaşamlarını feda ettikleri din tacirleri var.
    Zihinlerini ve bedenlerini teslim ettikleri için hayali tanrı da din tacirleri de onların tanrılarıdır.

    Müslümanlar din tacirlerini İslamın elçisi olarak görseler de yaşam içinde din tacirlerinin tanrıdan daha tanrı oldukları gerçeğini değiştirmiyor.
    Örneğin, tanrılar ve Müslümanlar o kadar içiçe geçmiş ki, 7 yaşındaki kızını müritlerin kucağına atmak, kendi karısını peşkeş çekmek cennetlik sayılıyor.
    Bu durum İslamla çelişse dahi (ki, çelişmiyor) öyle de olsa tanrı konumundaki din tacirlerinin öğretileri daha elzem sayılıyor.
    İslamın tek tanrılı olmasıyla Müslümanların çok tanrılı yaşamı bir çelişki gibi görünse de birbirine uyumludur.
    İslam ganimet, tecavüz ve cennet vaadi üzerine kurulu olduğu için bunu örgütlü bir biçimde sürdürebilen din tacirleri her zaman Müslümanların tanrıları olacaktır.
    Zaman zaman dile getirilen "Din elden gidiyor" sözünün arkasında yatan da Müslümanlarla tanrılarının ilişkisinin kopma ve sürdürdükleri yaşam biçiminin dumura uğrama tedirginliğidir.
    Çünkü din tacirleri 1400 yıldır Müslümanları öyle bir alıştırmış ki, ganimet, tecavüz ve düşman olmadan yaşayamaz hale getirmişler.
    Düşman yoksa tanrıların ve dolayısıyla Müslümanların varlığı tehlikeye girme endişesi ön plana çıkar.
    Bu nedenle din tacirleri Müslümanları sadomazoşist yapmadan varlığını sürdüremez.
    Bu nedenledir ki, insanları en derin sadomazoşist yapan din tacirleri Müslümanlarca daha makbul sayılır.
    Dinlerin tarikatlara ayrılmasının ana nedeni de budur, din tacirlerinin Müslümanları yönetme erkiyle orantılıdr.
    Eğer bir din taciri müritlerinin sırtına zincir vurdurabiliyorsa, onları açlıkla terbiye etmeyi başarıyorsa, kızlarını eline geçirebiliyorsa, onlara düşman yaratabiliyorsa işte o bir tanrıdır.
    Dolayısıyla Müslümanların tanrısı İslamın tanrısıyla sınırlı değildir, biri hayali ve zihinsel tanrıyken diğerleri yaşamlarındaki tanrılardır.

    ? 1 Cevap Son cevap
    1
    • B bilgisezgi

      İslamın tek tanrılı din olarak gösterilmesi artık kanıksanmış olduğu için Müslümanların çok tanrılı yaşam gerçeği doğal olarak algılanamıyor.
      Başka deyişle, Müslümanlar çok tanrılı bir yaşam biçimi içinde oldukları halde algılar sadece İslamın tek tanrısını görüyor.
      Müslümanlar bir yanda İslamın tanrısını zihinlerinde yaşatırken diğer yanda yaşamlarını ele geçiren birden çok tanrıya ibadet ediyorlar.
      Şeyhler, şıhlar, hacılar, hocalar, reisler, prensler ve lider olarak gördükleri herkesin emirlerini tanrı buyruğu sayıyorlar.
      Öyle ki, İslamın tanrısının emirlerini salt ibadetle yerine getirirken, din tacirlerinin emirleri için öldürüyor ve ölüyorlar.
      Buna göre Müslümanların bir zihinlerinde yaşattıkları hayali tanrı var bir de yaşamlarını feda ettikleri din tacirleri var.
      Zihinlerini ve bedenlerini teslim ettikleri için hayali tanrı da din tacirleri de onların tanrılarıdır.

      Müslümanlar din tacirlerini İslamın elçisi olarak görseler de yaşam içinde din tacirlerinin tanrıdan daha tanrı oldukları gerçeğini değiştirmiyor.
      Örneğin, tanrılar ve Müslümanlar o kadar içiçe geçmiş ki, 7 yaşındaki kızını müritlerin kucağına atmak, kendi karısını peşkeş çekmek cennetlik sayılıyor.
      Bu durum İslamla çelişse dahi (ki, çelişmiyor) öyle de olsa tanrı konumundaki din tacirlerinin öğretileri daha elzem sayılıyor.
      İslamın tek tanrılı olmasıyla Müslümanların çok tanrılı yaşamı bir çelişki gibi görünse de birbirine uyumludur.
      İslam ganimet, tecavüz ve cennet vaadi üzerine kurulu olduğu için bunu örgütlü bir biçimde sürdürebilen din tacirleri her zaman Müslümanların tanrıları olacaktır.
      Zaman zaman dile getirilen "Din elden gidiyor" sözünün arkasında yatan da Müslümanlarla tanrılarının ilişkisinin kopma ve sürdürdükleri yaşam biçiminin dumura uğrama tedirginliğidir.
      Çünkü din tacirleri 1400 yıldır Müslümanları öyle bir alıştırmış ki, ganimet, tecavüz ve düşman olmadan yaşayamaz hale getirmişler.
      Düşman yoksa tanrıların ve dolayısıyla Müslümanların varlığı tehlikeye girme endişesi ön plana çıkar.
      Bu nedenle din tacirleri Müslümanları sadomazoşist yapmadan varlığını sürdüremez.
      Bu nedenledir ki, insanları en derin sadomazoşist yapan din tacirleri Müslümanlarca daha makbul sayılır.
      Dinlerin tarikatlara ayrılmasının ana nedeni de budur, din tacirlerinin Müslümanları yönetme erkiyle orantılıdr.
      Eğer bir din taciri müritlerinin sırtına zincir vurdurabiliyorsa, onları açlıkla terbiye etmeyi başarıyorsa, kızlarını eline geçirebiliyorsa, onlara düşman yaratabiliyorsa işte o bir tanrıdır.
      Dolayısıyla Müslümanların tanrısı İslamın tanrısıyla sınırlı değildir, biri hayali ve zihinsel tanrıyken diğerleri yaşamlarındaki tanrılardır.

      ? Çevrimdışı
      ? Çevrimdışı
      Eski Kullanıcı
      tarihinde yazdı Son düzenleyen: Eski Kullanıcı
      #2

      @bilgisezgi İslam inancı ile firavun inancı arasında hiçbir fark yoktur. Kölelerin zenginlerin yaşamına özenmesi gibi dinlerine de özenmeleri sonucu ortaya çıkmış.

      Mumyalama kefenleme
      Mezar odası türbe
      Ra'nın gölgesi ,Allah'ın halifesi
      Kutsal Nil nehri , kutsal zemzem
      Yeniden doğuş , mahşer
      Güneşe tapmak,namaz saatleri
      Sunak, kurban

      Sonraları diğer dinlerden de alıntılar yapmışlar. Fetihleri genişletmek için veya sempati kazanmak için yapılmış sonrakiler. Ama özü tamamen firavun dinidir.

      Efendilerinin dinine özenerek kölelikten kurtulacaklarına inanmışlar. Yani kerameti dinlerinde bulmuşlar. Öyle yaptıkları için rahat ve mutlu olduklarını düşünmüşler. Onları taklit etmişler. Ama kölelikten kurtulamamışlar.

      Muhammed'in sünneti dedikleri saçmalık da aynı mantık. Adamın işediği yeri işaretleyip oraya işemeye başlamışlar bir zamanlar.

      1 Cevap Son cevap
      1
      • D Çevrimdışı
        D Çevrimdışı
        DemoKratos
        tarihinde yazdı Son düzenleyen:
        #3

        Zaten tek tanrıyı Mısır firavunlarından Amenhotep ortaya atmıştır. Amacı da hüküm koyan tek tiran olmak. Bu tek tanrıya Aton adını vermiş ve kendi adını da Akhenaton olarak değiştirmiştir. Yani bu bildiğin peygamberlik, tanrının yetki verdiği kişi anlamında.

        Bu firavun ölür ölmez Aton yok edilip önceki tanrılara dönülmüştür ve bunu yapan da bunun damadıdır, çünkü oğlu olmadığı için yerine damadı geçti.

        Fakat kuyuya taşı bir kere atmıştı ve İsrailliler tek tanrı otoritesini kullanmayı bu firavunu örnek alıp bir kez daha deneyince olanlar oldu. Tek otorite tiranlığı hortladı. İnsanlık halen bu hortlağı tarihe gömebilmiş değil ve zor da görünüyor. Cin şişeden çıktı mı geri sokmak zor. Cin tabii alkol. Hurafe olan cin anlamında değil.

        1 Cevap Son cevap
        0

        Cevap
        • Yeni başlık oluşturarak cevapla
        Cevaplamak için giriş yapın
        • En eskiden en yeniye
        • En yeniden en eskiye
        • En çok oylanan


        © 2021- efelsefe.com
        İzinler Kurallar
        • Giriş

        • Hesabınız yok mu? Kayıt Ol

        • Aramak için giriş yapın veya kaydolun
        • İlk ileti
          Son ileti
        0
        • Kategoriler
          • All Categories
          • Individual Categories
        • World
        • Güncel
        • Popüler
        • Kullanıcılar
        • Gruplar