Forum nedir? Ne değildir?
-
@TENTEN, içinde söyledi: Forum nedir? Ne değildir?
Varşova paktını kurmaya niyetli olan özelleştirdiği fabrikaları yeniden devlete devrederdi.
Putin bir Stalin olma konumunda değil bir Petro olma konumunda zaten. Yani konu komünizmi yeniden canlandırmak değil. Konu Rus emperyalizmini tekrar etkin kılmak.
Bakın önemle tekrar üstüne basa basa vurguluyorum: Emperyalizmin aracının hangi ideoloji olduğu önemli değil. Herhangi bir ideolojiyi kullanabilir. O olmadı değiştirir başkaya çevirir. Önemli olan sömürü çarkını döndürmek.
Putin komünizmi canlandırma değil Rus emperyalizmini artırma çabasında.
-
Konunun çok dışına çıkıldı ama konu madem açıldı:
Kırım savaşı dünya savaşı ayarında büyük bir savaş olmuştur. Osmanlı Kırım'ı Rus emperyalizminden kurtarmak için donanmasını Sinop limanına konuşlandırdı. Fakat Osmanlı'nın niyetini anlayan Rusya ani bir baskınla Sinop'a saldırdı ve tüm Osmanlı donanmasını imha etti.
Avrupa devletleri Rusya'nın aşırı güçlenmesini istemeyerek Osmanlı devleti yanında Rusya'ya savaş açtılar. Avrupa ve Osmanlı kuvvetleri Kırım'a çıkartma yaptı. Ruslar yenildi ve acısını Kars'a saldırarak çıkarmak istedilerse de orada da başarılı olamadılar.
Çok büyük bir savaş oldu. Savaş denizlerden okyanuslara kadar çıktı. Rusya'yı Osmanlı ve Avrupa birlikte ancak budayabildiler. Rusya gücünü yitirdi fakat yine de Kırım'dan çıkarılamadı.
Daha o zaman belli oldu Avrupa'nın artık Osmanlı'dan daha güçlü bir müttefike ihtiyacı olduğu. O da tabii ki ABD olacaktı. Yani AB-ABD ortaklığının baş nedeni Rusya'dır. Rus yayılmacılığı ve emperyalizmidir.
Kırım'ın Rus işgalinden kurtarılması dünyadaki en önemli sorundur. Dilerim bu vahşi saldırısı Rusya'nın aleyhine döner ve Kırım kurtarılır.
Sinop'ta Osmanlı donanmasını yok etmelerini hâla milli bayram olarak kutlar Ruslar.
-
Kırım savaşında Rusya ilk kez çelik gemiler ve mühimmat atan toplar kullandı. Osmanlı donanması hâla ahşaptandı ve gülle atan toplar kullanıyordu. Osmanlı donanmasının liman içinde sıkıştırılması Osmanlı için inanılmaz bir gafletti ve tüm donanmanın imhası ile sonuçlandı. Bu kadar derin gaflet olamazdı, mutlaka donanma limandan çıkıp Rus gemileri ile açık denizde kapışmalıydı. O zaman sonuç bu kadar ağır olmazdı.
Osmanlı Avrupa'ya muhtaç olduğunu o zaman anladı ve ahşap kadırgalar bir daha yapılmadı, Almanya'dan çelik gemiler istendi. Almanya o zamandan beri Osmanlı ile müttefik oldu.
O bakımdan 2. Dünya savaşına Türkiye'nin Almanya yanında girmemesi büyük bir Cumhuriyet başarısıdır. Gelmişler sana silah fabrikası kurmuşlar. Savaşa girmeni beklemek en doğal hakları. Hitler istese savaşa girmeye zorlardı ama neden yapmadı bilmiyorum.
-
Ben Almanların verdiği mavzerleri kullandım. Hâla mühimmatları ile birlikte askeri birliklerde varlar. O kadar çok mühimmat vermişler ki Almanlar sandıklar dolusu.
Atış da yaptım bu mavzerlerle. İnanılmaz güçlü bir silah. Çapı 9 mm. Ama tabii tek atıyor. Her atıştan sonra kurma kolu çekiliyor. Bunlar hâla duruyor, fakat Sovyetlerin Kurtuluş savaşında verdiği Maxim silahların hiç birini görmedim, yok. Lenin çok fazla yardım etti, tüfekler, makineli tüfekler, toplar... Hepsi Maxim markalı. Bunları da gördüm ama müzede, askeri birliklerde değil.
-
Etik kurul etiketi olması olmaması fark yaratmaz. Ben her zaman bir etik savunucusu oldum. Her zaman savunurum zaten.
-
@DemoKratos Aylik oldugu icin otomatik alinmis, etigi zaten tek kisi savunmamali da
-
@phi , aynen katılıyorum
-
@phi aynen öyle. Etik hepimizin paylaştığı, hepimizin ihtiyacı olan bir değerler bütünü. Etik kurulu konusuna hiç bir şekilde takılmam, alınması verilmesi mevzu olmaz. Ben sadece göreve davet edilince mecburen açıklama yaptım. Yoksa hiç bir sorun yok.
-
@DemoKratos sitede asiri derecede bir yavaslama var bu sebeple alternatif kullanici cekmek icin yol ariyorum en kisa zamanda bilgilendirme yapacagim.
-
ABD de Prof. Chris Bail önderliğinde bir sösyal medya deneyi yürütüldü. Ekip deneysel bir sosyal medya platformu oluşturdu ve bunu ikiye ayırdı. Birine gerçek kimlikler ile katılmak zorunlu tutuldu tabii bu nasıl yapılıyor telefon aracılığıyla. Telefonumuz kimliğimiz.
Diğer platforma ise anonim nicklerle katılınıyordu. İki platformdaki iletişimi mercek altına aldılar.
Gerçek isimle katılınan platformda tartışmaların donuk ve çekimser olduğu görüldü. İnsanlar görüşlerini pek açıklamıyorlardı. Buna karşın anonim nick ile katılınan platform son derece hareketliydi. Öfke nöbetine tutulanları platformdan atmak gerekiyordu. Fakat yapıcı yaratıcı fikirler de burada çıkıyordu.
Fakat bu ABD de böyle. Türkiye'de böyle mi? Hayır. Gerçek kimlikle katılınan platformlarda özgürce konuşup konuşamayacağın hangi fikre sahip olduğuna bağlı. Doğruyu söylemek niyetindeysen bundan kaçınmanın hayrına olacağını düşünürsün. Dokuz köyden kovmakla bile kalmayabilirler. Yalan söyleyeceksen önün sonuna kadar açık. Ne kadar sallarsan o kadar makbule geçersin.
Nickle katılınan platformlarda da aynı. Doğru söylersen ya kovulursun ya başın derde girer. Yalanı özgürce sallayabilirsin.
Yani Türkiye'de bir şey farketmiyor. ABD deki bu araştırmanın Türkiye için bir geçerliliği yok.
-
Merhabalar,
Ben buraya yazmaya devam etmeyeceğim. Ama bazı E-postalar geliyor. Benim adımla kimsenin yazmasını da istemiyorum. İsterseniz hesabımı kalıcı olarak silebilirsiniz.
-
@Leonardo bazi e-postalar geliyor derken, bu siteden mi geliyor? Eger oyle ise profilden takip ettiginiz konulari cikartabilirsiniz bu durumda e-postalar gelmeyecektir.
Yazip yazmama karari sizi baglar tabii ki, her daim fikir alis verisiniz de bulunmanizi isteriz.
Uyelik silme gibi bir durum soz konusu degil, bu kullanici adi size ait ve o sekilde de kalacaktir.
-
@Leonardo, içinde söyledi: Forum nedir? Ne değildir?
Merhabalar,
Ben buraya yazmaya devam etmeyeceğim. Ama bazı E-postalar geliyor. Benim adımla kimsenin yazmasını da istemiyorum. İsterseniz hesabımı kalıcı olarak silebilirsiniz.
Leonardo aksi birisin, bu nedenle seninle yazışmak keyif veriyor.
Bahsettiğin basit şey için forum terkedilmez, ayıp edersin.
Her zamanki gibi aksi yazılarını bekleriz. -
Doğrusu forumlarda sık yaşanan bu durum oldukça can sıkıcı. Bunu çok fazla ve gereksiz yaşadık ve niye yaşıyoruz anlamak zor, çok saçma.
Bir forumdaş oluyor, görüşlerimiz aynı. Bir fikir çatışmamız yok. Tamam zıt görüşte olduğum biriyle kıran kırana sert tartışmalara girebilirim. Bu normal de, fakat aynı görüşte olduğum kişi durup dururken sudan, saçma bir bahane ile bana ters çıkıyor. Bunu neden yapıyor anlamıyorum. Burada altın paylaşmıyoruz, yani rekabet duygusu bu kadar da baskın olabilir mi yahu? Nedir yani?
Tamam bakın şimdi, doğada tür içi rekabetin çetinliği, türler arası rekabette bazen olmayabiliyor. Doğa böyle çalışıyor tamam da yani, bizler insanız yahu! Sürü gibi hareket etmemiz biraz saçma olmuyor mu? Kültürel evrimimizin biyolojik evrimimizin hâla önüne geçemeyişi bir skandal insanlık açısından!
Öyle saçma şeyler yaşadık ki, hiç bir görüş ayrılığımız yok, tutuyor bu vay ben uzaylılar olabilir demişim hiç uzaylılar olabilir mi? E yahu olamaz diyemeyiz, nasıl, neye dayanarak diyeceğiz, bence de yok ama olabilmesini dışlayacak bir done olmayınca olabilir oluyor yani, ne yapabiliriz de?
Şimdi vay uzaylılar vardı vay yoktu yaka paça birbirimize mi gireceğiz? Hayır hiç bir konuda bir görüş ayrılığım yokken böyle saçma sapan bir konuda saldırması aşırı saçma yani, olacak iş değil. Böyle şeyleri çok yaşadık, bunun yüzünden forumlar dağıldı. Muhalifler bir şey yapmadı, içimizden biri saçma sapan bir konu için bana saldırdı.
Bunu niye yapıyorlar bir türlü anlamış değilim. Anlıyorum, doğadaki tür içi rekabetin aynısı tabii de, yani biraz daha insan olsak!
-
@DemoKratos burada aslinda asil sebep sanirim istek ve beklentilerin yeteri duzeyde karsilanmamasi.
Bir arkadasimiz sadece yazilari editlememiz yada silmedigimiz icin cikip gidebiliyor, digeri kendini yalniz hissediyor o sebeple gidiyor, bir baskasi vay efendim benim fikrime karsi ciktilar o yuzden gidiyorum diyor.
Sonuc itibari ile ben bunu beklenti ve isteklerin ne kadar karsilanip karsilanmadigindan oturu oldugunu dusunuyorum.
-
@phi dostum, insanlar yüz yüze yapamadıkları her kaprisi, nazı, tafrayı, atarı sanalda yapmaya iyice alıştılar. Sorun burada. İşyerinde hatta evde sesini çıkaramayan gelip sanalda patlıyor.
Bu sanal işi insanları iyice bir değişik yaptı. Bunun sonu nereye gider bilmiyorum. Yüz yüze eğitim mevzusu vardı ya hani pandamide, vazgeçemeyiz açıklamaları yapılan, onsuz çocuklarımız sosyalleşemez denilen, aynı onun gibi yüz yüze ilişkiler giderek azalacağa hatta yok olacağa benziyor. Gelecekte herkes metaverse'de birer avatar olacak gibi.
-
@DemoKratos bak buna katiliyorum cunku sanal dunya herkesin olmak isteyemeyip olabildigi bir dunya ve karakter sunuyor insanlara. Buda onu cazip kiliyor
-
@DemoKratos , Persona sözcüğü Latincedir ve maske anlamına gelir; personel dediğimizde maskelenmiş kişiden söz ederiz, o kişi masa arkasında iken ayrı sokağa çıktığında ayrı kişidir; mask/elenmek belki ilkel çağlarda avcı topluluklarınının avlanmak amacıyla posta girmeleri ile geliştirdikleri bir ikinci kişiliktir ve avantajları sayesinde içselleştirilerek kalıtımsal iletiye dönüşmüştür. Sanal gerçeklik hayatımızın ayrılmazı ve onun ikircikliği, soğukluğu ve aldatması hem biliniyor ve hem de isteniyor; kişiler kendi yoksulluklarını sorgulamdan bir dizideki uyoksulluğa ahvah edebilmektedirler. Ekran gerisindeki keyfilik tam bir haz mekanizması gibi insanın ruhsal dünyasında yıkıma ve yabancılığını afişe etmesine neden olabilmektedir; bu durum çağın bir sosyal hastalığıdır ve buna sosyal iletişimsizlik demeyi tercih ediyorum. Yaşanmadan aşılamaz...
-
@nejdet-evren evet, sosyal hayat bir maskeli balodur zaten de... Fakat şimdi bu metaverse ve avatar olayı işi daha derin boyutlara götürecek.
-
forum kötü değildir heueuh