efelsefe
    • Register
    • Login
    • Search
    • Categories
    • Recent
    • Popular
    • Kurallar
    • Etik Kurulu
    1. Home
    2. phi
    3. Best
    • Profile
    • Following 0
    • Followers 4
    • Topics 390
    • Posts 839
    • Best 327
    • Controversial 2
    • Groups 2

    Best posts made by phi

    • Savas Adina

      "İncil'in ilk emri: Sev
      Tevrat'ın: Yaşat
      Kur-an'ın: Oku

      Hristiyan: sevmedi.
      Yahudi: yaşatmadı.
      Müslüman: okumadı."

      posted in Tartışma
      phi
      phi
    • Alma - Verme Dengesi

      Hayatimizin akisi, varlusumuzu olusturan unsurlar ve guclerle kurulan uyumlu bir iliskiden baska bir sey degildir.
      Hayatimizdaki element ve gucler arasindaki bu uyumlu etkilesim Alma ve Verme Yasasidir. Cunku bedenimiz ve zihnimiz evrenle devamli ve dinamik bir alisveris icindedir ve bu enerjinin dolasimini engellemek damarlarimizdaki kanin dolasimini engellemek gibidir.

      Alma ve Verme Yasasi'nin uygulamasi cok basittir. Haz almak istiyorsaniz baskalarina haz vermelisiniz. Sevgi istiyorsaniz sevgi vermeyi ogrenmelisiniz. Ilgi ve takdir bekliyorsaniz, ilgi ve takdir gostermeyi ogrenmelisiniz.

      Isteklerinize ulasmanin en kolay yolu baskalarinin isteklerine ulasmasina yardimci olmaktir. Yani hayatta guzel seylerle lutuflandirilmak istiyorsaniz, herkesi bu guzelliklerle sessizce lutuflandirmalisiniz.

      Yardim etmek, takdir etmek, sevgi saygi gostermek karsimizdakine verebilecegimiz en degerli hediyedir ve asla paha bicilemez.

      posted in Spiritüel Hayat
      phi
      phi
    • Bilgilendirme

      Merhaba arkadaslar,

      Acildigi gunden beri emeklerinizi esirgemiyorsunuz ve zamaninizin bir bolumunu forumumuz icin harciyorsunuz. Sizinle mutlu bir haberi paylasmak istiyorum, emeklerimizin karsiliksiz kalmadigini gormeniz acisindan, motivasyon verecektir diye dusunuyorum.

      Reklam almadan ve vermeden acildigimiz gunden bu gune kadar herkesin vermis oldugu emegin karsiligi asagidaki gibidir 🙂 Hepinize cok tesekkur ederim, giderek buyuyup gelisecegimizden endiseniz olmasin.

      0c33ed6a-66af-44a4-9392-931eedfcc394-image.png

      posted in Duyuru & Destek
      phi
      phi
    • RE: Bilgilendirme

      Merhaba
      Paylasimlarin googleda daha ust siralarda gorunmesi icin etiket ozelligini aktif etmis durumdayiz. Boylelikle acilacak her baslik icin minimum 1 etiket girmek gerekmektedir. Etiketler basliga ve icerisindeki yaziya uygun kapsayici olmalidir. Ornegin felsefe ile alakali bir metin paylasiyorsaniz etiketini felsefe olarak girmeniz onem arz etmektedir.

      Tesekkurler

      posted in Duyuru & Destek
      phi
      phi
    • Merhaba Canım

      ''ben az konuşan, çok yorulan biriyim. şarabı helvayla içmeyi severim. hiç namaz kılmadım şimdiye kadar, annemi ve allah’ı da çok severim.''

      Geceyi çarmıha geriyorum kimseler tapmıyor, hüznümü ölçeğe vuruyorum yüreğime sığmıyor.

      ÖZET
      İsmini Arkadaş Z. Özger’in “Merhaba Canım” adlı şiirinden alan belgesel, Türkiye devrimci ve entelektüel çevrelerinde de etkin olan heteronormativiteye karşı bir başkaldırı niteliği taşıyan bu şiirin mısralarını takip ederek, Arkadaş’ın ailesinin, yoldaşlarının, dostlarının anlatılarıyla ilerliyor.

      posted in Kültür & Sanat
      phi
      phi
    • Türkiye ekonomisinin %11 büyümesi

      Gercekten hayretler icinde izliyor ve dinliyorum. Dunya krize dogru giderken, kaldi ki bu kriz tedarik zincirinin kopmasi ile, enerji, gida, hammadde iken, biz %11 buyuyoruz valla helal olsun 🙂

      Ben buyudugumu hissetmiyorum cebimdeki para azaldi, dolabimdaki yiyecekler azaldi, giderlerim artti ama ulke buyuyor.

      posted in Tartışma
      phi
      phi
    • Yasamak

      Birine sarılmaya ne kadar ihtiyaç duyabilirsin

      Hayatın kısalığı yüzüne vurduğunda?

      Zaman ayırmadıklarına ne kadar kızabilirsin

      Yakalamak kolay mı kaçan güzel duyguları

      Tutamadığın bir el bekler mi hala orada

      Meli malıları özler misin daha az nefes alabildiğinde

      Keşke daha çok sevseydim der misin kafanı çevirdiklerini

      Pişmanlıklarını ne yaparsın bir faydası olmadığında?

      Kızıp haklı olduğun zamanlardaki gururunu daha fazla zamanla değişebilir misin?

      Çığlıklarını yükselttiğinde geri döner mi kaybettiklerin?

      Başkaları için yaşadığın anları çıkarabilir misin güzel zamanlarından?

      Duygularını savurmanın hesabını versen neyi geri kazanabilirsin?

      İnanırlar mı söylediklerine bir kaybedenin?

      Doğru yerden bakınca yakın olduğuna iyi günlerin?

      Kötü şey midir insanın bu kadar sevmesi kendini?

      Kör edip gözlerini görmemesi gerçekleri?
      İ-G

      posted in Tarih & Edebiyat
      phi
      phi
    • Şişecam

      alt metni

      Bundan 86 yıl önce, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonu ve direktifi ile kurulan Şişecam’ın bugün 4 kıtada, 14 ülkede üretim faaliyeti gerçekleştirmesinden ve 22 bin çalışanı ile yarattığı değeri 150 ülkeye ulaştırmasından büyük kıvanç duyuyorum.

      O gün genç Cumhuriyet’in sanayi temelli kalkınma hamlelerinin en somut girişim öykülerinden biri olan Şişecam, yıllar içerisinde değer yaratan büyümesini sürdürerek global ölçekte güçlü bir şirkete dönüştü. Büyüme iştahımız ve daha iyiyi arama hevesimizin sonu yok. En büyük gücümüzü akıl ve bilimden alarak inovasyon ve dijital odaklarımızla büyüme yolculuğumuza hız veriyoruz.

      Şişecam’ın gurur verici başarılarını, çıktığımız dönüşüm yolculuğunu ve imza attığımız yenilikleri bu mecradan sizlerle paylaşmak uzun zamandır aklımdaydı. Şişecam’ın katkılarıyla Birleşmiş Milletler tarafından Uluslararası Cam Yılı ilan edilen 2022’de bu planımı hayata geçirmiş olmaktan dolayı ayrıca mutluyum.

      İlk paylaşım için Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün 1935 yılında, ilk fabrikamıza gerçekleştirdiği ziyareti sırasında çekilmiş fotoğraftan daha uygun bir seçim olmazdı. Bu vesileyle vizyonunu ve hayallerini yansıttığımız Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü sevgi, saygı, özlem ve minnetle anıyor; hepinize sevgilerimi sunuyorum.

      Prof. Dr. Ahmet Kırman

      posted in Bilim & Teknoloji
      phi
      phi
    • Dik oturmak neden önemli?

      Omurga sagligi butunsel sagligimizin en onemli belirleyicisidir. Omurgamiz ne kadar esnekse, her acidan o kadar dengede oluruz. Bazen bilincsizce yaptigimiz bazi hareketler omurgamizda minik kaymalara neden olabilir. O zaman bu kayan alani cevreleyen kaslar sertlesir ve omurlarin dogru konuma geri donmelerine engel olabilirler. Bunun sonucu olarak sinir ve kas iltihaplanmalarinin olusmasina neden olur. Istatistiklere gore dunyadaki her on cocuktan birinde cesitli alerjik, sık sık bas ve karin agrisi, kronik nezle, grip gibi sikayetler bulunmaktadir. Cocuklarin yasindan itibaren baslayan postur bozukluklari hem bunlar, hem de daha bir cok hastaligin nedeni olabilir.

      posted in Serbest Kürsü
      phi
      phi
    • Felsefe ve Mantık

      Felsefe bir dusunce disiplini ise, mantik vazgecilmez kardesi olmali diye dusunuyorum.

      Mantik is bu dusuncelerimizin yontulmasinda, evrillestirilmesinde, duzenlenmesinde, metodikaya sokulmasinda, disipline edilmesinde, konforlastirilmasinda binimum sekil ve bicime sokulmasinda isimize yarayan bir islevsellik makinasidir.

      Kisacasi bir dusunceyi eyleme dokmeden once gecirdigimiz suzgecin adina mantik deriz.

      Mantigin dusunceyi inanctan ayiran bir ayrac olarakta gorebilirsiniz.

      Bilgi sahibi ahmak gorulebilinir ama mantik sahibi ahmak gorulmemistir.

      posted in Zihin
      phi
      phi
    • Geceye Bir Şarkı Bırak

      posted in Eğlence & Oyun
      phi
      phi
    • Gülüşün

      Misal sen gülünce

      Gıyabında konuşuyoruz gözlerinle

      Bakışmakta bir hayır varsa

      Sarılmakta ne mahsur var diyorum içimden

      Biri çay koyuyor belli belirsiz

      Kafası karışık bir çocuk oluyorum

      En büyük derdim

      Unutmak oluyor.

      Sonra,

      Gülüşün gelip muhabbetin ortasına konuyor

      Çay bardağımda çiçekler açıyor,

      Gülüşün,

      bir masal bahçesi

      Utangaç bir serçenin kanadına sığınmış

      dinginlik anının en güzel saniyesi

      Gülüşün

      Gamzenin en uyumlu kafiyesi

      Bir tohumun ilk yeşerdiği an

      Kırmızının en güzel tonu

      En güzel hadisesi
      İ-Y

      posted in Tarih & Edebiyat
      phi
      phi
    • 5 Kelime İsmail

      Bu izleyeceginiz videodan sonra hayatinizda ki İsmailleri dusunun derim 🙂

      posted in Eğlence & Oyun
      phi
      phi
    • Selimiye Camii

      Mimar Sinan Selimiye camii'nin kubbesini o genişliğe oturtmak için 13 bilinmeyenli bir denklemi matematiğin bilinen 4 ana işleminden farklı beşinci bir işlem oluşturarak çözmüştür. Ayrıca minarelerin serefelerine çıkanların yolda birbirlerini görmemeleri ise büyük bir bir dehanin ürünüdür. Almanlar aynı sistemi meclislerinin önündeki dev kürede kullanmışlardır Mimar Sinan ise bu sistemi 2 metre çapındaki minarelere yüzyıllar önce monte edebilecek bir dehadir.Almanların dehası ise, o kopya metale Selimiye'den daha fazla turist çekebilmelerindedir.

      Selimiye camisinin zemini gevşek topraktır bu nedenle minarelerinin yakın zamanda yıkılacağı düşünülmüş uluslararası bir grup mühendis toplanıp camiiyi sağlama alma üzere incelemelerde bulunulmuş ve son olarak en son teknoloji olan meetal kelepçelerle minarelerin temellerini sabitlemenin en iyi çözüm olduğuna karar vermişlerdir. Minarelerin temellerini açınca, koymayı düşündükkleri kelepçelerin aynıları ile karşılaşmışlardır. Mimar Sinan yüzyıllar önce aynı şeyi düşünmüş, yapmış bir şahsiyettir.

      Ayrıca 1950'lerde bir grup Japon mühendis Türkiye'de mevcut tarihi eserleri incelemek için izin alır sıra Selimiyeye geldiğinde ondan sonraki tüm incelemeleri iptal ederler ve kalan tüm zamanı bu camiiye ayırırlar çünkü camii bambaşka, bilinmeyen sistemlere sahiptir. Uzun süre incelemelerin sonucunda caminin altında mevcut raylı sistemi keşfederler bu sistem sayesinde o zayıf toprakta yapı ayakta kalabiliyor ve herhangi bir sarsıntıda 5 derece dolaylarında esneyebiliyordu bu şekilde yapı en ufak zarar görmüyordu. Bu sistemi keşfeden Japonlar ülkelerine döndüklerinde aynı sistemi gökdelenlerde uygulamaya başlarlar ve gökdelenlerin güvenliği,sağlamlığı katbe kat arttırılmış olur. Sonuç olarak bugün tüm dünyada gökdelenlerde bu sistem uygulanmaktadır.

      Türk mimari tarihine adını altın harflerle yazdırmış olan Mimar Sinan, Kayseri’nin Ağırnas Köyü’ndendir. Saygıyla anıyoruz.

      posted in Tarih & Edebiyat
      phi
      phi
    • RE: Kimim ?

      @Efruz Hiçlikler içinde kanayan yürek
      Yokluklar içinde savaşan beden
      Boşluklar içinde karışan zihin
      Güçlükler içinde değil miyim?

      posted in Tarih & Edebiyat
      phi
      phi
    • RE: Bilgilendirme

      Merhaba arkadaslar,
      Forum gorsellerinde yenileme yapilmistir.
      09ac1bca-30ca-42cf-bc14-a7000929fefa-image.png

      posted in Duyuru & Destek
      phi
      phi
    • Üzerine Limon Sıkılınca Güzelleşen Yemekler

      bamya ve midye tek gecerim 🙂

      posted in Eğlence & Oyun
      phi
      phi
    • RE: Uzaydan Tonga yanardağ patlaması

      @zafiRa

      posted in Serbest Kürsü
      phi
      phi
    • Bir Arayis Hikayesidir

      Yolculuğuma nereden başladım bilmiyorum. Ne zaman başladığımı da. Bir gün, aniden uyandım ve bu hikayenin tam ortasında buldum kendimi. Otuzlu yaşlarında birinin koşarak gitmekte olduğu bir belirsizliğin, bir gri bulut çemberinin, sisli bir kalabalığın, elleri bırakılmış küçük çocuk bağırışlarının tam ortasında.

      Bazen hamamböcekleri gibi aniden durup geriye döneriz. Bu kadar koşmuşken ve bu kadar gitmişken durup neden döneriz bilmem ben ama her döndüğümde de kendimi haklı bulurum. Bu körü körüne yetişme arzusunu bir an olsun dindirebildiğim için sessiz bir alkış tuttururum. Durup etrafa daha çok bakarak daha çok anlamaya çalışırım olan biteni.

      Sonra bir şey olur, sanki az önceki ben değilmişim gibi tekrar koşmaya başlarım. Her seferinde başka bir hevese doğru yarı kör bir yolculuk.

      İnsanlar doğuştan gelen bir bilgeliğe sahiplermiş aslında. Akıl, ruh, kalp üçgeni ilk doğduğunda sahip olduğu dengeyi, insanın zamanla uydurduğu gereklilikler, normaller, kurallar çerçevesinde kaybedip ömrü boyunca bu dengeyi kurmak için uğraşıyormuş. Sonraki bütün çaba farkında olmak için. Farkına varmak için. Bir çoğumuz farkında bile değil tabi ki. Farkında olmak gerçekliği hissetmektir.

      Herkesin açık yaraları var. Savunmak zorunda hissettiği alanları. Öyle büyük bir öfkem olur ki bazen ve öyle haklıyımdır ki dünyayı fethedebilirim bu öfkeyle.

      Bazen de öyle küçüğüm ki bir fındık kabuğuna sığarım. Kimse bilmeden saatlerce belki günlerce kalırım o kabuğun içinde. Hepsi bir ihtiyaç aslında. Kendime yeterim ben hiç bir şeye ihtiyacım yok diye bağırıyor insan o an. Sevgiye ihtiyacım yok, şefkate ihtiyacım yok, övgüye ihtiyacım yok, değerli hissetmeye ihtiyacım yok, ilgiye ihtiyacım yok. Bu bağırışmanın hepsi insanın kendine yetemeyişi. Herkesin bunları duymaya ihtiyacı var. Kim olursak olalım bu arayış aslında insanın kendine olan yolculuğu.

      Kendine ulaşmaya çalışan, kendine yaklaşan insanın kendi yaralarını, kendi ihtiyaçlarını görmesi ve bunları kabul etmemesi. Bazen bir ömür sürüyor bu kabullenme hali.

      Bu yolculuk hali hep çocukken öğrendiğimiz heveslerimden belki de. Bir bulma aşkıyla yürüyorum sürekli. Sanki aramanın karşılığı bulmakmış gibi. Aramak kendi halinde bir varoluş halbuki. Sürekli varolan bir ilerleyiş. Her bir deneyimi koltuğunun altına alıp bir sonraki arayışa doğru yola çıkma hali. Ben bulanı görmedim hiç. Ben de bulamadım. Ara ara bulduğumu sandığım kısa süreli aydınlanmalar yaşamışımdır orası kesin ama asıl ışık bunun bitmeyeceğini bilmek sanırım.

      Dünyayı sürekli arayanlar kurtaracak.
      İ-G

      posted in Tarih & Edebiyat
      phi
      phi
    • RE: Bilgilendirme

      Merhaba arkadaslar,

      Bildiginiz uzere twitter linkleri sorunlu ve gorunmuyordu. An itibari ile sorun giderilmistir, twitter linklerini rahatca paylasabilirsiniz.

      posted in Duyuru & Destek
      phi
      phi