İçeriğe atla

Bilim & Teknoloji

128 Konu 941 İleti
  • Ay'a Sert İniş

    2
    2 Oy
    2 İleti
    157 Bakış
    K
    @phi, içinde söyledi: Ay'a Sert İniş Sn sevgili degerli reis-i cumhurumuzun yapmis oldugu aciklamadir; "İnşallah gelecek sene milli ve özgün roketimizle Ay'a sert iniş gerçekleştireceğiz" Not alalim soz ucar yazi kalir misali. Harbiden böyle bir şey dediyse, ya ne dediğinin farkında değil ya da etrafındaki danışmanları zır cahillerden ibaret. TUA başkanının söyledikleri daha mantıklı: Diyor ki: - 2029 senesinde insansız uzay aracını yumuşak indireceğiz. https://t24.com.tr/haber/turkiye-uzay-ajansi-baskani-ay-a-inis-tarihini-acikladi,1019576
  • sputnik 1 uydusu verici şeması

    uydular sputnik 1
    3
    0 Oy
    3 İleti
    171 Bakış
    K
    @TENTEN Transistor ne zaman ve nerede icat edildi? Sputnik ne zaman uzaya gönderildi? Sputnik´in şeması herhalde bir günde dizayn edilmedi, uzun bir süreç var. Belki de Rusların transistor almaya/kullanmaya imkanları yoktu.
  • Bunları biliyor musunuz ?

    6
    0 Oy
    6 İleti
    155 Bakış
    bagimsizkoalaB
    Cam atıkların doğada 4000 yılda yok olduğunu biliyor musun?
  • Algoritmik trade

    algoritmiktrade
    1
    1 Oy
    1 İleti
    76 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Şişecam

    1
    3 Oy
    1 İleti
    94 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Korkusuz yerbilimci Haroun Tazief

    2
    3 Oy
    2 İleti
    144 Bakış
    MertaşkınM
    @TENTEN çok cesaretli..
  • Teknoloji ve İnsan

    10
    0 Oy
    10 İleti
    263 Bakış
    nejdet evrenN
    Her teknolojik icad/araç bir gereksinimin karşılığı olarak ortaya çıkar/yaratılır. Gereksinimin kendisi icadın/araç-aletin biçimlenmesini yönlendiren yegane etkendir. Bu etkenin gerisinde ise insan vardır. Teknoloji ve insan bu nedenle ayrılmaz iki olgudurlar. Varsa eğer uzayda başka zeki canlılar, hiç kuşku olmamalıdır ki onlar da bir gereksinime bağlı olarak üretim yapmak durumundadırlar. Gereksinimin içeriği ve şiddeti/ölçüsü yer-zamana göre değişecektir. Aynı zamanda ilk-elden gelişmiş olmaya göre de nitelik farkına bürünmesi kaçınılmazdır. Karasaban ile yelkenli, robot ile uzay mekiği bir araya getirilemez teknikler sonucunda üretilmişlerdir. Ne var ki gelişmiş tekniğin içinde ilkel teknik bir birikim olarak daima varlığını koruyacaktır/korumuştur; teker dönmese uzay yolculuğu yapılamayacaktı. Bu yönü ile teknolojinin uygarlaşma aşamasındaki insan topluluklarının tümüne ait bilgilerinin toplanması, karışması, kaynaşması ve iletilmesinden başka bir şey olmadığı rahatlıkla söylenebilir. Her teknik alet bu birikimi taşımakla, özünde, bir emek-gücünü barındırır. Bu güç, zamanla politik bir güce dönüşmenin çekirdeğini içinde barındırmaktadır. Çünkü, teknik araçlar üreten toplumlar bu sayede öncekine göre daha fazla ürün elde ederler. Bu artış o topluluğu diğerlerinden daha farklı bir konuma/boyuta taşır. Sal ile deniz taşımacılığı yapan bir topluluk ile devasa bir yük gemisi ile deniz taşımacılığı yapan topluluk arasında büyük bir güç-dengesizliği var demektir. Alet üretiminin gerisinde yatan ilk-el insanın gereksinimleri zamanla erk-egemenin politik gereksinimlerine doğru devşirildiğinde/dönüştüğünde güçlü olandan zayıf olana doğru emek-yoğun-gücün kullanılması kaçınılmaz görünmektedir. Bu bağlamada teknoloji, insan ile ne denli ilintili ise savaş ile de aynı ölçeklerde ilintilenmiş demektir. Teknoloji ne menem bir şeydir ki, insanı savaş ile eşitlemektedir? Bu sorunun gerisinde, insan gereksinimi, toplumsal gereksinimler ve politik gereksinimler yer almaktadır. Savaşların bitmesi isteniyor ise tekno-insan, tekno-toplum ve tekno-politik üçlemesinin son ayağı bir şekilde yok edilmelidir. Günümüz savaşları jeo-politik olduğu kadar tekno-politik-savaşlara dönüşmüş durumdadır.
  • Teknolojiye yetiştik mi ? Yenildik mi ?

    2
    1 Oy
    2 İleti
    87 Bakış
    nejdet evrenN
    Tekonolojideki ilerleme kaçınızlamzdır; onun tekelci yanını hiç bir zaman gözden uzak tutmamak gerekir, zira teknoloji de diğer tüm bilimsel çaba ve ürünlerde olduğu gibi tekelci kapitalizmin tekeline aldığı olgulardandır; neo-liberalizmle taçlanan tekelci kapitalist üretim tarzı herşeyi metalaştırma eğiliminde olduğundan sözünü ettiğiniz değerleri aşındırması endişe vericidir...