Arkadaşlar bu sabah foruma aşağıdaki mesajı bıraktım. Bir yakın formunu da buradan hemen önce turandursun foruma a iletmiştim
https://efelsefe.com/topic/1733/i̇çinden-geçeni-söyle/253?_=1748784617193
Bunun üzerine bir açıklama yapmayı gerekli görüyorum.
Bir tabla yoluyla edinildiği belirtilen, bu oturum transkriptlerini, 15 yılı aşkın süredir takip ediyor ve okuyoruz.
Bize göre Cevapçı adı verilen (cs, K, Kasyopya anne) bir bilgelik formundaydı. Biz bunu cazibesine kapılarak okumayı sürdürdük ve eminim oturumlar sürerse hala da sürdüreceğiz ancak gizemleri kovalama arayışını da ihmal etmedik. Bunu da eşzamanlı sürdürdük.
Orada neler dönüyor? u anlama çabasını.
Öncelikle bu metinler; kanal ve kanallama içeriği adı almaktadır.
Metnin kendi içinde bunu tarifi şu şekildedir.
S: (L) Bu ifadeyi daha doğru kılmak için söyleyebileceğiniz herhangi >birşey var mı?
C ; Bilinçdışı zihin aynı zamanda üst benlikle, diğer benliklerle ve >evrensel zihinle bağlantı kurmak için bir kanaldır.
10 Ocak 1995
Yani özünde bu metin bilinçdışı zihin, üst-benlik ve evrensel zihinle temas iddiası taşırdı.
Metne göre aynı temas, biz farkında olmadan ya da bir tabla olmadan da herhangi birimiz tarafından da her an gerçekleştirilebilirdi.
Bunlar metnin kendi iç tutarlığında yorumlanabilir. Bu yorumlar açık olarak üretebiliyor.
cassiopaean.org'a bir üyelik alarak iletişim denemem
Geçtiğimiz hafta bu grupla bir iletişim çabası sürdürdüm çünkü metnin kendi içinde çelişkiler olduğunu gözlemledim.
Ayrıca benim daha önce de 2 kez üyelik açarak iletmek istediğim şeyler olmuştu. Dil engeline takıldık ve çeviriler yetersizdi.
Bu iki düşünceyi birleştirip yeni bir iletişim teması denedim.
Bana göre çelişkili olduğunu düşündüğüm bir alanı açıklamam, açıkçası çok aşırı tepkiler aldı ve gruptan tepki gördük.
Bunun dışında yine bir düzen içinde cassiopaean.org anasayfası için bir kaç öneri sunduk. Bunlar orada Arabi yazmasının gözden geçirilmesi, Anadolu ve Fars kültürünün yaygın halk bilgeliğinin açıklanması gibi şeylerdi.
Buna ek olarak ben viya/ouja tahtası ya da tabla denene kendimce bir açıklama buldum. Bir kaç insanın birleşerek sanallaşmış birleşik motor bir birleşik insan üretmesi ve bunun bizi üst-benliğe daha kolay köprülemesi ve ulaştırması. Bunu da üslü sayı gibi açıkladım.
Bunların ilgi çekip çekmediğinde emin değilim daha ziyade tepki çekmiş olmalıyım ancak denedim.
Bunun dışında ne yaptım?
Gökyüzünde bize düşman olarak açıklanan varlıklar sürüngenler ve timsahlar gibi tasvir ediliyordu. Ben buna bir an geldi ve taktım/takıldım.
Ben oradaki açıklamaların tamamının alegori olabileceğini düşündüğüm bir noktaya ulaştım.
Yani bana göre olayın arkasında yine üst-benlik var. (Kasyopya denen) Evrensel şeyleri doğru, açık yanıtlıyor ve diğer şeyleri ise bulmaca, ders, öğrenmece, eğlence, alegori, benzeştirme, eğretileme, yansıtma vb. uzayan formlarda ele alıyor olmalıydı.
Ben insanların hayvanlara kötü davrandığı, belki de tüm içeriğin bize dönüp bunu yansıttığını fikrini açık ortaya koyamasam da bu yorum yolaçabilecek bir kaç basit yazı yazdım.
Hatta daha ileri gittim. "En iyi şakalar" adlı bir gönderiye; oturumlarda geçen düşman kertenekelenin KGB'nin İngilizler için kullandığı kod adı olup olmadığını düşündüğümü yazdım. çünkü insanlığı kontrol edip yozlaştırmaya çabalayan odak tam da onu işaretliyor.
"A bu İnculuzler penu sevmeduler, ne yapcaz a bunlarla"
Oturumlarda Kullanılan STO/BH Kavramı
Bu oturumlar insanın bencil ve çıkarcı oluşuna, bireysel özel mülkiyete "kendine hizmet durumu" (İngilizce STS) diyor ve bunun yerine ikinci alternatif yol olarak herkese/diğerlerine hizmet yolu var diyor. Ona da STO diyor.
STO durumunda sahip olmuyorsun
STO da Özel mülkiyet yok
STO da yönetim yok, yöneten yok, yönetici yok
Bu uzuyor böyle
Bu iyi, doğru ve ulaşılması gereken hedef durum olarak açıklanır. STO olmak.
30 yıldır bu kavramın ne olduğunu anlamaya çalışıyorlar. Kavramı analiz ettik ve bunun doğal kabile yaşamı, avcı toplayıcılık olacağı sonucuna eriştik. Primitivism denen bir düşünce biçimi var ve temsil eden John Zerzan, Paul Shepard, John Clark Hanna gibi isimler var.
Şimdi bu analizi kimse beğenmiyor yerine de yetkin bir resim ortaya konmuyor.
Sonuçta; siz iyi ki varsınız ya.
Kafam karıştığında bir çıkış yolu bulmamı sağladınız. Yani orada bir forumun aktif katılımcısının yarısının üzerime çullanmasına benzer bir süreçte, buralardaki yazar kimliğimi açıklamak durumunda kaldım.
Bana güçlü kalem, kalemi güçlü dediğinizi, buradaki yazdıklarım aklıma geldi.
Sağolun, varolun, eksik olmayın
Forumdan çekilmek ve eksilmekle hata yapmış olabileceğim bir duyguda bocalıyorum, gözüm kestane'yi felan arıyor.
ve diğerlerini.. kim varsa...