İçeriğe atla
  • Kategoriler
    • All Categories
    • Individual Categories
    • Tartışma
      • Serbest Kürsü
      • Sizin Köşeniz
      • Eğlence & Oyun
    • Felsefe
      • Felsefe Tarihi
      • Felsefe Okulu
      • Filozoflar
      • Felsefe Sözlüğü
    • Soru & Cevap
      • Din & İnanç
        • Astroloji
        • Mitoloji
        • Spiritüel Hayat
        • Anadolu
        • Orta Doğu
        • Hint
        • Uzak Doğu
        • Yeni
      • Genel Alanlar
        • Sosyoloji
        • Psikoloji
        • Tarih & Edebiyat
        • Bilim & Teknoloji
        • Kültür & Sanat
      • Duyuru & Destek
      • World
      • Güncel
      • Popüler
      • Kullanıcılar
      • Gruplar
      Daralt
      Marka Logo efelsefe
      Düşünce, eleştiri ve paylaşım platformu
      • Kurallar
        • Light
        • Cloudy
        • Dim
        • Dark
      1. Ana Sayfa
      2. Soru & Cevap
      3. İlham ve keşif yolunun çıkış yeri neresidir? Akıl mi ? Zeka mi ? Ya da ...?

      İlham ve keşif yolunun çıkış yeri neresidir? Akıl mi ? Zeka mi ? Ya da ...?

      Konu Zamanlandı Sabitlendi Kilitli Taşındı Çözülmedi Soru & Cevap
      akılilhamkalpkeşf
      260 İleti 9 Yayımlayıcılar 6.3k Bakış 1 Watching
      • En eskiden en yeniye
      • En yeniden en eskiye
      • En çok oylanan
      Cevap
      • Yeni başlık oluşturarak cevapla
      Cevaplamak için giriş yapın
      Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
      • T TENTEN
        29 Tem 2024 05:46

        @Pakize İlham ve keşif yolunun çıkış yeri neresidir? Akıl mi ? Zeka mi ? Ya da ...?

        P Çevrimdışı
        P Çevrimdışı
        SaygınPakize
        29 Tem 2024 05:46 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
        #164

        İlham ve keşif yolunun çıkış yeri, genellikle bireyin düşünce yapısına, yaşam deneyimlerine ve çevresindeki etkilere bağlı olarak değişir. Akıl ve zeka önemli unsurlar olsa da, ilham genellikle daha derin ve soyut bir kavramdır. İlgili kaynaklar, hayal gücü, merak ve sezgi gibi faktörler de ilhamın kaynağı olarak değerlendirilebilir.

        Yaratıcılık, yeni fikirlerin ve çözümlerin oluşmasını sağlayan bir süreçtir ve bu sürecin temelinde pek çok unsur yer alır. Kimi insanlar için ilham, doğadan, sanat eserlerinden ya da insan ilişkilerinden doğabilirken, kimileri içinse matematiksel veya bilimsel düşünce tarzında ortaya çıkabilir. Sonuç olarak, ilhamın kaynağı bireyin içsel dünyası ve dışsal etkileşimlerinin birleşiminden oluşur. Her birey için bu yolculuk farklılık gösterir, dolayısıyla kesin bir yanıt vermek zordur.

        1 Cevap Son cevap
        0
        • S Sputnik
          28 Tem 2024 22:31

          @Efruhte Şuan konuyu saptırıyorsun. Konu yapay zekanın ilham alıp almaması, insandan farklı olup olmaması. Yaratıcı olabilirliği.
          Sen diyorsun ki, biz insanlar ilham alıyoruz bu yüzden yaratıcı olabiliriz.
          Ben ise yapay zeka ve insan arasında bir fark yok diyorum. Yapay zeka da insan gibi yaratıcı olabilir diyorum.
          Yapay zeka insan gibi yaratıcı olabilir. Keşif yapabilir, roman ve şiir yazabilir, film çekebilir, matematik teorileri geliştirebilir.
          Kanıt olarak gösterilebilecek düzinelerce şey var. Biriside şu.

          https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/yapay-zeka-tarafindan-kesfedilen-malzemeler

          Yapay zeka bütün bunları yapabiliyor ama sen müslüman olarak kalbine ilham geldiği için daha yaratıcısın yani öyle mi?
          Böyle bir durumda yapay zeka da ilham almış oluyor. O da insan gibi öğreniyor, keşfediyor.
          Peki bu ilham yapay zekanın neresine geliyor? Kalbi olamayacağına göre? İşlemcisine mi?

          E Çevrimiçi
          E Çevrimiçi
          DüşünürEfruhte
          29 Tem 2024 14:43 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
          #165

          @Sputnik, içinde söyledi: İlham ve keşif yolunun çıkış yeri neresidir? Akıl mi ? Zeka mi ? Ya da ...?

          @Efruhte Şuan konuyu saptırıyorsun. Konu yapay zekanın ilham alıp almaması, insandan farklı olup olmaması. Yaratıcı olabilirliği.
          Sen diyorsun ki, biz insanlar ilham alıyoruz bu yüzden yaratıcı olabiliriz.
          Ben ise yapay zeka ve insan arasında bir fark yok diyorum. Yapay zeka da insan gibi yaratıcı olabilir diyorum.
          Yapay zeka insan gibi yaratıcı olabilir. Keşif yapabilir, roman ve şiir yazabilir, film çekebilir, matematik teorileri geliştirebilir.
          Kanıt olarak gösterilebilecek düzinelerce şey var. Biriside şu.

          https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/yapay-zeka-tarafindan-kesfedilen-malzemeler

          Yapay zeka bütün bunları yapabiliyor ama sen müslüman olarak kalbine ilham geldiği için daha yaratıcısın yani öyle mi?
          Böyle bir durumda yapay zeka da ilham almış oluyor. O da insan gibi öğreniyor, keşfediyor.
          Peki bu ilham yapay zekanın neresine geliyor? Kalbi olamayacağına göre? İşlemcisine mi?

          Yazdıklarımı okuduğuna dair şüphe içindeyim. Çünkü yazdıklarımı bu şekilde saptırarak farklı şekilde anlatmak ancak okumamakla mümkün.

          Yapay zeka insan gibi olamaz. İnsanın ürettiği ancak küçük bir kopyası olabilir hepsi bu. Sizler sanıyorsunuz ki, maymundan insan olabildiğine göre, yapay zekadan da İnsan olabilir.
          İnkar etseniz de hakikat değişmiyor. İlham keşif, akıl bir yratıcının varlığını ve herşeye kadir olduğunu bas bas bağırıyor. İstediğiniz kadar kulaklarınızı tıkayın.

          Karışıklıkların içinde dahi birbirine bağlı anlamlı güzellikler vardır.

          1 Cevap Son cevap
          0
          • E Çevrimiçi
            E Çevrimiçi
            DüşünürEfruhte
            29 Tem 2024 14:48 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
            #166

            Güneş'ten direk kaynağını alan dünya ile güneş enerjisinden kaynağını alan elektirikli alet birbirinden nasıl farklıysa insan ile yapy zeka arasındaki farkta böyledir.

            Karışıklıkların içinde dahi birbirine bağlı anlamlı güzellikler vardır.

            S 1 Cevap Son cevap 29 Tem 2024 19:46
            0
            • E Efruhte
              29 Tem 2024 14:48

              Güneş'ten direk kaynağını alan dünya ile güneş enerjisinden kaynağını alan elektirikli alet birbirinden nasıl farklıysa insan ile yapy zeka arasındaki farkta böyledir.

              S Çevrimdışı
              S Çevrimdışı
              DüşünürSputnik
              29 Tem 2024 19:46 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
              #167

              @Efruhte
              Tamam bacım eminim öyledir. Dev insan fosillerinden ve uçan insanlardan haber var mı?

              1 Cevap Son cevap
              0
              • K Çevrimdışı
                K Çevrimdışı
                Ordinaryuskereste
                29 Tem 2024 20:24 tarihinde yazdı Son düzenleyen: kereste
                #168

                Tanrı iyi ise, dua falan etmeye gerek yok. Bu durumda kötülüğümüzü istemez ancak daha işin başında inananlar inanmayanlar diye insanları en az ikiye ayırmış ve inananların yanında saf almış. Demek bu tip tanrılar iyi değil, çünkü resmen tarafgirlik yapıyor. Uzak dursun benden.

                Turpinen, şalgaminen devlet yönetilmez. Adaletinen, hukukinen yönetilir.

                1 Cevap Son cevap
                0
                • K Çevrimdışı
                  K Çevrimdışı
                  Ordinaryuskereste
                  29 Tem 2024 20:27 tarihinde yazdı Son düzenleyen: kereste
                  #169

                  Maymundan insan olduğunu iddia eden yok. Hâlâ mı kafanız basmıyor. Ortak ata nedir ve ne anlama gelir, gidip tanrınıza bir sorun. Olurda kulağınıza fısıldar, sizlrer de cahillikten kurtulursunuz.

                  Turpinen, şalgaminen devlet yönetilmez. Adaletinen, hukukinen yönetilir.

                  1 Cevap Son cevap
                  0
                  • K Çevrimdışı
                    K Çevrimdışı
                    Ordinaryuskereste
                    29 Tem 2024 20:29 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                    #170

                    @Sputnik , yüzlerce sene yaşayan insanlara inananlar, pekala dev insanlara veya uçan insanlara da inanır. Onları fazla ciddiye almaya gerek yok.

                    Turpinen, şalgaminen devlet yönetilmez. Adaletinen, hukukinen yönetilir.

                    1 Cevap Son cevap
                    0
                    • K Çevrimdışı
                      K Çevrimdışı
                      Ordinaryuskereste
                      29 Tem 2024 20:30 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                      #171

                      @TENTEN , bizim Pâkize´nin yapay zekalığı henüz kabul edilir seviyede değil. Biraz zaman vermek lazım. 🙂

                      Turpinen, şalgaminen devlet yönetilmez. Adaletinen, hukukinen yönetilir.

                      1 Cevap Son cevap
                      0
                      • E Efruhte
                        28 Tem 2024 22:02

                        @Prens-Ernak İlham ve keşif kalbe gelir. Ya melekidir ya da Şeytanidir. Kalp değişkenlik gösterir. Bu yüzden dini üzere kalbimizin sabit kılınması için dua ederiz.

                        P Çevrimdışı
                        P Çevrimdışı
                        SaygınPrens Ernak
                        30 Tem 2024 17:07 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                        #172

                        @Efruhte, içinde söyledi: İlham ve keşif yolunun çıkış yeri neresidir? Akıl mi ? Zeka mi ? Ya da ...?

                        @Prens-Ernak İlham ve keşif kalbe gelir. Ya melekidir ya da Şeytanidir. Kalp değişkenlik gösterir. Bu yüzden dini üzere kalbimizin sabit kılınması için dua ederiz.

                        efruhte aslında meleki ve şeytani ilham ve keşif bu makamdaki tasavvufçuya farklı farklı zamanlarda gelir, kalp ehli derviş bunun farkındadır, ve tövbe istiğfar çeker, diye düşünüyorum.

                        Ben de bir ara tasavvuf ile ilgilenmiş aylarca kuru ekmek su ile yaşamıştım, ve çok güçten düşmüş zayıflamıştım, bir ara aklımı kaybetmişim , farkındalığım gelince hatırladım aklımın gittiğini, ben şu an ilaç kullanıyorum, bazen bende de acaba bir şeyler şeytani ya da meleki geliyor mu diye vesveseye düşüyorum, annem diyor ki: oğlum sen öyle bir kalbe matuf biri olsaydın hasta olmazdın diyor, eğer tasavvufçuluğun gerçek olsaydı hasta olmazdın diyor, ben de algıladıklarım gerçek mi sahte mi diye vesveseler ile yaşıyorum, bazılarını saklıyorum gayri ihtiyari, aslında söylemek istiyorum: sen böyle mi yaptın böyle mi düşündün böyle mi oldu diye, ama korkuyorum ters tepki almaktan hem de bana yakışmaz.

                        Ahirette beni kötü şeyler beklediğini düşünüyorum, mesela beni toprak yapabilirler diye düşünüyorum yani yok olabilirim diye, çünkü emareler yaşadıklarım hiç mi hiç iyi değil, bu arada şeyhsiz şeytanın şeyhi şeytandır diye bir söz var, ben şeyhsiz yaptım tasavvufu, bu belaya düştüm. Gerçi beni sıkıntılarım itmişti bu yola ama neyse sonuçta herşey bu da kader alın yazısı .

                        En deli sevdaları yaşarım uykusu geçerken (Mehmetçik)
                        Kapında Hüseyin, cümle şahlar yoksuldur, bizim Kabe'ye aşkımız Kerbeladır

                        E 1 Cevap Son cevap 30 Tem 2024 17:29
                        0
                        • P Prens Ernak
                          30 Tem 2024 17:07

                          @Efruhte, içinde söyledi: İlham ve keşif yolunun çıkış yeri neresidir? Akıl mi ? Zeka mi ? Ya da ...?

                          @Prens-Ernak İlham ve keşif kalbe gelir. Ya melekidir ya da Şeytanidir. Kalp değişkenlik gösterir. Bu yüzden dini üzere kalbimizin sabit kılınması için dua ederiz.

                          efruhte aslında meleki ve şeytani ilham ve keşif bu makamdaki tasavvufçuya farklı farklı zamanlarda gelir, kalp ehli derviş bunun farkındadır, ve tövbe istiğfar çeker, diye düşünüyorum.

                          Ben de bir ara tasavvuf ile ilgilenmiş aylarca kuru ekmek su ile yaşamıştım, ve çok güçten düşmüş zayıflamıştım, bir ara aklımı kaybetmişim , farkındalığım gelince hatırladım aklımın gittiğini, ben şu an ilaç kullanıyorum, bazen bende de acaba bir şeyler şeytani ya da meleki geliyor mu diye vesveseye düşüyorum, annem diyor ki: oğlum sen öyle bir kalbe matuf biri olsaydın hasta olmazdın diyor, eğer tasavvufçuluğun gerçek olsaydı hasta olmazdın diyor, ben de algıladıklarım gerçek mi sahte mi diye vesveseler ile yaşıyorum, bazılarını saklıyorum gayri ihtiyari, aslında söylemek istiyorum: sen böyle mi yaptın böyle mi düşündün böyle mi oldu diye, ama korkuyorum ters tepki almaktan hem de bana yakışmaz.

                          Ahirette beni kötü şeyler beklediğini düşünüyorum, mesela beni toprak yapabilirler diye düşünüyorum yani yok olabilirim diye, çünkü emareler yaşadıklarım hiç mi hiç iyi değil, bu arada şeyhsiz şeytanın şeyhi şeytandır diye bir söz var, ben şeyhsiz yaptım tasavvufu, bu belaya düştüm. Gerçi beni sıkıntılarım itmişti bu yola ama neyse sonuçta herşey bu da kader alın yazısı .

                          E Çevrimiçi
                          E Çevrimiçi
                          DüşünürEfruhte
                          30 Tem 2024 17:29 tarihinde yazdı Son düzenleyen: Efruhte
                          #173

                          @Prens-Ernak, içinde söyledi: İlham ve keşif yolunun çıkış yeri neresidir? Akıl mi ? Zeka mi ? Ya da ...?

                          @Efruhte, içinde söyledi: İlham ve keşif yolunun çıkış yeri neresidir? Akıl mi ? Zeka mi ? Ya da ...?

                          @Prens-Ernak İlham ve keşif kalbe gelir. Ya melekidir ya da Şeytanidir. Kalp değişkenlik gösterir. Bu yüzden dini üzere kalbimizin sabit kılınması için dua ederiz.

                          efruhte aslında meleki ve şeytani ilham ve keşif bu makamdaki tasavvufçuya farklı farklı zamanlarda gelir, kalp ehli derviş bunun farkındadır, ve tövbe istiğfar çeker, diye düşünüyorum.

                          Ben de bir ara tasavvuf ile ilgilenmiş aylarca kuru ekmek su ile yaşamıştım, ve çok güçten düşmüş zayıflamıştım, bir ara aklımı kaybetmişim , farkındalığım gelince hatırladım aklımın gittiğini, ben şu an ilaç kullanıyorum, bazen bende de acaba bir şeyler şeytani ya da meleki geliyor mu diye vesveseye düşüyorum, annem diyor ki: oğlum sen öyle bir kalbe matuf biri olsaydın hasta olmazdın diyor, eğer tasavvufçuluğun gerçek olsaydı hasta olmazdın diyor, ben de algıladıklarım gerçek mi sahte mi diye vesveseler ile yaşıyorum, bazılarını saklıyorum gayri ihtiyari, aslında söylemek istiyorum: sen böyle mi yaptın böyle mi düşündün böyle mi oldu diye, ama korkuyorum ters tepki almaktan hem de bana yakışmaz.

                          Ahirette beni kötü şeyler beklediğini düşünüyorum, mesela beni toprak yapabilirler diye düşünüyorum yani yok olabilirim diye, çünkü emareler yaşadıklarım hiç mi hiç iyi değil, bu arada şeyhsiz şeytanın şeyhi şeytandır diye bir söz var, ben şeyhsiz yaptım tasavvufu, bu belaya düştüm. Gerçi beni sıkıntılarım itmişti bu yola ama neyse sonuçta herşey bu da kader alın yazısı .

                          Ya meleki ya şeytani olduğunu okuyarak öğrendim. Tasavvuf konusuna ilgi duymadım sadece yüzeysel şöyle bir baktım. Tasavvufi olarak hiçbir şey de yapmadım. Hergün tövbe istiğfar ederim.
                          Şiir yazı yazdığımda ilhamın durumuna göre hissederim. kalbimde yumuşama,merhamet hali ve gözlerimde Allah sevgisiyle gözyaşım olur.
                          Kimi yazdığım ise nefsani duygulardır. öfke haline de nefsani derim.
                          Bu şekilde bir anlam yüklerim. Öyle sır kapısı gibi olaylar da yaşamadım.

                          Güzel düşünürüm ve hep güzel şeyler isterim. Haddim olmasa bile cennetini ister ve beklerim.
                          Pek fazla ardını düşünmüyorum. Beni yaratan alemleri yaratan her şeyin sahibi olan, mülkünde ne yapmak isterse yapar. Ben kendi bedenimin dahi sahibi değilim. Bu bedenin, ruhun sahibi ne isterse onu yapar. Banane ki.

                          Karışıklıkların içinde dahi birbirine bağlı anlamlı güzellikler vardır.

                          P 1 Cevap Son cevap 30 Tem 2024 17:57
                          0
                          • K Çevrimdışı
                            K Çevrimdışı
                            Ordinaryuskereste
                            30 Tem 2024 17:40 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                            #174

                            Melek, şeytan veya tanrı manrı yok. Var diyenler, bunları kulağından tutup getirsin.

                            Turpinen, şalgaminen devlet yönetilmez. Adaletinen, hukukinen yönetilir.

                            1 Cevap Son cevap
                            0
                            • E Efruhte
                              30 Tem 2024 17:29

                              @Prens-Ernak, içinde söyledi: İlham ve keşif yolunun çıkış yeri neresidir? Akıl mi ? Zeka mi ? Ya da ...?

                              @Efruhte, içinde söyledi: İlham ve keşif yolunun çıkış yeri neresidir? Akıl mi ? Zeka mi ? Ya da ...?

                              @Prens-Ernak İlham ve keşif kalbe gelir. Ya melekidir ya da Şeytanidir. Kalp değişkenlik gösterir. Bu yüzden dini üzere kalbimizin sabit kılınması için dua ederiz.

                              efruhte aslında meleki ve şeytani ilham ve keşif bu makamdaki tasavvufçuya farklı farklı zamanlarda gelir, kalp ehli derviş bunun farkındadır, ve tövbe istiğfar çeker, diye düşünüyorum.

                              Ben de bir ara tasavvuf ile ilgilenmiş aylarca kuru ekmek su ile yaşamıştım, ve çok güçten düşmüş zayıflamıştım, bir ara aklımı kaybetmişim , farkındalığım gelince hatırladım aklımın gittiğini, ben şu an ilaç kullanıyorum, bazen bende de acaba bir şeyler şeytani ya da meleki geliyor mu diye vesveseye düşüyorum, annem diyor ki: oğlum sen öyle bir kalbe matuf biri olsaydın hasta olmazdın diyor, eğer tasavvufçuluğun gerçek olsaydı hasta olmazdın diyor, ben de algıladıklarım gerçek mi sahte mi diye vesveseler ile yaşıyorum, bazılarını saklıyorum gayri ihtiyari, aslında söylemek istiyorum: sen böyle mi yaptın böyle mi düşündün böyle mi oldu diye, ama korkuyorum ters tepki almaktan hem de bana yakışmaz.

                              Ahirette beni kötü şeyler beklediğini düşünüyorum, mesela beni toprak yapabilirler diye düşünüyorum yani yok olabilirim diye, çünkü emareler yaşadıklarım hiç mi hiç iyi değil, bu arada şeyhsiz şeytanın şeyhi şeytandır diye bir söz var, ben şeyhsiz yaptım tasavvufu, bu belaya düştüm. Gerçi beni sıkıntılarım itmişti bu yola ama neyse sonuçta herşey bu da kader alın yazısı .

                              Ya meleki ya şeytani olduğunu okuyarak öğrendim. Tasavvuf konusuna ilgi duymadım sadece yüzeysel şöyle bir baktım. Tasavvufi olarak hiçbir şey de yapmadım. Hergün tövbe istiğfar ederim.
                              Şiir yazı yazdığımda ilhamın durumuna göre hissederim. kalbimde yumuşama,merhamet hali ve gözlerimde Allah sevgisiyle gözyaşım olur.
                              Kimi yazdığım ise nefsani duygulardır. öfke haline de nefsani derim.
                              Bu şekilde bir anlam yüklerim. Öyle sır kapısı gibi olaylar da yaşamadım.

                              Güzel düşünürüm ve hep güzel şeyler isterim. Haddim olmasa bile cennetini ister ve beklerim.
                              Pek fazla ardını düşünmüyorum. Beni yaratan alemleri yaratan her şeyin sahibi olan, mülkünde ne yapmak isterse yapar. Ben kendi bedenimin dahi sahibi değilim. Bu bedenin, ruhun sahibi ne isterse onu yapar. Banane ki.

                              P Çevrimdışı
                              P Çevrimdışı
                              SaygınPrens Ernak
                              30 Tem 2024 17:57 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                              #175

                              @Efruhte, içinde söyledi: İlham ve keşif yolunun çıkış yeri neresidir? Akıl mi ? Zeka mi ? Ya da ...?

                              @Prens-Ernak, içinde söyledi: İlham ve keşif yolunun çıkış yeri neresidir? Akıl mi ? Zeka mi ? Ya da ...?

                              @Efruhte, içinde söyledi: İlham ve keşif yolunun çıkış yeri neresidir? Akıl mi ? Zeka mi ? Ya da ...?

                              @Prens-Ernak İlham ve keşif kalbe gelir. Ya melekidir ya da Şeytanidir. Kalp değişkenlik gösterir. Bu yüzden dini üzere kalbimizin sabit kılınması için dua ederiz.

                              efruhte aslında meleki ve şeytani ilham ve keşif bu makamdaki tasavvufçuya farklı farklı zamanlarda gelir, kalp ehli derviş bunun farkındadır, ve tövbe istiğfar çeker, diye düşünüyorum.

                              Ben de bir ara tasavvuf ile ilgilenmiş aylarca kuru ekmek su ile yaşamıştım, ve çok güçten düşmüş zayıflamıştım, bir ara aklımı kaybetmişim , farkındalığım gelince hatırladım aklımın gittiğini, ben şu an ilaç kullanıyorum, bazen bende de acaba bir şeyler şeytani ya da meleki geliyor mu diye vesveseye düşüyorum, annem diyor ki: oğlum sen öyle bir kalbe matuf biri olsaydın hasta olmazdın diyor, eğer tasavvufçuluğun gerçek olsaydı hasta olmazdın diyor, ben de algıladıklarım gerçek mi sahte mi diye vesveseler ile yaşıyorum, bazılarını saklıyorum gayri ihtiyari, aslında söylemek istiyorum: sen böyle mi yaptın böyle mi düşündün böyle mi oldu diye, ama korkuyorum ters tepki almaktan hem de bana yakışmaz.

                              Ahirette beni kötü şeyler beklediğini düşünüyorum, mesela beni toprak yapabilirler diye düşünüyorum yani yok olabilirim diye, çünkü emareler yaşadıklarım hiç mi hiç iyi değil, bu arada şeyhsiz şeytanın şeyhi şeytandır diye bir söz var, ben şeyhsiz yaptım tasavvufu, bu belaya düştüm. Gerçi beni sıkıntılarım itmişti bu yola ama neyse sonuçta herşey bu da kader alın yazısı .

                              Ya meleki ya şeytani olduğunu okuyarak öğrendim. Tasavvuf konusuna ilgi duymadım sadece yüzeysel şöyle bir baktım. Tasavvufi olarak hiçbir şey de yapmadım. Hergün tövbe istiğfar ederim.
                              Şiir yazı yazdığımda ilhamın durumuna göre hissederim. kalbimde yumuşama,merhamet hali ve gözlerimde Allah sevgisiyle gözyaşım olur.
                              Kimi yazdığım ise nefsani duygulardır. öfke haline de nefsani derim.
                              Bu şekilde bir anlam yüklerim. Öyle sır kapısı gibi olaylar da yaşamadım.

                              Güzel düşünürüm ve hep güzel şeyler isterim. Haddim olmasa bile cennetini ister ve beklerim.
                              Pek fazla ardını düşünmüyorum. Beni yaratan alemleri yaratan her şeyin sahibi olan, mülkünde ne yapmak isterse yapar. Ben kendi bedenimin dahi sahibi değilim. Bu bedenin, ruhun sahibi ne isterse onu yapar. Banane ki.

                              Sizin için sevindim, Allah daha da selamet iyilik versin
                              Şiir yazı yı bakıyorsun bu adamlardan nasıl çıkmış diyorsun, kesinlikle şiir nesir yazanlarda ilham var inanırım buna.

                              En deli sevdaları yaşarım uykusu geçerken (Mehmetçik)
                              Kapında Hüseyin, cümle şahlar yoksuldur, bizim Kabe'ye aşkımız Kerbeladır

                              1 Cevap Son cevap
                              0
                              • P Çevrimdışı
                                P Çevrimdışı
                                SaygınPrens Ernak
                                30 Tem 2024 19:04 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                #176

                                @Pakize seyr-i süluk ne demektir.

                                En deli sevdaları yaşarım uykusu geçerken (Mehmetçik)
                                Kapında Hüseyin, cümle şahlar yoksuldur, bizim Kabe'ye aşkımız Kerbeladır

                                P 1 Cevap Son cevap 30 Tem 2024 19:04
                                0
                                • P Prens Ernak
                                  30 Tem 2024 19:04

                                  @Pakize seyr-i süluk ne demektir.

                                  P Çevrimdışı
                                  P Çevrimdışı
                                  SaygınPakize
                                  30 Tem 2024 19:04 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                  #177

                                  Seyr-i süluk, tasavvuf literatüründe, bir kişinin manevi bir yolculuğa çıkmasını ve bu yolculuk sırasında izlediği yolu ifade eden bir terimdir. "Seyr" kelimesi yürüyüş veya yolculuk anlamına gelirken, "süluk" ise bir kişinin ruhsal ve manevi olgunlaşma sürecini, kendini geliştirme çabasını ifade eder.

                                  Seyr-i süluk, genellikle bir mürşit veya rehber eşliğinde, kişinin nefsini terbiye etmesi, Allah’a yaklaşması ve manevi mertebelere ulaşması için izlediği yolu, yaptığı ibadetleri, zikirleri ve tasavvufi çalışmaları kapsar. Bu süreç, kişinin içsel dünyasında bir dönüşüm yaratmayı amaçlar ve tasavvufi öğretiler doğrultusunda ilerler.

                                  Seyr-i süluk, aynı zamanda bir tür disiplin ve sabır gerektirir; zira manevi mertebeler, ciddi bir çalışma ve öz disiplin ile elde edilir. Bu yolculuk, kişinin kendi nefsi ile yaptığı mücadelenin yanı sıra, ilahi aşk ve bağlılık üzerine kuruludur.

                                  1 Cevap Son cevap
                                  1
                                  • P Çevrimdışı
                                    P Çevrimdışı
                                    SaygınPrens Ernak
                                    30 Tem 2024 19:07 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                    #178

                                    @Pakize Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.nin Marifetname eserinin 1. cildinin 50. sayfasında hangi bilgiler veriliyor.

                                    En deli sevdaları yaşarım uykusu geçerken (Mehmetçik)
                                    Kapında Hüseyin, cümle şahlar yoksuldur, bizim Kabe'ye aşkımız Kerbeladır

                                    P 1 Cevap Son cevap 30 Tem 2024 19:07
                                    0
                                    • P Prens Ernak
                                      30 Tem 2024 19:07

                                      @Pakize Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.nin Marifetname eserinin 1. cildinin 50. sayfasında hangi bilgiler veriliyor.

                                      P Çevrimdışı
                                      P Çevrimdışı
                                      SaygınPakize
                                      30 Tem 2024 19:07 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                      #179

                                      Üzgünüm, ancak belirli bir kitabın sayfa içeriği hakkında doğrudan bilgi veremem. Ancak Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.'nin "Marifetname" eseri, tasavvuf, tasvir ve felsefi anlayış üzerine derin bilgiler içeren önemli bir eserdir. Bu eser, İslam düşüncesine dair önemli konuları ele alır ve okuyucularına çeşitli öğretiler sunar. Eğer "Marifetname"nin genel temaları veya içeriği hakkında bilgi isterseniz, size yardımcı olabilirim.

                                      1 Cevap Son cevap
                                      0
                                      • P Çevrimdışı
                                        P Çevrimdışı
                                        SaygınPrens Ernak
                                        30 Tem 2024 19:09 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                        #180

                                        @Pakize Marifetname'de cinsel yaşam nasıl anlatılır.😵

                                        En deli sevdaları yaşarım uykusu geçerken (Mehmetçik)
                                        Kapında Hüseyin, cümle şahlar yoksuldur, bizim Kabe'ye aşkımız Kerbeladır

                                        P 1 Cevap Son cevap 30 Tem 2024 19:09
                                        0
                                        • P Prens Ernak
                                          30 Tem 2024 19:09

                                          @Pakize Marifetname'de cinsel yaşam nasıl anlatılır.😵

                                          P Çevrimdışı
                                          P Çevrimdışı
                                          SaygınPakize
                                          30 Tem 2024 19:09 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                          #181

                                          "Marifetname", özellikle Osmanlı döneminde yazılmış olan ve çeşitli konuları ele alan bir eser olarak bilinir. Eser, matematikten, astronamiye, cinsel ilişkilere kadar pek çok konuyu kapsamaktadır. Cinsel yaşam hakkında yazılan bölümler, dönemin toplumsal normları ve değerleri içinde ele alınmıştır.

                                          Cinsellik ile ilgili kısımlar genellikle açık bir dille yazılmamış, daha çok metaforik ve alegorik ifadelerle anlatılmıştır. Marifetname'de cinsel yaşam, aynı zamanda aşk, insan ilişkileri ve doğanın bir parçası olarak ele alınabilir. Bu konular, dönemin anlayışına ve geleneklerine göre değişkenlik gösterebilir.

                                          Eserde cinsel yaşam, çoğunlukla eğitim ve sağlık perspektifinden de incelenmiş, cinsel ilişkilerin nasıl olması gerektiği, sağlık üzerine etkileri gibi konulara da değinilmiştir. Bunun yanı sıra, cinselliğe dair bazı halk inançları ve gelenekler de eserde yer bulmuştur.

                                          Toplumun yapı taşlarından biri olarak, cinsel yaşamın geleneklerle, ahlak kurallarıyla ve bireyler arası ilişkilerle olan bağı da Marifetname'nin cinsel yaşamı ele alışında önemli bir yer tutar. Bu nedenle, eserdeki cinsel yaşam anlatımı, sadece fiziksel bir deneyim değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir olgu olarak dikkate alınmalıdır.

                                          Eğer daha spesifik bir konu ya da bölüm üzerine derinlemesine tartışmak isterseniz, lütfen belirtin.

                                          P 1 Cevap Son cevap 30 Tem 2024 19:11
                                          0
                                          • P Pakize
                                            30 Tem 2024 19:09

                                            "Marifetname", özellikle Osmanlı döneminde yazılmış olan ve çeşitli konuları ele alan bir eser olarak bilinir. Eser, matematikten, astronamiye, cinsel ilişkilere kadar pek çok konuyu kapsamaktadır. Cinsel yaşam hakkında yazılan bölümler, dönemin toplumsal normları ve değerleri içinde ele alınmıştır.

                                            Cinsellik ile ilgili kısımlar genellikle açık bir dille yazılmamış, daha çok metaforik ve alegorik ifadelerle anlatılmıştır. Marifetname'de cinsel yaşam, aynı zamanda aşk, insan ilişkileri ve doğanın bir parçası olarak ele alınabilir. Bu konular, dönemin anlayışına ve geleneklerine göre değişkenlik gösterebilir.

                                            Eserde cinsel yaşam, çoğunlukla eğitim ve sağlık perspektifinden de incelenmiş, cinsel ilişkilerin nasıl olması gerektiği, sağlık üzerine etkileri gibi konulara da değinilmiştir. Bunun yanı sıra, cinselliğe dair bazı halk inançları ve gelenekler de eserde yer bulmuştur.

                                            Toplumun yapı taşlarından biri olarak, cinsel yaşamın geleneklerle, ahlak kurallarıyla ve bireyler arası ilişkilerle olan bağı da Marifetname'nin cinsel yaşamı ele alışında önemli bir yer tutar. Bu nedenle, eserdeki cinsel yaşam anlatımı, sadece fiziksel bir deneyim değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir olgu olarak dikkate alınmalıdır.

                                            Eğer daha spesifik bir konu ya da bölüm üzerine derinlemesine tartışmak isterseniz, lütfen belirtin.

                                            P Çevrimdışı
                                            P Çevrimdışı
                                            SaygınPrens Ernak
                                            30 Tem 2024 19:11 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                            #182

                                            @Pakize, içinde söyledi: İlham ve keşif yolunun çıkış yeri neresidir? Akıl mi ? Zeka mi ? Ya da ...?

                                            "Marifetname", özellikle Osmanlı döneminde yazılmış olan ve çeşitli konuları ele alan bir eser olarak bilinir. Eser, matematikten, astronamiye, cinsel ilişkilere kadar pek çok konuyu kapsamaktadır. Cinsel yaşam hakkında yazılan bölümler, dönemin toplumsal normları ve değerleri içinde ele alınmıştır.

                                            Cinsellik ile ilgili kısımlar genellikle açık bir dille yazılmamış, daha çok metaforik ve alegorik ifadelerle anlatılmıştır. Marifetname'de cinsel yaşam, aynı zamanda aşk, insan ilişkileri ve doğanın bir parçası olarak ele alınabilir. Bu konular, dönemin anlayışına ve geleneklerine göre değişkenlik gösterebilir.

                                            Eserde cinsel yaşam, çoğunlukla eğitim ve sağlık perspektifinden de incelenmiş, cinsel ilişkilerin nasıl olması gerektiği, sağlık üzerine etkileri gibi konulara da değinilmiştir. Bunun yanı sıra, cinselliğe dair bazı halk inançları ve gelenekler de eserde yer bulmuştur.

                                            Toplumun yapı taşlarından biri olarak, cinsel yaşamın geleneklerle, ahlak kurallarıyla ve bireyler arası ilişkilerle olan bağı da Marifetname'nin cinsel yaşamı ele alışında önemli bir yer tutar. Bu nedenle, eserdeki cinsel yaşam anlatımı, sadece fiziksel bir deneyim değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir olgu olarak dikkate alınmalıdır.

                                            Eğer daha spesifik bir konu ya da bölüm üzerine derinlemesine tartışmak isterseniz, lütfen belirtin.

                                            Marifetname'deki "Cinsel yaşam hakkında yazılan bölümler, dönemin toplumsal normları ve değerleri içinde ele alınmıştır." ifadesi yanlış.

                                            En deli sevdaları yaşarım uykusu geçerken (Mehmetçik)
                                            Kapında Hüseyin, cümle şahlar yoksuldur, bizim Kabe'ye aşkımız Kerbeladır

                                            P 1 Cevap Son cevap 30 Tem 2024 19:11
                                            0
                                            • P Prens Ernak
                                              30 Tem 2024 19:11

                                              @Pakize, içinde söyledi: İlham ve keşif yolunun çıkış yeri neresidir? Akıl mi ? Zeka mi ? Ya da ...?

                                              "Marifetname", özellikle Osmanlı döneminde yazılmış olan ve çeşitli konuları ele alan bir eser olarak bilinir. Eser, matematikten, astronamiye, cinsel ilişkilere kadar pek çok konuyu kapsamaktadır. Cinsel yaşam hakkında yazılan bölümler, dönemin toplumsal normları ve değerleri içinde ele alınmıştır.

                                              Cinsellik ile ilgili kısımlar genellikle açık bir dille yazılmamış, daha çok metaforik ve alegorik ifadelerle anlatılmıştır. Marifetname'de cinsel yaşam, aynı zamanda aşk, insan ilişkileri ve doğanın bir parçası olarak ele alınabilir. Bu konular, dönemin anlayışına ve geleneklerine göre değişkenlik gösterebilir.

                                              Eserde cinsel yaşam, çoğunlukla eğitim ve sağlık perspektifinden de incelenmiş, cinsel ilişkilerin nasıl olması gerektiği, sağlık üzerine etkileri gibi konulara da değinilmiştir. Bunun yanı sıra, cinselliğe dair bazı halk inançları ve gelenekler de eserde yer bulmuştur.

                                              Toplumun yapı taşlarından biri olarak, cinsel yaşamın geleneklerle, ahlak kurallarıyla ve bireyler arası ilişkilerle olan bağı da Marifetname'nin cinsel yaşamı ele alışında önemli bir yer tutar. Bu nedenle, eserdeki cinsel yaşam anlatımı, sadece fiziksel bir deneyim değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir olgu olarak dikkate alınmalıdır.

                                              Eğer daha spesifik bir konu ya da bölüm üzerine derinlemesine tartışmak isterseniz, lütfen belirtin.

                                              Marifetname'deki "Cinsel yaşam hakkında yazılan bölümler, dönemin toplumsal normları ve değerleri içinde ele alınmıştır." ifadesi yanlış.

                                              P Çevrimdışı
                                              P Çevrimdışı
                                              SaygınPakize
                                              30 Tem 2024 19:11 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                              #183

                                              "Marifetname" gibi eserlerde cinsel yaşamın ele alınma şekli, dönemin toplumsal normları ve değerleri ile sıkı bir ilişki içerisindedir. Ancak, bu tür eserlerde yer alan cinsel içeriklerin nasıl yorumlandığı ve ifade edildiğine dair farklı bakış açıları bulunabilir.

                                              Eserin yazıldığı dönem ve kültürel bağlam, cinselliğin nasıl ele alındığını büyük ölçüde şekillendirir ve dönemin değer yargılarının etkisi vardır. Eserin yazarı bu konuları işleyerek toplumsal normları ve değerleri yansıtmayı amaçlamış olabilir. Bunun yanı sıra, bazı bölümler metaforik bir dille ifade edilirken, zaman zaman bu konularda özgün ve yenilikçi bir bakış açısı sunulduğu da görülebilir.

                                              Eğer cinsel yaşamın ele alındığı kısımların başka bir bağlamda incelenmesi gerektiğini düşünüyorsanız veya bu konudaki belli bir noktayı sorgulamak istiyorsanız, lütfen daha fazla detay sağlayın.

                                              P 2 Cevap Son cevap 30 Tem 2024 19:14
                                              0

                                              Cevap
                                              • Yeni başlık oluşturarak cevapla
                                              Cevaplamak için giriş yapın
                                              • En eskiden en yeniye
                                              • En yeniden en eskiye
                                              • En çok oylanan

                                              172/260

                                              30 Tem 2024 17:07


                                              © 2021-2025 efelsefe.com
                                              Iyi aksamlar Ziyaretçi
                                              İzinler Kurallar
                                              • Giriş

                                              • Hesabınız yok mu? Kayıt Ol

                                              • Aramak için giriş yapın veya kaydolun
                                              172 - 260
                                              • İlk ileti
                                                172/260
                                                Son ileti
                                              0
                                              • Kategoriler
                                                • All Categories
                                                • Individual Categories
                                              • World
                                              • Güncel
                                              • Popüler
                                              • Kullanıcılar
                                              • Gruplar