Yavuzhan geçti buradan
-
Adına hara kurulan, adına anıt mezar yapılan, adına yarış koşulan ve yeni doğan çocuklara adı verilen şampiyon bir at dendiği zaman doksanlı yıllarda fırtına gibi esen Yavuzhan akla gelir.
Yaşamı ve karakteriyle çok özel olan, özellikleriyle çok sevilen, böyle bir atın benzerini henüz tarih yazmamıştır herhalde.1993 yılında Yavuzhan satılığa çıkarılır. Bütün atlar satılır, ancak Yavuzhanı kimse almaz. Yavuzhanın bir ayağında süt bağı denilen bir özür vardır. Bu özür bırakın koşmayı yürümeyi dahi zorlaştıran bir özürdür.
Yavuzhanın şanssızlığı daha doğuştan başlamış, koşmaz özrü yemiştir.
Lakin henüz atçılığa yeni başlamış olan Yavuz Gülerce'nin yardımcısı diğer atların yanında bir maskot olsun amacıyla alalım demiş, nasıl olsa fiyatı da sudan ucuz olduğu için Yavuz Gülerce'nin kafasına yatmış.Yavuzhanı bir veterinere götürüyorlar.
Veteriner Yavuzhanın hem süt bağı olan ayağını hem diğer ayağını kendi yöntemiyle dağlıyor. Böylece iki ayağı eşitlendiği için rahat yürümesini sağlıyor.
Sonra atıyorlar haraya, kendi başına bırakıyorlar.
Lakin bu at rahat durmuyor, antreman yaptırmıyorla ama diğer koşu atlarının antremanlarında onlarla koşmaya çalışıyor. Bu durum antrenörün ilgisini çekiyor. Diğer atlarla antreman yapsın diyor. Antremana çıkan Yavuzhan herkesi şaşkınlığa uğratarak diğer atları yanına bile yaklaştırmıyor.
Yavuzhanın koşuya çok istekli olması ve antremanda diğer atları geçmesi ona gerçek yarış için bir şans verilmesini sağlıyor.
Yavuzhan bir yarış koşacak ama ne olduğu bilinmediği için o dönemin hırçın ve acımasız ama aynı zamanda çok tecrübeli jokeyi Tınay Adışen üzerine biniyor. Tabi yarış kazanma beklentisi kimsede yok, sadece görmek için koşturuyorlar.
Yarış bittiğinde Jokeyi, at sahibi antrenörüne varana kadar herkes şokta.
Yavuzhan kazanmakla kalmamış üstelik bir de fark atmış.
Bu şokun üzerine aynı jokeyle 22 gün sonra tekrar koşturuyorlar.
Yine aynı, yarışı farklı kazanan Yavuzhan ikinci yarışını da kazanıyor.
İkinci yarışından sonra Yavuzhanın hiç de yabana atılacak bir at olmadığı anlaşılıyor.
Daha sonra o zamanın en iyi jokeylerinden Süleyman Akdı ile iki yarış daha yapıyor ve ikisini de kazanıyor.
Bir arap atının dörtte dört yapması pek olası değil, bu nedenle Yavuzhan herkesin dikkatini çekmeye başlıyor.
Bütün yarışlarını kazandığı için bu defa Çanakkalae Zaferi gibi büyük bir yarışa hazırlanıyor. Bu yarışta kendini kanıtlamış büyük abileriyle koşacak. Yani koşacağı atları Ferrari, Audio gibi düşünün. Bu atların içinde değil kazanmak tabela yapmak bile başarı sayılıyor.
Bu defa üzerine yine büyük bir jokey, Halis Karataş biniyor.
Karataş Yavuzhanı diğer atlar gibi zanetme yanılgısına düşerek, yarış içinde Yavuzhana kırbaç vuruyor. Kırbacı yiyen Yavuzhan yarışa küsüyor ama buna rağmen ikinci geliyor.
Halis Karataş'ın bu hatası nedeniyle bu defa üzerine jokey Akın Özdeniz biniyor. Akın Özdeniz bu ata kırbaç vurulmayacağını kendi haline bırakılacağını önceden keşfediyor.
Bundan sonra Yavuzhan jokeyin hiç bir müdahalesi olmadan Malazgirt, Hatay Cumhuriyet, TBMM gibi bütün büyük yarışları silip süpürüyor.
Bu arada Yavuzhanın bir özelliği daha anlaşılıyor.
Yavuzhan yanında at olmazsa koşmuyor. Yarış içinde kendisiyle koşacak at arıyor. Yanındaki at nasıl koşarsa o da öyle koşuyor. Yanındaki at yavaşsa o da yavaş koşuyor, yanındaki at uçaksa o da uçak oluyor ama her halikularda yarışı kazanıyor.Bir gün Yavuzhan harada bir şanssızlık daha yaşıyor, bir kaza sonucu sol gözü kör oluyor.
Sol tarafı göremeyeceği ve yanında at olmadan koşmadığı için yarışlarda pistin en dışından koşmaya başlıyor ve yine kazanmaya devam ediyor.
Lakin jokey Süleyman Akdı bunu öğrenince yarışta Yavuzhanın göremeyeceği yerden başka bir atla onu avlıyor.
Bunun üzerine Yavuz Gülerce, Yavuzhan sol taraftan avlanmaması için bir başka şampiyon Caş adındaki atını ekürü olarak koşturuyor.
Bu çözümden sonra Yavuzhan yine kazanmaya devam ediyor.Yavuzhan artık herkesin sevgilisi, o koştuğu gün altılı beşe düşüyor,. trübünler tıklım tıklım doluyor. O yıllarda Yavuzhan adında bebeklerin sayısında artış oluyor.
Lakin şansızlıklar Yavuzhanın yakasını bir türlü bırakmıyor.
Bu defa da bir at için en kötü hastalığa, sarılık hastalığına yakalanıyor.
Buna rağmen koşmaya ve kazanmaya devam ediyor ama hastalık yüzünden performansını gösteremiyor.
Daha önce tozu dumana kattığı atları geçse de bir hayli zorlanıyor.
Sarılık hastalığı Şampiyon yavuzhanın maalesef sonunu getiriyor. Henüz geç sayılabilecek yaştayken hayata veda ediyor.
Süt bağı, körlük ve sarılık ile boğuşan ama bunlara rağmen en büyük şampiyon olarak aramızdan ayrıldığında sayısız insanda gözyaşı, hüzün ve karakteriyle üzerimizde sonsuz takdir bırakıyor.Yavuzhan
Yavuzhan Anıt Mezar
Bazı koşuları
Sitesi
http://www.gulerceekurisi.com/yavuzhan-kosu-sonuclari.phpYarış listesi
https://www.tjk.org/TR/YarisSever/Query/ConnectedPage/AtKosuBilgileri?1=1&QueryParameter_AtId=14064 -
güzel bir paylaşım, okurken yıllar önce okuduğum bir roman serisindeki "Rih" adlı at gözümde canlandı; gerçi o bir yarış atı değildi, ancak roman kahramanının kurtarıcısıydı...
-
@nejdet-evren, içinde söyledi: Yavuzhan geçti buradan
güzel bir paylaşım, okurken yıllar önce okuduğum bir roman serisindeki "Rih" adlı at gözümde canlandı; gerçi o bir yarış atı değildi, ancak roman kahramanının kurtarıcısıydı...
Aslında Yavuzhan hakkında aklıma gelmeyen daha çok şey var.
Örneğin Atatürk'ün Irak'tan getirttiği atın torunudur Yavuzhan.
Yani Yavuzhan dolaylı olarak Atatürk'ün atıdır.Ayrıca Yavuzhan ölürken bir de bağırsak düğümlenmesi gibi bir sorun yaşıyor.
Yani dünyanın en büyük şampiyonu doğarken de ölürken de bu denli acı çekiyor.