Kadınları anlamak zor...
-
Yanlış anlamayın kadınları tanımadığımı iddia etmiyorum ancak eylemlerini/eylemsizliklerini anlamıyorum bazen.
İnsanlık tarihi boyunca erkekler tarafından sürekli itilip kakılmışlar, tecavüze uğramışlar, ikinci hatta üçüncü sınıf muamele görmüşler. Son yüzyılda kadınların özgürlükleri biraz artmış olsa da dünyanın birçok yerinde hâlâ böyledir.
Tanrının sözleri olduğu iddia edilen kutsal kitaplarda bile erkeklerin üstün olduğu vurgulanırken, kadınların onlara itaat(!) etmesi öngörülmüş. Kılık kıyafetlerinden tutun hal ve hareketlerine kadar erkekler habire burnunu sokar. Fiziksel olarak erkekler elbette kadınlardan üstündür ve bu özellik nedeniyle kadınlar sürekli ezilmiş.
Yine de dünya çapında organize olabilseler, haklarını daha güçlü bir şekilde savunsalar, sokaklarda büyük çapta protesto etseler...
Fena olmazdı diyorum, çünkü erkeklere kalsa mevcut durumun değişmesini heeeç istemezler gibime geliyor. -
Yanlış anlamayın kadınları tanımadığımı iddia etmiyorum ancak eylemlerini/eylemsizliklerini anlamıyorum bazen.
İnsanlık tarihi boyunca erkekler tarafından sürekli itilip kakılmışlar, tecavüze uğramışlar, ikinci hatta üçüncü sınıf muamele görmüşler. Son yüzyılda kadınların özgürlükleri biraz artmış olsa da dünyanın birçok yerinde hâlâ böyledir.
Tanrının sözleri olduğu iddia edilen kutsal kitaplarda bile erkeklerin üstün olduğu vurgulanırken, kadınların onlara itaat(!) etmesi öngörülmüş. Kılık kıyafetlerinden tutun hal ve hareketlerine kadar erkekler habire burnunu sokar. Fiziksel olarak erkekler elbette kadınlardan üstündür ve bu özellik nedeniyle kadınlar sürekli ezilmiş.
Yine de dünya çapında organize olabilseler, haklarını daha güçlü bir şekilde savunsalar, sokaklarda büyük çapta protesto etseler...
Fena olmazdı diyorum, çünkü erkeklere kalsa mevcut durumun değişmesini heeeç istemezler gibime geliyor.@kereste Bu dünyada belki de en iyi anladığım kadınlardır. Hatta kadınlar üzerine kitap bile yazacak kadar olduğumu söyleyebilirim. Zira kadınlar üzerinde çok gözlem ve araştırma yapan biriyim.
Kadınlar hakkında sadece şunu söyleyeyim.
Kadınlar cinsiyet dışında erkeklerde var olan karakterden çok farklılar. Dünyaya bizim gibi bakmazlar, sonsuz özgür düşünceye sahipler, hayellerinin peşinden giderler, bizim onlara düşkünlüğümüz kadar onlar erkeğe düşkün değiller, erkeği çok aramazlar, daha ziyade hayallerindeki beyaz atlı prensin peşinden koşarlar ama çok farklı olmalarına rağmen aynı bizim gibiymiş davranırlar, yani bilinçli veya bilinçsiz rol yaparlar.
Kadınlarda dayatma, zorlama, müdahale yoktur, herşeyi kendi akışı içinde yorumlarlar.
Kadınlar daha geniş düşünme yeteneğine sahip olduğu için kararlarda daha doğru tespit ederler. Zaten karar aşamasında erkekler kadınlara muhtaçtır.
Dediğim gibi insan olmanın dışında karakterlerimiz çok farklı, ancak yeniliğe, değişime, özgürlüğe ve tabuların yıkılmasına erkeklerden çok daha açıklar.
Yani dinlerin, katı kuralların yok olduğu bir dünyaya kadınlar daha iyi uyum sağlar.
Kadınlar özgür bırakılsa bu dünyayı yaşanır hale getirirler, zaten bu yüzden kadınları sınırlamaya çalışıyorlar. -
@kereste Bu dünyada belki de en iyi anladığım kadınlardır. Hatta kadınlar üzerine kitap bile yazacak kadar olduğumu söyleyebilirim. Zira kadınlar üzerinde çok gözlem ve araştırma yapan biriyim.
Kadınlar hakkında sadece şunu söyleyeyim.
Kadınlar cinsiyet dışında erkeklerde var olan karakterden çok farklılar. Dünyaya bizim gibi bakmazlar, sonsuz özgür düşünceye sahipler, hayellerinin peşinden giderler, bizim onlara düşkünlüğümüz kadar onlar erkeğe düşkün değiller, erkeği çok aramazlar, daha ziyade hayallerindeki beyaz atlı prensin peşinden koşarlar ama çok farklı olmalarına rağmen aynı bizim gibiymiş davranırlar, yani bilinçli veya bilinçsiz rol yaparlar.
Kadınlarda dayatma, zorlama, müdahale yoktur, herşeyi kendi akışı içinde yorumlarlar.
Kadınlar daha geniş düşünme yeteneğine sahip olduğu için kararlarda daha doğru tespit ederler. Zaten karar aşamasında erkekler kadınlara muhtaçtır.
Dediğim gibi insan olmanın dışında karakterlerimiz çok farklı, ancak yeniliğe, değişime, özgürlüğe ve tabuların yıkılmasına erkeklerden çok daha açıklar.
Yani dinlerin, katı kuralların yok olduğu bir dünyaya kadınlar daha iyi uyum sağlar.
Kadınlar özgür bırakılsa bu dünyayı yaşanır hale getirirler, zaten bu yüzden kadınları sınırlamaya çalışıyorlar.@bilgisezgi
İyi hoş da, madem bu kadar çok özgün meziyetleri var, o zaman neden erkeklerin/dinlerin kadınlara layık gördüğü ikinci sınıf bir düzene topluca baş kaldırmıyorlar?Özgür bırakılsa... demişsin. Ben de bunu söylüyorum zaten; özgür değiller.
İçinde yaşadıkları düzen çoğunlukla erkeklerden yana. -
@bilgisezgi
İyi hoş da, madem bu kadar çok özgün meziyetleri var, o zaman neden erkeklerin/dinlerin kadınlara layık gördüğü ikinci sınıf bir düzene topluca baş kaldırmıyorlar?Özgür bırakılsa... demişsin. Ben de bunu söylüyorum zaten; özgür değiller.
İçinde yaşadıkları düzen çoğunlukla erkeklerden yana.@kereste, içinde söyledi: Kadınları anlamak zor...
İyi hoş da, madem bu kadar çok özgün meziyetleri var, o zaman neden erkeklerin/dinlerin kadınlara layık gördüğü ikinci sınıf bir düzene topluca baş kaldırmıyorlar?
İşte bu yapıları yüzünden.
@bilgisezgi, içinde söyledi: Kadınları anlamak zor...
Kadınlarda dayatma, zorlama, müdahale yoktur, herşeyi kendi akışı içinde yorumlarlar.
Kadınlar fiziki saldırı dışında müdahale etmezler.
Mahatma Gandi gibiler, herşeyin ya barışçıl yollarla ya da kendi halinde düzelmesini isterler.
Yani suyun akıp yatağını bulması şeklinde düşünürler.
Eko sistem kuralına uyum sağlarlar.
Domino etkisi ne getiriyorsa ona göre davranırlar.
Ancak kendi kuralları ne ise ondan asla vazgeçmezler.
Dolayısıyla herşeyi kabullenmiş gibi görünüyorlar ama bu onların çekindiği veya korktuğundan değil, herşeyi biliyorlar, lakin müdahaleci olmayan düşünce yapısından kaynaklanıyor.
Aynı zamanda kendi kurallarında erkeklerden daha güçlü ve daha ısrarcıdırlar.
Kadın toplumunun başkaldırı yapması için güvenilir bir ortam gerekir.
Örneğin Atatürk o ortamı vermiş ve kadınlar kurtuluş savaşında destan yazmıştı. -
@kereste, içinde söyledi: Kadınları anlamak zor...
İyi hoş da, madem bu kadar çok özgün meziyetleri var, o zaman neden erkeklerin/dinlerin kadınlara layık gördüğü ikinci sınıf bir düzene topluca baş kaldırmıyorlar?
İşte bu yapıları yüzünden.
@bilgisezgi, içinde söyledi: Kadınları anlamak zor...
Kadınlarda dayatma, zorlama, müdahale yoktur, herşeyi kendi akışı içinde yorumlarlar.
Kadınlar fiziki saldırı dışında müdahale etmezler.
Mahatma Gandi gibiler, herşeyin ya barışçıl yollarla ya da kendi halinde düzelmesini isterler.
Yani suyun akıp yatağını bulması şeklinde düşünürler.
Eko sistem kuralına uyum sağlarlar.
Domino etkisi ne getiriyorsa ona göre davranırlar.
Ancak kendi kuralları ne ise ondan asla vazgeçmezler.
Dolayısıyla herşeyi kabullenmiş gibi görünüyorlar ama bu onların çekindiği veya korktuğundan değil, herşeyi biliyorlar, lakin müdahaleci olmayan düşünce yapısından kaynaklanıyor.
Aynı zamanda kendi kurallarında erkeklerden daha güçlü ve daha ısrarcıdırlar.
Kadın toplumunun başkaldırı yapması için güvenilir bir ortam gerekir.
Örneğin Atatürk o ortamı vermiş ve kadınlar kurtuluş savaşında destan yazmıştı.@bilgisezgi, içinde söyledi:
Kadın toplumunun başkaldırı yapması için güvenilir bir ortam gerekir.
Örneğin Atatürk o ortamı vermiş ve kadınlar kurtuluş savaşında destan yazmıştı.Güvenilir ortama ihtiyaçları varsa o zaman kadınlar lehine bir şeylerin değişmesi eğemen erkeklerin keyfine kalmış oluyor. Örneğin İran, Afganistan veya Suudi Arabistan gibi ülkelerde hüküm süren erkekler, hiçbir zaman kadınlara tam özgürlüğü ve eşitliği vermezler.
-
tarihin ilk sömürülen ve sınıf dahi sayılmayan cinsi "kadın" cinsidir. neolitik dönemde taneli bitkileri evrimleştiren ve yerleşik toplumun alt-yapısını hazırlayanlar da onlar olmuştur; lakin tüm zamanlarda aşağılanmış, kişi dahi sayılmamış, yakılmış, gömülmüş vs tüm mezalime maruz kaldığı halde insan sayılırsa türünün devamını sağlamak konusunda geri adım atmamıştır. tüm bunları göğüsleyebilen kadının erkek tarafından anlaşılması mümkün olamaz; bu nedenle ben de kadınları anladığımı sanıyorum, ancak hiç bir zaman tamamen anlaşılır olmadıklarını da çok deneyimlemiş bulunmaktayım. belki bir gün cinsiyet eşitsizliği yok olursa o zaman anlaşılabilecekler, kim bilir?
-
@bilgisezgi, içinde söyledi:
Kadın toplumunun başkaldırı yapması için güvenilir bir ortam gerekir.
Örneğin Atatürk o ortamı vermiş ve kadınlar kurtuluş savaşında destan yazmıştı.Güvenilir ortama ihtiyaçları varsa o zaman kadınlar lehine bir şeylerin değişmesi eğemen erkeklerin keyfine kalmış oluyor. Örneğin İran, Afganistan veya Suudi Arabistan gibi ülkelerde hüküm süren erkekler, hiçbir zaman kadınlara tam özgürlüğü ve eşitliği vermezler.
@kereste, içinde söyledi: Kadınları anlamak zor...
Güvenilir ortama ihtiyaçları varsa o zaman kadınlar lehine bir şeylerin değişmesi eğemen erkeklerin keyfine kalmış oluyor.
Keyif meselesi değil, gelişim meselesi.
Erkekler kadınların dünyasına uyum sağlayacak kadar gelişmediler.
Bu gelişmemişliği kadınlar görüyor ve biliyorlar.
Kadınların etkin olması için erkeklerin onlara uyum sağlayacak gelişimi göstermesi gerekir.
Yani güvenilir ortam demekle bunu kastettim. Ki, bu da evrim sürecinde ancak gerçekleşecek bir durumdur.
Kadınlar için Atatürk'ün güven ortamı bir istisnaydı. Daha sonra ülke o ortamdan koptukça kadınlar da pasif kalmak durumuna düştü.Bak sana bir başka örnek vereyim.
Benim nenemin iki gözü kördü, hayatı köyde geçmişti.
Ancak o kadar ileri görüşlüydü ki, o ortamda olup da allahın varlığını sorgulayan belki de tek kadındı.
Birgün bir din hocasıyla sohbet ediyor. Hoca allah olmazsa bizde olmazdık dedi. Nenem de "Madem öyle o halde allahı da bir yaratan var" dedi.
Kırk yıllık hocanın bir anda kafası karıştı. Çünkü nenem sayesinde kendi iddiasıyla çeliştiğinin farkına varmıştı.
Velhasılı kelam kadınların pasif durduğuna aldanma, erkeklerden daha sorgulayıcılardır. -
@kereste, içinde söyledi: Kadınları anlamak zor...
Güvenilir ortama ihtiyaçları varsa o zaman kadınlar lehine bir şeylerin değişmesi eğemen erkeklerin keyfine kalmış oluyor.
Keyif meselesi değil, gelişim meselesi.
Erkekler kadınların dünyasına uyum sağlayacak kadar gelişmediler.
Bu gelişmemişliği kadınlar görüyor ve biliyorlar.
Kadınların etkin olması için erkeklerin onlara uyum sağlayacak gelişimi göstermesi gerekir.
Yani güvenilir ortam demekle bunu kastettim. Ki, bu da evrim sürecinde ancak gerçekleşecek bir durumdur.
Kadınlar için Atatürk'ün güven ortamı bir istisnaydı. Daha sonra ülke o ortamdan koptukça kadınlar da pasif kalmak durumuna düştü.Bak sana bir başka örnek vereyim.
Benim nenemin iki gözü kördü, hayatı köyde geçmişti.
Ancak o kadar ileri görüşlüydü ki, o ortamda olup da allahın varlığını sorgulayan belki de tek kadındı.
Birgün bir din hocasıyla sohbet ediyor. Hoca allah olmazsa bizde olmazdık dedi. Nenem de "Madem öyle o halde allahı da bir yaratan var" dedi.
Kırk yıllık hocanın bir anda kafası karıştı. Çünkü nenem sayesinde kendi iddiasıyla çeliştiğinin farkına varmıştı.
Velhasılı kelam kadınların pasif durduğuna aldanma, erkeklerden daha sorgulayıcılardır.Ohooo, kadınlar erkeklerin evrimleşmesini bekleyecekse, çok beklerler.
Kadınların kendileri köklü bir şekilde ayaklan(a)madıkları veya erkeklere sopayı göster(e)medikleri sürece, erkekler onları ezmeye devam edecek. -
@kereste, içinde söyledi: Kadınları anlamak zor...
Güvenilir ortama ihtiyaçları varsa o zaman kadınlar lehine bir şeylerin değişmesi eğemen erkeklerin keyfine kalmış oluyor.
Keyif meselesi değil, gelişim meselesi.
Erkekler kadınların dünyasına uyum sağlayacak kadar gelişmediler.
Bu gelişmemişliği kadınlar görüyor ve biliyorlar.
Kadınların etkin olması için erkeklerin onlara uyum sağlayacak gelişimi göstermesi gerekir.
Yani güvenilir ortam demekle bunu kastettim. Ki, bu da evrim sürecinde ancak gerçekleşecek bir durumdur.
Kadınlar için Atatürk'ün güven ortamı bir istisnaydı. Daha sonra ülke o ortamdan koptukça kadınlar da pasif kalmak durumuna düştü.Bak sana bir başka örnek vereyim.
Benim nenemin iki gözü kördü, hayatı köyde geçmişti.
Ancak o kadar ileri görüşlüydü ki, o ortamda olup da allahın varlığını sorgulayan belki de tek kadındı.
Birgün bir din hocasıyla sohbet ediyor. Hoca allah olmazsa bizde olmazdık dedi. Nenem de "Madem öyle o halde allahı da bir yaratan var" dedi.
Kırk yıllık hocanın bir anda kafası karıştı. Çünkü nenem sayesinde kendi iddiasıyla çeliştiğinin farkına varmıştı.
Velhasılı kelam kadınların pasif durduğuna aldanma, erkeklerden daha sorgulayıcılardır.@bilgisezgi, içinde söyledi: Kadınları anlamak zor...
Hoca allah olmazsa bizde olmazdık dedi. Nenem de "Madem öyle o halde allahı da bir yaratan var" dedi.
Neneniz zeki kadınmış çünkü Hocanın o şekilde söylemesi yanlış bir söyleyiş olmuş.
