-
Buradan da anlaşılacağı üzere, “benim mülkiyet genel adı altında topladığım, canlar, özgürlük ve mallardır…” diyerek, mülkiyeti oldukça geniş bir biçimde tanımlayan Locke’ta mülkiyet yoksunluğu, kişinin bütün bunlar üzerindeki hakkının elinden alınmasını ifade eder. O, işte buradan hareketle, bireyin kendi varlığını korumasının bir aracı olarak mülkiyeti korumayı, toplumun oluşum nedeni olarak sunar. Daha önce ifade ettiğimiz Lockeçu argümanı burada bir kez daha bu kez mülkiyet açısından tekrarlayabiliriz:Herkesin akla uygun davranmayabileceğini, herkesin doğa yasasını kavramak için gerekli gayreti göstermeyebileceğini öne süren Locke, akla uymayı reddeden ya da onun yasasını incelemekten habersiz olan insanların doğa yasasını ihlâl ederek haksız eylemde bulunabileceklerini söyler. Doğa durumunda, her birey kendi mülkiyetine yönelik bir saldırıyı kendisi cezalandırabileceği, haksızlığı engellemek veya ortadan kaldırmak amacıyla haksız bir şekilde davranabileceği için savaş ilişkileri ortaya çıkar. Bu, savaş durumunda kişinin en temel haklarının tehlike altında olması anlamına gelir. İnsanların bu durumda “acele olarak topluma sevk edileceklerini” belirten Locke, insanların doğa durumunun avantajlarını bırakıp, topluma girmesini mülkiyetin korunmasıyla ilişkilendirerek sunar. İşte bu, onun liberalizminin ana kaynağı olmak durumundadır. Locke, devletin statüsünü belli bir işleve indirgeme gayreti içinde, devletin mülkiyeti yaratmadığını, fakat mülkiyetin devleti yarattığını gösterme amacı güder. Bu, onun toplumdan hareket etmeyip, doğrudan doğruya bireyden ve bireyin doğasından hareket edişinin bir sonucudur.
-
-
@phi Mülkiyetsiz toplum sürecine girmeden bireysel mülkiyet en değerli varlık olmaya devam eder.
Bireysel mülkiyet varsa onu başkalarından koruyup-kollamak da var demektir. Aynı zamanda tam tersi bireysel mülkiyeti diğerleri üzerinde bir güç olarak kullanma ortamı da var demektir. Neresinden baksanız özel mülk küçük azınlığı mutlu ederken topluma acı verir.
Bu nedenle bugün için bir hayal de olsa insan için en iyi mülkiyet mülkiyetsiz toplumdur.
Ayrıca mülkiyetsiz toplumda sınırlar olmayacağı için diğer canlılara da bu olumlu yansıyacaktır. Çünkü kimse burası benim özel mülküm diyerek çeviremeyeceği için diğer canlılara da geniş alan sağlayacaktır.
Örneğin en katı özel mülkün uygulandığı Avrupa'ya bakın, bura benim özel mülküm diye diye Avrupa'da hayvan kalmadı. Hayvanları kafese tıkarak eğleniyorlar, sonra da hayvan hakları savunuculuğuna soyunuyorlar.
Bu insanların her tarafından çelişki akıyor. Belki de bu yüzden bir hayvan kadar doğal olamıyoruz.