Skip to content

Bilim & Teknoloji

101 Topics 748 Posts
  • 1 Votes
    2 Posts
    50 Views
    kâfir imamK

    Kozmetik ürünlerinin için en başta saç boyaları kamserojendir. Amonyaksız diye satılan boyalarda da amonyak vardır. Sadece amnoyağın hidrakarbon-amin formları kullanılır. Böylece pis koku oluşmaz. Boyanın saça tutulması için mutlaka amonyak şarttır. Yada yün boyamada kullanılan yüksek ısı uygulanmalıdır. Bu da saçı koparır.

    Saç boyaları içinde ayrıca serbest oksijen üreten peroksit bulunur. Bu da kanserojen etkiye sahiptir. Aynı madde çamaşır tozlarında da bulunmaktadır. Oxi adıyla satılan bütün ürünlerde vardır.

    Boyadaki amonyak saçı gevşeterek boyanın içeriye girmesine olanak sağlar. Ama aynı zamanda saç derisini de gevşetir. Çünkü deri saç ve tırnak aynı yapıdadır. Gevşeyen saç derisinden içeriye kimyasallar girer. Başta amonyak ve türevleri içeri girer. Bu maddeler yumuşayan doku sayesinde beyin zarına kolayca geçerler.

    Ne kadar kimyasala maruz kaldığınızı şöyle açıklayayım , geçen gün trafik kazası yapan bir bayan sürücü şoka giriyor sakinleştirmek için kadının elini yüzünü kolonya ile ovalıyorlar. Ardından alkol testi yapılınca alkollü çıkıyor. İşte solunum ve deri teması ile oldukça yüklü kimyasalı içimize alıyoruz.

    Alkol testi var ama amonyak testi yok, aldehit keton testi yok, maleat testi yapılmıyor. Özellikle maleatlar kozmetik ürünlerinin içinde çok var ve DNA ya hızla karışan bir bileşiktir. Cinsiyet üzerinde olumsuz etki bıraktığına dair çalışmalar var.

  • 0 Votes
    3 Posts
    52 Views
    kâfir imamK

    @TENTEN saatte üretilen watt miktarını veriyorsan 2 saatte aküyü doluya yakın yüklersin.

    Enerji kaybı öyle hesaplanmıyor. Kablo uzunluğu ve akünün direnci nedeniyle ısınmasıyla hesaplanır.

    Panelin gücü akünün gücünden düşükse yükseltici kullanman lazım. O zaman büyük enerji kaybı olur.

  • 0 Votes
    7 Posts
    41 Views
    TENTENT

    Kapitalizmde düzenli planlama yoktur.
    Kaotik planlama vardır.
    Gücü olan parası olan planı değiştirir.
    Ayrıca sel baskını olmasa özel sigortaların çiftçilerden işyerlerinden para toplamak için bahaneleri kalmaz. 🙂
    Sigorta yaparsanız zararlarınız ödenir diyecekler.

  • 0 Votes
    1 Posts
    26 Views
    No one has replied
  • 1 Votes
    5 Posts
    83 Views
    kâfir imamK

    EPA(US Environmental Protection Agency-Amerika Çevre Koruma Kurumu)’nın araştırmacıları ev içi havanın dışarıya göre 3-70 kat arası daha kirli olduğunu bulmuşlardır. Diğer bir EPA çalışması göstermiştir ki ev temizleyicileri dışarıdan gelen toksiklere göre 3 kat daha kanserojen etkisi yapmaktadır. NCA (Uluslararası Kanser Kurumu) son 15 yılın verilerini değerlendirerek ev hanımlarının iş hanımlarına göre %54 daha fazla kanser riski altında olduğunu ortaya çıkarmıştır.

    Ev içindeki havanın dışarıdan daha pis olmasının ana sebebi kullanılan deterjan ve kozmetiklerdir.

    1 kg deterjanin su eşdeğeri 900 kg dır. Yani bir kilo deterjan tükettiğinizde aslında 900 kg suyu tüketmiş oluyorsunuz.

  • 1 Votes
    28 Posts
    252 Views
    kâfir imamK

    @TENTEN, içinde söyledi: Tekelci Bilimin İnsanlığa Faydası Olmaz

    @kâfir-imam, içinde söyledi: Tekelci Bilimin İnsanlığa Faydası Olmaz

    @TENTEN, içinde söyledi: Tekelci Bilimin İnsanlığa Faydası Olmaz

    @kâfir-imam, içinde söyledi: Tekelci Bilimin İnsanlığa Faydası Olmaz

    @TENTEN, içinde söyledi: Tekelci Bilimin İnsanlığa Faydası Olmaz

    @kâfir-imam, içinde söyledi: Tekelci Bilimin İnsanlığa Faydası Olmaz

    @TENTEN herşeyin bir yolu yordamı var. Bir anda olmaz. 300 yıllık geri kalmışlığı zaten sadece PC yaparak kurtaramazsın.
    Karteller de sadece PC üretmiyorlar farkındaysan.

    Hangi karteller üretmiyor?
    Bizde biliyoruz hemen üretilmeyeceğini.
    Ne yapmamız gerektiğini sordum gençlere laptop almayın mı diyeceğiz?
    300 yıl sabredin 19 yuzyıl tarzı yaşayalım mı diyeceğiz?
    Güçlü olanlar zaten işgal ederler hemen.
    Libya ırak suriye vb gibi.

    1930 Türkiyesine bakabilirsin.

    Okullarda araç tamir etmesini , dikiş dikmesini ,halı dokumasını , çiçek aşılamasını, sabun yapmasını , tohum melezlemeyi bile öğretiyorlardı yöresine göre

    Şimdi okullarda ne öğretiliyor boş boş vatan millet savaş hikayeleri...

    Hatta 25 yıl öncesine kadar eczacıların kendi ilaçlarını yapıp satma yetkisi vardı.

    Şimdiki doktorlar bile ilaç üretmiyor yasak
    Hepsi drug marketing sektöründe çalışıyorlar sanki.

    Orta ölçekli işletmelerin üretim kapasiteleri kısıtlandı.

    Şimdi sorunu milli eğitim bakanına atma..

    Alkol üretimini sordum sabunu sormadım.
    Ne yapayım sabunu? 🙂

    Dolar ucuz olsaydı alırdın bir otomatik makina. Ama dolar pahalı. Küçük ölçekli otomatik alkol makinaları var. Siparişe göre yapıyorlardı. Laboratuvar tarzı.

    Makina yapımcılarını mı zengin edeceğiz?
    Yöntem lazım.
    Yakıt olarak kullanılan alkol saflığı yuksek olmalı.
    Damıtma ile üretilen %80 ni geçmiyor.
    %20 su. 🙂
    Damıtma çok enerji harcıyor.

    Çamaşır suyu üretimini öğreteyim sana.
    Tuzlu suya elektrik veriyorsun.
    Artı elektrottan çıkan kloru tekrar elektrik verdiğin tuzlu suya veriyorsun.
    Saf değil ama temizlik için önemli değil.

    Saf alkolü yapman için sanayi lazım. %96 olarak damıtma ile üretirsin . Sanayide ise Sülfonasyon artığı olarak %99.99 saflıkta alkol çıkartabilirsin.

    Merck laboratuvar alkolunu bu şekilde üretiyor.

    Temizlik için klor kullanmam. Hastane hijyenine evde hiç gerek yok.

    Hijyen için kolloidal gümüş çözeltisi eski çağlardan beri uygulanan bir yöntemdir. Hemde hiç bir zararı yok. Zehirli yada kanserojen değil.

    Tekdüze bir hijyen için sabun yeterlidir. Bakteri ve virüslerin dış zarını sabun parçalar ve öldürür.

  • 1 Votes
    15 Posts
    190 Views
    kâfir imamK

    @DemoKratos, içinde söyledi: Çevreciler Neye Karşılar?

    @kâfir-imam, içinde söyledi: Çevreciler Neye Karşılar?

    Şahsen ben çocukluğumdan beri hep sabun kullanırım hiç morlaşma görmedim.

    İyi ama ben de sabun kullanınca morlaşma görüyorum? Sudan kaynaklı olur bu. Sudaki erimiş maden tuzları kireç asidik bazik bir sürü madde ile ilgili olabilir. Deterjanlar bu maddeleri etkisiz hale getiriyor.

    Yani tam morlaşma değil de böyle mor gri arası bir renk oluşuyor beyazlarda. Tam beyaz olmuyor. Ama deterjanlar tam beyazlama sağlıyor benim gördüğüm.

    Sabun köpüğünde hafif sedefimsi parlaklık olur ışığı yansıtırken mor gri çizgiler köpükte gözükür o normal ama beyaz kumaşı morlaştırdığını hiç görmedim.

    Deterjanın kendisi sudaki kirece faydası olmaz sabun da tek başına sudaki kirece faydası olmaz.

    Sudaki kireci çöktürsün diye içine EDTA sodyum tuzu koyarlar. Böylece toz deterjan suyu yumuşatarak temizler.
    Ama içinde sadece EDTA koymuyorlar boya , sülfamik asit, parfüm ,fosfat tuzları falan ekliyorlar.

    Toz ve sıvı deterjanlar sülfat köketlidir. LABSA (Lineer alkil benzen sülfonik asit) ve SLS (Sodyum lauril sülfonat) , sülfamik asit , sodyum sülfat gibi yapılar çamaşır makinasının metal kısımlarındaki bakır kobalt nikel gibi alaşımlarla etkileşime girerse cobalt veya bakır sülfat tuzları oluşturur. Bu tuzlar renklidir ve kumaşı boyarlar. Ben X marka çamaşır makinasında bunu gördüm.

    Sabunun beyazlatma özelliği sülfatlı deterjanlar kadar iyi değil elbette ama çözümü var. Çamaşır sodası ile sabunu birlikte kullanırsan aynı etkiyi alırsın.

    Bir de çamaşırı doğrudan sıcak suya basmayacaksın , önce soğuk sabunlu suda bekletip sonra istersen sıcak ile yıkayabilirsin. Eğer doğrudan sıcak ile yıkarssn üzerindeki organik kalıntılar pişer ve kumaş dokusuna yapışır bir daha çıkmaz. Otomatik makinalarda programlama buna göre yapılıyor.

    Yani özet olarak dikey çamaşır makinaları ile kendi deterjanımızı üretip kullanma imkanımız var.

    Yatay makinalarda sadece petrol kartellerine bağımlı oluyoruz.

  • Canlılık Nedir

    11
    1 Votes
    11 Posts
    130 Views
    B

    @fakruzaruret, içinde söyledi: Canlılık Nedir

    Canlının temel özellikler var, solunum, hareket, hücresel yapıya sahip olmas, beslenme, boşaltım, üreme. Karbon içeren yapıdadırlar genelde ve enerjiyi kendi içerisindeki kimyasal reaksiyonlarla dönüştürerek sürdürebilen varlıklar. Bir mıknatıs canlı olamaz bu sebeple.

    O halde ekosistem olayını yok saymamız gerekir.
    Çünkü cansız denilen maddeler ekosistem sayesinde değişim ve dönüşüme uğruyorlar. Bu durumda onlara cansız demek pek doğru olmuyor.
    Cansız denilen maddelere başka bir ifade yakıştırılabilir ama cansız ifadesi bence uymuyor.

  • 0 Votes
    1 Posts
    29 Views
    No one has replied
  • Artemis ile yeniden Ay

    7
    0 Votes
    7 Posts
    70 Views
    phiP

    @DemoKratos evet evet farkindayim bende zaten o kameralar devasa pixel ozelligine sahip olsalarda mesafeden oturu maalesef duzgun bir cekim saglayamiyor mecburen teknikler kullanarak uzerinde oynamalar yapiyorlar, yapsalar bile mukemmel bir goruntu sonucta

  • 1 Votes
    2 Posts
    47 Views
    kâfir imamK

    Bir yaratıcının olmadığına ilişkin en bilindik kanıt kronik hastalıklardır. Bedenimiz mikroplarla işbirliği yaparak onları kendi parçası gibi görmeye başlar. Tedavi etmeye çalışsanız bile mikroba değil ilaca direnç gösterir. Bunun sebebi bölgesel dokunun bakteriler gibi asalak beslenmeye alışmasıdır. Orada yeni bir başlangıç yapmak istemesidir. Ancak zirveye ulaştıktan sonra asalak doku kendi kendini yemeye başlar. Vücudun diğer organlarının desteği ile hayatta kalmaya çalışır.

  • 0 Votes
    1 Posts
    29 Views
    No one has replied
  • 0 Votes
    1 Posts
    45 Views
    No one has replied
  • 0 Votes
    6 Posts
    35 Views
    kâfir imamK

    @TENTEN, içinde söyledi: Yakıt pili (Fuel Cell)

    @kâfir-imam, içinde söyledi: Yakıt pili (Fuel Cell)

    Yakıt pilleri güzeldir de sudan hidrojeni ve oksijeni ayırdıktan sonra koruması çok zor. Hidrojen molekülü çoğu sistemde kaçak yapar tutuması pahalıdır. Oksijen ise hemen korozyona sebep oluyor parçaları bozuyor.

    En güzeli güneş pilleri ve bioelektirik.

    Güneş pilleri yirmidört saat çalışmıyor.
    Elektrik enerjisini depolamak için akü gerekiyor.
    Yüksek güç çıkışı gereken yerlerde direk bağlayamazsın paneli.

    Bioelektrik hakkında bilgi verebilir misin?

    Güneş panellerinin pil sorunu henüz çözülemedi ama çözülmesi mümkün olabilir.

    Bioelektirik piller elektrik üreten bir bakteri havuzundan enerji çekilmesi prensibine dayalı ama onu da beslemek gerekiyor.

    Elektrik üreten balıklardan ve ateşböceklerinden esinlenmiş.

  • Bilgisayar tarihi

    2
    0 Votes
    2 Posts
    46 Views
    kâfir imamK

    @TENTEN yarı iletkenlerin bulunması insanları büyük bir yükten kurtardı. Kablolar artık devre kartlarının üzerindeki mikro çizgiler haline geldi.

  • 0 Votes
    2 Posts
    64 Views
    D

    Laptopumda bir bakım merkezi var. Yani işletim sisteminin değil, üretici firmanın koyduğu bir yazılım. Cihaz ağırlaştığında bakım yap deyince yapıyor ve cihaz hızlanıyor. Markası HP. Programda da HP Bakım Merkezi yazıyor.

  • openstreetmap.org

    21
    0 Votes
    21 Posts
    51 Views
    phiP

    Kaldirdim arkadaslar onun yerine users getirdik 🙂

  • 1 Votes
    8 Posts
    89 Views
    kâfir imamK

    Lityum insana zararlı değil ama pil olarak üretimi aşamasında kaynakları oldukça tüketiyor.

    Şuanki pillerin ömrü 5 yıl olduğu için verimsiz görünüyor. Firmaların ve devletlerin çevre umurunda bile değil. Hepsi para koparma derdindeler.

    Yüksek performanslı pil bulmalarono umuyorum.

  • 1 Votes
    5 Posts
    86 Views
    TENTENT

    @phi senin kadar bilsem hemen çevirirdim 🙂
    resim olduğu için google çevirmiyor.

  • FİZİK HAKKINDA

    2
    0 Votes
    2 Posts
    96 Views
    D

    Bir bilgi: Dünyamızın atmosferinde bir milimetreküp havada bir milyar trilyon molekül bulunur. Uzayda ise bir metreküp hacimde üç ila beş atom bulunuyor.

    Bu bilgi uzayda hareketlerin neden milyarlarca yıl hiç bir kuvvet gerekmeksizin sürebileceğini açıklıyor.