İslam ve Kapitalizm kendini pazarlama için aynı yöntemi kullanır. Bakın size tipik ve çok gördüğümüz bir örnek;
Dinciler kuranda işlerine gelmeyen bir sözcük yada söz gördüklerinde şunu derler , o aslında bildiğin gibi değil başka...örneğil kuranda dayak sözü geçer , müslümler hemen savunma olarak , o dayak aslında bildiğin dayak değil başka birşey...
Şimdi kapitalistlerin TV reklamlarına gelelim. Aynı sözleri duyacaksınız. Bildiğin nane değil tıbbi nane, bildiğin zeytinyağı değil ozon yağı , bildiğin etsuyu değil kolajen, bildiğin süt değil zenginleştirilmiş süt, bildiğin domates değil özenle seçilmiş domates...
Yani aynı şeyi senden alır boyar yine sana daha pahalıya satar. Mantık aynı
Örneğin bu durum iş hayatında da çok belirgindir. İslam dışı ateist ülkelerde saatlik haftalık çalışma ücretleri ödenir ve işçinin işi bırakma hakkı vardır.
Ancak Türkiye gibi islamofaşist ülkelerde işveren işçiye aylık maaş ödemeyi lüks görür. Ayrıca işçinin işten hiç çıkmamasını ister. Ömür oyu kendi için çalışsın ne istenirse onu yerine getirsin ister. İşten çıkmak çok ayıp ve kötü bir durummuş gibi algı oluşturulur. İşyerini yada işi beğenmemek çok kötüymüş gibi algı yaratılır.
Ancak hırsızlık ,yolsuzluk , orospuluk , yalancılık gibi işler yapıp da para kazanıyorsan gerçekten kimse umursamaz. Hayta çok akıllı becerikli derler.
İşverenin takdir ettiğinden fazlasını isteme hakkın yoktur. Böyle yaparsan çok ayıplanırsın.
Ama çal , çırp , kandır sorun değil.