Amerika'da Felsefe
-
Amerika Birleşik Devletleri'nde son üç yüzyıl içinde oluşan felsefe. Amerikan felsefesi, göç dalgalanyla yeni bir hayata ve yeni yönlere sahip olan, fakat "yerli" · geleneği bulunmayan bir felsefe olarak değerlendirilir. Bu felsefe, kimi tarihsel kökenleri üzerine Avrupa' dan gelen göç dalgalarıyla oluşmuş olan felsefedir. Ondaki muhtemelen en temel unsur Amerikalılık'tır.
Coğrafi ve kültürel anlamda Amerikalılık düşünceyi üretken ve kültürel çevreyle ilgili bir faaliyet haline getirme ve onu Amerikalıya özgü birtakım taleplerle şekillendirme teşebbüsünü ifade eder. Amerikalılar'ın spekülatif meselelerle uğraşmaya ihtiyaç duymadıkları kabul edildiği takdirde Amerikan felsefesinin, tüm durumlarda hayatın pratik karakterine öncelik verdiği söylenebilir. İşte bu durum Amerika ile Avrupa düşüncesi arasındaki en önemli ayırım olarak kabul edilir: Amerikan felsefesi hayat ve toplumun önceliklerini, gerçek problemleri esas alır. Onda ele alınan problemler, bizatihi hayatın içinden gelen ve onunla gelişen sorunlardır. Diğer bir ifadeyle Amerikalı'nın zihnini tatmin etmek için bir teorinin mutlaka "nakit değeri" olmalıdır.
Yine Amerikan felsefesinin, Amerikan gelecek için birparadigma olabileceği iddiasıyla şekillenmiş olduğu söylenebilir. Bu yüzden Amerikan felsefesi bir kültür felsefesi, uygarlık felsefesi olarak gelişmiştir. Felsefe ile kültür arasında derin bir ilişki olduğunu gören Amerikalılar'a göre, bu ilişki; fikirlerin kültürel zemininde yatar. Bu yüzden, Amerikan felsefesi bir entelektüel tarih olmayıp, o fikirlerin anlam, zemin ve içerimlerinin geçerliliğinin keşfinden oluşur.
Bu yüzden önce bireysel oluşu, diğeri de Amerika'ya özgü oluşu Amerikan felsefesinin temel belirleyicilerindendir. Bu felsefe her zaman ve her koşul altında bireyselliğe vurgu yapmış, düşüncenin merkezine insanı yerleştirmiştir. Bireyselliği tamamlayan özellik ise, Amerikan felsefesinin "ulusal oluş"udur. Söz konusu özellikler zemini üzerinde Amerikan felsefesi baştan sona çoğulcu bir karakter sergiler. Amerikan felsefesi,Amerikalı'ya özgü bir felsefe akımı olarak çok sayıda felsefi düşünce ve akımı kucaklamış, geliştirmiştir.
Amerikan felsefesi, süreç ve çokluk düşüncesiyle gelişmiştir. Bu felsefedeki yeniliklerden ilki, Amerika'nın kurulduğu yerin farklılığıdır. İkincisi ise, çağdaş ve gelecek durumların analiz edileceği yeni durumlardır. Amerikan felsefesi, hayatı karmaşık bir süreç olarak değerlendirmiştir. Hayat, hazır çözümlerin, reçetelerin sunulduğu bir süreç değil, aksine çabalamanın, daima girişimlecrin mevcut olduğu bir süreçtir. Bu yüzden de evrim düşüncesi, hayat mücadelesi bu sürecin en temel tezahürüdür. Değişim ise, bu sürecin kaçınılmaz koşuludur. Zira, değişme, varoluşun nihai gerçeği ve asli niteliğidir