Öylesine Konuşmalar _2. sayfa
-
Müslüman aynadır. Ayna olur bakana. kim kendinde ne eksiği varsa , o eksiğini görüyorsa kabahat bizim mi?
-
Kötülük, fırsatını kollar. Güçsüzlerin güçlü olan kötüleri takdir edici davranışları, kötülüğünde önünü açar ve kötülüğe sempati beslenilir. Ezilen masum; ezen zalim olsa zalim olup ezmeyi tercih eder insanoğlu.
-
Aranızda bir kötünün bulunması yeter. Kötülük için gösterilen eylemler daha çok ilgi görür. Ve kötülük artarak çoğalır.
-
İnsan, bilmediğinin cahilidir.
-
" Kalbiniz ne kadar iyi olursa olsun, sonunda insanlara onların davrandığı gibi davranmak zorunda kalıyorsunuz. "
(Alıntı) -
Karışıklıkların içinde dahi birbirine bağlı anlamlı güzellikler vardır. Picasso resimlerinde sanki bunu işlemiş gibidir.
-
Anlamlandıramadıklarınızda dahi nice anlamlar vardır. Bir şeyin anlam olarak ifade etmesi ancak anlamlandırılabildiğinde mümkün olabilmektedir. Anlam olarak ifade edemedikleriniz anlamsız değildir.
Bir şeyin güzelliği onun anlamlandırılmasıyla nitelenmiş olur. Anlamlandıramadığınız her şey güzel nitelendirilmesinden de uzaktır. -
güzel ya da çirkin kavramının kişiden kişiye değişiyor olması anlamlandırdığı halindendir.
Her şey için durum bu şekildedir. Ve insanlar hayatlarındaki kararlarını bu şekilde verirler.not: biraz düşünün , fikirlerimi nasıl karalarım hesabını gütmeden fikirler üretin. Ben evhanımı halimle fikirler üretiyorum sizler ki kariyer sahibisiniz daha fazla fikirler üretebilirsiniz.
-
Hata görmek isteyen nerde nasıl bir hata görsem diye uğraşır. Oldu da bir kere bir hata yapsanız o hatanızı baş köşeye oturtup, küçük duruma düşürmek için ellerinden geleni yaparlar.
-
Bu ileti silindi!
-
Madem akıl yoracaksınız ilk önce kainatı, uzayı bilin ne kadar büyük ölçüp tartın.
-
Yaşlılık zordur anlayabiliyorum. Empati yeteneğimden dolayı anlayabiliyorum.
-
@Efruhte, içinde söyledi: Öylesine Konuşmalar _2. sayfa
Yaşlılık zordur anlayabiliyorum. Empati yeteneğimden dolayı anlayabiliyorum.
Yaşlılık işte. Yaşlı aksi dedelere anlayışlı olmak lazım
-
Bakıpta bildiklerin senindir.
Bilmediklerin ne varsa sadece bakmak eylemini gözüne verdiğin içindir. Göz görebildiğiyle yetinir.
Mesala bir kuşa herkes farklı nazar eder. Matematikçi ebatları, ölçüleriyle ilgilenir. Bilimci kuşun organları ve bunların işleyişine akıl yorar. sanatçıyı görünüşü, renkleri cezbeder. Şair, hissiyatçıdır. Hangi duyguyu anlatmak isterse kuşu o duyguyla bağdaştırabilir.
Bir kuşa bakarken bütün hepsini kullanarak bakan insan belki de çok azdır. Aslında ilim, bilim, sanat, söz ... ne varsa hepsi bütüne bakmak için birer parçadır. -
Bugün yolda yürürken aklıma takıldı. Canlıların yaşam kaynağı başka canlılar. Birbirini tamamlamak ve birbirlerine bağımlı olmak. Canlılığın yegane temeli başka bir canlıdan nasibi almaya bağlı. Hayvnlar-canlı
Bitkiler-canlı
İnsanlar-canlı
Hatta bunlara bakarak su , hava ve toprak canlıdır diyebiliriz. Canlı olmayan hiçbir şey yok.
Cansız olarak gördüklerimiz gerçekten de cansız mıdır? Ağacın kesilmesi ağacın ölmesidir. İşlenip bir sandalye olması, cansız mı yapar? -
Penceremden baktığımda aynı toprak parçının bir tarafında zeytin ağacı, bir tarafında limon ağacı, diğer tarafta şeftali ağacı, gül ve başka çiçekler.. görüyorum.
Yahu diyorum şu azıcık toprak parçasında bu kadar farklı bir yaratılma varken, insan çekirdeğe ne olmasının ilham edilişine mi şaşırmış yoksa toprak, hava, güneş ve suyla büyüyüp meyve vermesine mi şaşırmış. -
-
Diyorlar ki; o nefis çikolatalar, yaş pastalar, dondurmaları insanlar yaptı.
Evet bunun tersini iddia eden yok. Kakaoyu görmezden gelen sizlersiniz.
Kakao olmadan ne çikolata yapardın ne dondurma. -
Bazen çok şey söylemek ve yazmak istersin sonra azını anlamayan anlamak istemeyen çoğunu hiç anlamaz anlamak istemez der susarsın.
-
Başlangıcı ve sonu olmana illa bir başlangıç ve son tayın etmek. Şunu algılamıyor insan, senin gibi olacaksa hiç yaradan olur mu?