Yaratıcı Yazarlık
-
Sevgili dostlarım merhabalar,
Öncelikle sağlığınız, huzurunuz yeni yıl başlangıcında umarım iyidir.
Şimdi sizlerden bir yardım isteyeceğim. Sanıyorum ki yaratıcı yazarlık hakkında herkesin bir fikri vardır. Ben bir tanım bırakayım buraya; tamamen özgün bir kurgusal yapı ve üslup ile yazmak, kişiye ait yeni
yazılı bir ürün ortaya çıkarma süreci olarak tanımlanabilir. Yaratıcı yazarlık bireyin yaratıcılık yeteneği ile
bağlantılıdır. Yaratıcı yazarlık zihinsel ve psikolojik bir süreçtir; dolayısıyla bireyin kendini daha iyi tanımasına, özgüven gelişimine, ifade gücünün artmasına, edebi zevklerin gelişimine, özgün fikir üretimine
katkı sağlamaktadır.
Şimdi bu etkinliği bilime dayandırmak istersek nasıl bir tanım yapabiliriz?
Mesela ben şunu biliyorum ki, insan beyninin 4 temel lobu vardır; Frontal, Parietal, Temporal ve Oksipital.
Frontal Lob: Yaratıcılık, problem çözme, planlama, duygular, düşünme ve hareketlerden sorumludur.
Bu da yaratıcı yazarlığı içine alıyor diye düşünüyorum. Fakat yine yeterli bir tanıma erişemedim. Bu konuda bilgisi olan bana tanım yapabilecek bir dostum var mıdır? Şuan da farklı bakış açılara ihtiyacım var. -
@bagimsizkoala insanlığın bugüne kadar tüm öğrendiklerini senteze ulaştırıp yeni ve farklı bir yoruma kavuşturmaktır yaratıcı yazarlık. Kapsamlı bir laboratuara kimse sahip olamaz. Herkes kendi işini yapar. Fakat bilim literatürü gün geçtikçe zenginleşir. İşte tüm gelişmeleri dikkatle takip edip evren ve varlık bilgisini derinleştirdikten sonra ortaya koyacağın yorum seni yaratıcı yazar yapar.
-
@DemoKratos Bunu bilime yaklaştırmak istersek bilimsel bir tanım ne yazabiliriz?
-
Merhaba
Temennileri yakın tekrar ederek umarım yeni yılınız eski yılı aratmazYaratıcılık yıkıcılığın ve yokediliciliğin zıttı ama bu anlanan biçimde bilime çevirebileceğimi sanmam çünkü mesela Da Vinci'nin yaratıcılığı gibi bir eylemi aldığımda içimde sadece; "doğal", "yetenek" gibi bir kaç kelime ve izlenim belirip susuyor. Başka bir tanıma erişemiyorum.
Yine de genişletmeyi ve bir ileri bakmayı deneseydim şunu bulurdum. Daha fazla özgürlük, içtenlik, özgünlük, dışa vurma istenci, sınırlanmama, serbesti, kuralsızlık, daha fazla özgür edim, gibi kavramlarla ilişkilendirebilirdik.Yaratıcı yazarlığın zıttı yaratıcı olmayan yazarlık ve yaratıcı susma olurdu değil mi?
Yani yaratıcı olmayan bir yazarlıktan sözetseydik; söz gelimi, kurallı, düzenli, sistemli, zorlama, içten gelmeyen, görev olarak sürdürülen ve yapılan, eski biçimleri tekrar eden ya da kopyalayan-sürdüren, kendinden katmayan ya da tersi yıkıcı bir yazarlıktan sözedebilirdik.Yani, mental, bilişsel, zihinsel yetenek, tutum ve bu anlamda kişilik ve bireyin özgün yaşam öğreniminin getirisi, başka tanımlama bulamıyorum.
Bana göre ilk koşul sınırlar dışında serbestiye sahip olma ya da özgünlüğe ve doğallığa sahip olma. Bu tamamen bireyin ilk öğrenimi (eğitmeyle daha az sınır) ve ya da kişiliğini işaretledi.Bu tanım için basitçe yaratıcılık ve yazarlık tanımlarının alınıp ikisinin birleştirilmesi gerekecek. Bunun dışında bir şey üretilebileceğini sanmam. Bu yeterince yeterli ve bilimsel olurdu ve tersi de zorlama olurdu.
Yaratıcı; basmakalıp olmayan, tekrar ve ezbere dayalı olmaksızın doğal doğaç özgün kişiden kalıpsız türetilen .. Tekrar edilemez ve kopyası, taklidi en zor olan ..
Ne kadar bilimsel olacağını bilmiyorum ama hayalgücü, düşgücüne ve serbest ifade yeteneğine, zihinsel yetiye ve yeteneğe dayalı; belirli bir kural, sanat, akım, yazım dizgesini takip ya da tekrar etmeyen üretici-yenilikçi yazarlık .
Susucu ve yıkıcı yazmazlığın ya da statükocu yazarlığın zıttı
-
Kimisi konuşmasını çok iyi becerir, retoriği güçlüdür ancak bu, o kişinin yazarlığının/kaleminin aynı oranda güçlü olduğu anlamına gelmez, çünkü her insan düşüncelerini/hayallerini yazıya dökemez. Ben bunlardan birisiyim; bunun anlamı yazı diline yeterince hakim olmadığımdandır herhalde. Her şeye rağmen güçlü bir hayalgücü de gereklidir.
-
Yardımcı olmak isterim ama konuyu pek anlayamadım.
Şayet söz konusu salt yaratıcı yazarlıksa bir konu seçip, iyicene araştırıp ve onun üzerinde yoğunlaşman gerekir.
Seçtiğin konuyu başkaları yazmış olabilir, bu önemli değil, önemli olan kendi yeteneğin ve düşüncenle harmanlamak. Böylece aynı konu işlenmiş olsa bile farklı olması ona ayrı bir değer katar.
Örneğin birileri "kedilerin özgür karakterli oluşuna saygı duyarım " demiş, başka birileri benzer sözü "Kedilerin özgür yapısı bana her zaman ilham vermiştir" der veya bunu şöyle uzatabilirsin "Kedilerin özgür yapısı bilim alanında merak ediliyor olsa da henüz bu konuda bir ilerleme sağlanamamış, ancak kedilerdeki bu sır çözüldüğünde henüz kavramakta zorlandığımız özgürlük anlayışımıza bir ışık tutacağını düşünüyorum".
Bildiğiniz gibi insan türü yaratıcılıkta o kadar ilerde ki, hayalle tanrılar bile yaratabiliyor ve inandırabiliyor.
Bu arada eskiden gazetelerde köşe yazarlığı yaptığımı belirteyim. -
@bagimsizkoala, içinde söyledi: Yaratıcı Yazarlık
@DemoKratos Bunu bilime yaklaştırmak istersek bilimsel bir tanım ne yazabiliriz?
Tabii yapmaya çalıştığımız tanım edebiyatla ilgili. Yani yaratıcı yazarlık. Buna bilimsel tanım yazamayız. Fakat şöyle söyleyeyim: Ne yazarsak yazalım, yani bilimsel bir konu olmasa da, bilgiye dayalı olması ve tüm bilgilerin sentezinden süzülmüş olması ile zenginleşecektir.
Basit bir örnek vermem gerekirse faraza polisiye yazacaksak adli tıbbı bilmek gerekecek. Aşk romanı bile yazacak olsak aşkın da bilimi vardır. Ancak hakkında hiçbir somut veri elde edilememiş konular bilimin dışında kalıp felsefe ile irdelenir. Ne örneğin, ruh. Bunun gibi. Cin ya da. Bu da öyle.
-
@bilgisezgi verdiğin kedi örneği güzel. Burada kediler hakkında söylediğin her sözün bilimsel tarihsel temellerini ortaya koyabilirsen örneğin, ortaya güzel bir çalışma çıkar.
Örneğin antik Mısır kültüründen kediler hakkında öğrenilecek epey konu var.
-
Teşekkür ederim arkadaşlar. @DemoKratos @bilgisezgi @kereste @ictenlik hepinizden harmanlayıp bir şeyler yazacağım dosyama.