Fransızların bulaşıklarını yıkayan Abdülhamid'in eşi Müşfika Kadınefendi
-
@Efruz ulke kuruyorsun ulke manavdan domates almiyorsun, hemde oyle bir donemde ulke kuruyorsun tabii ki tozu topragi acisi eksisi olacak. cumle kurmaya benzemez o isler.
-
@Efruz e onlarda size seriatcilar diyor yapacak bisi yok
-
herseyden onemlisi insan olabilmek derim dostlar. kirmak cok kolaydir, onemli olan yapabilmek...
bizlerin olusturmak istedigi ortam bu iste herkes fikrini dusuncesini kalp kirmadan gonul koymadan nefsi kabartmadan yazsin, birbirimizi taniyalim gorelim edelim bilelim.
belki de bir cok ortak noktamiz vardir?
-
Ha bire geçmişe takılıp kalmak, kimseye bir yarar getirmez. Ona bakarsanız, Eski Mısırlılar günümüze kadar ulaşabilmiş piramitleri dikmişler veya Romalılar dünyanın dört bir yanına taştan yollar döşemişler ve daha nice eski uygarlıklar meydana gelmiş. Yine de yok olup gitmekten kurtulamamışlar.
Yani demem o ki, "Aman da benim büyük ejdadım falan filan" minvalinde geçmişi ha bire allayıp pullamak, boş lakırdıdan öteye gitmiyor. Önemli olan çağa, çağdaşlığa ayak uydurabilmek, özgürlüklere önem vermek ve en önemlisi din ve devlet işlerini birbirinden ayırabilmek.
Laiklik neden önemli? Çünkü din/inanç insanların sadece özelini ilgilendiren bir husus. Devlet işlerinde yeri olmamalı ki tüm insanlara eşit mesafede yaklaşılsın. Din sosuna bürünmüş bir devlet ve yönetim, hem diğer dinleri eşit görmez hem de insanların özeline, hayat tarzına karışma tehlikesi barındırır.
-
Eski KullanıcızafiRa başlığına tarihinde cevap verdi Son düzenleyen: Eski Kullanıcı
@zafiRa, içinde söyledi: Fransızların bulaşıklarını yıkayan Abdülhamid'in eşi Müşfika Kadınefendi
Ne kadar üzücü bir hakikat... Analarının ve babalarının hizmetcilik yaptığı bir ülke olmak !
Sarayda doğup yaşadıkları günlere saysınlar. Yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında , bir parmak ile on hizmetçiyi çalıştırdıkları günlere saysınlar.
Çiftçinin evinde iki oda yoktu , ahırda hayvanlarla birlikte yaşamak zorundaydı çünkü saray her yıl vergi toplar malın yarısını alır götürürdü. Eğitim ,sağlık hizmeti yoktu.
Abdülhamit o kadar borç aldı ki en sonunda ödeyemeyip vergileri yabancılara satmak zorunda kaldı. Yabancı vergi memurları Anadolu'da çiftçinin evine ambarına girer zorla malını alırdı. Malını gizleyeni ispiyonlayan saray fareleri de cabası.
Milletin malını lüks içinde yedikleri günlere saysınlar.
Milyonlarca insanın emeğini yiyen bir gurup hanedana üzüldüğünüz kadar onların sömürdüğü halka üzülmediniz.
Yazık
-
@kâfir-imam, içinde söyledi: Fransızların bulaşıklarını yıkayan Abdülhamid'in eşi Müşfika Kadınefendi
Milyonlarca insanın emeğini yiyen bir gurup hanedana üzüldüğünüz kadar onların sömürdüğü halka üzülmediniz.
Kendini sarayın kölesi gören kafa halkı düşünemez.
Günümüzde de öyle değil mi, açlıktan nefesinin koktuğuna bakmadan binlerce odalı saraydan övünür. -
@phi ayıptır sorması yaşınız kaç
-
bir aidiyet var işin içinde bir de sürekli üstünlük iddiası...tarihsel geçmiş yaşanmışlıklar değiştirilemez ve ancak tarih bugünden geriye doğru bir yazma sanatı ise çarpıtmak mümkündür. kahramanlık edebiyatı ile toplumlar ilahlara tapınmayı bırakmadıkları sürece kısır döngü ve sonuçsuz tartışmalar da asla bitmez; 19 yy bilimsel felsefenin doğuşuna tanıklık yapmış ve 20 yy. da ise Dünya gezegeni eşitlik ve özgürlük adına bir çok devrimlere tanık olmuştur. hiç bir kültür bir gecede yok edilemez ve insan yarattığı kültürünün bir parçası olmaktan da kurtulamaz. bu nedenle tarihi, geçmişi doğru okumalı, ders çıkarmalı ve geleceği kurabilmeli insan...