İçeriğe atla
  • Kategoriler
    • All Categories
    • Individual Categories
    • Tartışma
      • Serbest Kürsü
      • Sizin Köşeniz
      • Eğlence & Oyun
    • Felsefe
      • Felsefe Tarihi
      • Felsefe Okulu
      • Filozoflar
      • Felsefe Sözlüğü
    • Soru & Cevap
      • Din & İnanç
        • Astroloji
        • Mitoloji
        • Spiritüel Hayat
        • Anadolu
        • Orta Doğu
        • Hint
        • Uzak Doğu
        • Yeni
      • Genel Alanlar
        • Sosyoloji
        • Psikoloji
        • Tarih & Edebiyat
        • Bilim & Teknoloji
        • Kültür & Sanat
      • Duyuru & Destek
      • World
      • Güncel
      • Popüler
      • Kullanıcılar
      • Gruplar
      Daralt
      Marka Logo efelsefe
      Düşünce, eleştiri ve paylaşım platformu
      • Kurallar
        • Light
        • Cloudy
        • Dim
        • Dark
      1. Ana Sayfa
      2. Tartışma
      3. Sizin Köşeniz
      4. bagimsizkoala
      5. İnsan hiç delirir miydi?

      İnsan hiç delirir miydi?

      Konu Zamanlandı Sabitlendi Kilitli Taşındı bagimsizkoala
      delirmek
      4 İleti 4 Yayımlayıcılar 197 Bakış
      • En eskiden en yeniye
      • En yeniden en eskiye
      • En çok oylanan
      Cevap
      • Yeni başlık oluşturarak cevapla
      Cevaplamak için giriş yapın
      Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
      • B Çevrimdışı
        B Çevrimdışı
        bagimsizkoala
        16 Mar 2022 11:08 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
        #1

        Delirmek neydi? Neden insan delirirdi? İnsan hiç delirir miydi? İnsanı delirecek noktaya getiren neydi ki?

        Çok suskundu. Kimselerle konuşacak tek bir kelimesi yoktu ama zihninde daima sorular vardı. İçten içe kendisiyle konuşur dışarıya suskundu. Gözlerinin etrafı kan çanağına dönmüştü. Yemek yemiyor, temizlenmiyordu bile. Evin içinde dört dönüyor anlamsızca boş boş bir anda durup bildiği nesnelere dalıp gidiyordu. Kaç dakika öyle kaldığını anlamıyordu. Sonra yapması gereken işlerin biriktiğini anımsayıp, "bir şeyler yapmam lazım, hareket etmem lazım, çok iş birikti, hangi birini yapmalıyım." diye söylenerek bir ileri bir geri yürümeye daha sonra hızlı hızlı evin içinde yine dolanmaya başlıyordu. Ama yaptığı hiçbir şey yoktu çünkü zihninde sıralayamıyordu. Bir işe başlayamıyordu bile. Saatler sonra tekli koltukta başı kenara düşmüş, yorgunluktan uyuyakalıyordu.

        Etrafındaki insanların ona uzattığı yardım elini sinirle geri çeviriyordu. Çünkü onun düşüncesinde kendisi iyiydi. Sadece zihni daima konuşuyor ama ağzından iki çift kelime düşmüyordu. Ne hissediyor bilmiyordu. Ne düşünmesi gerekiyor bilmiyordu. Bu bilinmezliğin içinde kayboluyordu. Öyle bir kara delikti ki bu çıkılmaz bir hale sokuyordu onu.

        Temiz olmayı pek bir severdi kendisi. Ne zamandan beri duş almadığını fark edemiyordu. Saç dipleri kaşınıyordu sürekli. Sürekli kaşırdı kafasını ve bu bir yerden sonra onu daha çok sinirlendirmeye başladı. Her saçları kaşındığında saçlarını çekmeye yolmaya başlardı. Canı yanıyordu ama o saçları kaşınamazdı. Neden kaşınıyordu ki? Hızla aynanın önüne geçti bulduğu ilk makasla uzun saçlarını kesmeye başladı. Bir an bile düşünmeden gelişigüzel kesmeye başladı. Her bir makas darbesinde göz bebekleri büyüyordu. Yerlere tomar tomar saçlar döküldü. Yere bakamadı, bakmak istemedi. Yorgun düşmeye başladı. Ama pes etmeden tüm saçlarını kesti. Yavaş yavaş olduğu yere çökmeye başladı. Etrafında saçları ve tam ortada kendisi. Makas elinden kayıp düştü.

        Zihninde çığlıklar vardı. Kendisinden korkuyordu. Nasıl bu hale gelebilmişti? Hiç kıyamadığı o saçlarını nasıl düşmanca kesebilmişti?

        Yığılıp kaldığı yerde uyuyakalmıştı yine. Bu zihninin ya oyunuydu yada ona verdiği en güzel hediye...

        Z N 2 Cevap Son cevap 16 Mar 2022 12:33
        2
        • P Çevrimdışı
          P Çevrimdışı
          phi
          16 Mar 2022 11:10 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
          #2

          yazik olmus saclarina.

          Söz uçar, yazı kalır. ✌(◕‿-)✌

          1 Cevap Son cevap
          1
          • B bagimsizkoala
            16 Mar 2022 11:08

            Delirmek neydi? Neden insan delirirdi? İnsan hiç delirir miydi? İnsanı delirecek noktaya getiren neydi ki?

            Çok suskundu. Kimselerle konuşacak tek bir kelimesi yoktu ama zihninde daima sorular vardı. İçten içe kendisiyle konuşur dışarıya suskundu. Gözlerinin etrafı kan çanağına dönmüştü. Yemek yemiyor, temizlenmiyordu bile. Evin içinde dört dönüyor anlamsızca boş boş bir anda durup bildiği nesnelere dalıp gidiyordu. Kaç dakika öyle kaldığını anlamıyordu. Sonra yapması gereken işlerin biriktiğini anımsayıp, "bir şeyler yapmam lazım, hareket etmem lazım, çok iş birikti, hangi birini yapmalıyım." diye söylenerek bir ileri bir geri yürümeye daha sonra hızlı hızlı evin içinde yine dolanmaya başlıyordu. Ama yaptığı hiçbir şey yoktu çünkü zihninde sıralayamıyordu. Bir işe başlayamıyordu bile. Saatler sonra tekli koltukta başı kenara düşmüş, yorgunluktan uyuyakalıyordu.

            Etrafındaki insanların ona uzattığı yardım elini sinirle geri çeviriyordu. Çünkü onun düşüncesinde kendisi iyiydi. Sadece zihni daima konuşuyor ama ağzından iki çift kelime düşmüyordu. Ne hissediyor bilmiyordu. Ne düşünmesi gerekiyor bilmiyordu. Bu bilinmezliğin içinde kayboluyordu. Öyle bir kara delikti ki bu çıkılmaz bir hale sokuyordu onu.

            Temiz olmayı pek bir severdi kendisi. Ne zamandan beri duş almadığını fark edemiyordu. Saç dipleri kaşınıyordu sürekli. Sürekli kaşırdı kafasını ve bu bir yerden sonra onu daha çok sinirlendirmeye başladı. Her saçları kaşındığında saçlarını çekmeye yolmaya başlardı. Canı yanıyordu ama o saçları kaşınamazdı. Neden kaşınıyordu ki? Hızla aynanın önüne geçti bulduğu ilk makasla uzun saçlarını kesmeye başladı. Bir an bile düşünmeden gelişigüzel kesmeye başladı. Her bir makas darbesinde göz bebekleri büyüyordu. Yerlere tomar tomar saçlar döküldü. Yere bakamadı, bakmak istemedi. Yorgun düşmeye başladı. Ama pes etmeden tüm saçlarını kesti. Yavaş yavaş olduğu yere çökmeye başladı. Etrafında saçları ve tam ortada kendisi. Makas elinden kayıp düştü.

            Zihninde çığlıklar vardı. Kendisinden korkuyordu. Nasıl bu hale gelebilmişti? Hiç kıyamadığı o saçlarını nasıl düşmanca kesebilmişti?

            Yığılıp kaldığı yerde uyuyakalmıştı yine. Bu zihninin ya oyunuydu yada ona verdiği en güzel hediye...

            Z Çevrimdışı
            Z Çevrimdışı
            zafiRa
            16 Mar 2022 12:33 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
            #3


            Ah safiyem ahh

            Benim doğrum, senin korkun olabilir korkularınla yüzleşmezsen var olamazsın..!

            1 Cevap Son cevap
            1
            • B bagimsizkoala
              16 Mar 2022 11:08

              Delirmek neydi? Neden insan delirirdi? İnsan hiç delirir miydi? İnsanı delirecek noktaya getiren neydi ki?

              Çok suskundu. Kimselerle konuşacak tek bir kelimesi yoktu ama zihninde daima sorular vardı. İçten içe kendisiyle konuşur dışarıya suskundu. Gözlerinin etrafı kan çanağına dönmüştü. Yemek yemiyor, temizlenmiyordu bile. Evin içinde dört dönüyor anlamsızca boş boş bir anda durup bildiği nesnelere dalıp gidiyordu. Kaç dakika öyle kaldığını anlamıyordu. Sonra yapması gereken işlerin biriktiğini anımsayıp, "bir şeyler yapmam lazım, hareket etmem lazım, çok iş birikti, hangi birini yapmalıyım." diye söylenerek bir ileri bir geri yürümeye daha sonra hızlı hızlı evin içinde yine dolanmaya başlıyordu. Ama yaptığı hiçbir şey yoktu çünkü zihninde sıralayamıyordu. Bir işe başlayamıyordu bile. Saatler sonra tekli koltukta başı kenara düşmüş, yorgunluktan uyuyakalıyordu.

              Etrafındaki insanların ona uzattığı yardım elini sinirle geri çeviriyordu. Çünkü onun düşüncesinde kendisi iyiydi. Sadece zihni daima konuşuyor ama ağzından iki çift kelime düşmüyordu. Ne hissediyor bilmiyordu. Ne düşünmesi gerekiyor bilmiyordu. Bu bilinmezliğin içinde kayboluyordu. Öyle bir kara delikti ki bu çıkılmaz bir hale sokuyordu onu.

              Temiz olmayı pek bir severdi kendisi. Ne zamandan beri duş almadığını fark edemiyordu. Saç dipleri kaşınıyordu sürekli. Sürekli kaşırdı kafasını ve bu bir yerden sonra onu daha çok sinirlendirmeye başladı. Her saçları kaşındığında saçlarını çekmeye yolmaya başlardı. Canı yanıyordu ama o saçları kaşınamazdı. Neden kaşınıyordu ki? Hızla aynanın önüne geçti bulduğu ilk makasla uzun saçlarını kesmeye başladı. Bir an bile düşünmeden gelişigüzel kesmeye başladı. Her bir makas darbesinde göz bebekleri büyüyordu. Yerlere tomar tomar saçlar döküldü. Yere bakamadı, bakmak istemedi. Yorgun düşmeye başladı. Ama pes etmeden tüm saçlarını kesti. Yavaş yavaş olduğu yere çökmeye başladı. Etrafında saçları ve tam ortada kendisi. Makas elinden kayıp düştü.

              Zihninde çığlıklar vardı. Kendisinden korkuyordu. Nasıl bu hale gelebilmişti? Hiç kıyamadığı o saçlarını nasıl düşmanca kesebilmişti?

              Yığılıp kaldığı yerde uyuyakalmıştı yine. Bu zihninin ya oyunuydu yada ona verdiği en güzel hediye...

              N Çevrimdışı
              N Çevrimdışı
              nejdet evren
              16 Mar 2022 18:29 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
              #4

              @bagimsizkoala , bu eylem onu bir nebze rahatlatmış olmalı...

              kadınlarını erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaya zorlayan toplumlar, kökten acizdir...

              1 Cevap Son cevap
              1

              Cevap
              • Yeni başlık oluşturarak cevapla
              Cevaplamak için giriş yapın
              • En eskiden en yeniye
              • En yeniden en eskiye
              • En çok oylanan

              3/4

              16 Mar 2022 12:33


              © 2021-2025 efelsefe.com
              İzinler Kurallar
              • Giriş

              • Hesabınız yok mu? Kayıt Ol

              • Aramak için giriş yapın veya kaydolun
              3 - 4
              • İlk ileti
                3/4
                Son ileti
              0
              • Kategoriler
                • All Categories
                • Individual Categories
              • World
              • Güncel
              • Popüler
              • Kullanıcılar
              • Gruplar