Osmanlı çingeneleri sevmezdi
-
Osmanlı Türkleri de sevmezdi, hatta en nefret ettiği millet Türklerdi. Öyle ki, Türkleri saraya sokmazdı, hep aşağılardı, hatta Türkleri toplu kıyım yaptığı da olmuştur.
Bu konuda Yeniçerileri araştır bir çok bilgiye ulaşabilirsin. -
Çingeneler içinde yaşadıkları topluma uyum saĝlamak yerine, toplumun kenar mahallelerinde ve kendi içlerine dönük bir şekilde yaşamayı tercih etmişlerdir çoĝu kere. Göçebe hayatını benimsedikleri için, yerleşmiş toplumdaki insanlar onlara ısınamamışlardır. Ayrıca farklı yaşam tarzları yüzünden yaşadıkları her yerde dışlanmışlardır.
Kendilerine özgü bir dinleri de yoktur; yaşadıkları yöreye göre dinleri de farklı olabiliyor. Avrupa´da Hrıstiyanlıĝa meyilli olanlar varken, Doĝu ve Güney Doĝuda Müslümanlıĝa meyilli olan çingeneler yaşıyor.
-
bir kimliğe gereksinim duymayan çingeneler özgür yaşamayı tercih etmişlerdir; gittikleri her coğrafya kültürüne kısa sürede hakim olmuş ancak dahil olmadan kendi yöntemleriyle kültür taşıyıcılığı yapmışlardır. onları dışlayan ve ötekileştiren her toplumsal doku onların kendi klültürlerine yaptıkları katkıyı gördükleri halde statükodan uzak yaşam biçimlerini kabul edememişlerdir; bu da onların/yerleşik toplumların tutucu olmasının bir sonucudur; günah keçisine her daim ihtiyaçları var zaten...
-
Kast sisteminde üst tabaka, alt tabaka şu şekilde oluşur:
Belli başlı dört ana tabaka (Varna) vardır.
Bu tabakalar da kendi aralarında alt tabakalara (Jatiler) ayrılır.
Varna Sanskritçe bir kelimedir. “Sınıf, statü, renk” anlamlarına gelmektedir. Dört çeşit Varna vardır:
Brahmanlar (Entelektüel bir tabakadır. Kutsal yazıları (Veda) yorumlayan kişilerdir. Bilginler ve rahipler bu tabakada yer alır.)
Kshatriyalar (Askerler, prensler ve üst düzey memurların oluşturduğu bir tabakadır.)
Vaişyalar (Tüccarlar, toprak sahipleri ve çiftçiler)
Sudralar (İşçiler ve köleler)
Bunların dışında bir de kast sistemine dâhil edilmeyenler (dokunulmazlar) vardır. Bunlar Paryalar olarak bilinir (insanlığın en aşağı tabakasında yer alırlar ve hiçbir hakları yoktur.) Varna terimiyle ten rengi kastedilmektedir. Bu sistemde bir kişi ne kadar açık renkliyse o kadar üst tabakada yer alır. Ten rengi aynı zamanda göçmenlerin hangi ırktan olduklarını da göstermektedir.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kast_sistemiÇingeneler hindistandan göç etmişler.
Orada ki kast sisteminde dışlanmış olanlar içinde yer alıyorlar.
Yeniden dünyaya gelme(reenkarnasyon) inancınında etkisi var.
Önceki yaşamında kötü davranışlarda bulunursan sonraki yaşamlarda alt tabakada hayvan bitki vb yeralıyorsun.https://tr.wikipedia.org/wiki/Reenkarnasyon
https://tr.wikipedia.org/wiki/Çingeneler
Bayraklarındaki tekerlek Hindistan bayrağı ile aynı. -
@nejdet-evren Valla ben onların çalgı kültüründen filan anlamam. Yaşadığım bölgede bütün suçları bunlar işliyor. Daha önceleri yerel halk ayaklanıp bunları kovuyordu artık solcular sebebiyle kimse bunlara gıkını çıkartamıyor.
Osmanlı'nın politikaları ise gayet isabetli. Avrupalılar, zamanında Yahudileri gettolara tıkarlardı ama bizim çingeneler herhangi bir zorlama olmadığı halde gettolaşmış durumdalar.
Birde yerel hastaneler bunlarla dolu. Hastaneye giden 10 hastadan 8 i bunlardan. Artık doktorlara hak vermeye başladım.
-
@kereste, içinde söyledi: Osmanlı çingeneleri sevmezdi
Çingeneler içinde yaşadıkları topluma uyum saĝlamak yerine, toplumun kenar mahallelerinde ve kendi içlerine dönük bir şekilde yaşamayı tercih etmişlerdir çoĝu kere. Göçebe hayatını benimsedikleri için, yerleşmiş toplumdaki insanlar onlara ısınamamışlardır. Ayrıca farklı yaşam tarzları yüzünden yaşadıkları her yerde dışlanmışlardır.
Hiçbir rahatsızlıkları olmadığı halde sürekli doktor ziyareti(?) yapmaları hakkında ne düşünüyorsun?
-
@TENTEN, içinde söyledi: Osmanlı çingeneleri sevmezdi
Çingeneler hindistandan göç etmişler.
Ganj nehrinde yüzenlerden farkları yok zaten.
https://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/01/150114_ganj_ceset
-
@Sputnik, içinde söyledi: Osmanlı çingeneleri sevmezdi
Hiçbir rahatsızlıkları olmadığı halde sürekli doktor ziyareti(?) yapmaları hakkında ne düşünüyorsun?
Şehir efsanesidir o.
-
Çingeneleri o kadar kötülüyorsunuz ama önce kendinize bakmalısınız.
Heryerde ön yargıyla bakan, kovan, onları kent dışına iten, dışlayan, onlara iş vermeyen ve onları açıkça hırsızlığa yönelten sizlersiniz.
Çingenelerle arkadaşlık yapmayı denediniz mi?
Onların da kendilerine göre bir kültürleri var, onlarında kendilerine göre ahlak anlayışı var, onların da kendilerine göre yaşam biçimi var.
Herşeyden önce çingeneler devlet de dahil herşeye boyun eğmezler, özgürlük düşkünüdürler, kimseye bağlı kalmaktan hoşlanmazlar.
Günlük yaşam biçimini severler, yarına yatırım yapmazlar.
Ayrıca sanatçı tarafları ağır basar, müzik, sinema gibi sanat alanında etkindirler.
Nadir de olsa doktor, mühendis, şair gibi meslekten olanları da var.
Üstelik herkesin yapmaktan çekindiği işleri onlar yapar.
Üstelik genelde cesurdurlar, keşke herkes onlar gibi cesur olsa.
Dolayısıyla demem odur ki, çingelere çok önyargılı bakmışsınız, önce kendinize sonra onlara bakmanızı öneririm. -
İnsanlar inançları, ırkları, cinsiyetleri. sosyal sınıfları ve başka ayrımcılık içeren yargılar ile suçlanamazlar. Her birey hiçbir mensubiyetine bakılmaksızın işlediği suçlardan bireysel yargılanır.
Bu bilinç sorunları çözer. Ayrımcılık sorunları derinleştirir.