İçeriğe atla
  • Kategoriler
    • All Categories
    • Individual Categories
    • Tartışma
      • Serbest Kürsü
      • Sizin Köşeniz
      • Eğlence & Oyun
    • Felsefe
      • Felsefe Tarihi
      • Felsefe Okulu
      • Filozoflar
      • Felsefe Sözlüğü
    • Soru & Cevap
      • Din & İnanç
        • Astroloji
        • Mitoloji
        • Spiritüel Hayat
        • Anadolu
        • Orta Doğu
        • Hint
        • Uzak Doğu
        • Yeni
      • Genel Alanlar
        • Sosyoloji
        • Psikoloji
        • Tarih & Edebiyat
        • Bilim & Teknoloji
        • Kültür & Sanat
      • Duyuru & Destek
      • World
      • Güncel
      • Popüler
      • Kullanıcılar
      • Gruplar
      Daralt
      Marka Logo efelsefe
      Düşünce, eleştiri ve paylaşım platformu
      • Kurallar
        • Light
        • Cloudy
        • Dim
        • Dark
      1. Ana Sayfa
      2. Tartışma
      3. Tıp abartılıyor

      Tıp abartılıyor

      Konu Zamanlandı Sabitlendi Kilitli Taşındı Tartışma
      tıp abartılıyoryalan söylüyorlarmakine doktorluğu
      26 İleti 7 Yayımlayıcılar 457 Bakış 1 Watching
      • En eskiden en yeniye
      • En yeniden en eskiye
      • En çok oylanan
      Cevap
      • Yeni başlık oluşturarak cevapla
      Cevaplamak için giriş yapın
      Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
      • G GuPSe
        16 Tem 2023 19:07

        Yeni nesil drlar kendileri herhangi bir teşhis koyamiyorlar bugün teknolojik bir sorun yaşansa dünyada,hic biri hastalık teşhisi koyacak kapasitede değil..gözlerden,dilden,tırnaklardan nabızdan vs daha bir cok noktadan hastalıklar teşhis edilebilinir ama bunu bilen cok az dr var..
        Ablam çölyak olduğunu 10 yıl sonunda kendisi araştırmaları sonucunda öğrendi tabi ögrenene kadar gitmedigi bölum kalmadi gereksiz olarak verilen ilaclar yuzunden mide rahatsizligi yasadi hastaligi basinda teşhis edilemedigi icin alerjisi oldukca ilerledi şuan bağırsak florasini toparlamaya calisiyor..ve alerji rahatsizligi olanlara alerjiyi baskilayıcı ilaclar verip hastaligi gecirmek yerine ilaca bağimli kılıyorlar halbu ki yeme alıskanliklarini degistirip bağırsakları toparlasalar mevcut alerjide yok olacak..bağışıkligi toparlamak yerine bozmaya yonelik tedavi surecleri hep..kullanilan ilaclar kişiye özel hazirlanmiyor genel ilaclar oysaki her insanin bünyesi farkli bağışkligi farklı..

        Umarim en yakın zamanda bizlere unutturulan kadim tedavi yöntemleri yeniden altın çağını yaşar.bunun yaninda teknolojiye karsı degilim nimetlerinden faydalanilmalı ama doğru sekilde..

        S Çevrimdışı
        S Çevrimdışı
        Sputnik
        5 Ağu 2023 18:33 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
        #9

        @GuPSe, içinde söyledi: Tıp abartılıyor

        Umarim en yakın zamanda bizlere unutturulan kadim tedavi yöntemleri yeniden altın çağını yaşar.

        Umarım yaşamaz. İnsanlar bu tedavi yöntemlerini hak edecek ve anlayacak algı kapasitesine ve vicdana sahip değil.
        Acı çekmeleri ve ardından çürüyüp yok olup gitmeleri bence daha iyi.

        Üst iletide dediğim gibi, sana faydası olmayan birine faydalı olmak aptallıktan başka bir şey değil. Bu yüzden bu kadim tedavi yöntemleri insanlarla paylaşılmamalı.

        1 Cevap Son cevap
        1
        • I Çevrimdışı
          I Çevrimdışı
          ictenlik
          19 Ağu 2023 19:51 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik
          #10

          Kronik sağlık sorunları ne olduğuna bakılmaksızın pek çoğu yaşam tarzı değişikliği, diyet (keto, low carb), egzersiz, naturopati (sıcak soğuk ışık doğa vb terapileri), fitoterapi ya da doğal takviyeler gibi uzayan yollarla büyük oranda muhtemelen çözülebilirdi.
          Hastaneler daha zayde fiziksel travmalar, yarlanmalar, ani acil müdahaleleri, çok gerekli operasyonlar, gerekli kan testleri ve bilgi alma vb. için iyidir, gereklidir. Bunun dışında kronik sağlık sorunlarında ne yazık ki pek işe yarmaayacaklar. Kronik sağlı ksaorunları için "pati"li uzmanlara gideriz. Naturoppatlar, bütüncül tıp hekimleri vb. ya da kendimiz bilgi toplar önlem alırdık.

          Genel dahiliye testleri alın
          Kabaca karaciğer safra ultrasonu alın
          Kan şekeri takibi yapın
          Rafine yağı evden çıkarın

          6 ay kadar sürülecek bir ketojenik diyet muhtemelen bütün sorunları çözerdi ama bronşit denen için ya antibiyotik testi yapın ya da "doksi" gibi şeyleri çok uzun süreli (6 ay, 1 yıl ) deneyebilirsiniz.

          1 Cevap Son cevap
          0
          • I Çevrimdışı
            I Çevrimdışı
            ictenlik
            19 Ağu 2023 20:23 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik
            #11

            İnsan hastalıklarının bağırsaktan geldiğine dair bir rivayet var. İnsan hastalıklarının çoğu (çok kompleks ama başka faktörlerde var ama) karaciğer, safra kesesi, ince bağırsak pankreas ekseninden gelir. Safra kesesi tamamen gereksiz bir organ ve sorun üretmekten başkası değil, bir kez kirleniyor ve bu hat kan kanalıyla bağlı. İnce bağırsağımız muhtemelen rafine yağları sindiremiyor.
            Bundan sonra en önemli şey diş ve ağız sağlığı/hjyeni olabilirdi. (Çürükler vb olmadığıdan emin olunmalı. B uyolal toksi nakışı yaygın. Diş ipinden yağ gargarasına ya da antiseptik gargarlara kadar çözümler 40 doktordan iyi)
            İki öğün temiz seçici diyet ,gıda eliminasyonu ,yukarda sayılan ekseni tam deşarja kadar düşük karbonhidrat yeme ve bir kaç ekle muhtemelen çoğu sağlık sorunu çözülebilir.
            1,5 yaşında bronşit yedim ve buna bağlı bir ateşli havale öyküm var. Bugün sonrasındaki penisilinlerden yaralanmış olabileceğimi düşünüorum. Akciğerim hiçbir zaman iyi olmadı, son yıllarda daha da kötü ve neler yaptım. Tütüne kekik bile kattım ama kabaca şunları söyleyebilirdim. Lenfatik sistem bilinimiyor, onunla ilgilenilmez ve akciğer sorunları varsa muhtemelen lenfatik yük eşlik edecek. İyi lenf drenajı için masajlar, sıcak soğuk uygulamaları (özelilkle soğuk duş) ve egzersizler gerekecek.
            Daha iyi akciğer drenajı için daha güçlü diyafram ve daha iyi diyafram için daha güçlü merkez bölgesi ve postür kasları gerekecek. İşin aslı lenf sistemi kas eksenli ve diyaframın kasılmaları nı ve beyaz kas ağı gücünü kullanır. Akciğer diyaframın gücünü kullanır. Diyafram kalça kemiğinizden başlayarak boğaza kadar iç sistemde her yere ve neredeyse tüm iç organlara ve omurgaya da örülü ve bağlı. Omurga kusurları diyaframı kısar, omur sorunları yaygındır. Akciğer iyileştirmeye omurdan osteopatik müdahaleyle başlanmalı. Güçlü bir iç basınç, güçlü diyafram ve güçlü solunum getirir ve bu da zaten tüm kas gücü demek.
            Sonuçta ben akciğer sorunumu silmenin yolunun kusursuz bir postür ve üst gövde de olabildiğine kas gücü oluşturma olduğuna ikna olmuş durumdayım. Bu kanıya varmam zaman aldı ve bunun oldukça işe yaradığını bugün farkediyorum. Artık enfeksiyon dönemlerinde bile bir motorlu ot tırpanıyla sıcakta tüm gün çalışabilrim. Şu an bile akciğerim belirli bölgeler acıyor.
            Tıp kurumu gözümde artık neredeyse tamamen bir paravan kontrol ve güç kurumu .Bana artık neredeysae modern tıp ,bireylerin sorunla başetme yeteneğini, önleyici tıbbi, halk tıbbını, doğal çareleri, geleneksel uygulamaları ve bilgeliği yoketmek ya da başka amaç ve çıkarlar için varolmuş gibi güzüküyor .

            Ivan Illich'in Medikal Nemesi'sini (Tıbbi Tiranlık'ını) tavsiye ederim..

            1 Cevap Son cevap
            1
            • I Çevrimdışı
              I Çevrimdışı
              ictenlik
              19 Ağu 2023 21:02 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
              #12

              Modern tıbbı anlamak istiorsanız. Kolesterol "hipotezi" 70 yıldır hipotezdir (varsayımdır). Ne kanıtlanmış ne çürütülmüştür

              1 Cevap Son cevap
              2
              • B Çevrimdışı
                B Çevrimdışı
                bilgisezgi
                19 Ağu 2023 22:10 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                #13

                @ictenlik içtenlik hoş geldin, sen bizim aynı zamanda tenörümüzsün.

                1 Cevap Son cevap
                0
                • phiP Çevrimdışı
                  phiP Çevrimdışı
                  phi
                  20 Ağu 2023 05:04 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                  #14
                  Bu ileti silindi!
                  1 Cevap Son cevap
                  0
                  • I Çevrimdışı
                    I Çevrimdışı
                    ictenlik
                    20 Ağu 2023 18:35 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik
                    #15

                    Türkiyeli bir cerrahın kaleminden
                    https://online.fliphtml5.com/foilf/oaur/?fbclid=IwAR2qxcDV_9IWz4_H9YSYd08GTle-cnHKNPolwtYjWRfDddrvpJFLJ2_P38c#p=1

                    (Kitap linki kendisi tarafından kendi facebook grubunda paylaşıldı, korsan vs değildir.)

                    https://www.kitapyurdu.com/kitap/sagligin-karanlik-yuzu/543122.html

                    S 1 Cevap Son cevap 27 Ağu 2023 13:47
                    1
                    • I ictenlik
                      20 Ağu 2023 18:35

                      Türkiyeli bir cerrahın kaleminden
                      https://online.fliphtml5.com/foilf/oaur/?fbclid=IwAR2qxcDV_9IWz4_H9YSYd08GTle-cnHKNPolwtYjWRfDddrvpJFLJ2_P38c#p=1

                      (Kitap linki kendisi tarafından kendi facebook grubunda paylaşıldı, korsan vs değildir.)

                      https://www.kitapyurdu.com/kitap/sagligin-karanlik-yuzu/543122.html

                      S Çevrimdışı
                      S Çevrimdışı
                      Sputnik
                      27 Ağu 2023 13:47 tarihinde yazdı Son düzenleyen: Sputnik
                      #16

                      @ictenlik Bu tür sağlık konularında tavsiye ettiğin kitapları konu açıp sıralasan aslında bizim-forum için çok iyi olurdu.
                      Tavsiye edebileceğin kitapların çoğu internette vardır. İndirip okuruz.

                      1 Cevap Son cevap
                      0
                      • I Çevrimdışı
                        I Çevrimdışı
                        ictenlik
                        29 Ağu 2023 13:15 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik
                        #17

                        Tıpla ya da tıbbı eleştiren bizim gibilerle ilgili bir sorununuz, kafakarışıklığınız varsa hastalık istatistik eğrilerine bakın. Tüm hastalık eğrileri; dolar ve borsanın yükselişi gibi yükseliş trendinde. Yukarı eğrilirler. Yükselirler. Hiç bir duraklama ya da gerileme dönemi yok. Bu tıp sistemi ve onun tedavi/önleme yeteneğinin gelişmediğinin basit, açık objektif gözlemi. Türsel çöküşe gittiğinizi görebilirdiniz.

                        Hastalıklarınızın %100' e ulaşabileceği tarihi çok net olarak hesaplayabilirsiniz/gözleyebilirsiniz.
                        Diyabet-prediyabet için 50-100 yıl. (Kesin alarak, tüm nüfus)
                        Amerikan obezitesi için aynı. (Kesin alarak, tüm nüfus)
                        Yüz yıl içinde tüm kadınlarınız postpartum depresyonu olacak ve doğurmak istemeyecekler.
                        Kesin olarak. Tüm nufüs. Bir şeyleri değiştirmezseniz (siz ya da doğa araya girmezse) bu olacak, gözlem ve bu matematiktir.
                        Otizm artar. Bipolar artar. Artarlar, yani sabit değiller. Bunlar açıktır.
                        Başka bir veriye ihtiyaç yok. Tıp sisteminin kendini gözlem ve tartışma ihtiyaç dışı...

                        Amerikan, İngiliz vb. kayıt sistemleri verilerini kullanın. Bunlar iyidir, eski değil..

                        Tıp gelişmiyor ya da ilerlemiyor. İleri gitmiyor/gitmedi, hayır. Daha da geri gitti.

                        Şimdi; antidepresan kullanımının %100'e ulaşabileceği mutlak tarih aralığına bakın. Çok uzak değil. Binyıllar değil. Sen göremezsen torununun görmesi olası ama torunun, annesinin postpartum depresyonu nedeniyle daha (eğer anne emzirirse) emerken antidepresana maruz kalmış alacak.
                        Antidepresanlarınız ve diğer ilaçlarınız kıyı balıklarını bile etkiler. İdrar yoluyla en son denize gidecekler. Bazılarının üreme faaliyetini, yaşam çemberini, hareketlerini değiştirir. Bu balıkla beslenen kuşları bile etkiler. Bu bir döngü.

                        Americana usulü tıp çökmüştür, sağlıksızlık yarattı, sağlıksız nesiller, artmış hastalık. Bunu gözleyip gözlememek size kalmış ve gözlemi zaten an meselesi.

                        S 1 Cevap Son cevap 29 Ağu 2023 13:33
                        1
                        • I ictenlik
                          29 Ağu 2023 13:15

                          Tıpla ya da tıbbı eleştiren bizim gibilerle ilgili bir sorununuz, kafakarışıklığınız varsa hastalık istatistik eğrilerine bakın. Tüm hastalık eğrileri; dolar ve borsanın yükselişi gibi yükseliş trendinde. Yukarı eğrilirler. Yükselirler. Hiç bir duraklama ya da gerileme dönemi yok. Bu tıp sistemi ve onun tedavi/önleme yeteneğinin gelişmediğinin basit, açık objektif gözlemi. Türsel çöküşe gittiğinizi görebilirdiniz.

                          Hastalıklarınızın %100' e ulaşabileceği tarihi çok net olarak hesaplayabilirsiniz/gözleyebilirsiniz.
                          Diyabet-prediyabet için 50-100 yıl. (Kesin alarak, tüm nüfus)
                          Amerikan obezitesi için aynı. (Kesin alarak, tüm nüfus)
                          Yüz yıl içinde tüm kadınlarınız postpartum depresyonu olacak ve doğurmak istemeyecekler.
                          Kesin olarak. Tüm nufüs. Bir şeyleri değiştirmezseniz (siz ya da doğa araya girmezse) bu olacak, gözlem ve bu matematiktir.
                          Otizm artar. Bipolar artar. Artarlar, yani sabit değiller. Bunlar açıktır.
                          Başka bir veriye ihtiyaç yok. Tıp sisteminin kendini gözlem ve tartışma ihtiyaç dışı...

                          Amerikan, İngiliz vb. kayıt sistemleri verilerini kullanın. Bunlar iyidir, eski değil..

                          Tıp gelişmiyor ya da ilerlemiyor. İleri gitmiyor/gitmedi, hayır. Daha da geri gitti.

                          Şimdi; antidepresan kullanımının %100'e ulaşabileceği mutlak tarih aralığına bakın. Çok uzak değil. Binyıllar değil. Sen göremezsen torununun görmesi olası ama torunun, annesinin postpartum depresyonu nedeniyle daha (eğer anne emzirirse) emerken antidepresana maruz kalmış alacak.
                          Antidepresanlarınız ve diğer ilaçlarınız kıyı balıklarını bile etkiler. İdrar yoluyla en son denize gidecekler. Bazılarının üreme faaliyetini, yaşam çemberini, hareketlerini değiştirir. Bu balıkla beslenen kuşları bile etkiler. Bu bir döngü.

                          Americana usulü tıp çökmüştür, sağlıksızlık yarattı, sağlıksız nesiller, artmış hastalık. Bunu gözleyip gözlememek size kalmış ve gözlemi zaten an meselesi.

                          S Çevrimdışı
                          S Çevrimdışı
                          Sputnik
                          29 Ağu 2023 13:33 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                          #18

                          @ictenlik 100 yıl içinde "sperm kıyameti" diye bir şey gerçekleşecek. Erkeklerin %99'unun sperm sayısı 0'a yaklaşacak ve Dünya'da ki en değerli şey sperm olacak.
                          Bu olacak çünkü çok sağlıksız besleniyoruz.

                          @ictenlik, içinde söyledi: Tıp abartılıyor

                          Otizm artar. Bipolar artar. Artarlar, yani sabit değiller. Bunlar açıktır.

                          Otizm 150 yıl önce görülmeyen bir hastalıktı. Sağlıksız beslenmenin icat ettiği bir hastalık.

                          I 1 Cevap Son cevap 29 Ağu 2023 13:36
                          0
                          • S Sputnik
                            29 Ağu 2023 13:33

                            @ictenlik 100 yıl içinde "sperm kıyameti" diye bir şey gerçekleşecek. Erkeklerin %99'unun sperm sayısı 0'a yaklaşacak ve Dünya'da ki en değerli şey sperm olacak.
                            Bu olacak çünkü çok sağlıksız besleniyoruz.

                            @ictenlik, içinde söyledi: Tıp abartılıyor

                            Otizm artar. Bipolar artar. Artarlar, yani sabit değiller. Bunlar açıktır.

                            Otizm 150 yıl önce görülmeyen bir hastalıktı. Sağlıksız beslenmenin icat ettiği bir hastalık.

                            I Çevrimdışı
                            I Çevrimdışı
                            ictenlik
                            29 Ağu 2023 13:36 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                            #19

                            @Sputnik, içinde söyledi: Tıp abartılıyor

                            un sperm sayısı 0'a yaklaşacak ve Dünya'da ki en değerli şey sperm olacak.

                            Bu olmadan önce eminim başka şey olurdu. Doğa ya da biz araya girerdik. (herhangi türden kitlesel yokoluş görünümünde.)

                            S 2 Cevap Son cevap 29 Ağu 2023 13:39
                            0
                            • I ictenlik
                              29 Ağu 2023 13:36

                              @Sputnik, içinde söyledi: Tıp abartılıyor

                              un sperm sayısı 0'a yaklaşacak ve Dünya'da ki en değerli şey sperm olacak.

                              Bu olmadan önce eminim başka şey olurdu. Doğa ya da biz araya girerdik. (herhangi türden kitlesel yokoluş görünümünde.)

                              S Çevrimdışı
                              S Çevrimdışı
                              Sputnik
                              29 Ağu 2023 13:39 tarihinde yazdı Son düzenleyen: Sputnik
                              #20

                              @ictenlik Bir yok oluş olacak gibi. Dünya bu kadar hasta insanı kaldıramaz.
                              Senin bahsettiğin, hastalıklarla ilgili veriler bunu gösteriyor.

                              I 1 Cevap Son cevap 29 Ağu 2023 17:10
                              0
                              • I ictenlik
                                29 Ağu 2023 13:36

                                @Sputnik, içinde söyledi: Tıp abartılıyor

                                un sperm sayısı 0'a yaklaşacak ve Dünya'da ki en değerli şey sperm olacak.

                                Bu olmadan önce eminim başka şey olurdu. Doğa ya da biz araya girerdik. (herhangi türden kitlesel yokoluş görünümünde.)

                                S Çevrimdışı
                                S Çevrimdışı
                                Sputnik
                                29 Ağu 2023 14:06 tarihinde yazdı Son düzenleyen: Sputnik
                                #21

                                @ictenlik, içinde söyledi: Tıp abartılıyor

                                (herhangi türden kitlesel yokoluş görünümünde.)

                                Dünya nüfusunun %90'ını korona veya veba benzeri, yada daha kötü bir hastalık yoluyla yok etmeleri mümkün mü?
                                Belki de hastalıkların çevresel olduğu anlaşıldığı vakit, yani aşıların ve ilaçların asıl niyeti anlaşıldığında, bu planı devreye sokabilirler mi?
                                Aşılar mesela, siyahi kökenlilerde ve eşcinsellerde çok kötü hastalıklara yol açıyor.
                                Bence ilk önce siyahileri ve eşcinselleri hedef alabilirler. Aşıların bu grupları ağır derecede etkilemesi, bu gruplar için özellikle üretiliyor olmaları ilk önce bunların yok edileceğini gösteriyor.
                                Eğer böyle bir planları gerçekten varsa, hastalıkların yaygınlıkları %90'ı geçtiğinde uygulamaya koyacaklardır diye düşünüyorum.

                                I 1 Cevap Son cevap 29 Ağu 2023 16:31
                                0
                                • I Çevrimdışı
                                  I Çevrimdışı
                                  ictenlik
                                  29 Ağu 2023 14:10 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik
                                  #22

                                  Tıp ve beslenme modelini/bilimini Amerika'dan alıyorsunuz ve orada işe yaramadığı görülüyor. Amerikan ulusu hasta. Tarihin en hasta ulusu.

                                  Amerika da her şey gibi bilim de sahte ve ya da satın alınabilir. Para, güç, çıkar ve lobi yoluyla..

                                  Bütün -sözde- bilimsel dergileriniz (biliminiz vs.) döner dolaşır Amerika da bir kaç elit üniversite, çıkar lobisine, çıkar elitine bağlanır. Sözde konumlananların konum sırrı. Büyük endüstri sermayedarlarıyla çıkar bağlantıları..
                                  Değillerse de fonlanabilirler, para, güç, zaaflar ,şantajlar yoluyla ele geçirilebilir ve sindirilebilirler. Para gücü diğer herşeyi yönetir ve bilim gücünü esir aldı.

                                  İlaç üreten kurumlarınız bilim kurumları değil ya da akademi değil. O kurumlar saf ticarethane (deterjan üreten yerden teknik olarak hiç fark) ve yeni tıp bilimi çoğunlukla orada üretiliyor.. Laboratuvarda üretilene sonradan bilim etiketi yapıştırılır.

                                  Tıp çoğunlukla ilaçla ve kes modeli.
                                  Fast-food bir tıp var.
                                  a- Tanı bul, teşhis koy
                                  a1- ilgili ilacı bul
                                  a2- İlgili operasyonu bul
                                  a3- Bunlar uygulanamıyorsa psikiyatriye şutla, eve gönder.

                                  Cerrahiye gidersin ve eğer cerrahi operasyonu karşılayacak bir tıbbi durumun yoksa hekimden sıfır ilgi ve karşı bilgi alırdın.

                                  Şimdi cerrahlar var. İlaç yazanlar var. Seç birini.

                                  Üniversite/akademi de aslında bilimsel kurum ya da bilim kurumu değil. Çoğu sanayi devrimi sonrası iş ihtiyacına paralel zengin elitlerce dizayn edildi. Devlet okullarını da bilim üzerinden bunlar domine ya da dizayn eder .

                                  Bilimi oluşturmak basit. Burs ver, yönet, fonla, ele geçir ,istediklerini konuştuğu sürece ödemeye devam et, işine gelmeyenleri söylediğinde toplumdışılaştır, meslekdışılaştır, aforoz et, yargıla, itibar saldırısı yap..

                                  Tıp loncası eksiden beri bir kendine hizmet ve meslek erbabının kazancına dönük hizmet loncası. (kuyumculuk vb gibi)

                                  Tüm bilim ve aslında tüm tıp.

                                  1 Cevap Son cevap
                                  1
                                  • I Çevrimdışı
                                    I Çevrimdışı
                                    ictenlik
                                    29 Ağu 2023 14:35 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik
                                    #23

                                    Şimdi tıp mesleği hekimlik/doktorluk = paradır. Bu nedenle okunur, bu nedenle seçilir.
                                    Bakınız. drtus-com/forum (Uzmanlık sınavı para kazanama yarışı gibi ve kesin olarak puan dağılımları kazanca göre sıralanır ve tüm forum tartışmalarında seçimler neredeyse %90 para ile ilişkilendirilecek)

                                    En çok para getiren meslek olduğu için puanı en yüksek. Parayla açık bağ. Olgu zaten olguyu gözler önüne serdi.

                                    Para, güç ve kontrole en aç ve açık olanlarınız peşinden gidecek. Bir eğitim sisteminiz olduğunu onlar nen zeki ve yetenekli ve en başarılı seçkinler/seçilmişler olduğunu düşünebilirsiniz. Buna inanıyor musun? Yarın toplum yıkılsa en zekiler sizdiniz deyip tüm toplumsal iş ve yönetim ödevlerini onlara verir miydin? Doktor/hekim sınıfı toplumunuzun en zeki sınıfı mı ?Buna inanıyor musun? Öyle olsalar ek olarak mühendislikten, diğer bilimlere, toplum bilimlere felsefeye kadar üretim ve katkıları olurdu.

                                    Diğeri matematiği öğrenemedi ya da onun kadar başaramadı çünkü bunu zorlama gördü, komut/dizgi-n almaya bu kadar uygun ve uyumlu değil. Bilgi sistemi olarak onu zorlama buldu. Eğitim sistemi tamamen manipülatif ve bir seçim/seçme ve eliminasyon yöntemi gibi. Yukarıdan aşağıya doğru eleyerek gider. Zeka, yetenek, bilgi ölçmeyle işi bağı yoktur.

                                    1 Cevap Son cevap
                                    0
                                    • S Sputnik
                                      29 Ağu 2023 14:06

                                      @ictenlik, içinde söyledi: Tıp abartılıyor

                                      (herhangi türden kitlesel yokoluş görünümünde.)

                                      Dünya nüfusunun %90'ını korona veya veba benzeri, yada daha kötü bir hastalık yoluyla yok etmeleri mümkün mü?
                                      Belki de hastalıkların çevresel olduğu anlaşıldığı vakit, yani aşıların ve ilaçların asıl niyeti anlaşıldığında, bu planı devreye sokabilirler mi?
                                      Aşılar mesela, siyahi kökenlilerde ve eşcinsellerde çok kötü hastalıklara yol açıyor.
                                      Bence ilk önce siyahileri ve eşcinselleri hedef alabilirler. Aşıların bu grupları ağır derecede etkilemesi, bu gruplar için özellikle üretiliyor olmaları ilk önce bunların yok edileceğini gösteriyor.
                                      Eğer böyle bir planları gerçekten varsa, hastalıkların yaygınlıkları %90'ı geçtiğinde uygulamaya koyacaklardır diye düşünüyorum.

                                      I Çevrimdışı
                                      I Çevrimdışı
                                      ictenlik
                                      29 Ağu 2023 16:31 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                      #24

                                      @Sputnik, içinde söyledi: Tıp abartılıyor

                                      Dünya nüfusunun %90'ını

                                      Kitlesel yokoluşlar dediğim doğanın üreteceği ya da bizim üreteceğimiz kıyametler. Bir plana gerek yok.

                                      1 Cevap Son cevap
                                      0
                                      • S Sputnik
                                        29 Ağu 2023 13:39

                                        @ictenlik Bir yok oluş olacak gibi. Dünya bu kadar hasta insanı kaldıramaz.
                                        Senin bahsettiğin, hastalıklarla ilgili veriler bunu gösteriyor.

                                        I Çevrimdışı
                                        I Çevrimdışı
                                        ictenlik
                                        29 Ağu 2023 17:10 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                        #25

                                        @Sputnik, içinde söyledi: Tıp abartılıyor

                                        @ictenlik Bir yok oluş olacak gibi. Dünya bu kadar hasta insanı kaldıramaz.
                                        Senin bahsettiğin, hastalıklarla ilgili veriler bunu gösteriyor.

                                        Benim demek istediğim şu. Buna bakın. Aşağıdaki görsele.

                                        Bu diyabetin popülasyondaki yıllara göre artışı. Kırmızı çizgiyi ben ekledim. Onun yönü değişebilir. Farketmiyor. %100 e ulaşacağı yeri görürüz. Yani yaşam tarzı, yeme biçimi ve şu an ki düzeni, sağlık sistemini herşeyi aynı sürdürürsek, devrimsel değişiklikler yapamazsak bu kaçınılmaz. Bunu diğer hastalıklarla da çalışabilirsiniz. Aynı. Yüzyıllar içinde çok uzak değil. Tüm popülasyonun tüm hastalıklara sahip olacağı tarihler uzak değil. Bu zaten böyle gidersek yok ve dejenere olacağımızı gösteriyor. Diyorum ki; zaten %100'e ulaşmadan doğa bir kıyamet üretmezse biz kendi kaosumuzu ve yıkımımızı üretirdik.

                                        alt metni

                                        1 Cevap Son cevap
                                        0
                                        • I Çevrimdışı
                                          I Çevrimdışı
                                          ictenlik
                                          29 Ağu 2023 17:46 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                          #26

                                          *“ Tıp bilimi o kadar dikkate değer bir ilerleme kaydediyor ki, yakında (hiçbirimiz iyileşmeyeceğiz) hiç sağlıklı insan kalmayacak. ”

                                          — Aldous Huxley*

                                          *Koşullar insanların kendilerini iyi hissetmemelerine neden oluyorsa, doktorların sorunu kesinlikle “çözebilmesi” gerekir.

                                          Dr. Laura Muldoon*

                                          https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4162690/

                                          1 Cevap Son cevap
                                          0
                                          • I ictenlik bu başlıktan 10 Şub 2024 19:34 tarihinde bahsetti

                                          Cevap
                                          • Yeni başlık oluşturarak cevapla
                                          Cevaplamak için giriş yapın
                                          • En eskiden en yeniye
                                          • En yeniden en eskiye
                                          • En çok oylanan


                                          © 2021-2025 efelsefe.com
                                          Gunaydin Ziyaretçi
                                          İzinler Kurallar
                                          • Giriş

                                          • Hesabınız yok mu? Kayıt Ol

                                          • Aramak için giriş yapın veya kaydolun
                                          • İlk ileti
                                            Son ileti
                                          0
                                          • Kategoriler
                                            • All Categories
                                            • Individual Categories
                                          • World
                                          • Güncel
                                          • Popüler
                                          • Kullanıcılar
                                          • Gruplar