Doğum Üzerine...
-
Doğum üzerine…
Gündemimiz bu aralar "normal doğum" olunca bir anne olarak bir iki kelam etmek isterim.
Sezaryen ve vajinal yolla olmak üzere iki tür doğum vardır. Bahsi geçen “normal doğum” ise anne ve bebeğin doğum sürecinden sağlıklı olarak çıkması ve sağlıkla evlerine taburcu olması anlamına gelmektedir. Her doğum eylemi annenin ve bebeğin özeli, sağlık durumu göz önünde bulundurularak planlanmaktadır. Buradan hareketle en doğru doğum kadının kendisini en güvende, en güçlü hissettiği doğumdur.
Bu sebeple dikkat çekilmesi gereken noktanın doğum üzerinden değil yaşam üzerinden olması ve konuşulması şüphesiz daha doğru olacaktır.
Mesela kadının seçme hakkı kutsaldır…
Eğitim, sağlık diğer bir deyişle yaşam hakkı kutsaldır…
Çocuğun güvenliği kutsaldır…
Öğretmenin emeği kutsaldır…
Gençlerimizin sesi kutsaldır…
Kadınlarımızın bedeni yerine gelecek üzerine sorumluluk alınmalı, yargı dağıtmak yerine anlayışlı olmak denenmelidir zira biz kadınlar zaten doğuruyoruz…
Peki siz yaşatabiliyor musunuz? Bu sorunun cevabı daha elzem ve gerçekçidir. -
Doğum üzerine…
Gündemimiz bu aralar "normal doğum" olunca bir anne olarak bir iki kelam etmek isterim.
Sezaryen ve vajinal yolla olmak üzere iki tür doğum vardır. Bahsi geçen “normal doğum” ise anne ve bebeğin doğum sürecinden sağlıklı olarak çıkması ve sağlıkla evlerine taburcu olması anlamına gelmektedir. Her doğum eylemi annenin ve bebeğin özeli, sağlık durumu göz önünde bulundurularak planlanmaktadır. Buradan hareketle en doğru doğum kadının kendisini en güvende, en güçlü hissettiği doğumdur.
Bu sebeple dikkat çekilmesi gereken noktanın doğum üzerinden değil yaşam üzerinden olması ve konuşulması şüphesiz daha doğru olacaktır.
Mesela kadının seçme hakkı kutsaldır…
Eğitim, sağlık diğer bir deyişle yaşam hakkı kutsaldır…
Çocuğun güvenliği kutsaldır…
Öğretmenin emeği kutsaldır…
Gençlerimizin sesi kutsaldır…
Kadınlarımızın bedeni yerine gelecek üzerine sorumluluk alınmalı, yargı dağıtmak yerine anlayışlı olmak denenmelidir zira biz kadınlar zaten doğuruyoruz…
Peki siz yaşatabiliyor musunuz? Bu sorunun cevabı daha elzem ve gerçekçidir.@kunfeyekunkizi, içinde söyledi: Doğum Üzerine...
Mesela kadının seçme hakkı kutsaldır…
Hangi hususta?
Eğitim, sağlık diğer bir deyişle yaşam hakkı kutsaldır…
Eğitim mevzusu tartışılır, çünkü kimlerin hangi amaçla ne tür bir eğitimi yaptıklarına bakar. Mesela ben 18 yaşından küçük gençlerin/çocukların dini eğitimine karşıyım, çünkü beyin yıkamaktan başka bir şey değil.
Yaşam hakkı elbette herkes için kutsaldır ancak bunun sağlık ve bilhassa eğitimle alakası yok.Çocuğun güvenliği kutsaldır…
Öğretmenin emeği kutsaldır…
Gençlerimizin sesi kutsaldır…Burada sizinle hemfikirim.
Kadınlarımızın bedeni yerine gelecek üzerine sorumluluk alınmalı, yargı dağıtmak yerine anlayışlı olmak denenmelidir zira biz kadınlar zaten doğuruyoruz…
Burada ne demek istediğinizi anlamadım. Kadınların doğurgan olduğunu erkekler gayet iyi bilir.
Sorumluluk almak?
Yargı dağıtmak?
Bunlardan tam olarak neyi kastediyorsunuz?Peki siz yaşatabiliyor musunuz? Bu sorunun cevabı daha elzem ve gerçekçidir.
Bu soruyu da anlamadım. Neyi yaşatabiliyoruz?
-
Öncelikle aramıza tekrar hos geldin @kereste-6f5c390e Kereste nerelerdesin sen
(kaynak @phi :)) Entelektüel birikimine ve siteye katkılarına saygi duyuyorum, emeklerine saglik. Tıpkı diğer üye arkadaşlarıma duyduğum gibi... Gelelim benim yazima, yazdiklarimi anlamadığın yetmiyormus gibi anladıgin kısımlari da yanlis anlamissin teşekkür ederim:) Saka bir yana detaylandiracak olursam benim buradaki serzenişim ya da sitemim erkeklere degil 'normal doğum' adı altında ülkemizde yayınlanan bilimden ve mantıktan yoksun kamu spotuna ve açılan pankartlaradir. Arama motoruna uygun bir zamanında göz atma fırsatın olursa bu konuda da benimle hemfikir olacağına inanıyorum.
Yaşam dediğimiz kavram benim nazarımda salt nefes almaktan ibaret değil. Her sabah işe giderken rastladığım, Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinin sadece ilk kırılımını karşılayabilmek adına yaşadığının farkında dahi olmayan sayisiz insan görmem bu düşüncemin en somut örneklerindendir. Zaman buldukça gönüllü olarak darülacezeyi, evsiz insanları, kimsesiz çocukları ziyaret ediyorum ve ne zaman birinin hikayesine dokunsam ya eğitimden ya sağlıktan ya da benzer dinamiklerden mahrum bırakıldıklarini görüyorum bu da hakları alınmış bir yaşam oluyor o yüzdendir bütüncül yaklaşımım ve bu husustaki hassasiyetim. Eğitim deyince aklına dini eğitim mi geliyorben bilimden, ilimden bahsediyorum. Din konusunda da okul sıralarından ve sınavlardan uzakta, hukuka, siyasete, ekonomiye sirayet etmeden öğrenmek isteyen, özgür iradeleriyle ilgi duyan insanlar için ulaşılabilir bir konumda olması kanaatindeyim senden farklı olarak.
"Kadınların doğurgan olduğunu erkekler iyi bilir :)" ifadene istinaden sizi doğuran, evlatlarınizi dünyaya getiren de bir kadın olduğu için bunu bilmenizden daha olağan bir durum olmadığını hatırlatarak bu yersiz gülücüklü vurguyu doğrudan geçiyorum50 suc kaydıyla pimi çekilen bomba gibi ortada dolaşan bunca insan varken uzaklaştırılan lise öğretmenlerimizi, vatani icin kanini dökmüş binlerce gencecik sehitlerimizi, kelepçe ile götürülen eğitimden mahrum bırakılan üniversite öğrencilerimizi, anneciği babacıği gözünün içine bakmaya kıyamazken bıçaklanarak öldürülen çocuklarımızı diyorum yaşatabilir misiniz?
O yüzden diyorum ki
Yaşam bir bütün aslında
Birbirimizin hakkına
Sınırlarına
İnançlarına
Saygi duyarak,
Birbirimizi incitmeden
Hos bir seda bırakmak bütün mesele manayi keşfetmek diyorum.
Tekrar hos geldin.
Selamlar. -
@kunfeyekunkizi , ilk mesajınız anlaşılmaz bir şekildeydi. Ama gel gör ki, üzüm yemek yerine bağcıyı dövmeye niyetiniz var. Ben yoktum bu işte. Sorularımı sormamış farzedin.
-
Düzeltme...
"Ben yokum bu işte," olacaktı.