İskoç Aydınlanması
-
Coğrafi olarak adada konumlanmış olmak ve büyük ölçüde İngiliz Aydınlanması’ndan beslenmekle birlikte, ondan yaklaşık elli yıl sonra başlayan İskoç Aydınlanması’nın başlangıç tarihi olarak Hume’un İnsan Doğası Üzerine Bir Deneme adlı eserinin yayımlanış tarihi, yani 1739 kabul edilir. En önemli temsilcilerinin Francis Hutcheson, David Hume, Adam Smith ve Thomas Re§id olduğu İskoç Aydınlanması, aslında birbirlerinden haberdar olan yaklaşık elli kadar entelektüelin katkıda bulunduğu, kurumsal desteği olan bilinçli bir hareketi ifade etmekteydi. Bilimci, ilerlemeci unsurları da olan çok yönlü bir hareket olmakla birlikte, kendisini esas itibariyle tarih, iktisat ve ahlak alanlarında gösteren sosyal teoriyle karakterize oldu.
Buna göre, İskoç Aydınlanmacılar insanın toplumsallığını ve sosyalleşebilirliğini apaçık bir olgu olarak gördüler; onu bütün açıklığına rağmen, insanda bulunan sosyal içgüdü veya toplumsallık iştihası üzerinden açıklama yoluna gittiler. Özellikle Hume ve Smith söz konusu olduğunda, “doğa durumu” ve “toplum sözleşmesi” gibi fikirleri açıkça reddederken, İngiliz ve Fransız Aydınlanması’nın tipik görüşlerinden önemli ölçüde ayrıldılar. Locke’un deneyci epistemolojisinin özü itibariyle iyimser ve “mükemmeliyetçi” felsefelerinin temelini oluşturduğu İngiliz ve Fransız filozoflar tecrübeyi şekillendirmenin insanın, daha sonra aklın bulguları tarafından biçimlenecek olan karakterini şekillendirmek olduğunu düşündükleri için insanları istenen aydınlık ve doğru yola sokmanın mümkün olduğuna inanıyorlardı. Buna göre, toplum rasyonelleştiği ölçüde, gelecek kuşaklara aktarılan deneyim ve birikim de daha rasyonel hale gelecekti.