Özgürlüğü nasıl tanımlarız
-
Özgürlük insanın her istediği şeyi yapabilmesi midir? "ben" in özgürlüğü "sen ve ötekinin " özgrülüğünün başladığı yerde mi biter? Bunun sınırları nasıl çizilir ve kim tarafından? Özgülüğü ketleyen şeylerin kaynaklarına göre insan üzerindeki etkileri nelerdir?
-
Özgürlük kanla kazanıldığına göre evrensel olmuyor, senin-benim özgürlüğüm oluyor.
Buna göre özgürlüğü de güç belirliyor.
Basit bir örnek, bir taraf deve sidiği içme özgürlüğü istiyor, bunu devletin sağlık politikası haline getirmek istiyor. Diğer taraf bundan rahatsız olduğu için bilimsel sağlığın özgürlüğünü istiyor.
Bir başka taraf da doktorlar bu ülkeden gitsin, bitkilerle kendimizi iyileştiririz özgürlüğü istiyor.
Velhasıl bu böyle gider. -
@nejdet-evren Özgürlük insanın her istediği şeyi yapabilmesi midir?
Hayır değildir."Ben" in özgürlüğü "sen ve ötekinin" özgürlüğünün başladığı yerde mi biter?
Hayır bitmez. Karşılıklı sınırlar çerçevesinde süregelmesi gereken bir kavramdır. Eğer sen karşıdakinin özgürlüğünü kısıtlarsan o da seninkini kısıtlar. Herkes eşit ve saygı duymak zorundadır.Bunun sınırları nasıl çizilir ve kim tarafından?
Herkes kendi benliğinden sorumludur.Özgürlüğü kenetleyen şeylerin kaynaklarına göre insan üzerindeki etkileri nelerdir?
Öncelikle yaşama arzusunu insana verir. Özgürlüğün içinde hayaller, arzular, fikirler ve davranışlar vardır. Eğer kişi içinde bulunmak istediği hayatı yaşıyorsa özgürdür. Eğer kişi istediği fikirleri sunabiliyorsa yine özgürdür ve eğer kişi yapmak istediği davranışları yapabiliyorsa yine özgürdür.Lakin tüm bu sorulara vermiş olduğum cevap yine bir sınıra dayanmaktadır. Tek başımıza kurduğumuz bir ütopya içerisinde yaşamıyoruz. Toplu bir kesim içinde milyonlarca insanla birlikte yaşıyoruz. Herkes istediği iyi/kötü her şeyi yapmak isterse ki bunu isteyen çoktur orada kurallar ve yasalar devreye giriyor. Çünkü birlik ve beraberlik öbür türlü kurulamaz. "Kurallar çiğnenmek için vardır." düşüncesi çok hakim. Bunu yıkmak için kurallar olmalı. Olmalı fakat bu olgu da kişiden kişiye değişir. Kimine mantıklı gelir kimine gelmez. Burada da adalet devreye girer. Yani ne istersek isteyelim bir sınır muhakkak var olacaktır. Bu da bir düzendir.
-
Özgürlük çok tartışmalı bir kavram. Bazen insanlar özgür irade var mıdır tartışıyorlar, ben bu tartışmalara çok katıldım, fakat neyi tartıştıklarını bilmiyorlar.
Özgür irade var demek için zıplayıp uzaya uçmak, Jüpiter'de tatil yapıp dönmek gerek diye düşünüyorlar. Hangi anlamda özgür irade var veya yok çerçeveye oturtayım desek gürültüye gidiyor.
Önünde bir kırmızı düğme var, basarsan nükleer füzeler fırlatılacak, vaz geçersen nükleer savaş çıkmayacak.
Kırmızı düğme ile Jüpiter tatili arasında çok fazla fark var ve gerçekten özgür irade tartışması bir çerçeveye oturtulmak, özgürlüğün tanımı yapılmak zorunda.
Yoksa ayaklarımızı zemine basma bağımlısı olmamız bile kölelik sayılır. Düşünün, yerin hemen altı ateş. Havanın hemen üstü ölümcül uzay. Ne kadar dar bir hacimde sıkışmış yaşıyoruz. Böyle bakarsak özgür olmak zaten olanaksız. Everest zirvesine çıktın diyelim. Nereye gittin de sanki? Hiç bir yere. Ay'a gittin, Mars'a gittin. Nereye gittin sanıyorsun ki? Aslında hiç bir yere. Komşu yıldıza git, hâla nereye gittin sanıyorsun ki, hiç bir yere!
Aslında böyle!
-
@bilgisezgi , Egemenlik alanların tümünde ve zayıf olduğu yerlerde bile insanın hareket kabiliyeti, yaratıcılığı ve becerisi sayesinde özgür alanlar yaratabilecek güçtedir.
-
@bagimsizkoala , "ben"in özgürlüğü "sen ya da ötekinin" özgürlüğünün başladığı yerde bitmez; ben, sen ya da öteki kadar özgürdür. Fizik ve toplumsal sınırlamalara ayrıca değinmek gerekecek...
-
@DemoKratos ,İstencin özgürlüğü varsayılmıştı; lakin bu varsayım/ön-kabul önerinizle geri alınmış olup, özgürlük olgusunun tartışılmasına istencin özgürlüğünü de katarak ilerlemeyi yararlı gördüm...
-
Kendimizi kandırmayalım, mutlak özgürlük diye bir şey yok, olamaz da. Yoksa sizler her kafanıza yatanı ve istediğiniz her şeyi yapabiliyor musunuz?
Peki ne var?
Çizgilerini, içinde yaşadığınız toplumun çizdiği kurallar çerçevesinin içinde at koşturmaktan başka bir şey yapamazsınız. Yok, ben her şeyi yaparım diyorsanız, eninde sonunda toplumdan dışlanırsınız. -
Şimdi ben İslam'ın hiç bir şeyini beğenmediğim için Kelam dedikleri İslam felsefesini de beğenmiyorum.
Ama hakkını teslim etmek gerek ki Kelam, özgür irade konusunu çok güzel çözmüştür. Bu çözüm de aslında Kuran'a kafadan aykırıdır.
Nedir çözüm? "Cüzi irade" kavramı. Bu yani, çözüm bu. Gerçi bu çözüm tüm İslam'a malolmamıştır. Cebriye ve Mutezile ayrımına gitmiştir.
Benim İslam'da beğeneceğim bir tek şey vardı, o da Farabi (ve onun yolunda giden İbn Sina gibi kişiler) olurdu. Fakat Farabi'nin görüşleri yayılmadı. Gazali onu kafir ilan etti ve İslam toplumu çoğunlukla Gazali'yi desteklemeyi tercih etti.
O da olmayınca benim İslam'da beğenebileceğim hiç bir şey yok. Ama bu Kelam'daki "cüzi irade" kavramı her ne kadar derin mezhep ayrılıklarına yol açmış olsa da iyi çözümdür. En azından çözüm buradan başlar.
Kedi olalı bir fare tutmuş yani kelamcılar.
-
Eğer esaretten bahsedeceksek, ışık hızı kısıtlaması bile esaret! Bırak kütle çekimini filan...
Işık hızını ona, yüze, bine, milyona katladın. Hâla tutsaksın! Bir evrenin dışına çıkıp bakayım evrenden başka ne var ne yok dışarda, çoklu evrenler var mı acaba diyecek olsan, milyon ışık yılı hızla gitsen binlerce yılda çıkamazsın evrenden!
Ne anladık biz bu aşktan!
-
Özgürlük fizik yasalarıyle ilgili bir olgu değildir. İnsan ve toplumsal bir içeriğe sahiptir; aynı zamanda sosyal-ekonomik-politik, tarihsel bir olgudur.
Bir çocuk dünyaya geldiğinde yapayalnız kalacağı bir adada büyüme olanağına sahip olsun, erginleştiğinde biyolojik olarak insan ve fakat sosyal olarak değildir; bu canlının özgür olduğu da söylenemez.
"ben" in özgürlüğü "sen ve ötekinin" özgürlüğü kadardır.
Özgürlük ve iradenin özgürlüğü farklıdır. Özgürlük dillendirildiği gibi her istediğini yapmak değildir; zira bu zaten sınırlı evrende mümkün olmayan bir hayelden öte bir şey olamaz. Özgürlük bireysel değil toplumsal bir olgudur. Bu yapısı itibariyle özgürlük bireysel irade ile de çatışkı içindedir. Bu bağlamda söylenebilir ki insanın bir tür olmayı da başaramamasına karşın diğer tüm türlerle ayrım gözetmeksizin yaşayabilmesinin -dünya gezegenin de yada ötesinde – maddi tüm koşullarının ortaklaşılması, yaratılması ve paylaşılmasıdır özgürlük... Birey ve iradesinin tercih yapması ve özgürlüğüne gelince, bu durum bireyin bilinç düzeyi ile yakından ilgilidir. Her ne olursa olsun yaptığı tercihler ile birey hem bir insan hem de özgür iradesi olan bir canlıdır. Küçük bir örnek ile bunun nasıl gerçekleştiğini, determinist yasalardan nasıl azade olduğunu görebiliriz. denek birey (x) elmayı çok seviyor, maden suyunu hiç sevmiyor; - biyolojik dayatma -, önüne elme ve maden suyu koyarak (x) e deniyor ki maden suyunu tercih edersen mükafat alacaksın, değilse hiç bir şey - toplumsal dayatma – hiç bir kimse ve hiç bir bilimsel veri bize önündeki üç seçenekten hangisini tercih edeceğini önceden kesin bir dille söyleyemez. Ancak bilinen odur ki o an yapacağı tercihi (x)i bir yere koyacaktır, üç ayrı noktadan birine taşıayacaktır; (x) gerçekten tercih yapabilme özgürlüğüne, yetisine sahip değilse kendisine böyle bir teklifin yapılmasının bir anlamı olmazdı zaten. (x) elmeyı tercih ederek topumsal dayatmayı ret edecek ya da maden suyunu tercih ederek doğal dayatmayı; hepsinden daha önemlisi ikisini de ret etmek suretiyle hem doğal hem de toplumsal dayatmaları ret edecek ve öznelliğini gerçekleştirecektir. Bu durum kuantum fiziğine de uygundur.
-
özgürlük, -ğü 1. isim Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın durumu; azadelik: "Özgürlüğünün ilk gününde meyhanedeki arkadaşları ona dostça öğütler verdiler." - İhsan Oktay Anar 2. isim Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu; hürlük, hürriyet: "Özgürlük görece bir kavramdır, onu oldum olasıya bilmişimdir." - Azra Erhat https://sozluk.gov.tr/
Özgürlük bağımlı olmamaktır.
Göreceli özgürlük var. Oda gelip geçici.Örneğin Kitaplar,kütüphaneler,arama motorları vb araçlar olmadan bilgiye ulaşma özgürlüğüm yok.
Hadi ulaştım diyelim onları doğrulamak için gene başka şeylere bağımlı oluyorum.
Bildiğim bir bilgiye diğer insanlar ulaşamıyorsa ben onlara göre özgürüm.
Ama sadece bildiğim konuda özgürüm.
Başka konularda gene bağımlı oluyorum.
Bu bilgiyi elde ederken kullandığım araçlara gene bağımlıyım.Özgürlük kurgusal varlıklarda olur. Tanrı gibi.
Özgürlüğün determinizm ile alakası yoktur. Determizmde neye bağımlı olduğunu bilirsin. Diğer durumda bağımlı olduğun şeyi bilemezsin. Belirsizlik vardır.
-
insanoglu aliskanliklari ile vardir, bu aliskanliklar aslinda bagimliliklaridir da o zaman ozgurluk kavrami anlamini yitiriyor mu?
-
Bir çok insan lafa gelince özgürlüĝü cennetvari bir şekilde lanse etmeye çalışıyor. Mutlak özgürlik, eşitlik, kardeşlik, barış falan filan...
Bunlar çok utopik çıkarımlar, çünkü insanlar doĝası gereĝi bencildir ve öyle olmak zorunda. İşte tam bu nedenden ötürü bir arada yaşamayı bir şekilde mümkün kılan kanunlar ve kurallar vardır. Bunun dışına çıkmak isteyen oluyor ancak ya mahpushaneye giriyor veya içinde yaşadıĝı toplumdan dışlanıyor. Bu kaçınılmaz bir durum.