Skip to content

Tartışma

937 Topics 12.2k Posts

Subcategories


  • Herkesin bir kürsüsü olmalı.

    278 Topics
    5k Posts
    K

    @kâfir-imam , bak bir noktada haklısın. Bu ülkenin tek bir bayrağı vardır ve anayasada belirtilir.
    Aha şöyle ve bunun dışındakine meyillenenler bu ülkenin düşmanıdır.

    80a95191-26ee-48c7-92e8-4fdb4885213b-grafik.png

  • 119 Topics
    1k Posts
    kâfir imamK

    Din insanı iyi yapmaz, iyilik kişinin içinden gelir. Namaz kılarak iyi olan birini görmedim , bir iyi insan namaz kılıyor diye onun ahlakını namaza bağlamak ahlaksızlıktır.

  • 76 Topics
    2k Posts
    G

    Bir de şeey sabah aldığım o güzel mesaj ❣️

  • 1 Votes
    4 Posts
    171 Views
    D

    @nejdet-evren tepki süresini şu an hatırlamıyorum ama kesinlikle sinir iletimi süresinden çok daha fazla sürede denek bilinçli kararını veriyor. Tabii denek kendini yaşamsal bir tehdit karşısında görmediği için düşünerek karar veriyor ve bu zaman alıyor. Yaşamsal tehdit algılasaydı saniye geçmeden tepki verirdi. Bilinçaltı kararını çoktan vermiş oluyor fakat bilinç durumu tartmaya devam ediyor. Sonra da bilinçaltının önceden belirlediği kararı o da veriyor.

    Hatta bu deney karar verme özgürlüğü diye bir şey olmadığı konusunda spekülasyonlara yol açmıştı.

  • 0 Votes
    7 Posts
    196 Views
    D

    @TENTEN elbette alternatif çok da, Microsoft ayarında olanı ben görmedim. Microsoftun ofisi gerçekten mükemmel. Tüm alternatifleri denediğimi söyleyemem, iyileri çıkmış olabilir.

  • 1 Votes
    5 Posts
    148 Views
    D

    @DemoKratos, içinde söyledi: İlk meslek yanılgısı

    Celal Şengör çıkıp İbrahim mibrahim yok, efsane dedi diye ortalık karışıyor.

    Dilipak da eksik olmadı, hemen mevzuya atladı. Ya şu ülkede bir tane "inanç özgürlüğüdür, isteyen neye istiyorsa inanır, allaha inanmamak da inanmak kadar tamamen normal bir seçimdir" diyecek normal bir insan yok mu ya?

    Bu ülkede hiç mi bir tane ilaç için olsun normal aklı başında insan yok? Bu seçmecelere mi mahkumuz biz yahu? Hayır nerden düştük biz bu foseptik çukurunun içine, bu din denen beladan kurtuluşumuz olmayacak mı bizim? Din din din din ne kafa koydular ne beyin! Hay dininiz kadar taşın altında kalın be! Yetti bu din din din dininiz yahu!

    Len bir diyeceğiniz inanç özgürlüğü esastır, insanlar allaha inanır veya inanmaz, bu hiç bir şeyi değiştirmez, kişisel tercihidir, bu bizi hiç ama hiç ilgilendirmez! Ülen bir diyeceğiniz bu be! Allahınız gerçekten olsa keşke de bin türlü belanızı elvan elvan verse!

  • 1 Votes
    5 Posts
    166 Views
    phiP

    @DemoKratos, içinde söyledi: İskandinav ülkelerinin NATO üyeliğine karşı çıkmak gerçekçi mi?

    Hayır. Değil. Gerçekçiliğin tam zıttı, kendi perspektifinde yaşıyor olmanın apaçık göstergesi.

    Neden böyle? Çünkü bu görüş dünya reel politiklerini hiç görmüyor. Görmesi gereken şu: Zaten NATO tamamiyle başta en güçlü üyesi ABD olmak üzere pkk nın uzantısı ypg'yi apaçık, resmi şekilde destekliyor.

    Madem öyle NATO'dan çıkacaksın. Pentagon resmi açıklama yaptı yani, resmi! Basbayağı Pentagon'un görüşünü bildiren resmi yetkili açıklaması. Ypg ye desteğin süreceği apaçık resmi açıklama ile ortaya kondu. Yapılan silah yardımları resmi olarak açıklandı. Yetmedi ypg için ABD bütçesinden ödenek ayrıldı, resmi, öyle örtülü ödenek filan değil!

    Bütün bunlar apaçık olurken bu ülkeler pkk ya destek veriyor diye NATO üyesi olmasınlar istemiyoruz demek... Değerlendirme yapmak gereksiz. Görünen köye kılavuz gerekmediğini bilmeyecek saftirik olmaması gerekiyor.

    bu konuda haklisin fakat sence ulkenin suanki durumda abd ye karsi soz edememesin sebebi zaten abd nin getirmis oldugu hukumet olmasindan kaynaklaniyor olabilir mi 🙂

  • Takım ruhu mu, profesyonellik mi?

    3
    0 Votes
    3 Posts
    145 Views
    düşüntaşınD

    @nejdet-evren, içinde söyledi: Takım ruhu mu, profesyonellik mi?

    @düşüntaşın, profesyönel olmak ekip olmanın önünde bir engel oluşturmaz; bilakis bunun önünü açar. futbolcuların tümü zengin kulüplerin emekçileridirler; yetenek ve becerilerine göre kazanırlar. emek-sermaye çatışmasında emekçilerden bir kulüp lehine biat etmesini istemek, bunu göstermediğinde takım ruhuna aykırı davranmakla itham etmek sermaye lehine bir haksızlıktır.

    Abi bari fenere gitmeyeydi, başka takım mı yok :))

  • Küçük şeyler...

    17
    2 Votes
    17 Posts
    445 Views
    D

    @TENTEN burada üzerinde durulacak sözcük "şey" değil. Burada konu diğer sözcük yani "küçük" üzerinde döndü.

    Bu başlıkta "küçük" şeyler konu edilecekse ve bahsettiği şey küçük değilse, alınacak kadar "büyük" ise konu dışına çıkmış oluyor kendi mantığınca.

    Sanırsam anlaşılmış olmalı. Geri dönüşüm ise iyi bir örnekleme olmamış. Kimse hazır cam atmışken plastik de atayım bari elbette dememeli ama laf lafı açar.

    Sakıncalı olanın ısrarla konuyu saptırmak olduğu, bir antiparantez açmanın hiç bir sakıncası olmadığı apaçık anlaşılır bir konu.

    Hatta bu antiparantezler üzerine konuşma sürdürülmek istenirse yeni bir başlık açma gereği doğarsa forumun gelişimi için çok yararlı olur.

  • 0 Votes
    3 Posts
    171 Views
    D

    Derhal hemen yarın kaldırılması gereken bir yüz karası, bir utanç. Buna rağmen ısrarla dayatılıyor. Bulmuşlar koyun sürüsü gibi insanları, dayatmakta hiç sakınca görmüyorlar. Ne versen yer mallar şeklinde bir anlayış egemen.

    Derhal, hemen bu ayıp yok edilmeli. Din hakkındaki bilgiler felsefe dersinde verilmelidir. Aklın yolu budur ama işte ne millette, ne başındakilerde var mı onu sorgulamak gerekiyor.

  • 2 Votes
    39 Posts
    641 Views
    phiP

    Bu konu cok uzadi arkadaslar.

  • 0 Votes
    4 Posts
    102 Views
    D

    @TENTEN, içinde söyledi: Kazanç tipine göre yönetilirsin

    Paket yasalar

    Evvel yoğ idi, işbu rivayet yeni çıktı demiş ya Ziya Paşa. Aynen dediği gibi. Bu paket yasa uyanıklığı da öyle. Tek başına geçmesi akla aykırı yutturmacaları sıkıştır pakete arada geçsin.

    Yasalar paket değil tek tek oylansın işimizin adı ne diyenleri de sustur, seslerini kıs oldu da bitti maşşallah. Allah illeri demmokrasimize zeval vermesin işşallah.

  • Kıyaslama fakirliği ve YYGY

    4
    2 Votes
    4 Posts
    177 Views
    D

    Çok yerinde bir konu olmuş. Hemen bir örnek vereyim:

    Çaya şeker atmama mevzusu. Bu kısa sürede toplumsal bir algı oluşturdu ve çaya şeker atılmaması gerektiği kanısı hızla yayıldı. Bir kanıyı bu kadar hızlı yaymak zordur. Fakat trend bir tuttu mu akar gider. Hızla yayılır. Moda haline geldi mi artık önü kesilmez. Genel kabul görür.

    Tabii ki şeker kullanımı önemli bir sorun. Göbek yağının birincil direk sorumlusu. Fakat algı o yönde değil. Şeker atan modayı bilmemekle suçlanır hale geliyor. Herkesin eğilim gösterdiği bir davranışa ters kalmakla, "değişik" olarak suçlanmakla yüz yüze. Modaya, trende uyum sağlayamıyor!!!

    Eğer algı moda olmasa da bilinç olsa, çaya şeker atmaktan kaçınan kişi baklavaları, tulumbaları her gün lüplemekten de kaçınması lazım. Çaya şeker atmıyor, beş dilim baklavayı iç ediyor. E be kuzum az önce çaya şeker atmamıştın nooldu? Niye bir dilim baklava yeter, içinde çok şeker var demedin?

    Çaya atılan şeker de baklavada olan teker mi?

  • 0 Votes
    1 Posts
    107 Views
    No one has replied
  • Felsefe öcü mü?

    9
    0 Votes
    9 Posts
    211 Views
    D

    @DemoKratos, içinde söyledi: Felsefe öcü mü?

    Platon'u önemsemem ama Sokrat bence önemlidir.

    Platon aynı zamanda Demokritos'un yani benim üstadımın şiddetli muhalifidir. Elinden gelse Demokritos'tan hiç bir söz kalmamasını sağlamak istediğini söylemiş ve Demokritos'un fikirlerinin tamamen yok olmasını dilemiştir.

    Platon İslam felsefesinde yer bulan tek Yunan filozofudur. Eflatun adıyla tanınır ve saygı duyulur. Aslında Aristo'nun fikirleri de dinlerde yer etmiştir ama adı anılmadan. O bakımdan Platon benim en az değer verdiğim filozof. Demokritos'a karşıysa zaten tamekse koy sepete pardon at çöpe. İşim olmaz.

    Kendini bil sözü Platon'a atfedilir ama bu çok daha eski bir sözdür. Bunu Platon ilk kez söylemiş olamaz. Bunun ne kadar eski bir söz olduğu bilinemez. Ama Platon bunu temel ilke edinmiştir tamam, doğruya doğru. Öldür ama hakkını ver. Platon bu ilkeyi çok öne çıkarmış ve iyi de etmiştir.

  • 1 Votes
    4 Posts
    112 Views
    D

    Bu durum Kuran'ın açılış bölümünde vurgulanmıştır. Bu bölümde Yahudilerden "mağdub" yani kendilerine öfkelenilen sıfatı yapıştırılarak nefret söylemi geliştirilmiştir. Zaten ilerleyen bölümlerde Yahudi nefreti sürekli pompalanır ve öfke giderek artarak lanetlendikleri ilan edilir. Yahudi soykırımına zemin hazırlamak için sürekli üzerlerine suçlar atılır.

    Kuran'ı dikkatle inceleyen, İslam'ın ne olduğunu derhal anlar. Bu son derece açıktır.

    Bahsedilen bölümde Hristiyanlara ise "dallin" denmiştir. Yani sapkın. Bu nefret söyleminden çok bir davet havası taşır. Yani gelin yeni dine girin sapkın olmayın gibi.

    Konumuzla ilgili kısma gelirsek İslam ise "sıratı mustakim" olarak vasıflandırılmıştır. Yani orta yol. Bu ifade söylediklerimin kanıtıdır. Yani ne Tevrat kadar katı bir şeriat, ama ne de şeriat bağlayıcılığından yoksun Hrist gevşekliği. İkisinin ortası.

  • Multeci Sorunu

    5
    2 Votes
    5 Posts
    121 Views
    D

    Mültecilerin kabul edilmesinin amaçları var.

    Tabii ki bunlar arasında muhacirleri ağırlayan ensar olma sevabına nail olmak !!! filan yok. O keriz kekleme kısmı işin.

    Ana neden, Beşşar Esad'ın askere alacak genç bulamamasını sağlamak ve bu yolla ülkesini savunmaktan aciz kalmasını, ele güne, Rusya'ya İran'a muhtaç kalmasını sağlamak. Bunun kanıtı, genç erkeklerin kabul edilmesi. Bunu yapacak bir ikinci enayi ülke daha dünyada bulamazsınız. Başka hiç bir ikinci ülkede, muhacir genç adamlar ülkenin deniz kenarında nargile içerken ülkenin çocukları o mültecilerin geldikleri ülkede savaşıp ölmezler.

    İkinci neden, şimdi bunlar bu ülkenin halkının kafasına Avrupa Birliğine filan giremeyeceklerini dank ettirdiler ya! Artık "siz en iyisi Arap liginde oynayın, çok da yakışır, tam size göre" diyorlar. "Sizin gibi gerilerin neyine çağdaşlık, modernlik, laiklik, siz kadın cinayetlerinizle, yobaz tutuculuğunuzla, gazetecileri, aydınları hapse doldurmanızla kalın, Araplarla yarışın bu konuda, cuk oturur size" diyorlar.

  • 3 Votes
    4 Posts
    147 Views
    TENTENT

    Dokunulmazlıklar yüksek maaşlı memurlar kalkmadığı sürece birşey olmaz.
    Birde eskiden keyfi dayak olayı (askerde okulda hapiste vb)vardı.

  • 2 Votes
    8 Posts
    224 Views
    K

    Kelim, sağırım, solağım, şen şakrak birisiyim...daha sayayım mı?!😀

    Yoksa bunlar eksiklik sayılmıyor mu?!

    Şaka bir yana...
    Hep şuna aldanıyoruz: Dünya hep bizim etrafımızda dönüyor.
    Bunun verdiği gazla, dünyaları yaratacağımızı zannediyoruz. Halbuki bizim bireysel olarak yaşayıp yaşamadığımızın hiçbir kıymeti yok aslında.

  • Bilgi güç müdür ?

    9
    1 Votes
    9 Posts
    633 Views
    D

    Bilgi tarih boyunca güç olma oranını artırarak günümüze gelmiştir. Ne kadar yakın tarih, o kadar fazla bilginin güç olmasının apaçık oluşu. Ne kadar eski tarih, o kadar bilginin güç olmasının daha az belirgin oluşu.

    Yaşayan önemli düşünürlerden Jose Luis Cordeiro ki şaşılacak kadar fikirlerimiz paraleldir, "Ölümsüz İnsan" kitabının yazarıdır, okuduğum zaman nasıl fikirlerim bu kadar paralel olur diye şaşırdım. Aynı ben.

    O diyor ki gelecekte distopya yoktur. Gelecek daima aydınlıktır. Distopyalar, karanlık daima geçmiştedir. Bunu okuyunca ne kadar şaşırdım anlatamam. Benim fikirlerimin anası bu yani, çok şaşırdım ve sevindim de.

    Kralsın Jose biraderim dedim. Adam tüm fikir üretimlerini bu omurga fikir etrafında inşa ediyor. Bu adamı çok tuttum. Keşke yeni tanımış olmasaydım dedim.

  • 4 Votes
    5 Posts
    208 Views
    K

    Biz insanlar gökten zembille inmedik herhalde. Fırsat buldukça hep söylerim: Bizler doğanın bir parçasıyız. Onsuz yapamayız.

    Hal böyle iken, doğaya sırt çevirmek, her tarafı beton yığınına dönüştürmek, dünyanın nefesi olan asırlık ormanlıkları bir çırpıda yakıp yok etmek, bize yaşam sunan doğaya ihanettir aslında.

    Yeşillikler, ağaçlar, bitkiler olmasa bu dünya bildiğin çöle dönüşür. Aklı başında kim çölde yaşamak ister ki?

    Ama bizlerin vurdumduymazlığı yüzünden, bu güzelim yeşil/mavi gezegenimiz yavaş yavaş çöle dönüşmekte, kutuplardaki buzullar erimekte, iklim değişmekte ve birçok sahil bölgeleri su altında kalma tehlikesi ile karşı karşıya.

    Yarım saatlik öğle molasını işyerimin hemen bitişiğinde olan ve içerisi bol ağaçlardan oluşan parkta geçirmeye gayret gösteririm hep. Parktan içeri adımımı attığım an, sanki milyonluk bir şehirde değil de kırsal bir beldede kendimi hissediyorum. Kuşların cıvıltısı, ağaç yapraklarının hışırtısı, böceklerin oraya buraya hareketleri beni hep etkilemiştir.

  • 0 Votes
    5 Posts
    126 Views
    K

    Avantajları ağır basan bir temiz enerji türü ve diğer enerji türlerine (rüzgar, su ve ışık) nazaran her zaman var olan bir enerji.

    Yurt dışından ithal edilen enerji bağımlılığından kurtulmanın ve ne idiğü belirsiz devletlerin siyasi baskısından kurtulmanın yolu, her ülkede var olan bu enerji türlerine yatırım yapmaktan geçiyor.

  • 0 Votes
    5 Posts
    175 Views
    D

    İnançların sadece dini olması gibi bir şart bulunmuyor. İnançlar felsefi de olur.

    Din veya felsefenin siyasi amaçla kullanımı aynı sonucu verir: Dini veya felsefi bir görüş biçimini siyasete temel yapmak dogmadır. İnanca dayalı yapılan siyaset biçimlerine ideoloji diyoruz.

    Bilimden başka bağlayıcı hiç bir şey yoktur. Sadece bilim bağlayıcıdır ve ilkelerine uyulması zorunludur. Bilimin dışında ancak dogmatik olunur.

    Bir bağlayıcılık içerdiğini iddia etmeden dini veya felsefi bir inanca sahip olmakta bir sakınca görülemez, yoktur.

    Devlet yönetimini dine de ideolojiye de dayandırmaya kalkışmak aynı derecede yanlıştır. Devlet sadece bilime dayalı yönetilir.

    Bu bilince erişememiş kişiler ve halklar elbette var ve çoklar da. Bu bir bilim yoksunluğu, bilinç yoksunluğu.

    Bilmek ve bilinç ayrı şeylerdir. Bir konuyu bilmekle o konuda bilinçli olmak farklıdır. Örneğin Kuzey Kore füze yapma bilgisine sahip ama kullanma bilincinden yoksun. Çünkü ideolojik bir devlet. Totaliter bir hanedan yönetimi ideoloji dayatıyor.

    Kuzey Kore'de füzeler diktatörün ezici gücünü pekiştirmekten başka bir işleve sahip değil. Dikta aracı. Diktatör diktasını sürdürmek için füze gücüne dayanmak zorunda hissediyor.