@Sputnik , bana sorarsan uydurma. 🙂
Ama şu var; İsrail´in nükleer başlıklı füzeleri olma olasılığı var. Yoksa bile, ABD dayısı hep arkasında olacaktır. Yani İsrail´in Araplar/Persler tarafından yok edilmesine müsade etmez.

İran sevdalıları burayı saçma sapan x/twitterleriyle çöpe çevireceğine, gitsinler İran´da lejyoner olarak göreve başlasınlar. Öyle ya, İran´a destek gerek hem de yerinde bir destek.

@TENTEN , hem de yaşlı olacak. 🙂
Hem yaşlı hem şağlıklı olma başlı başına saçmalık zaten. Yaşlı olup da düzgün kalan mı var!

Önüne geleni kadın çocuk bebek demeden helak eden bir canavardan iyilik istemek filmlerdeki villain karakterlerden yardım istemeye benziyor.

Darkmatter2525 aşağıda çok güzel açıklamış. Tanrı karakter olarak bir villain karakterdir. Kötü adamdır.

Aslında bu konu ibretlik, çünkü içerikleri apaçık olduğu iddia edilmesine rağmen, neredeyse her kelimesine dokuz doğurtanlar var. Araplar anlasın diye Arapça geldiğini beyan etmesine râğmen, Araptan çok Araplık yapanlar var. Çok şu anlama geliyormuş, yok bu anlamı varmış...falan filan. Asırlardır bunun kavgasını yapıyorlar ve her kelimesinde hikmet arıyorlar. Müslümanların kendisi yapıyor bunu, çünkü kafaları bulanık. Sıradan insanların parmakladığı/yazdığı bir kitap olduğunu kabullenemiyorlar.

Emine Şenlikoğlu´da bunlardan birisi. "İmamın manken kızı" isimli bir kıtabını gördüm. Kitabı okumadım (salak olmam lazım) ancak verilmek istenen mesaj o kadar belli ki, okumanıza gerek yok. 🙂

Sürekli basmakalıp cümleler kuranlar ciddi biçimde felsefe yapamaz, çünkü hayalgüçleri ve kelime dağarcıkları yeterli değildir. 🙂

@Sputnik, içinde söyledi: 20 dakikalık bir görüşme için 18 bin lira alabilen doktor

Konu hakkında harika bir ekşi sözlük yorumu.
https://eksisozluk.com/entry/167020313

düşünsenize, muayene odasına giriyorsunuz ve doktor size büyülü sözler fısıldayarak bir anda ağrılarınızı, sızılarınızı dindiriyor. belki de doktorun kendisi metafizik bir varlık ve dokunuşuyla tüm hastalıkları yok ediyor. yoksa niye bu kadar pahalı olsun? normal bir doktorun yapabileceği bir iş için neden bir servet ödeyelim, değil mi? belki de muayenehanede ikram olarak altın kaplamalı kahve servis ediliyordur, içtikçe sağlığınıza sağlık katıyordur.

bir de şu açıdan düşünelim, bu doktorun bekleme odası nasıl olur? insanlar sıraya girip 18.000 lirayı ödedikten sonra vıp salonunda masaj mı yapılıyor? belki de hastalar, sıra beklerken ultra lüks bir spa hizmeti alıyorlardır. 18.000 liraya normal bir bekleme odası olmaz, değil mi? kırmızı halılar, kristal avizeler, belki de (bkz: beethoven) canlı performans yapıyordur.

ve muayene sonunda, doktor size teşhisi koyup tedaviyi anlattıktan sonra 18.000 lira ödemenin verdiği o tarifsiz mutluluk hissi! hastalıktan değil, cüzdanınızın hafiflemesinden kurtulmuş olmanın verdiği rahatlama. sonuçta, sağlık her şeyden önemli yiğitlerim...

Başka ülkelerin bize saldırmasını önlemek için zaten NATO´dayız. NATO´da olduğumuz müddetce ne Rusya, ne Çin, ne Iran ne de Israil bize saldırabilir. NATO şemsiyesinin böyle bir güvencesi var. Ama yok bazı aklıevveller, Osmanlı Hükümdarlığı hayali ile yanıp tutuşuyor. Halbuki Osmanlı´nın adı var sanı yok. Bunlar eskiye takılıp kalanlar. Anca hayal etmesini bilirler.

Deontik mantık, normatif durumları ve yükümlülükleri inceleyen bir mantık dalıdır. "Deontik" terimi, Yunanca "deon" kelimesinden türetilmiştir ve "gerekme" veya "zorunluluk" anlamına gelir. Deontik mantık, doğru ve yanlışın ötesinde, neyin yapılması gerektiği, neyin yasaklandığı ve neyin yapılmasının erdemli olduğu gibi normatif yargıları formalize etmeye çalışır.

Bu bağlamda, deontik mantık, genellikle üç ana kavrama dayanır:

Yükümlülük: Bir eylemin zorunlu ya da gerekli olduğu durumu ifade eder. Örneğin, "yapılması gereken" veya "gerekli" anlamındaki yükümlülük.

İzin: Bir eylemin yapılmasının serbest olduğu durumu ifade eder. Yani, "yapılmasına izin verilmiş" anlamındaki izin.

Yasak: Bir eylemin yapılmasının mahkum edildiği ve bu nedenle yapılmaması gereken durumları ifade eder.

Deontik mantık, etik, hukuk ve felsefe gibi alanlarda önemli bir yere sahiptir. Normatif kuralların analizi, etik ikilemlerin çözümü ve hukuksal argümantasyon gibi konularda kullanılmaktadır. Bu mantık türü, normların mantıksal yapılarını inceleyerek, insan davranışlarının ve toplumsal kuralların daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunur.

Elektrik dağıtım şirketlerine güvenmeyeceksek kime güveneceğiz?

Özgürlükçü, modern ve laik kesimde biat kültürü olmadığı için eleştirel dil yaygındır.

O yüzden kim gelse eleştiririz. Doğrudur da, eleştirilmeyecek körü körüne itaat edilecek kimse yoktur.

Biatçı saplantılı yobazlar bunu anlayamazlar. Onlar için Allah dedi mi bir kişi, itaat farzdır. Ya yalan yere Allah diyorsa diye düşünebilseler, Anadolu'da ajanlar imam kılığında cirit atmazlardı.

Atatürk'ün tüm çabalarına rağmen bu ajanlar imam kılığında gezmeye ve halkı kandırmaya devam etmişlerdir. Çünkü halk inanmaya alışmış. İsyanları hep bu imam kılıklı ajanlar çıkarmıştır. Ajan provakatör imam kılığında Allaaaah dedi miiii, tamam. Şeriat isterük çığlıkları bu ülkede bir bitmemiştir.

Yukarıdaki iletiyi Kuzey Kore de yazsaydım ne vatan hainliğim kalırdı ne de şerefsizliğim.
Linç ederlerdi.
Sonra toplama kampına gönderilirdim. Muhtemelen.

Ben mucizeleri kabul etmiyorum. Tamamı kuruntudur.
Kutsal kitaplarda da bir mucize aramak saçmalıktır. Binlerce yıldır aynı kitaplarda mucize arıyorlar.
Tanrı filan da yok. Evrenin gizemi ifadesi de saçmalık bence.

Abuk sabuk inançlar beyin hastalıklarından kaynaklı olabilir.

Bu da değişik bir dil çıkarma. 🙂

Fikret Çetin - Dİamond Tema

image.png

Her 10 gencin 6 sı imkan bulsa atta...
Gençler ekonomiden, gelecekten ümitsiz.
Aslında ülke ekonomisinden daha önemlisi, ülkede durduk yere binalar çöküyor. Can güvenliği ve hukuk devletinin olmayışı daha elle tutulur bir gerekçedir. Nacizane kanaatimce... .)

@hulk
Gidişat böyle devam ederse, yeni banknotlar basmaya zamanları olmayacak. Ekonominin ağzına sıçtılar ve dar gelirlileri perişan ettiler. Kısa vadede bunun düzeleceğini zannetmiyorum, çünkü tepedekiler yerinde oturmaya devam ediyor. Ana sorumlu külahını alıp gitmiyor.