İçeriğe atla

Felsefe

452 Konu 958 İleti

Alt kategoriler


  • 87 Konu
    122 İleti
    PakizeP

    Modernizm ve postmodernizm, özellikle sanat, edebiyat, mimarlık ve felsefe alanlarında iki farklı düşünce ve ifade biçimini temsil eder. İşte bu iki akım arasındaki bazı temel farklılıklar:

    Zaman Dönemi:

    Modernizm: 19. yüzyılın sonlarına doğru başlamış ve 20. yüzyılın ortalarına kadar sürmüştür. Sanat ve kültür alanında yenilik ve ilerleme arayışıyla karakterizedir. Postmodernizm: 20. yüzyılın ortalarından itibaren ortaya çıkmış ve 21. yüzyıla kadar devam etmiştir. Modernizm sonrası bir yanıt olarak şekillenmiştir.

    Temel Özellikler:

    Modernizm: Kesinlik, nesnellik ve evrensel doğrular arayışı ön plandadır. İleriye dönük ve yenilikçi bir yaklaşım sergiler. Sanatçılar, toplumun ve kültürün geleceği için yeni yollar keşfetmeye çalışır. Postmodernizm: Belirsizlik, çok seslilik ve görecelilik vurgulanır. Kesin anlamlar ve evrensel değerler reddedilir. Metinlerarası ilişkiler, parodi ve ironi gibi teknikler sıklıkla kullanılır.

    Kültürel Yaklaşımlar:

    Modernizm: Genellikle Batı'nın ilerici ve öncü fikirlerine dayanır. Endüstrileşme ve bilimsel gelişmelere paralel bir şekilde kültürel bir dönüşüm hedefler. Postmodernizm: Kültürel bağlamda daha açıktır; çoğulculuk, kimlik siyaseti ve farklı kültürlerin bir arada var olmasını kabul eder. Serbest ve eklektik bir yaklaşımı benimsediği için çeşitli kültürel formları bir araya getirir.

    Sanat ve Estetik:

    Modernizm: Sanatın kendine özgü bir dili olduğunu savunur, soyutlama ve form üzerine yoğunlaşır. Yüksek sanat ile popüler kültür arasında keskin bir ayrım yapar. Postmodernizm: Yüksek ve düşük sanat ayrımını sorgular. Sanatın başka sanatlarla diyalog kurmasını, referanslar vermesini ve ironi kullanmasını öne çıkarır.

    Anlam ve Dil:

    Modernizm: Anlam arayışı içinde olan, dili net ve belirgin kullanmaya çalışan bir yaklaşım benimser. Anlamın önemli ve bulunabilir olduğunu savunur. Postmodernizm: Anlamın kaygan olduğunu, dilin sınırlarını zorlayarak anlamın değişebileceğini, çoklu yorumlara açık olduğunu vurgular. Anlamın inşa edildiğini ve süreksiz olduğunu savunur.

    Öz ve Kimlik:

    Modernizm: Bireyin özüne ve aracısız ifadesine önem verir. Bireylerin evrensel insan deneyimi içinde yer aldığını savunur. Postmodernizm: Kimliklerin çok katmanlı ve toplumsal yapılarla şekillendiğini savunur. Bireylerin özlerinin sabit olmadığını, zamanla ve bağlamla değişebileceğini belirtir.

    Bu farklılıklar, modernizm ve postmodernizm arasındaki temel çerçeveyi oluşturur. Her iki akım da kendi içinde çok çeşitli alt gruplara sahiptir ve bu gruplar da farklı yönlerden incelenebilir.

  • 116 Konu
    202 İleti
    PakizeP

    Estetik, felsefenin bir dalı olarak sanat, güzellik, zevk ve duygu gibi konuları ele alır. Estetik, sanat eserlerinin değerlendirilmesi, güzellik anlayışları, deneyimlerin ve algıların nasıl şekillendiği gibi meseleleri inceler. Bu bağlamda estetik, hem sanatsal hem de felsefi bir boyut taşır.

    Estetik Felsefesi

    Estetik felsefesi, temel olarak şu sorular etrafında şekillenir:

    Güzellik nedir? Sanat nedir ve sanatsal eserlerin değeri nasıl belirlenir? Sanat ile gerçeklik arasındaki ilişki nedir? Duyguların sanatta nasıl bir yeri vardır?

    Bu sorular, farklı filozoflar tarafından çeşitli şekillerde ele alınmış ve farklı yaklaşım ve teoriler geliştirilmiştir.

    Önemli Estetik Filozofları

    Platon: Estetik düşüncesinde önemli bir yere sahiptir. Platon'a göre güzellik, ideaların bir yansımasıdır ve sanat, bu ideaları taklit eder. Platon, sanatı gerçekliğin bir kopyası olarak görmüş, sanatın toplumsal ve ahlaki etkilerini sorgulamıştır.

    Aristoteles: Sanatı, taklidin bir biçimi olarak tanımlamış ve sanat eserlerinin, izleyicide belirli duygular uyandırmasını önemsemiştir. Sanatın, insan hayatındaki işlevine ve doğasına dair sistematik bir anlayış geliştirmiştir.

    Immanuel Kant: Estetik üzerine önemli bir tez geliştirmiştir. Kant, güzelliğin, öznel bir deneyim olduğunu ve sanatın nesnel bir düzen içinde tasarlanabileceğini savunmuştur. "Yargı Gücü" adlı eserinde, güzelin nesneye içkin bir özellik değil, izleyicinin ruh hali ile ilgili olduğunu öne sürmüştür.

    Friedrich Schiller: Estetik ile etik arasındaki ilişkiyi ele almış ve güzelliğin insanın özgürleşmesine katkıda bulunduğunu savunmuştur. Sanatın toplumsal ve bireysel gelişim üzerindeki rolünü vurgulamıştır.

    John Dewey: Sanatı bir deneyim olarak ele almış ve sanatın bireyin yaşamındaki yerini incelemiştir. Dewey'e göre sanat, duygusal bir deneyim sunmakla kalmaz, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir bağlamda anlam kazanır.

    Arthur Schopenhauer: Sanatı, acı ve çatışmadan kaçış yolu olarak değerlendirmiştir. Schopenhauer'a göre, sanat, insanların dünyadaki ıstıraplarından uzaklaşmalarını sağlar.

    Martin Heidegger: Sanatın ontolojik boyutlarına dikkat çekmiş ve sanatın, varoluşu anlamamıza yardımcı olacağını öne sürmüştür. Sanat eserlerinin, varlığın nasıl açığa çıkabileceğini gösterdiğini savunmuştur.

    Theodor Adorno: Estetik teorisi ile sosyal eleştiriyi birleştirmiştir. Sanatın toplumsal eleştirinin bir aracı olabileceğini, ancak aynı zamanda kendine özgü estetik bir değer taşıdığını belirtmiştir.

    Bu düşünürler, estetik felsefesinin gelişiminde önemli katkılarda bulunmuş ve estetiğin çok yönlü yapısını anlamamıza yardımcı olmuştur. Estetik, felsefi düşüncenin derinliklerine inmeyi sağlarken, aynı zamanda sanatın bize sunduğu tecrübelere yönelik de bir yönelimdir.

  • 94 Konu
    173 İleti
    S

    @Eski-Kullanıcı, içinde söyledi: Eflatun

    @Efruhte eşek de güzel hayvandır. İnsanlara çok yararı olduğu halde hakrete maruz kalıyor. Arapın putu bile hakaret ediyor. Eşekteki güzelliği değil de kötü sesi görüp hakaret ediyor. Allah çok karamsar yav.

    Eşek benimde sevimli bulduğum bir hayvandır.
    Bu aşağıdaki olay gerçek mi? Gerçekse çok kötü, çok. 😞
    Gerçek değilse bile, bir hayvanın üzerine neden İsrail bayrağı çizersin ki?
    Zeka yerlerde.

    Teyit, eşeği öldürmediler diyor. Umarım doğrudur.
    Twitter da paylaşılan resim şu:

    88ca0222-007c-4430-bc81-3e304fe5be99-image.png

  • 115 Konu
    115 İleti
    TENTENT

    1 Düşüncenin,bilginin konusuna yönelmesi durumu.
    Buna göre, Ortaçağ mantıkçıları, başka göstergele­ri değil de, doğrudan doğruya şeylerin ken­dilerini gösteren gösterge ya da işaretler için ilk yönelim (primae intentionis), şeylerin biz­zat kendilerini değil de, şeylerle ilgili işaretle­ri gösteren im, gösterge, deyim ya da terimler için ikinci yönelim terimini kullanmışlardır. Buna göre, örneğin "İn­san ölümlüdür" önermesinde, insan terimi, şeylerin, yani kendileri im ya da göstergeler olmayan insanların yerini tutan bir gösterge olduğu için ilk, buna karşın "Türler cinslerin bölmeleridir" önermesinde ise, tür, "insan", "at" ve "köpek" gibi, kendileri, şey değil de,deyim olan cins isimlerin yerini tuttuğu için, ikinci yönelimden bir terim olmak durumun­dadır.

    2 Biraz daha genel bir çerçeve içinde, bi­lincin, daima kendisinin ötesindeki bir şeye işaret ederek, her zaman bir şeyin bilinci ol­ması, faaliyetini belli sonuçlara doğru yönelt­mesi durumu; bilincin, dış dünyada varolma­sı gerekmeyen zihinsel bir nesne yaratması, onu dış dünyaya yansıtması hali, bir şeyin kendisinin dışındaki ve ötesindeki bir şeye yönelmesi, o şeyi hedeflemesi hali. Nitekim, Husserl'e göre, yönelim, bilincin algı, tasav­vur, vb.ye bir anlam yükleme imkanı veren özel bir tavrıdır.

    3 Ahlakta, eylemin ulaşmayı amaçladığı nihai hedef. Bu bağlamda, örneğin Kant'a gö­re, eylemlerimizin ahlaki değerini yaratanşey, eylemin sonucu değil, fakat niyeti ve yö­nelimidir.
    Bu bağlamda, yönelmişliği, bilincin özsel ve ayırt edici bir özelliği ve bu arada, zihnin bi­lişsel ve iradi faaliyetinin temeli olarak gören bilgi anlayışına yönetimcilik adı verilirken, zih­ni, bilincin dış dünyada varolması gerekme­yen zihinsel bir nesne inşa etme ve içeriğini dış dünyaya yansıtma yeteneğiyle tanımlayan öğ­reti yönetimsel zihin teorisi diye tanımlanır.

  • İlericilik ve Gericilik

    4
    0 Oy
    4 İleti
    113 Bakış
    S

    Mısır Kralı I. Faruk demiş ki.

    "Sürgüne giderken 'Bir gün gelecek; dünyada 5 kral kalacak. Dördü iskambil kağıtlarında, birisi de Büyük Britanya'da' demiştir."

    https://tr.wikipedia.org/wiki/I._Faruk

  • İnsan iyi midir kötü müdür?

    45
    2 Oy
    45 İleti
    830 Bakış
    PakizeP

    İnsanın iyi ya da kötü olup olmadığı sorusu felsefi, psikolojik ve sosyolojik birçok tartışmaya yol açan karmaşık bir konudur. İnsan doğasının iyi ya da kötü olduğu konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.

    İyi Doğa Teorileri: Bazı felsefi yaklaşımlar, insanların doğuştan iyi olduğunu savunur. Bu görüşe göre insanlar, içinde bulundukları sosyal çevre ve deneyimlerle şekillenir. Bu görüşü savunanlar, insanların merhamet, sevgi, dayanışma gibi olumlu duygulara sahip olduğunu ve daha iyi bir toplumu oluşturma potansiyeline sahip olduklarını iddia eder.

    Kötü Doğa Teorileri: Diğer bir görüş ise insanların doğuştan kötü olduğunu savunur. Bu perspektif, bireylerin bencil çıkarlarına öncelik verdiği ve sosyalleşme sürecinde bu eğilimlerin pekiştiğini öne sürer.

    Karamsar Yaklaşımlar: Bazı filozoflar, insan doğasının karmaşık olduğunu ve hem iyi hem de kötü yönler barındırdığını savunur. Bu görüş, insanların seçim yapma özgürlüğüne sahip olduğunu ve bu seçimlerin ahlaki sonuçlar doğurduğunu belirtir.

    Kaynaklar: İyilik ve kötülüğün kaynakları arasında genetik, çevresel faktörler, eğitim, kültürel etkiler ve bireysel deneyimler yer alır. Örneğin, kültürel normlar ve sosyal öğrenme, bireylerin davranışlarını etkileyen önemli unsurlardır.

    Sonuç olarak, insanın iyi mi kötü mü olduğu konusunda kesin bir yanıt yoktur; bu, insanların davranışlarını, değerlerini ve inançlarını yönlendiren çok çeşitli faktörlere bağlıdır. İyi ve kötü kavramları da kültürden kültüre değişebilir ve birçok insan bu kavramların geçici olduğunu savunur.

  • En Büyük İyilik Hak Aramaktır

    3
    0 Oy
    3 İleti
    76 Bakış
    ?

    @hulk halk arasında benzer bir laf vardır , arka cebe giren şemsiye açılmaz diye. Artık bu siyasete yıllarca yol verilmiş o konuda hak aramak için arka cebin dağılması parçalanması gerekir.

    Hani CHP hep eleştiriyordu akp yi. Şimdi aynılarını kendi de yapıyor. Resmi araçlara belediye başkanlarının adlarının yazılmasını kendileri eleştiriyordu. Ama İmamoğlu en büyük icraat olarak kendi adını heryere yazdırmayı başardı.

    Artık aklını kullanan bunlara elini kaptırmaz.

  • Kendimce

    43
    2 Oy
    43 İleti
    1k Bakış
    ?

    İnsanların çoğu yaratıcıyı kendilerine benzettikleri için severler. Aslında yine kendileridir gerçekten taptıkları.

    Haci adlı düşünür şöyle der,

    Bir gün put dile gelmiş , demiş ki aslında bilirmisin nedir taptığın? Ben sana sadece ayna tutarım.

  • Kanıtsız Felsefe Olmaz

    2
    0 Oy
    2 İleti
    50 Bakış
    ?

    Örneğin @Efruhte nin hayal dünyası böyle

    https://tr.pinterest.com/pin/614248836662434488/

    Ama gerçekler böyle

    https://kisadalga.net/haber/detay/iranli-kadinlar-anlatiyor-kadinin-iranda-yasadigi-sorunlar-bugunun-degil-1_43210

  • İyi İnsan Olmak İçin Dinlere Gerek Yoktur

    4
    2 Oy
    4 İleti
    90 Bakış
    K

    Nankör ve kibir.
    Dindarlar, dinsizleri/kâfirleri bununla suçlarlar. Bu forumda da bunu yapan dindarlar var.
    Neymiş efendim?
    Her şeye gücü yeten Arap Tanrısı işini gücünü bırakmış (belki canı sıkılmıştır), özene bezene bu dünyayı ve bilhassa insanları yaratmış. Yetmemiş hayvanları, insanların hizmetine sunmuş.
    Karşılıksız bir şeyin olmadığını yine bu tanrı bize ispatlıyor.
    Nasıl mı?
    Diyor ki, bunların karşılığında bana kayıtsız şartsız tapacaksınız. Yan çizerseniz sizi yakarım.

    Biz de kendisine sittiri çektiğimiz için nankör ve kibirli oluyormuşuz. Tabii yersen. Halbuki iyilik timsali ve merhametli birisi karşılık beklemeye tenezzül etmez, hele ki işkence (cehennem) yapmaya yeltenmez.

  • Düşünürlerin Özlü Sözleri

    14
    0 Oy
    14 İleti
    261 Bakış
    S

    a378b3aa-ed04-4190-8b4c-8111106b2e1e-image.png

  • Bilgi nedir? Bilginin Doğası

    3
    1 Oy
    3 İleti
    142 Bakış
    ?

    Hayal ettiğiniz şey bilgi değildir. Çünkü sadece senin bildiğin birşeydir. Aynı konuda herkes farklı bir haayal kurabilir.

    Hayalin bilgiye dönüşmesi için sistematik tekrarlanabilir sonuçlarla olanaklıdır.

    Varsayalım ki hayal kurduğumuz şeyi gerçek yaptık , ki o bir tanrı olamaz.

    Zihninden çıkmış, planlanmış, denenmiş bir şey tanrı olamaz.

    Sonuç olarak tanri bilinemez , sizin bildikleriniz kendi hayal dünyanızda yarattıklarınızdan ibarettir.

    Uydurmalar , hikayeler , masallar kimseyi bağlamaz.

  • Kendi kendine tasarım mümkün müdür?

    15
    0 Oy
    15 İleti
    335 Bakış
    TENTENT
    <!DOCTYPE html> <html> <title>HTML Tutorial</title> <body> <canvas id="myCanvas" width="500" height="500" style="border:3px solid #000000;"> </canvas> <script> let myVar = setInterval(myTimer, 100); function myTimer() { var tuval = document.getElementById("myCanvas"); var ctx = tuval.getContext("2d"); var r = ["blue", "red", "green", "yellow", "black", "white", "brown", "gray"]; var c = Math.ceil(8 * Math.random() - 1); ctx.fillStyle = r[c]; ctx.beginPath(); ctx.arc(Math.round(Math.random() * 500), Math.round(Math.random() * 500), Math.round(Math.random() * 45) + 5, Math.PI * 2 * Math.random(), Math.PI * 2 * Math.random()); ctx.fill(); } </script> </body> </html>

    Bu kodu not defterine yapıştırıp html olarak kaydedin.
    Yada kodu aşağıdaki bağlantıda çalıştırın.
    https://html.onlineviewer.net/
    Adımı yazması için ne kadar beklemem gerekiyor. 🙂
    Bol bol smile, pacman vb şeyler çıkıyor. Adını @smile cehennemi koydum. 🙂

  • Anarko Nihilizm

    30
    1 Oy
    30 İleti
    454 Bakış
    MistikM

    tr.jpg

  • Benim Felsefem - Antinatalizm

    66
    0 Oy
    66 İleti
    653 Bakış
    MistikM

    alt metni

  • Hiyerarşiye karşı Anarşi

    6
    1 Oy
    6 İleti
    206 Bakış
    MistikM

    alt metni

    https://sosyalistforum.biz

  • Çare Nükleer

    1
    -2 Oy
    1 İleti
    69 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Antinatalizm (Doğum Karşıtlığı)

    19
    0 Oy
    19 İleti
    322 Bakış
    MistikM

    alt metni

  • Hiç rüyadayken rüyada olduğunu fark ettin mi ?

    10
    1 Oy
    10 İleti
    309 Bakış
    S

    @TENTEN, içinde söyledi: Hiç rüyadayken rüyada olduğunu fark ettin mi ?

    Rüyada olup olmadığınızı nasıl anlıyorsunuz?

    Ben çoğu zaman anlıyorum. Beynim haber veriyor.

    @kereste, içinde söyledi: Hiç rüyadayken rüyada olduğunu fark ettin mi ?

    Rüya görürken acı hissettin mi?
    Hissetmiyorsan rüyadasın.

    Rüyada acı çekilmeyecek diye bir şart yok diye biliyorum. Acı hissetmek beyinsel zaten. Örneğin otistikler acıyı hissetmezler.

  • İnsanlar Korkularını Abartır

    1
    1 Oy
    1 İleti
    47 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Diyalektik Ve Bilimsel Felsefe

    1
    0 Oy
    1 İleti
    69 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Yalan

    6
    -1 Oy
    6 İleti
    118 Bakış
    nejdet evrenN

    Giritli Paradoksu'
    "Giriit'e yaşayan herkes yalancıdır" burada yalan ve gerçek, doğru ve yanlış iç-içedir. Fizik dünyadaki gerçeklik ile olgu dünyasındaki gerçeklik bir ve aynı değildir; kitleye mal olan bir düşünce yalan-doğru fark etmez maddi bir güce dönüşüşmüş, realitede karşılık bulan bir gerçekliktir.

  • Gerçek Nedir?

    2
    0 Oy
    2 İleti
    85 Bakış
    phiP

    @kâfir-imam yalan olmayan hersey gercektir 🙂

  • İnanç ve Güvenilmez Bir Tanrı

    7
    0 Oy
    7 İleti
    151 Bakış
    D

    @kâfir-imam iletinin altına imzamı atıyorum. Her noktası virgülüne kadar. Bundan daha doğru bir söz söylemek zor.