İçeriğe atla
  • Paracelsus

    Filozoflar
    1
    0 Oy
    1 İleti
    67 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Giordano Bruno

    Filozoflar
    1
    0 Oy
    1 İleti
    64 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Tommaso Campanella

    Filozoflar
    1
    0 Oy
    1 İleti
    65 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Bernardino Telesio

    Filozoflar
    1
    0 Oy
    1 İleti
    82 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Nikolaus Cusanus

    Filozoflar
    1
    1 Oy
    1 İleti
    67 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Rönesansta Doğa Felsefesi

    Felsefe Tarihi
    1
    0 Oy
    1 İleti
    101 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Montaigne

    Filozoflar
    1
    0 Oy
    1 İleti
    60 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Kuşkuculuk

    Felsefe Tarihi
    1
    0 Oy
    1 İleti
    91 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Gerçek Aristotelesçiler

    Felsefe Tarihi
    1
    0 Oy
    1 İleti
    87 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Aristotelesçilik

    Felsefe Tarihi
    1
    0 Oy
    1 İleti
    96 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Platonculuk

    Felsefe Tarihi
    1
    1 Oy
    1 İleti
    84 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Hümanizm

    Felsefe Tarihi
    2
    1 Oy
    2 İleti
    139 Bakış
    D

    Hümanizmin kökeni son derece dogmatiktir, çünkü jeosantrik evren kuramına dayanır.

    Bu kurama göre yer evrenin merkeziydi ve içinde insan yaratılmak üzere bir beşik gibi düzenlenmişti. Her şey hazır olunca içine insan yerleştirildi ve her şey insanın emrindeydi.

    Yani bu hem yer merkezli, hem insan merkezli bir düşünce. Bilim aslında hümanizmi yerle bir etti. Darmadağın etti ve hiç özel olmadığı gerçeğini tokat gibi insan türünün suratına çarptı.

    İnsan türü hâla bu tokadın altından kalkma ve bilime direnme, kendinin özel olduğunu iddia etmeyi sürdürme çabasında. Ama bilim bu tokadı insanı aşağılamak için atmadı. Onu uyandırmak için attı. İnsan bunu zamanla anlayacak. Henüz anlamadı. Aşağılandığını zannediyor.

  • Rönesans Felsefesi

    Felsefe Tarihi
    1
    0 Oy
    1 İleti
    99 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Ockhamlı William Epistemolojisi

    Epistemoloji
    1
    1 Oy
    1 İleti
    115 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • "Düşünmek" üzerine

    Felsefe
    1
    1 Oy
    1 İleti
    92 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Yazar burada ne demek istemiş ?

    Felsefe
    3
    0 Oy
    3 İleti
    141 Bakış
    K

    @zafiRa, içinde söyledi: Yazar burada ne demek istemiş ?

    kara kediyi

    Bence şöyle yazınca daha bir anlam kazanır:😀

    Eğer birisi, karanlık bir yerde gözü kapalı bir șekilde, bir kara kediyi arıyorsa, buna Fizik denir.

    Eğer birisi, karanlık bir yerde gözü kapalı bir șekilde, orada olmayan bir kara kediyi arıyorsa, buna Felsefe denir.

    Eğer birisi, karanlık bir yerde gözü kapalı bir șekilde, orada olmayan bir kara kediyi arıyorsa ve "Yașasın, onu buldum!" diyorsa, buna İlâhiyat denir.

    - Anonim -

  • John Duns Scotus

    Filozoflar
    1
    1 Oy
    1 İleti
    81 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Roger Bacon Etik Anlayışı

    Etik
    1
    1 Oy
    1 İleti
    99 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Scientia Experimentalis

    Felsefe Tarihi
    1
    1 Oy
    1 İleti
    82 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Nixon Doktorini

    Serbest Kürsü
    3
    1 Oy
    3 İleti
    110 Bakış
    L

    Wikipedia:

    Nixon Doktrini (Guam Doktrini olarak da bilinir), ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri başkanı Richard Nixon'un, 25 Temmuz 1969 tarihinde Guam'da yaptığı basın toplantısında dile getirilmiştir. ABD-Uzak Doğu ilişkileri uzmanı Gregg Brazinsky, Nixon'un bu konuşmasında,[1] ABD'nin müttefik ve dostlarının gelişmesine ve savunmalarına yardım edeceğini, fakat özgür dünyanın jandarmalığına soyunmayacağının altını çizdiğini söylemiştir. Bu Doktrin uyarınca, ABD hiçbir müttefikinin savunmasından doğrudan sorumlu olmayacak, fakat talep halinde veya olası bir tehlike anında, onları nükleer koruma şemsiyesinin altına alacaktı. ABD ve müttefikleri arasında geliştirilecek iş birliği çerçevesinde, ülkeler arasında barışın tesis edilmesini öngörmekteydi. Richard Nixon bu Doktrinle, Asya'ya yönelik ABD politikalarının yönünü değiştirmek istiyordu. Özellikle Vietnamlaştırma (Vietnamizasyon) adı verilen yöntemle (ABD'nin Vietnam'da müttefikleri ile birlikte savaşması yerine, onlara askeri eğitim verip, gerekli yardımları sağlayıp, askeri varlığını tedricen azaltıp, sonunda Vietnam'dan tamamen çıkmak) Vietnam Savaşı'ndan tamamıyla çıkmayı amaçlıyordu.