Skip to content

Serbest Kürsü

Herkesin bir kürsüsü olmalı.

276 Konu 5.3k İleti
  • Yarı iletken üreten ülkelerin listesi

    3
    1 Oy
    3 İleti
    120 Bakış
    TENTENT

    @phi
    http://sam.zeloof.xyz/first-ic/

    Elalem evinde hobi olarak üretim yapıyor. 🙂

  • Nixon Doktorini

    3
    1 Oy
    3 İleti
    100 Bakış
    L

    Wikipedia:

    Nixon Doktrini (Guam Doktrini olarak da bilinir), ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri başkanı Richard Nixon'un, 25 Temmuz 1969 tarihinde Guam'da yaptığı basın toplantısında dile getirilmiştir. ABD-Uzak Doğu ilişkileri uzmanı Gregg Brazinsky, Nixon'un bu konuşmasında,[1] ABD'nin müttefik ve dostlarının gelişmesine ve savunmalarına yardım edeceğini, fakat özgür dünyanın jandarmalığına soyunmayacağının altını çizdiğini söylemiştir. Bu Doktrin uyarınca, ABD hiçbir müttefikinin savunmasından doğrudan sorumlu olmayacak, fakat talep halinde veya olası bir tehlike anında, onları nükleer koruma şemsiyesinin altına alacaktı. ABD ve müttefikleri arasında geliştirilecek iş birliği çerçevesinde, ülkeler arasında barışın tesis edilmesini öngörmekteydi. Richard Nixon bu Doktrinle, Asya'ya yönelik ABD politikalarının yönünü değiştirmek istiyordu. Özellikle Vietnamlaştırma (Vietnamizasyon) adı verilen yöntemle (ABD'nin Vietnam'da müttefikleri ile birlikte savaşması yerine, onlara askeri eğitim verip, gerekli yardımları sağlayıp, askeri varlığını tedricen azaltıp, sonunda Vietnam'dan tamamen çıkmak) Vietnam Savaşı'ndan tamamıyla çıkmayı amaçlıyordu.

  • Betimleyelim

    2
    2 Oy
    2 İleti
    111 Bakış
    nejdet evrenN

    @bagimsizkoala ,
    ../
    Stabilize yolda tıngır mıngır ilerleyen, kah patinaj yapıp sağa sola savrulan mini otobüs yol ayrımında durdu. Sadece bir yolcu indi, otobüs bagajından çıkardığı tahta çantası ile belli belirsiz farkedilebilen patika bir yola koyuldu. Karanlık henüz çökmemişti; inceden inceye kar serpiştiriyordu. Bahar aylarında sıkça kullandığı için yolu ezberinde zaten biliyordu ve mevsim itibariyle yerde 30-40 cm kar olsa da yürümeyi, hele hele karda yürümeyi çok severdi. Köye varması için 5 km gibi bir yol vardı önünde ve tempolu yürürse 1 değilse 2 saatte varırıdı. Rodrigo’nun gitar konçertosunu duyduğu günden beri o ezgiyi mırıldanır, ıslık çalmayı dener ve bıkmadan usanmadan yinelerdi. Bir ıslık eşlik ediyordu ona ve uçsuz bucaksız beyaz örtünün ortasında yapayalnızdı. Kepi, eldivenleri, atkısı en çok sevdiği kırmızı rengindeydi. Çocuklarını düşündü; tezek sobasının başında analarını çekiştiriyor olmalılar diye geçirdi içinden. Ufaktan bir esinti oldu; ardından şiddetini arttırdı ve kar yağışı tipiye döndü; taneler yukarıdan değil yandan, soldan sağdan önden arkadan yüzüne gözüne elbiselerine çarpıyor; kendi fısıltısını hisettiriyordu. Aydınlık ta aynı tempoda hızla kararıyordu; “adımlarımı açmam gerek” diye geçirdi içinden. Şimdi daha hızlı yürüyordu, ıslığı bırakmış, düşlerinden sıyrılmış biraz da endişelenerek bir an önce varmaya odaklanmıştı. Tipi hızını azaltmıyor içine içine işliyordu. Dizlerine kadar kara saplandığını soluklanmak için durduğunda fark etti. Beyaz örtü tüm izleri alıp götürmüş, karanlık ufuk çizgisinde yitmişti. Ahmed Arif’in şiiri takıldı diline “Bak bıyıklarım buz tuttu/ üşüyorum da”...Bir sıcak çorbaya neleri vermezdi?...Ufka doğru baktı, soluna sağına baktı lakin hiçbir iz , hiçbir karatı, hiçbir ses yoktu; fırtınanın fısıltısı ninni söyler gibiydi. Durmanın hiçbir yararı olmayacaktı; tek bir düz çizgide yürümek dışında şansının kalmadığını biliyordu...Düşündü, düşündü, düşündü; 90 derecelik açıyla sola döndü ve yürümeye başladı. Aç çakalların ulumaları duyuluyordu; yine Arif’den bir dize geçti içinden “bunlar engerekler/ bunlar çıyanlardır/ bunlar aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır/ tanı bunları/ tanı da büyü”..Cebinden kösteğini çıkardı ve 3 saate yakın yürüdüğünü anladı. Kar dizlerinin üzerinde ve tipi her yanını kuşatmış, alabildiğine savuruyordu; iliklerine kadar üşüme hissine kapıldı; gözleri kararır gibi oldu; “hayır, hayır” dedi içinden, uyku asla yok, durmak asla...Çantanın ağırlığından kurtulmak istedi ve çocukları için aldığı tüm öykü kitaplarını çantayla birlikte karlar içine bıraktı; nasıl olsa kar eriddiğinde geri gelir alırdı...Can derdi hiçbir şeye benzemez...Kar beline kadar yükselmişti, artık düşe kalka ilerleyebiliyordu...”eyyy hawwaaarrrrr!” diye bir çığlık attı, yığıldı..Güneş ne kadar da yakıcıydı; öğle uykusuna davet edercesine mahmurlaştırıyordu. Renk renk çiçekler vardı etrafında ve cıvıl cıvıl oynaşan çocuklar; bir çocuk koşarak geldi yanına ve ellerini uzattı, sımsıcak dokundu...

    Her yerde aradılar, 3 ay sonra çantasının üzerine kapaklanmış uyurken buldular...

  • 0 Oy
    1 İleti
    71 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Demet Evgar #iyi niyet elçisi

    4
    1 Oy
    4 İleti
    102 Bakış
    zafiRaZ

    @phi böyle güzel konularla parlamak lazım bence 🙂 Bazı sanatcılarımız gibi gündeme düşmek için gözden düşmüyor en azından 🙂

  • SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM

    5
    7 Oy
    5 İleti
    123 Bakış
    bagimsizkoalaB

    @nejdet-evren Estetik görüntüsü olarak diyecek bir şey olmaz sanırım. Bitkilerin yakışmadığı yer göremiyorum. Sonuçta doğa, her yerimizde...

  • Bilim kurulu son dakika kararları

    8
    2 Oy
    8 İleti
    76 Bakış
    zafiRaZ

    @Leonardo Bekleyip görecegiz..

  • Ankara=Çankırı+Yozgat+Çorum

    3
    1 Oy
    3 İleti
    103 Bakış
    zafiRaZ

    @smile biz gönullerdeyiz demek :))

  • TFF Yayin Ihalesi Cikmazi

    1
    0 Oy
    1 İleti
    32 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • 0 Oy
    5 İleti
    142 Bakış
    E

    @phi Türkiye'yi bıraktık zaten , elimizde belarus ile karadağ kalmıştı

  • Bu dogru olabilir mi ?

    4
    0 Oy
    4 İleti
    135 Bakış
    zafiRaZ

    @TENTEN 😮way canınaa içmeyelim içirmeyelim :))

  • Dogma-lar ve Tabu-lar/dan/Sıyrılmak

    6
    5 Oy
    6 İleti
    198 Bakış
    nejdet evrenN

    Bundan sıyrılmak gerek; soru şu: “insan nedir?”

    İnsan, biyolojik-kimyasal bir canlıdır; ancak bu kadarla sınırlı değidir, zira o toplumsal bir varlıktır. İnsanı insan olarak tanımlamak ancak toplum içinde kimlik kazanmasıyla mümkündür. İnsan normatif bir tanımdır, bu tanımı yapan da yine insanın ta kendisidir. Kavramlaştırma yeteneğini geliştirmek pratik algı veçözümlemeleri sağlarken insanın kendini diğer canlılarla kıyaslayacak bir tanıma gereksinimini karşılamıştır. Bunu yaparken sadece kıyasla yetinmeyen insan bu tanımla birlikte kendini dünya gezegeninde yaşayan diğer canlılardan daha üst bir mertebeye/mevkiye koymuş, besin zincirinin en üst halkasında olma ayrıcalığını bir üstünlük olarak değerlendirerek kendini canlıların merkezine koymuştur. Yaşama hakkının kutsallığı en doğal haklardan sayılmış ve devredilemez olduğu yargısı ile perçinlenmiştir; ne ki, diğer canlılar söz konusu olduğunda tümden anlamını yitirecek yaşama hakkına yönelik eylemin insan yönelmesi ile besin zincirinde en üstte bulunan insandan başka bir canlıya yönelmesi arasında amaçsal bir fark gözetilerek ilkinin yanlış ikincisinin doğru olduğu sonucuna varılacaktır. Amaçsal yargının kendisidir doğru olmayan ve bu insnın üstün bir canlı olduğuna dair ön-yargıdır. Zira, türünü sürdürmek adına diğer canlıların yaşamına yönelen bir canlının eylemi ile insanın besin kaynağı için başka canlının yaşama hakkında yönelik eylemi arasında vahşilik açısından hiçbir fark yoktur. Aralarındaki fark ise, ilkinin billinçsiz olması nedeniyle yargılanamayacak olmasıdır.
    Daha da ileri aşamada ise insanın insana yöneldiği vahşetin çeşitli gerekçelerle kutsanmasıdır. Tüm bunlar insanın üstün bir valık, ayrıcalıklı bir canlı olmadığını açıkça göstermektedir. “kendini yaratan insan”ın kendisini sorgulayarak geliştirdiği teknolojiyi kullanmak suretiyle öncelikle diğer insanın ve diğer tüm canlıların yaşama hakkını eşit bir zeminde tanıması ile “insan”ı bir tabu olmaktan çıkarmasının ilk adımını atmış olacaktır.

  • Sevgi Nefret Siddet

    18
    0 Oy
    18 İleti
    66 Bakış
    D

    Yalnız işte...

    Burada gündeme kaçınılmaz bir konu geliyor. Dedik ya nefret edilen ölünce nefret biter diye...

    İşte bazen bitmiyor! İşte korkunç olan bu! Bazılarının nefreti ölüm ile sona ermiyor! Öldükten sonra da korkunç işkencelerle kıvransın istiyorlar, üstelik bu sonsuza kadar sürsün istiyorlar!

    İşte bu dünyada tarihte icat edilmiş en korkunç nefret suçudur! Böyle korkunç ve tehlikelisi icat edilmedi! En kötü ırkçı bile bu dünya hayatını paylaşmak istemiyorum, ölsün beriki diye nefret eder! Öldükten sonra artık nefret etmez!

    Ama bir çok din, üstelik de kendi inançlarına katılmayanlar, inançlarını reddedenler için sonsuza kadar işkence tehdidinde bulunuyorlar! Bu yani tarihte icat edilmiş en berbat ayrımcılık!

    Bunun derhal, hemen yarın tüm insanlık tarafından ortak bir kararla reddedilip yok edilmesi gerekiyor. Ama insanlık öyle bir kültürel olgunluktan o kadar uzak, o kadar uzak ki...

    Hayır yani bu tehdidi insanlık suçları, katliamlar için yapsalar neyse de bizim inandığımız gibi inanmayanlar sonsuz işkence çekecek iddiasındalar! Bu yani nasıl olur, böyle bir saçmalık nasıl derhal çöpe fırlatılmaz?

    Apaçık bu dinlerin kutsal kitaplarında tanrıdan başka tanrılara inanmanın en büyük suç olduğu ve sonsuz işkence ile cezalandırılacağı yazıyor! Yahu bu nasıl olur? İnsanın neye tapacağına kim karışabilir? Karışmayı kenara koyduk, bu nasıl en ağır suç kabul edilir?

    İnanılmaz ama binlerce yıldır milyonlarca insan böyle bir saçmalığa inanıp duruyor! Kabus gibi! İnanılacak gibi değil!

  • Düşünüyorum... :)

    3
    0 Oy
    3 İleti
    62 Bakış
    MertaşkınM

    @phi

    Daha kaliteli espriler yapabilirim. 🙂

  • Savunma gibi savunma ;)

    3
    3 Oy
    3 İleti
    59 Bakış
    zafiRaZ

    @phi kesinlikle 🙂

  • Inschallah = inşallah

    5
    0 Oy
    5 İleti
    42 Bakış
    zafiRaZ

    @phi almanlar dönerden cigere herşeyi sahiplenir de insallahi bırakır mı zaten bayaca Türk yaşıyor bildigim kadrıyla asimile oluyorlarsa demek :))

  • Tuik evlenme ve boşanma verilerini açıkladı

    3
    0 Oy
    3 İleti
    100 Bakış
    zafiRaZ

    @phi vardir muhtemelen

  • Rusya gazetelerinin bağlantıları sizde çalışıyormu?

    6
    0 Oy
    6 İleti
    128 Bakış
    phiP

    @TENTEN komunist ulkelerde yayin yapmak zordur 🙂 rusya'nin tek paylasimini goremezsin ama ukrayna'nin doludur 🙂

  • 0 Oy
    2 İleti
    31 Bakış
    phiP

    @TENTEN dislamasin da gorelim 🙂 zaten onundeki metinde ne yaziyor neye imza atiyorlar neye yaptirim aliyorlar hangi tarihte gecerli serhi ne hukmu ne bildigimiz birsey yok.

    Gazeteler manset atiyor hi oyle olmus diyoruz 🙂

  • Insan Olmak

    2
    2 Oy
    2 İleti
    34 Bakış
    zafiRaZ

    Insan.jpg