Yuva
Hangi ağacı gagaladıysa hüsrana uğramıştı, çünkü bir türlü delmeyi becerememişti. Halbuki bir an önce yumurtasını yerleştirecek bir yere ihtiyacı vardı. Ya kendisi beceriksizdi ya da yanlış yerlerde yuva deliği açmaya uğraşıyordu.
Halihazırda delinmiş ve yumurtlamak için uygun boş bir yer de bulamamıştı. Bulduklarının ise hepsinin sahibi vardı ve onlara yaklaştığı vakit kendisine saldırmışlardı.
Umutsuz bir şekilde havada dolanırken gözüne acayip bir şey ilişti. Bir kenarda yerde duruyordu ve yuvarlak biçimdeydi. Etrafında kocaman yaprakları vardı. Meraklandı ve yakından bakmaya karar verdi.
Bu yuvarlak şey, bir bahçenin kenarında ve kocaman yaprakların altında duran bir kabaktı. Bir hayli büyümüştü, çünkü bahçe sahibinin gözünden kaçmıştı. O da bu kabağı kendi haline bırakmıştı.
Kuş yaklaştı...biraz daha yaklaştı. Bir gaga attı, bir daha gagaladı. Gagaladıkça umutlanmaya başladı, çünkü bu acayip şeyi delebiliyordu. Nihayet içine kadar delmeyi başarmıştı. Her ne kadar ağaçlara benzemiyorsa da yumurtasını pekala bunun içine bırakabilirdi.
Mutluydu ve gelecekten umutluydu; nihayet kendine ait bir yuva sahibi olmuştu. Belki bir dahaki sefere ağacın birinde delik açmayı başaracaktı.
Kelimeler: kabak, kuş, ağaç