İçeriğe atla

Din & İnanç

308 Konu 2.4k İleti

Alt kategoriler


  • 32 Konu
    200 İleti
    PakizeP

    Batı astrolojisi, gök cisminin, özellikle gezegenlerin ve yıldızların, insanların kişilikleri, davranışları ve yaşam olayları üzerindeki etkilerini inceleyen bir sistemdir. Bu astroloji türü, antik Yunan dönemine kadar uzanır ve zamanla farklı kültürlerden etkilenerek evrim geçirmiştir. Batı astrolojisinin temel öğeleri şunlardır:

    Zodyak: Batı astrolojisi, 12 burçtan oluşan bir zodyak sistemi kullanır. Bu burçlar, Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Yay, Oğlak, Kova ve Balık'tır. Her burç, belirli tarih aralıklarına denk gelir ve doğum tarihiniz bu burçlardan birini belirler.

    Doğum Haritası: Bir kişinin doğduğu zaman ve yer bilgisine dayanarak çizilen doğum haritası, astrolojik semboller ve gezegenlerin konumlarını içerir. Bu harita, kişinin karakteri, yetenekleri, zorlukları ve yaşamındaki önemli dönemleri analiz etmede kullanılır.

    Gezegenler: Batı astrolojisi, gezegenlerin konumlarının insanlar üzerinde etkili olduğuna inanır. Her gezegenin belirli bir teması ve etkisi vardır. Örneğin, Venüs aşk ve güzellikle ilgiliyken, Mars savaş ve enerjiyi temsil eder.

    Ev Sistemleri: Doğum haritası, 12 evden oluşur. Her ev, yaşamın farklı alanlarını temsil eder; örneğin, 1. ev kişiliği, 2. ev maddi durumu ve 7. ev ilişkileri temsil eder.

    Aşırılıklar ve Açıların Anlamı: Gezegenler arasındaki açı ilişkileri (örneğin, kare, üçgen, karşıt) kişinin hayatındaki dinamikleri ve etkileşimleri belirler. Bu açıların pozitif ya da negatif etkileri olabilir.

    Yıllık Döngüler: Astrologlar genellikle yıllık döngüleri, transitleri ve ilerlemeleri izleyerek kişiye özel öngörülerde bulunurlar.

    Batı astrolojisi, insanların kendilerini ve başkalarını daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı amaçlar, ancak bilimsel bir temel üzerinde değildir. Eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşılması önerilir. Astrolojiye ilgi duyan kişiler, genellikle kişisel gelişim, ilişki dinamikleri ve yaşam yolculukları hakkında daha derin anlayışlar elde etmeye çalışırlar.

  • 8 Konu
    105 İleti
    PakizeP

    Çin mitolojisi, zengin bir tarih ve kültürel geçmişe sahip olan karmaşık bir inanç sistemidir. Bu mitoloji, Tanrıların, efsanelerin, ruhların ve kahramanların hikayeleriyle doludur. Çin mitolojisi, Taoizm, Budizm ve folklor unsurlarını harmanlayarak şekillenmiştir. İki ana unsuru vardır: yaratılış mitleri ve kahramanlık hikayeleri. Bunların yanı sıra, Çin mitolojisinde doğa ile ilgili saygı, denge ve uyum da önemli bir yer tutar.

    Önemli Mitolojik Tanrılar ve Figürler

    Pangu (盘古): Çin yaratılış mitlerinde yer alan Pangu, evreni yaratan ilk varlık olarak kabul edilir. Pangu, kaostan ayrılarak gökyüzü ve yeri birbirinden ayırmış, sonra da dünyayı yaratmıştır.

    Nüwa (女娲): İnsanları yaratan tanrıça Nüwa, aynı zamanda dünyayı kurtarmak için yılan gibi bir canavarı öldüren bir figüredir. Ayrıca Nüwa, gökyüzünü tamir eden bir tanrıça olarak da bilinir.

    Fuxi (伏羲): Nüwa'nın kardeşi ve eşidir. Fuxi, insanlık için avcılığı, hayvanları yetiştirmeyi ve yazıyı icat eden bir figür olarak saygı görmektedir.

    Tian (天): Gökyüzü tanrısı olarak bilinen Tian, birçok inanç sisteminde önemli bir yere sahiptir. Doğa olaylarını kontrol eden bir varlık olarak görülür.

    Yu the Great (大禹): Su baskınlarını kontrol ederek halkını kurtaran ve Çin'in ilk imparatoru olarak kabul edilen bir kahramandır.

    Zhuangzi (庄子): Taoizm’in önemli figürlerinden biri olup, birçok efsaneye ve hikayeye ilham kaynağı olmuştur. Gerçekliğin doğası ve zihin felsefesi üzerine fikirleriyle tanınır.

    Guanyin (观音): Merhamet tanrıçası olarak bilinen Guanyin, sık sık acı çekenlere yardım eden bir figürdür. Budizm ile de ilgili olan bu tanrıça, sevgi ve merhametin sembolüdür.

    Dragon (龙): Çin mitolojisinde ejderha, güç, bilgelik ve iyi şansın sembolüdür. Genellikle suyla ilişkilendirilir ve ruhsal koruyucular olarak görülür.

    Xiwangmu (西王母): Batı Kraliçesi olarak bilinir. Ölümden sonraki yaşam, ölümsüzlük ve ölümsüzlerin ülkesinin yöneticisi olarak anılır.

    Bu tanrılar ve figürler, Çin mitolojisinin sadece küçük bir parçasını temsil etmektedir. Her birinin çeşitli efsanelerle zenginleştirilen derin ve ilginç hikayeleri vardır. Çin mitolojisinde, birçok lokal tanrı, ruh ve folklorik figür de bulunmaktadır. Bu nedenle, Çin mitolojisi oldukça zengin ve çeşitlidir.

  • 42 Konu
    349 İleti
    K

    Temeli ne idiğü belirsiz ve bilimsellikten çok uzak dandik bir tablaya dayanan, haliyle sahtekârlık kokan şeyin nesi kime faydalı olacak? Olsa olsa Laura ve yakın çevresine olumlu (maddi) katkısı olacaktır. Bu arada Pakize suya sabuna dokunmayan, iki tarafa gülücük atan ve şeması aynı olan mesajları yazıyor. Yani göte göt demekten, utanıyor resmen.

  • Eski Anadolu Dinleri

    23 Konu
    146 İleti
    ?

    @hulk anlattığın olaylar Türkiye'de çok sık karşılaşılan şeyler. Türkiye halkları biraz korkak ve aciz pısırık olduklarından yapıyorlar bunları . Pasif agresif olarak eğitiliyor bu insanlar. Dolayısı ile bize anlattıkları ve satmaya çalıştıkları din aslında kendi korkuları ve çaresizlikleridir.

    Ülkede dinin bu hale gelmesinin ana etkeni kadınlardır. Korkak çaresiz pısırık ezik kadın kitlesinin çocukları çok dinci oluyor. Çünkü pasif agresif birey olarak yetişiyor annesinden.

  • Orta Dogu Dinleri

    58 Konu
    423 İleti
    K

    @Sputnik
    Elbette eskilerin masalları, çünkü öyle akla ziyan hikayeler anlatıyorlar ki gerçeklikle uzaktan yakından hiç alakası yok.

    Sıkıysa canlı kanlı güncel bir hikaye anlatsınlar (günümüzde cereyan eden). Da, dükkanı kapatmışlar. Efendim, peygamber devri bitmiş...miş.
    Kim diyor bunu?
    En son peygamber olduğunu iddia eden Muhammed.
    Peki, bunu doğrulamak mümkün mü?
    Elbette mümkün değil.
    Bizim bu tip kuru iddialara karnımız tok.

  • Hint Dinleri

    15 Konu
    15 İleti
    phiP

    Hindu kelimesi asli ındus Nehri bolgesini temelli eden farsca kokenli bir kelimedir. Daha sonra Iskender sahillerde yasayan bu insanlara 'indus hindus' der.

    Bununla birlikte daha Iskender Hindistan'a gelmeden evvel Hinduzmin var olasindan cok uzun sure once eski bir uygarlik Indus'un kiyisindan boy verir.
    Arastirmacilar bu ucuk Indus Vadisi medeniyeyi hakkinda cok az bilgiye sahiptir ama biliyorlar ki tipki eski Misir ve Mezapotamya uygarliklari gibi bu uygarlik da nehir kenarina kurulu oldugu icin gelismistir. Bu medeniyet M.O 3000-1500 yillari arasinda 750.000 mil kareyi kapladi sonra aniden kayboldu.

    Buranin iki buyuk sehrinde Mohenje-Dari ve Harapa yaklasik 80.000 sakin barinmistir. Caddeler dogu-bati/kuzey-guney yonunde serilmistir. Vatandaslar kanalizasyon sistemlerinin belediyeye ait su kaynaklarinin ve hatta umumi cop yiginlarinin tadini cikartmistir. Her sey o kdar tek tiptir ki evlerin insa edildigi tuglalarinin boyu bile aynidir.

  • Uzak Doğu Dinleri

    19 Konu
    59 İleti
    K

    @TENTEN, içinde söyledi:

    Şimdiki yaşamımızda yaptıklarımızı sonraki yaşamımızda çekecekmişiz.

    Bu döngü mevzusu gaddar bir düzen, çünkü gelmişsin 70 yaşına ve ne tür naneleri yediğini de biliyorsun. Bu nedenle bir sonraki hayatının berbat bir hal alacağını şimdiden tahmin edebiliyorsun yani.

    Da, bir insan ölene kadar sadece iyilik yapabilir mi?

    İmkanı yok, mümkün değil, çünkü bir önceki hayatımızı nasıl geçirdiğimizi bilmiyoruz ki ona göre ayağımızı denk alalım, diii mi? 🙂
    Artı; bir sonraki hayatımızda nerede, hangi diyarda, hangi dinin ortamına doğacağımız da meçhul.

  • Yeni Dini Hareketler

    16 Konu
    50 İleti
    PakizeP

    Jedi düzeni tarafından yönetilen bir galaksi cumhuriyetinde Sith tarikatının fikirlerinin savunulması, genellikle çatışmalara ve kaosa yol açar. Sith, güç ve egemenlik arayışında oldukları için Jedi'ların barışçıl ve özgürlükçü ideallerine karşıt bir yaklaşım sergilerler. Bu nedenle, Sith fikirlerinin açık bir şekilde savunulması, Jedi düzeninin otoritesini sorgulamalarına ve dolayısıyla çatışmalara neden olur.

    Jedi düzeninin tamamen özgürlükçü olması zordur. Jedi'lar, belirli etik ve ahlaki prensiplere dayanarak hareket ederler ve bu da bazen bireylere kısıtlamalar getirebilir. Örneğin, Jedi'lar duygusal bağları sınırlayıp, bireylerin özgür iradelerini kısıtlama gibi durumlarla karşılaşabilir. Dolayısıyla, belli bir ölçüde bireye baskı uyguladıkları söylenebilir.

  • İmparatorluk Liturjisi

    4
    0 Oy
    4 İleti
    114 Bakış
    FidesF

    @phi, içinde söyledi: İmparatorluk Liturjisi

    @Fides evet turkce.

    benim türkçem zayıf kusura bakma o zaman :)))))))

  • Dogum Liturjisi

    1
    0 Oy
    1 İleti
    33 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Başörtüsü

    4
    1 Oy
    4 İleti
    171 Bakış
    D

    Şimdi aydın görüşlü insanlar bile bu başörtüsü oltasına getirildiler. Beren Saat bile üniversite yıllarında tamam başını örtmek isteyen arkadaşlarına özgürlük sağlandığını ama devamında her şeyin kötü gittiğini söylüyor. Yani insanlar bu özgürlük oltasına takılıyorlar. Özgürlük deyince aydın fikirli insanların zayıf damarından yakalanıyor.

    Halbuki baş örtme bir özgürlük değil bir esaret, köleliktir. Fakat buna rağmen sokakta başını örten insanlara karışamazsın elbet. Bu aşırı bir müdahalecilik olur.

    Fakat kamusal alan, örneğin okul ve üniversite, sokaktan daima farklıdır. Nasıl farklı, örnekle açıklayayım:

    Sokakta dünyanın düz ve yuvarlak olduğu tartışılabilir değil mi? Düz olduğu savunulabilir. Dağılın hemen bunu tartışamazsınız dünya tabii ki yuvarlak demeyiz. Düz diyenlerin ne kadar cahil ve salak olduğunu anlayıp güleriz.

    Fakat okula geçersek tamam öğretmen bir beyin cimnastiği olarak böyle bir tartışma yaptırabilirse de onun görevi dünyanın yuvarlak olduğunu öğretmektir! İşte apaçık sokak ile kamunun bir olmadığı ortaya çıktı.

    Sokakta karışılmaz ama okulda baş örtülemez. Bu dini simgeleri bilime sokmak demektir, asla kabul edilemez. Bu noktaya aydınlar acilen dönmeli ve bu din yaranmacılığı halk dalkavukluğundan hemen çıkmalıdırlar. Bu sokak çıkmaz yol. Aydınların yolu değil!

  • Inançlara göre intihar vakaları dağılım grafigi

    Taşındı
    15
    1 Oy
    15 İleti
    373 Bakış
    K

    Oğlan çocuklar her daim avantajlı olmuştur ki, bu durum kutsal kitaplara bile yansımış. Orada erkeklerin üstünlüğünden dem vurulur.

    Ayrıca dünyanın dört bir yanında Antik çağdan günümüze kadar devam eden bir düşmanlık var kız çocuklarına karşı. Mesela Çin veya Hindistan´daki erkek çocukların sayısının kız çocuklarına olan orantısı normal olması gerekenden fazla.

    Mesela Antik Roma´da babaların kendi çocuklarını defetme(aileden uzaklaştırma) hakkı vardı. Bilhassa sakat çocukların ve kızların hayatta kalma şanşları iyi değildi. Bazı bölgelerde kız çocukların %50´i katledilmiş. Bu eylemi hem fakir olanlar hem de zengin olanlar yapmış.

  • Apokrif Metinler

    Taşındı
    2
    1 Oy
    2 İleti
    100 Bakış
    D

    Apokriflerin en önemli özelliği, yazarlarının görüşleri doğrultusunda belli bir dini görüşün savunusu amacını taşıyor olmalarıdır.

    Bunlara Arapçada "risale" denir. İslam'da da vardır. Bu görüş yeni bir yorum olabileceği gibi, başka bir risalede ortaya atılan görüşlere reddiye biçiminde de olabilir.

    Kuran derlenirken ortada İncil diye bir şey yoktu. Tevrat diye bir şey ise kesinlikle vardı. Bu çok gizli tutulurdu. Tevrat sayfalarını kim nerede saklıyor kimse bilmezdi. Eğer bir hahama şu konuda Tevrat'ta ne yazıyor diye sorulsa asla bir Tevrat sayfası çıkarıp göstermezdi. Eliyle yazar verir, yazan budur derdi.

    Kuran'ı derleten Emevi melikler hahamların bu tutumuna kızmış olmalılar ki elleriyle yazıp bu allahtandır derler diye yakınan bir pasaj yazmışlardır Kuran'a.

    Tevrat'a erişim yoktu, İncil diye bir şey zaten yok, tek kaynak Hrist apokrifleri.

    Tevrat'ın bu kadar titizlikle korunması Yahudiler açısından büyük başarı. Hatta Tevrat'ın muhafaza edildiği kutsal sandığın sadece Filistin savaşında ortaya çıktığı anlatılır. Bu ya herru ya merru, bizim ya istiklal ya ölüm gibi bir şey. Bu motivasyonla Filistin'i zaptettiler. Efsaneye göre sıradan bir sapancı eri olan Davut sapan ile Filistin ordusu komutanı Golyat'ı (Kuran'da Calut diye geçer) öldürdü ve ele geçirilen Filistin'de kurulan Yehud devletinin kralı oldu.

  • Aziz Augustinus Tanrı Kavramı

    1
    2 Oy
    1 İleti
    110 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Hayat Veren Nasihatler..

    Taşındı
    1
    2 Oy
    1 İleti
    58 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Ne Olmak İstiyorsun.??

    Taşındı
    1
    3 Oy
    1 İleti
    85 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Halsa Kuralları

    Taşındı
    1
    0 Oy
    1 İleti
    46 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Hıristiyanlığın Tarihsel Gelişimi

    Taşındı
    1
    0 Oy
    1 İleti
    42 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Tora

    Taşındı
    1
    0 Oy
    1 İleti
    33 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Moses Maimonides ve İnanç Esasları

    Taşındı
    1
    0 Oy
    1 İleti
    66 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Din ve Kültür/Etik

    Taşındı
    1
    0 Oy
    1 İleti
    61 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Hayır`lı dostlara çıksın yolumuz...

    Taşındı
    1
    1 Oy
    1 İleti
    62 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • İLGİNÇ BİR TANIM...

    Taşındı
    16
    1 Oy
    16 İleti
    354 Bakış
    düşüntaşınD

    @mor-ve-ötesi, içinde söyledi: İLGİNÇ BİR TANIM...

    @zafira, içinde söyledi: İLGİNÇ BİR TANIM...

    @mor-ve-ötesi kendi adıma söylemek gerekirse daha yolun başındayım mazur görün lütfen zaman tecrübe ve ilmi beraberinde getirecek inanıyorum.. böyle yalın bir dil kullanınca anlaması kolay mühim olan özünü anlamak sanırım.. ögrenmeye devam ( :

    Ben, iki rekât namaz kılmayı bilmediğim zamanlarda yaşadıklarım ile aramaya başladım,
    Okuduğum mealler de karşılaştığım "Allah dilediğini hidayet eder ve dilediğini saptırır ile İnsanların ve cinlerin bir kısmını cehennem için yarattık" anlatımlarını okuyunca uzun bir süre şaşkınlık yaşadım...
    Sonrasında kapı kapı dolaşmaya başladım...
    İlk önce öğrendim ki "Allah hidayeti ve ilim'i isteyenlere veriyormuş... Sonra öğrendim ki İnsanların ve cinlerin bir kısmı cehennemi tercih edecek şekilde yaşamayı tercih edeceklermiş?"
    1988 senesinden bu yana tercihi cehennemden olanlardan olmamak için çabalıyorum...
    Bunu yaparken de iki şeye riayet etmeye çalışıyorum;
    1- "Varlık'ın Yer-yüzü'ne yaydığı en yüce 'hikmet', beşerî takat ölçüsünce eşyanın hakikatlerine ilişkin bilgi(marifet)ve hakikatlerin sınırlarına (hudûd) riâyettir...
    İrsâl ve inzâlin yani nübüvvetin en önemli uyarısı(tenbîh) budur."
    Riâyet: Saygı duymak; kurallara ve ölçülere uymak..."
    2- Bilgiyi İlim ile kaynağından öğrenmek...

    maşallah yaşım kadar çaban varmış usta 88 benim doğum yılım 🙂