İçeriğe atla

Tartışma

1.0k Konu 14.9k İleti

Alt kategoriler


  • Herkesin bir kürsüsü olmalı.

    328 Konu
    7k İleti
    H

    Martin Niemöller: "Naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim. Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım; çünkü sosyal demokrat değildim. Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim; çünkü sendikacı değildim. Sonra Yahudiler için geldiler, sesimi çıkarmadım, çünkü Yahudi değildim. Benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı."

    Oysa ki,

  • 127 Konu
    2k İleti
    ictenlikI

    4 Kasım 1995. İsrail Başbakanı Yitzhak Rabin (73 yaşında), Tel Aviv'deki bir barış mitinginin sonunda arabasına doğru yürürken 27 yaşındaki İsrailli sağcı hukuk öğrencisi Yigal Amir tarafından vurularak öldürüldü. Amir polise tek başına hareket ettiğini söyledi.

    İzak Rabin, İsrailli asker ve politikacı. İsrail’in 5. Başbakanı olan Rabin, 1974-77 yılları arasında ve 1992 ile 1995 yılındaki suikastına kadar olan süre olmak üzere iki dönem başbakanlık yaptı. 1994 yılında Rabin, Şimon Peres ve Yaser Arafat ile birlikte Nobel Barış Ödülü’nü kazandı.

    Yigal Amir adında, aşırı sağcı bir İsrailli radikal tarafından Oslo Anlaşmasını imzalamasından dolayı suikasta uğradı.

    Oslo I Anlaşması , resmen Geçici Yönetim Düzenleme İlkelerinin Bildirgesi olarak adlandırılır ve Filistin-İsrail çatışması için bir dönüm noktasıdır. Bu görüşme, İsrail ile Filistin temsilcilerinin üst düzeyde ilk doğrudan yüz yüze anlaşma çabası olarak tarihe geçmiştir. Bu anlaşma görüşmeleri İsrail ve Filistinliler arasındaki çatışmaların iki taraf arasında kalan nihai olarak çözecek bir anlaşma ve gelecekteki ilişkiler için bir çerçeve olarak düşünülmüştü.

    https://tr.wikipedia.org/wiki/İzak_Rabin
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Oslo_I_Anlaşması

  • 82 Konu
    2k İleti
    ateistkamyoncuA

    @phi, içinde söyledi: Hey sen hosgeldin!

    @ateistkamyoncu aramiza hos geldiniz.

    Hoş bulduk herkese benden çay @TENTEN e yok 🙃

  • Bilgi güç müdür ?

    9
    1 Oy
    9 İleti
    681 Bakış
    D

    Bilgi tarih boyunca güç olma oranını artırarak günümüze gelmiştir. Ne kadar yakın tarih, o kadar fazla bilginin güç olmasının apaçık oluşu. Ne kadar eski tarih, o kadar bilginin güç olmasının daha az belirgin oluşu.

    Yaşayan önemli düşünürlerden Jose Luis Cordeiro ki şaşılacak kadar fikirlerimiz paraleldir, "Ölümsüz İnsan" kitabının yazarıdır, okuduğum zaman nasıl fikirlerim bu kadar paralel olur diye şaşırdım. Aynı ben.

    O diyor ki gelecekte distopya yoktur. Gelecek daima aydınlıktır. Distopyalar, karanlık daima geçmiştedir. Bunu okuyunca ne kadar şaşırdım anlatamam. Benim fikirlerimin anası bu yani, çok şaşırdım ve sevindim de.

    Kralsın Jose biraderim dedim. Adam tüm fikir üretimlerini bu omurga fikir etrafında inşa ediyor. Bu adamı çok tuttum. Keşke yeni tanımış olmasaydım dedim.

  • Ağaçların dilinden anlar mısınız?

    5
    4 Oy
    5 İleti
    230 Bakış
    K

    Biz insanlar gökten zembille inmedik herhalde. Fırsat buldukça hep söylerim: Bizler doğanın bir parçasıyız. Onsuz yapamayız.

    Hal böyle iken, doğaya sırt çevirmek, her tarafı beton yığınına dönüştürmek, dünyanın nefesi olan asırlık ormanlıkları bir çırpıda yakıp yok etmek, bize yaşam sunan doğaya ihanettir aslında.

    Yeşillikler, ağaçlar, bitkiler olmasa bu dünya bildiğin çöle dönüşür. Aklı başında kim çölde yaşamak ister ki?

    Ama bizlerin vurdumduymazlığı yüzünden, bu güzelim yeşil/mavi gezegenimiz yavaş yavaş çöle dönüşmekte, kutuplardaki buzullar erimekte, iklim değişmekte ve birçok sahil bölgeleri su altında kalma tehlikesi ile karşı karşıya.

    Yarım saatlik öğle molasını işyerimin hemen bitişiğinde olan ve içerisi bol ağaçlardan oluşan parkta geçirmeye gayret gösteririm hep. Parktan içeri adımımı attığım an, sanki milyonluk bir şehirde değil de kırsal bir beldede kendimi hissediyorum. Kuşların cıvıltısı, ağaç yapraklarının hışırtısı, böceklerin oraya buraya hareketleri beni hep etkilemiştir.

  • JES hakkında ne düşünüyorsunuz?

    5
    0 Oy
    5 İleti
    135 Bakış
    K

    Avantajları ağır basan bir temiz enerji türü ve diğer enerji türlerine (rüzgar, su ve ışık) nazaran her zaman var olan bir enerji.

    Yurt dışından ithal edilen enerji bağımlılığından kurtulmanın ve ne idiğü belirsiz devletlerin siyasi baskısından kurtulmanın yolu, her ülkede var olan bu enerji türlerine yatırım yapmaktan geçiyor.

  • Dinler neden barışçıl olamaz?

    5
    0 Oy
    5 İleti
    194 Bakış
    D

    İnançların sadece dini olması gibi bir şart bulunmuyor. İnançlar felsefi de olur.

    Din veya felsefenin siyasi amaçla kullanımı aynı sonucu verir: Dini veya felsefi bir görüş biçimini siyasete temel yapmak dogmadır. İnanca dayalı yapılan siyaset biçimlerine ideoloji diyoruz.

    Bilimden başka bağlayıcı hiç bir şey yoktur. Sadece bilim bağlayıcıdır ve ilkelerine uyulması zorunludur. Bilimin dışında ancak dogmatik olunur.

    Bir bağlayıcılık içerdiğini iddia etmeden dini veya felsefi bir inanca sahip olmakta bir sakınca görülemez, yoktur.

    Devlet yönetimini dine de ideolojiye de dayandırmaya kalkışmak aynı derecede yanlıştır. Devlet sadece bilime dayalı yönetilir.

    Bu bilince erişememiş kişiler ve halklar elbette var ve çoklar da. Bu bir bilim yoksunluğu, bilinç yoksunluğu.

    Bilmek ve bilinç ayrı şeylerdir. Bir konuyu bilmekle o konuda bilinçli olmak farklıdır. Örneğin Kuzey Kore füze yapma bilgisine sahip ama kullanma bilincinden yoksun. Çünkü ideolojik bir devlet. Totaliter bir hanedan yönetimi ideoloji dayatıyor.

    Kuzey Kore'de füzeler diktatörün ezici gücünü pekiştirmekten başka bir işleve sahip değil. Dikta aracı. Diktatör diktasını sürdürmek için füze gücüne dayanmak zorunda hissediyor.

  • Şüphem şüpheniz mi?

    32
    0 Oy
    32 İleti
    515 Bakış
    B

    @kereste, içinde söyledi: Şüphem şüpheniz mi?

    Şimdi de sıra kelime oyunlarına mı geldi?

    Kelime oyunu yapmam için bir neden yok. Bunun bir iddia değil şüphe olduğunu hatırlatmak için yazdım.

  • Ukraynaya giden RUS askeri araçlarında ki Z simgesi nedir?

    20
    0 Oy
    20 İleti
    363 Bakış
    L

    @TENTEN

    Balkanlarda birçok ülkede yarım / yamalak da olsa anlarlar.

    Ama beni kızdıran:

    Osmanlı zamanında Boşnaklar ovalarda tarım ile uğraşırmış. Sırplar dağlarda çobanlık yaparmış. O yüzden biri müslüman olmuş, diğeri hıristiyan kalmış. Sonra Sırplar Boşnaklara soykırım yapmış.

    Yani bir çeşit intikamı seven kinci millet durumu var. Benim de o hoşuma gitmiyor.

  • Zayıfın yaratma gücü

    12
    1 Oy
    12 İleti
    191 Bakış
    nejdet evrenN

    Tüm olumsuzluklara karşın güçlü bir irade ile karşı durabilmek, sömürüye karşı hayata dört elle sarılıp geleceği yaratabilmek üreten insan kitlesine aittir; güçlü olmak ile gücü tekelinde bulundurmak kesinlikle bir ve aynı şey değildir; dolayısı ile üreten, yaratan ve direnenin, eviren, çeviren ve devirenin güçlü, sömürenler ise gücü elinde bulunduran güçsüzler olduğu kanısında ısrarcıyım...

  • Araplar Türkleri neden sevmez?

    8
    1 Oy
    8 İleti
    284 Bakış
    D

    Hayır Hatay belediye başkanı yanlış bir şey söylüyor olsa da biz de karşı çıksak. Adam gerçeğin, hem de apaçık gerçeğin ta kendisini söylüyor!

    Nerde bir doğru söyleyen var bin tepesine dokuz köyden kov politikasına bu halk nereye kadar izin verecek gerçekten ahmaklığın boyutları ne ölçüde merak konusu.

    Benim açımdan değil gerçi. Bence bu ahmaklığın bir dibi yok ve dibe vurmayacak. Olsa şimdiye vurmuş olması gerekirdi. Bana böyle batıp gidecek gibi geliyor.

    Yanılmak sadece bir umut. Zayıf.

  • Ukrayna Kiev Canli Yayin

    12
    2 Oy
    12 İleti
    137 Bakış
    zafiRaZ

    @TENTEN sensiz olmaz, tamam bizde gitmiyoruz 🙂

  • Ülke nasıl çalınır?

    1
    2 Oy
    1 İleti
    96 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Nükleer Savaşlarda Nasıl Korunulur?

    9
    2 Oy
    9 İleti
    140 Bakış
    L

    Birkaç gündür de en çok bu kafama takılıyor.

    Gorbetchev ve Ronald Reagan'In 80'lerde başlattığı işi bitirmek gerekecek.

    Yani Nükleer silahların ya tamamen ortadan kalkmasını veya çok ciddi sayıda azaltılmasını konuşmak lazım. Bugün kimse Ukrayna krizinin yayılıp tırmanması beklentisi içinde değil. Uzmanlar çatışmanın NATO ile savaş boyutuna gelmeden sona ereceği görüşündeler. Ama Olayın tırmanma ihtimali de halen var.

    Birkaç sene önce Donald Trump'da Kuzey Kore'ye karşı nükleer silah tehtidinde bulunmuştu. Yani 20 sene sonra / 30 sene sonra ABD / Rusya gibi ülkelerin başına Putin'den bile daha deli bir adamın geçip geçmeyeceğini kimse bilemez.

    Bu silahların yok edilmesini talep etmek belki ütopik bir beklenti olur. Ama İran gibi ülkelerin eline geçmesini engellemek gerek. Sonra Rusya / ABD ve Çin gibi ülkelerin elindeki nükleer silah sayısını azaltmak gerek.

    İnsanlık bu türden bilinçlenmelerin çok uzağında görünüyor ama Bazen bir anda Gorbatchev / Yeltsin gibi adamlar çıkıp bu tür gelişmeleri ciddi şekilde hızlandırabiliyorlar. Aslında 2 ülkede önemli sayıda silah olası iyi bir şey. Önemli olan bunları aşamalı olarak ülke başına 100 hatta 50 gibi sayılara indirebilmek.

    Bu açıdan dünya 90'Lı yılları iyi kullanamadı. 90'larda da ABD elini uzatıp benzer şeyler önerseydi silah sayısı azaltılabilrdi. Bugün de Putin'İn elinde daha az nükleer silah olacaktı.

  • Türkiye ekonomisinin %11 büyümesi

    14
    4 Oy
    14 İleti
    313 Bakış
    D

    Ülkede hangi resmi açıklama güvenilir ki büyüme rakamı güvenilir olsun? Güven kalmadı başta. Tuz kokunca kokmadık bir şey kalmaz.

  • Kedi-köpek maması lüks değildir!

    15
    3 Oy
    15 İleti
    129 Bakış
    bagimsizkoalaB

    @Leonardo Bitlenme konusunda iç/dış parazit denilen bazen iğne bazen damla şeklinde yapılması ile çözüme kavuşturuluyor ve bu damla bir ay koruyuculuğu var. Onun dışında kedilerin dillerinde özel bir tükürük bezi var ağızlarının içi ve kendilerini yalaması ile daima temiz kalabiliyorlar. Köpeklerde aynı şey geçerli değil.

    Elbette köpeklerin türleri var ve bu onları karakterize etmiş. Bir süs köpeği asla sokakta yaşayamaz. Bu örnek çok doğru onlara bir sözüm yok. Benim şikayet ettiğim nokta şiddet, yanlış besletme ve insanların bencil hareket edişi.

    Son dediğinize katılıyorum.

  • Makam Odasi

    2
    2 Oy
    2 İleti
    41 Bakış
    zafiRaZ

    @phi kapıyı çalmadan girme makam odasına 🙂

  • Ölen insan degil İNSANLIK..!

    2
    2 Oy
    2 İleti
    107 Bakış
    G

    @zafiRa
    Sabah izledim bende helal olsun dedim, icimden geçenleri cokta guzel dilegetirmiş soydaşım..

  • Hersey Gorundugu Gibi Degildir

    5
    3 Oy
    5 İleti
    160 Bakış
    L

    @phi

    /BU tür haberlerin kaynağını da koyarsanız sevinirim mesela 🙂

    Ama doğru olsa şaşırmazdım. Zelensky Yahudi çünkü 🙂

  • Savas Adina

    11
    5 Oy
    11 İleti
    281 Bakış
    L

    İnşallah diyelim.

    Çünkü ben bu adamın çok da öyle 1980'Lerde Reagan ile karşı karşıya oturan ve nükleer silah tehlikesini konuşabilen bir Gorbatchev çapında biri olduğunu düşünmüyorum. Tamam çok zekidir, Jüdo filan biliyor, eskiden KGB ajanıymış, ama vasatın üstünde bir devlet adamı olduğundaan o kadar emin değilim.

    Gorbatchev çok büyük adamdı. Çin'İn başındaki Xi-Ji-Ping de duruş olarak daha böyle ne yaptığını bilen devlet adamı görüntüsü veriyor.

    BU sürekli çılgınlık yapıp sürekli kendinden söz ettiriyor. Bu da Tayyip, Donald Trump, Jair Bolsonaro gibi ayağı yere basmayan ortalamanın altında devlet adamlarının özelliği.

    HAyır devlet adamı çok yaşlı da olabilir. Dedem yaşasaydı Joe Biden ile yaşıt olacaktı örneğin. Ya da Örneğin Bush sağ görüşlüydü, yaptığı çoğu iş eleştirilir (tam bir cumhuriyetçi olduğu için) ama "kötü bir devlet adamı" diyemem.

    Çünkü abuk sabuk hareketi yok, kimseye hakareti / sokak diliyle konuşması, çoluğa çocuğa küfür telafuz ettirip buna gülme gibi hareketi yok, milleti provoke etmek için camiyi kilise yapmak filan gibi serserilik içeren hareketi yok. Yani ben devlet adamında böyle özellikler ararım. Yoksa Kaddafi gibi Roma'ya görüşmeye gelip çadır kurup, kadın bodygard birliği filan da oluşturabilir bir insan. Sonuçta yetkisi var. Ama devlet adamı "bu benim yetkim" deyip asgari ücretin 4000 TL olduğu yerde arkadaşı Putin ile saray yapma yarışına girmez. - kötü bir devlet adamı bile, devlet adamı ise böyle bir şey yapmaz.

    Bir de Asurlularda da böyle Aslan öldüren kral kabartmaları vardır. BU "Aslan avı" kabartmalarında dönemin kralları mesela Asurnasirpal filan, böyle çok kaslı / güçlü bir adam olarak gösterilir ve bu kral canavar gibi aslanları mızrak ile / ok ile / savaş arabasıyla katleden ve bu yaratıklar kanlar içinde yere serilirler. Bayağı MÖ 1200'lü yıllardan kalma böyle çizgi roman gibi kabartmaları vardır Asurluların. (isterseniz bulup buraya ekleyebilirim)

    Çeşit olarak da bu böyle bir lider çeşidi. Putini Judo yaparken görürsün, ava giderken görürsün, ünli bir olimpiyat madalyası sahibi bayanla ilişkisi ortaya çıkar, covid sırasında çok iyi korunuyordur, kimse ona kovid bulaştıramaz, böyle Batman gibi bir adamdır.

    Tarz olarak öyle bir lider olmaya çalışıyor.

    Benim yorumum: HUkuk filan ya da siyasal bilgiler okumuş, ağır başlı adam yok mu Rusya'da?

    Şu anda o gerekiyor bence. Rejim değişmese bile, ben bu yaptırım haberlerini okuyorum. Olan Rusyanın potansiyeline oluyor. Mesela Ruslar belki ISS'den çekilecekler (yüksek teknolojili bir sürü parçanın ülkeye girişi yasaklandı çünkü).

    Peki yazık olmaz mı mesela? 90'larda ABD ve Rusya bir araya gelip teknoloji paylaşımı yaptı. Mars'a Pathfinder robotu öyle gönderildi mesela. Hatta Pathfinder'İn orijinal versiyonunun geliştiricisi RUstur.

    Ukrayna diyoruz. Ukrayna Sovyetlerin üniversite merkeziymiş. Bizim IHA'Lar da yarı yarıya zaten orada geliştirilmiş ve orada üretilmiş diye de duydum.

    BUnları da yazıyorum. Şİmdi arkamıza yaslanıp izleyelim diye. Olabilecek onca iyi şey varken tek adam rejimi nedir, Tek adam rejimi insanlığa ne yapar? bunu herkes çok iyi anlasın istiyorum. Özellikle Türkiye'de. Çünkü bu millet (erken seçim olmazsa) Haziran 2023'de yine Tayyibe oy verirse, en azından bilinçli yapsın istiyorum. desin ki "ya evet, benim ülkem de Rusya gibi olsun", Feto'yu filan geçsin. Mesela PArkta benle karşılaşıp sohbet ettiğinde "Ben Rus halkının durumunda olmak istiyorum" desin.
    -Benimde başımla beraber "irade" der geçerim.

    O moddayım ben şu anda 🙂 🙂

  • değiştirelim

    10
    0 Oy
    10 İleti
    141 Bakış
    nejdet evrenN

    @bagimsizkoala , ben eleştiriye açığım, polemiğe girmek tarzım değil. Farkındaysanız teşekkür ederek başladım.
    Aynı düşünceleri paylaşmıyor olsak bile düşünce özgürlüğünü savunabilecek kadar kendimizden emin olmalıyız. Sizin de eleştiriye açık olduğunuzu düşünerek karşı görüşümü açıkladım..sürüleşmeyi toplumsal olarak algıladığımı da vurgulamak isterim..

  • Cehalet Hk...

    2
    0 Oy
    2 İleti
    83 Bakış
    L

    İkinci başlıktaki "cahil" tanımı Kuran'da da aynen öyle geçiyor ve Yaşar Nuri Öztürk birçok kitabında buna değiniyor.

    Dini açıdan bu durum bence Nefsin özü olarak karşımıza çıkıyor. Hinduizm'deki "Ego" tanımında da bu böyledir. Nefs / Ego sürekli herşeyi çarpıtır, yanlış algılamamıza / yanılmamıza yol açar veya Kuran'da geçtiği gibi "gerçeği örter".

    İslam yani teslimiyet bu "gerçeğin örtülmesi" durumundan kurtulmamızı sağlar. İslam bunun anahtarıdır.

    Ve kurandaki bu "gerçeğin örtülmesi" aynı zamanda toplumsal bir durum olarak da karşımıza çıkar. Kuran'da bazı şer odaklarından Mağutlardan söz edilir. Mesela Siyasal İslam böyle bir "gerçeğin üstünü örtme" teşkilatı / şer odağı olarak karşımıza çıkar.

    İblis de diğimiz de bunun olmasına yol açan kuvvettir. Okuduklarından ben bunu böyle anladım.

    Birinci başlık:

    Felsefe dediğimiz Sokrates'İn "bütün bildiğim hiçbirşey bilmediğimdir" sözü ile başlar. Yani kelime anlamı ile "cehaletin" (gerçeği örtmenin) tam tersidir. Çünkü açık açık bilmediğini kabul etmiş bir kere. Önce bu en temel unsuru kabul etmeden kimsenin bir yere varabileceğine ben inanmıyorum. Çünkü "bilmiyorum" müthiş bir potansiyeldir. "Bilmiyorum" aşamasından sonra, "öğrenmeye çalışıyorum" gelir ve zaten bu olmadan yol alamazsın.

  • Ust Komsu Cocugu

    10
    0 Oy
    10 İleti
    99 Bakış
    L

    Ağlamayı iletişm aracı olarak kullanmak Türk çocuklarında çok yaygın. Yurt dışında bile nerede ağlayan bir çocuk varsa kesin Türk asıllı ailelerden birine aitti.

    Ama gidip konuşmak gerek. Hem tanışmış olursunuz. Belki hiperaktif filandır.

    155'i ararsanız gelip çözerler. Yerel karakolunuzu da arayabilirsiniz.

    Mesela burada boş bir alan var. Yazın bir sürü işsiz güçsüz arabaları ile gelip müzik filan açıyorlar. Her seferinde direkt arıyorum. Gerçekten de gelip dağıtıyorlar. Yoksa sabaha kadar adamların müziği / arabası bitmiyor.